İsrail askerlerince öldürülen Filistinlinin kimlik hayali öldükten sonra gerçekleşti

(Reuters)
(Reuters)
TT

İsrail askerlerince öldürülen Filistinlinin kimlik hayali öldükten sonra gerçekleşti

(Reuters)
(Reuters)

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde 12 Ocak'ta İsrail askerlerinin şiddetine maruz kalarak hayatını kaybeden Ömer Abdulmecid Esad (80), uzun zamandır beklediği Filistin kimliği ve pasaportuna öldükten sonra kavuştu.
İsrail ile Filistin arasındaki ilişkilerden sorumlu Filistin Sivil İşler İdaresi, uzun süredir devam eden “aile birleşimi” dosyası kapsamında Filistin kimliği alan 500 ismin yer aldığı listeyi açıkladı.
İsrail güçlerinin, Ramallah'a bağlı Celceliye köyüne düzenlediği baskında ellerini kelepçeleyerek darbettiği ve ölümüne neden olduğu Esad'ın ismi, söz konusu listede yer aldı.
Esad'ın kuzenlerinden Züheyr Nazmi AA muhabirine yaptığı açıklamada, Esad'ın, Batı Şeria işgal edilmeden (1967) önce 1965 yılında ABD'ye gittiğini ve Amerikan vatandaşı olduğunu söyledi.
Kuzeninin daha sonra birkaç kez Filistin'i ziyaret ettiğini belirten Nazmi, 13 yıl önceki son ziyaretinde ise "aile birleşimi" talebinde bulunduğunu ve İsrail'den onayın çıkması için Filistin'den ayrılamadığını aktardı.
Said'in, kimlik için onay geleceği konusunda iyimser olduğunu ancak listenin açıklanmasını göremediğini kaydeden Züheyr, "Kimlik aldıktan sonra Amerika'ya 5 çocuğunun yanına dönmeyi planlıyordu" dedi.
İsrail askerlerinin, 12 Ocak'ta Celceliye köyüne düzenlediği baskında Esad'ı kelepçeleyerek darbettiği ortaya çıkmıştı.
İsrail güçlerinin bir süre sonra köyden ayrıldığı ve köylülerin yaşlı Filistinliyi inşaat halindeki bir evde yerde buldukları bildirilmişti.
Esad, köy halkı tarafından Ramallah'taki bir hastaneye nakledilirken hayatını kaybetmişti.
ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price bu olay üzerine, 80 yaşındaki Filistinlinin İsrail askerleri tarafından öldürülmesi hakkında İsrail hükümetinden izahat istediklerini açıklamıştı.

Filistin’deki aile birleşimi meselesi
İşgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kenti merkezli Filistin yönetimi ile Gazze'deki Hamas yönetiminin, doğum ve ölüm kayıtları ile kişisel kimlik kartlarının değiştirilmesi dışında Filistinlilerin nüfus kayıtlarında herhangi bir değişiklik yapma yetkisi bulunmuyor. Söz konusu yetki sadece Tel Aviv yönetiminin elinde.
Batı Şeria ile Gazze'ye "geçici" veya "turist" izinleriyle giren bazı aile fertleri ile yabancı uyruklu biriyle evlenen ve "aile birleşimi" hakkı alamayan Filistinliler bu konuda ciddi sıkıntı yaşıyor.
İsrail bu kişileri "yasa dışı sakinler" olarak kabul ediyor. Bunlardan seyahat etmek zorunda kalanlar, aileleriyle yaşamak için geri dönemiyor.



Devrim Muhafızları, Marshall Adaları bayrağı taşıyan bir petrol tankerinin ele geçirildiğini doğruladı

İran'ın daha önce ele geçirdiği bir petrol tankeri (Arşiv- Reuters)
İran'ın daha önce ele geçirdiği bir petrol tankeri (Arşiv- Reuters)
TT

Devrim Muhafızları, Marshall Adaları bayrağı taşıyan bir petrol tankerinin ele geçirildiğini doğruladı

İran'ın daha önce ele geçirdiği bir petrol tankeri (Arşiv- Reuters)
İran'ın daha önce ele geçirdiği bir petrol tankeri (Arşiv- Reuters)

İran devlet televizyonuna göre, İran Devrim Muhafızları bugün, Singapur'a 30 bin ton petrokimyasal taşıyan Marshall Adaları bayraklı bir petrol tankerine el koyduğunu açıkladı.

