Ukrayna ve İran: Çatışmayla uzlaşı arasında

Ukrayna yönetimi, Tiflis'te düzenlenen gösterilerde desteklendi. (AP)
Ukrayna yönetimi, Tiflis'te düzenlenen gösterilerde desteklendi. (AP)
TT

Ukrayna ve İran: Çatışmayla uzlaşı arasında

Ukrayna yönetimi, Tiflis'te düzenlenen gösterilerde desteklendi. (AP)
Ukrayna yönetimi, Tiflis'te düzenlenen gösterilerde desteklendi. (AP)

Nebil Fehmi  
Batı ve Doğu blokundaki gelişmiş ülkelerde yaşayan bazı arkadaşlarımla zaman zaman tartışmaya gireriz. Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte dünyada güvenlik ve istikrarın sağlandığını savunurlar. Şahsen, büyük güçler birbirleri ile doğrudan savaşmadığı sürece bu istikrarın süreceği yönündeki düşüncelerine katılmam.   
İtiraz gerekçem ise bu bakış açısının, gelişmiş ülkelerin çıkarlarını önceleyen, İkinci Dünya Savaşı sonrası gerçekleştirilen egemenlik paylaşımının meşruiyet algısını yansıtıyor olmasıdır. Söz konusu gelişmiş ülkeler için dünyanın geri kalanı yalnızca denklemi tamamlayan birer unsurdan ibarettir. BM Güvenlik Konseyi’ndeki yetki dağılımı bu gerçekliği kanıtlar niteliktedir. Bu ülkeler kendileri dışında kimsenin nükleer güce erişimi olmasını kabul etmezler. Çünkü sadece kendileri nükleer silahlara sorumlu bir şekilde sahip olabilirler. Hatta bazıları daha da ileri giderek, nükleer imha silahlarına sahip olmalarının herkes için daha güvenli ve daha emniyetli bir dünyayı mümkün kıldığını iddia etmektedir. Bu tür tasavvurlar, politik mitleri ve ırkçı bir bakış açısını yansıtır.  
Oysa bu üzücü ve utanç verici ‘nükleer felsefeleri’ tüm dünyayı riske atıyor. Ayrıca geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısında, büyük devletlerin sınırları dışında defalarca büyük çaplı askeri müdahaleler yaptığı görülmüştür. Bölgesel çatışmalarda yaşanan artış, dünyada güven ve istikrarının olduğunu savunan tezleri çürütüyor.  Daha önce de belirttiğim gibi; uluslararası dengeler ve siyasi haritalar yeniden yapılandırılıyor. Büyük devletlerden ABD’nin, özellikle eski rakibi Rusya karşısında dünya siyasi liderliğini savunmaya çalıştığını ve Çin’in artan yükselişinden tedirgin olduğunu gözlemliyoruz. Bununla birlikte ABD, Afganistan ve Irak örneklerinden sonra Ortadoğu’da da daha fazla siyasi ve askeri güç kullanımı konusunda isteksiz davranıyor.  
Diğer yandan Vladimir Putin liderliğindeki Rusya, ABD’nin ‘yorgunluğundan’ istifade ederek Batı’nın Doğu Avrupa, özellikle de Ukrayna ve Polonya’ya doğru genişlemesinin önüne geçmek istiyor. Rusya etki alanını genişletmek ve kırmızı çizgilerini belirlemek için Ukrayna sınırına önemli ölçüde bir askeri güç yığdı. Bunun sonucunda Cenevre’de müzakere masası oluşturabildi. ABD ve Avrupa Birliği ile Rusya arasındaki müzakereler hem Rusya’nın hem de ABD’nin, pozisyonlarını somutlaştırmalarına olanak sağladı. Müzakereler ayrıca tarafların geniş çaplı bir askeri çatışma yaşanmasının önüne geçilmesi yönündeki arzularını yansıttı. Bununla birlikte sınırlı da olsa çatışmaların yaşanması sürpriz olmayacaktır.   
