Paris'te Seine Nehri kıyısındaki kitapçılar krizle karşı karşıya

Paris'te Seine Nehri kıyısındaki kitapçılar Kovid-19 salgını sebebiyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya

Paris'te Seine kıyısında bir kitaplık (New York Times)
Paris'te Seine kıyısında bir kitaplık (New York Times)
TT

Paris'te Seine Nehri kıyısındaki kitapçılar krizle karşı karşıya

Paris'te Seine kıyısında bir kitaplık (New York Times)
Paris'te Seine kıyısında bir kitaplık (New York Times)

Dünyanın dört bir yanından gelen meraklılar ve kitap tutkunları yüzyıllardır Paris'te Seine Nehri kıyısındaki kitapçıların tezgahlarında onlarda bulunmayan anekdotlar ve eski baskılar bulabiliyorlardı. Ancak Kovid-19 salgını, Fransa'nın başkentindeki bu kültürel dönüm noktasının varlığını tehdit ediyor.
Conte rıhtımında 30 yılını geçiren, Paris'teki Kitapçılar Kültür Derneği başkanı Jerome Calais, AFP’ye verdiği demeçte, "Harika bir çerçevemiz var" diyor. O ve diğer 220 kitapçı satılık eski kitapları arıyor. Calais şöyle devam ediyor: "Kitapçı olmak, bunun genellikle son işimiz olduğu anlamına gelir" diyor ve ekliyor “Başka işler de yaptık ama kitap satmaya başladığımızda duramıyoruz.”
Otuz yıldır Condorcet heykelinin önünde oturan 74 yaşındaki Jean-Pierre Matthias, Calais'in söylediklerini destekliyor ve “Tezgahlarım yüz yaşında, her zaman açıklar ve sağlıklı kalmamı sağlıyorlar. Bir kitapçı ancak artık onları satamadığında durur” diyor.
Öte yandan Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Matthias, mesleğinin bir krizle karşı karşıya olduğu gerçeğini gizlemiyor. Çünkü meslektaşlarının çoğu mevcut şartlarda tezgahlarını fazla açamadılar ve kimisi vazgeçtiler. Aradıkları kitaplarını sadece onun kitaplıklarında bulabileceklerini bilen psikoloji öğrencilerine kitap satardı.
“Paris'te artık psikoloji kitapları satan kitapçı yok, artık bu pozisyondayım” diye açıklıyor ve ekliyor: “Sayıları biraz daha az.”
Ocak ayında Seine kıyısındaki kütüphanelerin işleyişini etkileyen sadece kötü hava koşulları değildi.
Kitapçıları kapanmaya zorlayan Kovid-19 salgınının yanı sıra ‘sarı yelekliler’ gösterileri ve sonrasında etkilenen işler sebebiyle şu anda Louvre'un karşısında, Conte rıhtımında yalnızca iki kitapçı müşteri kabul ediyor.
Calais “Turist kıtlığının yaşandığı bu dönemde planlar yapmalı ve açılmak için ayağa kalkmalıyız” diyor.
Müşterilerinin sadece yüzde 25'inin Ile-de-France'dan geldiğine, yani müşterilerin yüzde 75'inin Paris dışından ve banliyölerinden geldiğine dikkat çekiyor.
Öte yandan kaldırımlarda 18 boş tezgah yeri var. Boş tezgahlar için bugüne kadar belediyeye sadece 25 başvuru gelirken, geçtiğimiz yıllarda aynı sayıda boş yer için yaklaşık 60 başvuru yapılmıştı. Ancak sürenin dolmasına halen bir ay var.