Reuters, dün deniz güvenlik kaynaklarına dayanarak, Devrim Muhafızlarının petrol ürünleri tankeri Talara'yı durdurduğunu ve İran sularına kadar eşlik ettiğini bildirdi. Geminin operatörü Columbia Ship Management, mürettebatla iletişimin kesildiğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı kaynaklara göre tanker BAE açıklarında Hint Okyanusu'nda seyrederek Singapur'a doğru yol alıyordu ve yüksek kükürtlü gaz yağı sevkiyatı taşıyordu.

İngiliz ordusu ise Hürmüz Boğazı'ndan geçen bir geminin aniden İran karasularına doğru rota değiştirmesi nedeniyle arkasında "devlet faaliyeti" olabileceği uyarısında bulunurken, İngiliz özel güvenlik şirketi "Ambry", Hürmüz Boğazı'ndan güneye doğru seyreden gemiye daha önce 3 küçük botun yaklaştığını ve tankeri durdurduğunu bildirdi.


Trump, ABD'nin nükleer silah denemeleri yapacağını doğruladı

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
TT

Trump, ABD'nin nükleer silah denemeleri yapacağını doğruladı

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin diğer ülkeler gibi nükleer silah denemeleri yapacağını söyledi, ancak planların nükleer savaş başlığı patlatmayı içerip içermediği konusunda yorumda bulunmadı.

Trump, hafta sonu Florida'ya gitmek üzere yola çıkan Air Force One uçağında gazetecilere, "Size söylemek istemiyorum ama biz de diğer ülkeler gibi nükleer denemeler yapacağız" dedi.

Trump, geçen ay ABD ordusuna 33 yıllık bir aradan sonra nükleer silah denemelerine derhal yeniden başlama emri vermiş, bu sürpriz duyuruyu Güney Kore'nin Busan kentinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ticaret görüşmeleri için helikopterle giderken Truth Social platformunda yapmıştı.


İran, Hürmüz Boğazı'nda bir petrol tankerine el koydu

İran'ın daha önce ele geçirdiği bir petrol tankeri (Arşiv- Reuters)
İran'ın daha önce ele geçirdiği bir petrol tankeri (Arşiv- Reuters)
TT

İran, Hürmüz Boğazı'nda bir petrol tankerine el koydu

İran'ın daha önce ele geçirdiği bir petrol tankeri (Arşiv- Reuters)
İran'ın daha önce ele geçirdiği bir petrol tankeri (Arşiv- Reuters)

Deniz güvenlik kaynakları, İran Devrim Muhafızları'nın dün Marshall Adaları bayraklı petrol ürünleri tankeri "Talara"yı durdurarak İran karasularına götürdüğünü, geminin operatörünün ise mürettebatla iletişimin kesildiğini duyurduğunu belirtti.

İngiliz ordusu ise Hürmüz Boğazı'ndan geçen bir geminin aniden İran karasularına doğru rota değiştirmesi nedeniyle arkasında "devlet faaliyeti" olabileceği uyarısında bulunurken, İngiliz özel güvenlik şirketi "Ambry", Hürmüz Boğazı'ndan güneye doğru seyreden gemiye daha önce 3 küçük botun yaklaştığını ve tankeri durdurduğunu bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre denizcilik kaynakları tankerin BAE açıklarında, Şarika'dan Singapur'a doğru Hint Okyanusu'nda seyrettiğini belirtti. İngiliz Vanguard Group da İran Devrim Muhafızları'nın tankeri denizde durdurduğunu ve İran kıyılarına yönlendirdiğini bildirdi.