AB Kovid-19 kısıtlamalarını hafifletmeye hazırlanıyor

Üye ülkeler arasındaki seyahat kurallarının belirlenmesinde enfeksiyon haritasının dikkate alınmasına son verilecek

Dün Roma’da aşı olmak için bekleyen insanlar (Reuters)
Dün Roma’da aşı olmak için bekleyen insanlar (Reuters)
TT

AB Kovid-19 kısıtlamalarını hafifletmeye hazırlanıyor

Dün Roma’da aşı olmak için bekleyen insanlar (Reuters)
Dün Roma’da aşı olmak için bekleyen insanlar (Reuters)

Avrupa Birliği (AB) bu haftadan itibaren, Kovid-19 salgını ile mücadeleyi yönetmek üzere yeni bir strateji benimseyerek, önce salgını önlemek ve yayılmasını sınırlamak için uygulamaya konulan kısıtlamaları hafifletmeye ardından da tamamen kaldırmaya hazırlanıyor. Avrupa Konseyi’nin yarın (Salı) düzenlenecek toplantıda, Avrupa Birliği (AB) sınırları dahilinde seyahati kolaylaştırmak ve pandemi öncesi normalliği bir miktar geri getirebilmek amacıyla, üye ülkeler arasında seyahat konusundaki kısıtlamaları belirlemek üzere bir kılavuz olarak enfeksiyon haritasını kullanmayı bırakma kararı alması bekleniyor.
Konseyin yarın kabul edeceği yeni uygulamalar arasında, seyahat etmek üzere negatif test sonucu gerekliliği ve uygulanacak karantina prosedürlerinin, yolcunun geldiği coğrafi bölgeye değil, taşıdığı aşı sertifikasına bağlı olması yer alacak. Böylece Kovid-19 enfeksiyonunu atlatan veya testi negatif çıkan aşılı kişiler, özgür bir şekilde hareket edebilecek.
Avrupa Konseyi’nin yarın kararlaştırılacağı önergeye göre, Avrupa Bulaşıcı Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) tarafından 14 günde bir hazırlanan ve şimdiye kadar AB içi seyahatlerin şartlarını belirlemiş olan salgının yayılma haritası, epidemiyolojik sahnedeki gelişmeleri takip etmek üzere bir bilgi kaynağı olarak kalacak.
Avrupa Komisyonu, Kasım ayında, bölgelere veya ülkelere uygulanan kısıtlamaların veya genel ihtiyati tedbirlerin enfeksiyon verilerine dayanarak kararlaştırılmasının askıya alınmasını, ayrıca enfeksiyon seviyesinin yüksek olduğu ve aşılama oranının düşük olduğu bölgelerde seyahatin kısıtlanmasını önermişti. Ancak Omikron varyantının Günay Afrika’da ortaya çıkması ve Avrupa’da hızla yayılması bu teklifin uygulanmasını geciktirdi.
Yeni varyantın tehlikeleri netleşmeye başladıktan sonra, Komisyon, pandemi sağlık yönetiminin grip durumu olarak adlandırdığı mevsimsel grip dalgaları ile mücadelede benimsenen benzer kriterlere dayalı şekilde, ülkelerin bireysel sağlık durumuna göre seyahat kısıtlamaları getirme zamanının geldiğine karar verdi.
Ancak AB Komisyonu Sağlık Komiseri Stella Kyriakides dikkatli olunması gerektiğini, virüsün hala tehlikeli olduğunu belirterek, virüsün yoğun ve hızlı yayılımının birçok sağlık sistemini tehdit etmenin yanı sıra salgın sürecinde daha fazla sürpriz yaşanması ihtimalinin göz ardı edilmemesi uyarısında bulundu.
Avrupa Konseyi'nin yarın karara bağlayacağı taslak kararlardan, “Avrupa Bulaşıcı Hastalıklar Kontrol ve Önleme Merkezi” tarafından bugüne kadar 14 günde bir hazırlanan salgının yayılma haritasının, şu ana kadar salgın hastalık önleme koşullarını belirlediği öğrenildi. Bu veri birlik içindeki hareket, sahnedeki gelişmeleri takip etmek için bir bilgi kaynağı olarak yeterli olacaktır.
Yarın Avrupa Konseyi’nde onaylanması beklenen önergede, aşının tam dozlarını olduğuna dair aşı sertifikasına sahip, enfeksiyonu atlatmış veya negatif test sonucu alan kişilerin, ülkelerindeki veya geldikleri coğrafi bölgedeki epidemiyolojik durum ne olursa olsun, yeni testler yaptırmaya veya karantinaya tabi tutulmaya zorlanamayacağını içeriyor. Bu önerge geçen hafta cuma günü, üye devletlerin daimî temsilcileri tarafından onaylandı. Bu onay, yarın Bakanlar Konseyi’nin aylık toplantısında ele alınmasının önünü açan bir adım oldu.
AB Komisyonu uzmanları, salgınla mücadeleye yönelik Avrupa’nın stratejisi üzerindeki bu ayarlamanın, yüksek aşılama oranı ve yeni varyantın ortaya çıkmasının görülmemiş hızı ile uyumlu olduğunu söylüyor. İronik olarak, geçen yıl bu önergenin askıya alınmasına neden olan Omicron, bugün önergenin onaylanmasında kilit bir faktör haline geldi. Zira varyantın, hızla yayılmasına ve yoğunluğuna rağmen -en azından aşılama oranının yüksek olduğu ülkelerde- hastaneye yatış sayısının kontrol altında tutulduğu görüldü.
Yeni önerge, AB’de yetişkin nüfusun yüzde 40’ına dağıtılan takviye doz alımını teşvik etmek amacıyla, tam doz aşılamada aşı sertifikasının 9 aylık bir süre için geçerli olmasını içeriyor. Kovid-19’dan iyileşme sertifikasının geçerliliği ise 6 ay ile sınırlı kalırken, PCR testlerinin geçerliliği 3 güne uzatılıyor ve hızlı testin geçerlilik süresi 48 saatten 24 saate düşürülüyor. Salgın yönetimi standartlarında yapılan bu değişiklikler, tüm Avrupa ülkelerinin, 100 bin kişi başına 500’den fazla vaka ile yayılma oranlarının en yüksek seviyede kaydedilmesine rağmen, hastaneye yatış ve ölüm sayılarının istikrarlı olması sebebiyle, sosyal faaliyetler ve seyahatler üzerindeki kısıtlamaları hafifletme eğiliminde oldukları bir zamanda geliyor.
ECDC, üye ülkelere ‘acil durumdaki’ bir salgın takip sisteminden, kademeli olarak belirli hedefleri takip etmeye yönelik sistemlere geçme çağrısında bulundu. ECDC sözcüsü cumartesi günü, bazı Avrupa ülkelerinin hala yetersiz aşılama oranlarına sahip olmasının yanı sıra takviye dozunun yeni varyantı baskılayabildiğinin kesin olmaması ve etkinliği hakkında fazla şey bilinmemesi sebebiyle, bu geçiş sürecinin aşamalı olması gerektiğini belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) cumartesi günü Omikron varyantına ilişkin 6. raporunda, bu varyant sebebiyle aşıların ciddi enfeksiyonlara karşı sağladığı bağışıklık korumasının yüzde 50’ye düştüğünü, takviye dozunun ise bu korumayı yüzde 80’e çıkardığını açıkladı. WHO ayrıca, Omikron’un şu anda 171 ülkede yayıldığını ve varyantın aşıların sağladığı bağışıklıktan veya enfeksiyon sonucunda oluşan antikorlardan kaçma yeteneğinin, küresel yayılma hızına yüksek oranda katkıda bulunduğunu belirtti. WHO son olarak, yeni varyantın neden olduğu epidemiyolojik riskin hala ‘çok yüksek’ olduğu konusunda uyarıda bulundu.



Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
TT

Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Yunanistan, Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Türkiye ile Libya arasında imzalanan tartışmalı Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nı onaylamasının beklendiği bu günlerde Libya ile deniz sınırlarının belirlenmesi konusunda tırmanan anlaşmazlıkları yatıştırmaya çalıştı. Atina, Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis'in Bingazi ve Trablus'ta yaptığı görüşmelerle Libya’daki siyasi ve ekonomik varlığını güçlendirmeyi amaçlarken Türkiye ile imzalanan mutabakat muhtırasının onaylanmasına dair yapılacak oylama öncesinde ülkenin önde gelen aktörlerinin tutumlarını etkilemeye çalışıyor.

hyjuıo
Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis pazar akşamı Hafter ile bir araya geldi (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter, Yunanistan’ın inşaat ve altyapı alanlarında uzman şirketlerini, Libya'nın çeşitli şehirlerinde ve bölgelerinde yürütülen kalkınma projelerine katılmaya çağırdı.

Pazar akşamı ülkenin doğusundaki Bingazi şehrinde Yunan Bakan Gerapetritis ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğini ve bu ilişkilerin güçlendirilmesinin önemini vurgulayan Hafter, ortak çıkarları gözeterek, özellikle ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğini destekleme ve güçlendirme yollarını araştırdıklarını belirtti.

Öte yandan bugün Trablus'a giderek Başkanlık Konseyi ve geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yetkilileriyle görüşecek olan Yunanistan Dışişleri Bakanı, Hafter ile düzensiz göç ve deniz yetki alanları konularının yanı sıra ikili iş birliğini de görüştüğünü söyledi.