Aynı şey, ABD-Çin rekabeti için de geçerlidir. Uluslararası konularda siyasi açıdan karşı karşıya gelseler de iki taraf da savaş yaşanmasını istemiyor. Kısa vadede bir Çin-ABD savaşı beklenmemekle birlikte Çin’in Asya’daki komşularında bazı sınırlı çatışmalar yaşanması muhtemeldir.  
BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya  ile İran arasındaki nükleer müzakerelerin yeniden başlatılması hususunda da aynı temkinli yaklaşımlara şahit oluyoruz. Washington yönetimi, ABD kamuoyunun yeni bir savaş istemediği bu günlerde savaşsız bir çözüm için çaba gösteriyor. Ancak ana müttefiki İsrail’in İran’a karşı savaş istemesi ABD yönetimini zorda bırakıyor. İran yönetimi de son seçimlerden sonra kendini ispatlamak ihtiyacı hissediyor ve zayıf olarak görülmekten çekiniyor. ABD ve İran doğrudan bir çatışmaya girmemeye çalışıyor ve birbirlerinin müttefiklerine de saldırmamaya özen gösteriyor. Sadece bazen karşılıklı olarak sınırlı operasyonlara ve saldırılara şahit oluyoruz. İki ülke de istikrarı sağlayabilecek önemli tavizler veremiyor.  
Ukrayna ve İran’ın mevcut durumu bana ‘ne savaş ne de barış’ cümlesini hatırlatıyor. Bu sözün Ortadoğu’da geçen yüzyılda, uzun yıllar önemini koruduğu kanaatindeyim. Devletler arası gerginlikler ve çatışmalar savaşa yol açmıyordu. Zaman zaman sınırlı çatışmalar yaşandığında ise diplomatik müdahalelerle sorunlar sadece ertelenmiş oluyordu. Mevcut bölgesel ve uluslararası istikrarsızlık hali, tarafların rollerinin ve duruşlarının sabit olmaması, Batı ve Rusya ile Batı ve İran arasındaki sorunların nihai çözüme kavuşturulmasına olanak sağlamıyor. Tekrar ifade etmem gerekirse; herhangi bir taraf askeri müdahalenin çözüm getireceğine inanmıyor. Nitekim mevcut tüm taraf ülkelerin değişkenlik gösteren iç koşulları da böylesi müdahalelere imkan tanımıyor.
Bununla birlikte Ukrayna ve İran’da sınırlı askeri hareketlilikler olabilir. Çünkü kendini ispat etme aşamasındayken hesapta olmayan gerginliklere sebebiyet verilebilir. 
Diğer yandan bu süreçte, ABD’de yaklaşan seçimler ve siyasi dayanak arayan Rusya ve İran’ın koşulları dikkate alındığında ne İran’da ne de Ukrayna dosyalarında kapsamlı çözümlere ulaşılmasını beklemiyorum. Bu aşamada krizin yönetilmesi ve pozisyonların istikrara kavuşturulması için güven inşa etmek amacıyla ara anlaşmalarla yetinilecektir. Kapsamlı nihai çözümler ise ilerideki başka şartlara bırakılacaktır. Ukrayna ile ilgili tarafların temkinli açıklamaları ve ABD ile İran arasında Amman’da gerçekleşen nükleer müzakerelerin seyri de bu kanaatimi doğrular niteliktedir. Obama döneminde İran ile yürütülen müzakerelerde kritik bir rol üstlenen William J. Burns şimdilerde CIA direktörü görevinde.



