Biden, Rusya-Ukrayna gerginliği konusunda Avrupalı liderler ile görüştü

AA
AA
TT

Biden, Rusya-Ukrayna gerginliği konusunda Avrupalı liderler ile görüştü

AA
AA

ABD Başkanı Joe Biden, Rusya-Ukrayna sınırında son dönemde artan gerginliğe ilişkin Avrupalı liderler ile yaptığı görüşmede, NATO'nun doğu kanadının desteklenmesi ve Rusya'ya ekonomik yaptırım seçeneklerini ele aldı.
Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Biden ve Avrupalı liderler, Rusya-Ukrayna sınırındaki gerginliğe ilişkin bir video görüşmesi yaptı.
Rusya'nın Ukrayna sınırına asker yığmasından dolayı derin endişe duyduklarını belirten liderler, Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğü konusundaki desteklerini de dile getirdi.
Bölgede yükselen gerilime diplomatik bir çözüm bulmanın herkesin ortak arzusu olduğunu belirten liderler, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırganlığını artırması durumunda NATO'nun doğu kanadının desteklenmesini ve Rusya'ya uygulanacak ağır ekonomik yaptırımları da değerlendirdi.
Liderler görüşmede, transatlantik müttefikler ile ortakların Avrupa Birliği (AB), NATO ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) vasıtayla yakından teması sürdürmesi taahhütlerini yineledi.
Görüşmeye Biden'ın yanı sıra AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İtalya Başbakanı Mario Draghi, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson katıldı.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times