Daniel Craig, James Bond rolünü neden ilk önce reddettiğini anlattı

Daniel Craig, 1962'den beri devam eden film serisinde en uzun süre rol alan oyuncu (MGM)
Daniel Craig, 1962'den beri devam eden film serisinde en uzun süre rol alan oyuncu (MGM)
TT

Daniel Craig, James Bond rolünü neden ilk önce reddettiğini anlattı

Daniel Craig, 1962'den beri devam eden film serisinde en uzun süre rol alan oyuncu (MGM)
Daniel Craig, 1962'den beri devam eden film serisinde en uzun süre rol alan oyuncu (MGM)

Daniel Craig, James Bond'u oynamayı başlangıçta reddettiğini çünkü bunun sinema sektöründeki diğer fırsatları sınırlayabileceğinden korktuğunu açıkladı.

56 yaşındaki aktör, 2006 yapımı Casino Royale'den 2021 yapımı Ölmek İçin Zaman Yok'a (No Time To Die) kadar 5 filmde 007'yi canlandırdı. Ancak efsanevi casus rolünü üstlenme konusunda çekinceleri olduğunu itiraf etti.

Hollywood Reporter'ın Awards Chatter Podcast'ine konuk olan Craig'e, Bond rolünü kabul ederken gergin olup olmadığı soruldu. 

Britanyalı aktör, "Evet, kesinlikle. Bu yüzden geri çevirdim" diye açıkladı. 

Yani, 'Hayır' dedim. O sırada ortada bir senaryo yoktu. 'Senaryoyu görmeden bir karar vermem mümkün değil' diyordum.

Rolün hayatını nasıl değiştireceğinden korktuğunu itiraf eden Craig, "O zamanlar epey iyi kazanıyordum, yani hayatımı o zamanlar yaptığım şeyi yaparak geçirseydim, çok daha mutlu olurdum" diye ekledi.

Ama bu gerçekten de öyle bir şeydi ki... Yani sürekli James Bond'u oynamak mı?

Craig, Bond filmleri arasında Direniş (Defiance) ve Kovboylar ve Uzaylılar (Cowboys and Aliens) gibi yapımlarda da rol aldı. Ama bir oyuncu olarak çok yönlülüğünü sergileme çabasının onu tükettiğini de ifade etti.

"Bond sizin hayatınız"

"Sanırım kendimi kanıtlamak zorunda olduğumu hissettim" diyen Craig, ekledi: 

Bir süre sonra bunu yapacak enerjiye sahip olmadığımı fark ettim. Bunu Diriliş gibi filmleri eleştirmek için söylemedim çünkü onlarla gurur duyuyorum. Ama Bond sizin hayatınız. Her bir film hayatınızdan yaklaşık iki yıl çalıyor. 6 aydan fazla bir süre evden uzak kalıyorsunuz. Ve dünyaya çeşitli rolleri oynayabiliyor olduğumu kanıtlama ihtiyacı yüzünden başka filmleri araya sıkıştırma fikri biraz saçma, bu yüzden bunu yapmayı bıraktım.

Craig, son olarak Beni Adınla Çağır'ın (Call me By Your Name) İtalyan yönetmeni Luca Guadagnino'nun yeni filmi Queer'de oynadı.

William S. Burroughs'un 1985 tarihli romanından uyarlanan film, küçük Amerikan topluluğunun diğer üyeleriyle birkaç temas dışında günlerini neredeyse tamamen yalnız geçiren Amerikalı göçmen Lee'yi merkeze alıyor.  

Geçen hafta, filmin ABD'deki sınırlı gösteriminin tanıtımı sırasında New Yorker'a konuşan Craig, Bond'u oynamakla ilgili en büyük çekincelerinden birinin serideki erkeklik anlatısı olduğunu söylemişti.

Queer, bu yıl ikinci kez düzenlenmesi ve 7 Kasım'da başlaması planlanan MUBI FEST'in açılış filmi olacaktı. 

İki eşcinsel erkeğin aşkını anlatan filmin gösterimi, "toplum barışını tehlikeye atacak provokatif içerik taşıdığı" gerekçesiyle Kadıköy Kaymakamlığı tarafından yasaklanmıştı.

Independent Türkçe, Deadline, New Yorker, Daily Mail, Hollywood Reporter