Suriye güvenlik güçleri, Suriye'nin doğusunda İran Devrim Muhafızları Ordusu ile bağlantılı 50 kişiyi gözaltına aldı

Deyrizor vilayetine bağlı Elbukemal kentinde geniş çaplı ve kapsamlı bir güvenlik operasyonu başlatıldı. (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Deyrizor vilayetine bağlı Elbukemal kentinde geniş çaplı ve kapsamlı bir güvenlik operasyonu başlatıldı. (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Suriye güvenlik güçleri, Suriye'nin doğusunda İran Devrim Muhafızları Ordusu ile bağlantılı 50 kişiyi gözaltına aldı

Deyrizor vilayetine bağlı Elbukemal kentinde geniş çaplı ve kapsamlı bir güvenlik operasyonu başlatıldı. (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Deyrizor vilayetine bağlı Elbukemal kentinde geniş çaplı ve kapsamlı bir güvenlik operasyonu başlatıldı. (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Suriye İçişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Suriye'nin doğusundaki Elbukemal kenti ve kırsalında gerçekleştirilen güvenlik operasyonları sonucunda İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ile bağlantılı bir dizi kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

İçişleri Bakanlığı tarafından sosyal medya hesapları üzerinden yayınlanan açıklamada, Deyrizor Vilayeti İç Güvenlik Güçleri Komutanı Albay Darar eş-Şemlan’ın şu ifadeleri yer aldı: “Bu sabah İç Güvenlik Güçleri Elbukemal kenti ve çevresinde geniş çaplı bir güvenlik operasyonu gerçekleştirerek yasadışı silah bulundurma, silah ticareti, uyuşturucu ticareti ve vatandaşların güvenlik ve emniyetini tehdit etme gibi çeşitli suçlardan aranan 50'den fazla kişinin gözaltına alınmasını sağladı.”

Jffjjk
Elbukemal kentinde İranlı milislerden toplanan silahlar (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Bugünkü operasyon, başta Elbukemal şehrinin es-Sukkeriye ve el-Hamdan bölgelerinde bulunan 47. Alay olmak üzere DMO'ya bağlı milislerin ve rejim kalıntılarının kökünü kazımak amacıyla dün (pazar) başlatılan güvenlik operasyonunun ikinci aşamasının bir parçası. Deyrizor Vilayeti İç Güvenlik Güçleri Komutanı Albay Darar eş-Şemlan dün yaptığı açıklamada, aranan bir dizi kişinin ve güvenlik ve istikrarı etkileyen suçlara karışanların gözaltına alındığını bildirdi.

Açıklamada, 47. Alay unsurlarının vatandaşlara saldırı, güvenlik devriyelerine direnme, silahları teslim etmeyerek yerleşim prosedürlerini ihlal etme, yerleşim merkezlerine rapor vermeme ve istikrarı tehdit eden eylemlerde bulunduklarının tespit edilmesinin ardından harekete geçildiği belirtildi. Eş-Şemlan, kendisini kanun çerçevesi dışında halka dayatmaya çalışan hiçbir tarafa müsamaha gösterilmeyeceği sözünü vererek, Suriyelilere güvenlik güçleriyle iş birliği yapmaları çağrısında bulundu.

Fkjfjfj
Suriye'nin doğusundaki Elbukemal kentinde geniş çaplı ve kapsamlı bir güvenlik operasyonu başlatıldı. (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Suriye İçişleri Bakanlığı’ndan bugün yapılan açıklamada, “Güvenlik merkezleri şikâyet ve ihbarları almak üzere günün her saati açık. Bu operasyon, onurlu halkımızla yakın iş birliği içinde bölgenin güvenlik ve istikrarını bozan herkesi takip etmeye yönelik devam eden sürecin bir parçası” denildi.

Öte yandan İsrail ordusu dün gece gerçekleştirdiği bir operasyonla, Suriye'nin güneyindeki Tel Kadna bölgesinde İran Kudüs Gücü tarafından harekete geçirilen bir hücrenin üyelerinin gözaltına alındığını duyurdu.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth’un internet sitesinde yer alan habere göre ordu, operasyonun elde edilen istihbarat bilgilerine dayandığını belirtti. Siteye göre İsrail güçleri geçtiğimiz hafta içinde ikinci kez gece operasyonu düzenledi ve bölgede tehdit oluşturan bazı unsurları gözaltına aldı.