Hamideti, Sudan-Etiyopya ‘şeffaf diyalog’ sonrası Hartum’a döndü

Hamideti, Abiy Ahmed ile görüşmesinin ardından Hartum’a döndü

Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti)
Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti)
TT

Hamideti, Sudan-Etiyopya ‘şeffaf diyalog’ sonrası Hartum’a döndü

Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti)
Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve Hızlı Destek Güçleri Komutanı olan Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in daveti üzerine gerçekleştirdiği iki günlük resmi ziyaretin ardından Sudan’ın başkenti Hartum’a döndü. Ziyaret, Sudan ve Etiyopya arasındaki el-Faşka sınır bölgesi ile ilgili bir anlaşmazlığın çıkmasından bu yana, bu seviyedeki bir Sudanlı askeri yetkilinin Etiyopya’ya yönelik ilk ziyareti oldu.
Sudan Egemenlik Konseyi yayınladığı açıklamada, Hamideti’nin Abiy Ahmed ile görüşmesinde, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerden bahsederken, “iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğini, sonsuzluğunu ve onları birbirine bağlayan tarihi bağların gücünü” vurguladığını belirtti.
Açıklamaya göre, Sudan Dışişleri Bakanlığı’nın Afrika Birliği’nden sorumlu müsteşarı Muhammed el-Gazali et-Ticani, Hamideti ve Abiy Ahmed’in görüşmesinde, ortak ilgi alanlarının ve çıkarlarının ele alındığını, iki ülke halkının çıkarlarına ve isteklerine hizmet edecek ikili ilişkiler kurmak ve geliştirmek üzere şeffaf ve yapıcı diyalog ilkesine istinaden çalışma taahhüdünde bulunduklarını belirtti.
Gazali ayrıca, Hamideti ve Abiy Ahmed’in, Etiyopya’nın ilerlemesini ve seçkin bir niteliksel sıçrama kaydetmesini sağlayan hükümet kurumlarını ziyaret ettiğini belirtti, ancak kurumların hangileri olduğu hakkında bilgi vermedi.
Hamideti’nin Addis Ababa ziyareti, 2020 yılı Kasım ayında Sudan ordusunun, Etiyopya ordusuna karşı düzenlediği askeri operasyonlar düzenleyerek el-Faşka sınır bölgesini geri aldığını açıklamasının ardından, iki taraf arasındaki ilişkilerde gerginliğin yaşanmasından bu yana, üst düzey bir Sudanlı askeri yetkili tarafından gerçekleştiren ilk ziyaret oldu.
Etiyopya Savunma Bakanı Abraham Belay ve İstihbarat Müdürü, Hamideti’yi Bole Uluslararası Havalimanı’ndan karşıladı. Nedeni açıklanmayan ziyaret kapsamında gelen Başbakan Abiy Ahmed’in konuğu, dikkat çekici bir şekilde karşılandı. Diğer yandan gözlemciler bu ziyareti, iki ülke arasındaki sınır konusunda ve Etiyopya’da merkezi hükümet ile Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) arasındaki çatışmanın sonuçlarına bağla olduğunu düşünüyor.
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda “İki kardeş halkı birbirine bağlayan, hiçbir koşulda ayrılması mümkün olmayan derin ve tarihi bağları takdir ettiğimi belirtmek istiyorum. Her iki ülkenin iyiliğini sağlamak için bu bağları korumak ve güçlendirmek üzere elimizden geleni yapacağız.” ifadelerine yer verdi.
Sudan ordusu, 2020 yılı Kasım ayında Etiyopya sınırına yakın Sudan el-Faşka bölgesinde askeri operasyonlar başlattı. Etiyopya’nın yaklaşık 30 yıldır kontrolü altında tuttuğu verimli toprakları geri aldığını söyledi. Etiyopya ise bunu reddederek Sudan’ın sınırlarını ihlal ettiğini söyledi ve geri çekilmesini istedi. Aynı zamanda, Sudan’ı Etiyopya hükümet güçleri ile TPLF arasındaki savaşı kullanmakla itham etti.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”