Kuveyt’te koronavirüs vakaları yaklaşık yüzde 8 oranında arttı

Kuveyt Sağlık Bakanı (AFP)
Kuveyt Sağlık Bakanı (AFP)
TT

Kuveyt’te koronavirüs vakaları yaklaşık yüzde 8 oranında arttı

Kuveyt Sağlık Bakanı (AFP)
Kuveyt Sağlık Bakanı (AFP)

Kuveyt’te yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kaynaklı toplam vaka sayısı bir haftada yüzde 7,9 oranında, Kovid-19 kaynaklı can kaybı ise yüzde 150 oranında arttı. Öte yandan Umman Sağlık Bakanlığı yetkilileri ülkedeki vakaların yüzde 99’unun Omikron kaynaklı olduğunu açıkladı.
Kuveyt’te geçtiğimiz Cumartesi gününe bir haftalık toplam vaka sayısı 32 bin 279 olarak kayıtlara geçti. Bir önceki haftada ise toplam vaka sayısı 29 bin 908 olarak kaydedilmişti.
Geçtiğimiz Pazartesi günü Kuveyt tarihindeki en yüksek vaka sayısı 5 bin 147 olarak kaydedilirken, bu rakamlar Cumartesi günü 4 bin 148'e düştü.
Enfeksiyonlardaki söz konusu bu artış, bir önceki hafta sadece dört olan ölümlerin hafta içinde 1,5 kat artarak 10'a yükseldi.
Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan son verilere göre, Kuveyt’teki aktif vaka sayısı 44 bin 494’e ulaştı. Hastanelerde tedavi gören vaka sayısı 330'a ulaşırken, yoğun bakım servislerindeki toplam vaka sayısı ise sadece 58'e ulaştı.

Umman: Vakaların yüzde 99’u Omikron kaynaklı
Umman Sağlık Bakanlığı'na bağlı Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Daire Başkanı Dr. Amal el-Muaniye, Pazar günü konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Umman Sultanlığı’ndaki vakaların yüzde 99’unun koronavirüsün mutasyona uğramış yeni türü Omikron varyantına ait olduğunu söyledi.
Dr. Amal Bint Seyf el-Muaniye açıklamasında, yayılma analizlerinden elde edilen tüm laboratuvar ve epidemiyolojik kanıtların, şu anda Umman'da bulunan vakaların çoğunluğunun Omikron varyantının yüzde 99'undan fazlasını oluşturduğunu söyledi.
Açıklamasının devamında ise Muaniye, Umman’ın tüm valiliklerinde Omikron varyantı ve pozitif testlerin yüzde 25'e ulaştığı iller var. Yani bu dönemde semptom gösteren her 100 kişiden 25'inin ve dörtte birinin koronavirüse yakalandığı anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
Yüksek Komite'nin aldığı kararların sağlık sisteminin ve diğer temel hizmetlerin sürdürülmesi ve bu dönemde tüm vatandaşlara sağlık hizmeti sunulmasının hedeflendiğini belirten Muaniye, sağlık sistemindeki kadroların toplumun bir parçası olduğunu ve toplumdaki vaka sayısının yüksek olmasının sağlık sektöründe vaka sayısının yüksek olması anlamına geldiğini söyledi.
Öte yandan Muaniye, Omikron vakalarının genellikle önceki mutasyonlara kıyasla semptomlarının hafif olduğunu, ancak ülkeden ülkeye ve toplumdan topluma değiştiğinin belirtilmesi gerektiğini ve tüm çalışmaların semptomların şiddetinin yüzde 25 oranında mutasyonun doğasıyla ilişkili olduğunu doğruladığını vurguladı.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.