Bakanlığın resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada “Libya ile bizi ortak kökler ve tarih birleştiriyor, ayrıca uluslararası hukuka bağlılığımız ve Akdeniz'in halkları için barış ve refah dolu bir bölge olması konusundaki taahhüdümüz de bizi birbirimize bağlıyor” ifadeleri yer aldı.

gtyu7ı8
TM'nin önceki oturumundan bir kare (TM Başkanlığı)

Bu çerçevede Libya ile olan ‘sakin ilişkilerini’ sürdürme taahhüdünde bulunan Gerapetritis, yakın gelecekte bu ilişkilerin ilerlemesi için somut sonuçlar elde edilmesini umduğunu belirtti.

Deniz yetki alanlarının belirlenmesi

Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın Libya’ya yaptığı ziyaret, Yunanistan'ın, Libya'nın münhasır ekonomik bölgesinin bir parçası olan Girit adasının güneyindeki ihtilaflı deniz bölgelerinde petrol ve gaz arama ruhsatları vermesine yanıt olarak Akile Salih başkanlığındaki TM'nin Libya ile Türkiye arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi anlaşmasını onaylamak üzere planlanan resmi oturumdan önce gerçekleşti.

Hafter ve TM tarafından desteklenen Usame Hammad liderliğindeki İstikrar Hükümeti Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan makamlarının bu bölgelerde sondaj ihalesi açtığını duyurması üzerine geçtiğimiz pazar günü Bingazi'deki Yunanistan Konsolosu Agapios Kalognomis'i çağırarak sözlü protestosunu iletmişti.

Abdulhamid ed-Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Dışişleri Bakanlığı da Yunanistan'ın bu hamlesini ‘Libya'nın egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi. Bakanlık, önceden yasal bir mutabakat sağlanmadan bu bölgelerdeki herhangi bir keşif ya da arama çalışmasına itiraz ettiğini belirterek ‘yapıcı diyalog ve müzakere yolunun adil ve hakkaniyetli çözümlere ulaşmak için tek seçenek’ olduğunu vurguladı.

Yunan yetkililer geçtiğimiz günlerde, ihtilaflı bölgede petrol ve doğalgaz arama ve sondaj çalışmaları yapmak üzere uluslararası şirketlerle sözleşme imzalamayı planladıklarını açıklamışlardı.

Libya ile Yunanistan arasındaki deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusundaki anlaşmazlıklar 2004 yılına kadar uzanıyor. O yıl iki ülke arasında sınırların belirlenmesi için müzakereler başlamış, ancak Girit adasının güneyinde büyük doğalgaz rezervleri keşfedilince müzakereler başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Anlaşmazlıklar, 2019 yılı sonlarında UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin Türkiye ile Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına izin veren yeni anlaşmalar imzalamasıyla daha da derinleşti. Ankara, bu anlaşmaları önemli deniz bölgelerindeki haklarını genişletme çabaları kapsamında imzaladı.

Askeri düzey

Askeri düzeyde ise LUO Savaş Enformasyon Birimi, askeri birliklerinin güney sınırında, bölgedeki güvenlik operasyonları kapsamında Çadlı muhaliflerin silahlı bir grubunu hedef alan ve ‘başarılı bir askeri operasyon’ olarak nitelendirdiği bir operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, operasyonun söz konusu silahlı gruba büyük kayıplar verdirdiğini ve grup üyelerinden bazılarının esir aldığını belirtirken kara ve hava keşif birimlerinin ‘grubun geri kalanını takip etmeye devam ettiğini ve bölgedeki şüpheli hareketleri izlediğini’ kaydetti.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, LUO’nun güney sınırlarını güvence altına alma görevini sürdürme ve ülkenin güvenliğini tehdit eden her türlü tehdide ve kaçakçılar, sınır ötesi suç çeteleri ve ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vermeyi amaçlayan herkese kararlılıkla karşı koyacağını vurguladı.

LUO Savaş Enformasyon Birimi ayrıca güney sınırında güvenliği sağlama, sınırları koruma, kaçakçılıkla mücadele ve şüpheli hareketleri izleme gibi saha görevlerini yürüten kara kuvvetleri birimlerinin çöl devriyelerinin yaygınlaştırılmasına ilişkin bir video yayınladı.

Bir diğer gelişmede LUO Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Halid Hafter dün Mısır Askeri Akademisi'nin askeri komuta eğitimlerini bitiren subayları kabul ederken, akademik ve askeri eğitimine devam etmenin yanı sıra ‘yeterlilik ve disipline sahip, performans ve hazırlık düzeyini etkin bir şekilde yükseltebilecek lider kadrolar oluşturmanın’ önemini vurguladı.