Husiler Marib’in Harib ilçesinde bozguna uğrarken koalisyona ait savaş uçakları 50 teröristi öldürdü

Yemen güçleri, Marib'i Husilerin tırmanmasına karşı savunuyor (AFP)
Yemen güçleri, Marib'i Husilerin tırmanmasına karşı savunuyor (AFP)
TT

Husiler Marib’in Harib ilçesinde bozguna uğrarken koalisyona ait savaş uçakları 50 teröristi öldürdü

Yemen güçleri, Marib'i Husilerin tırmanmasına karşı savunuyor (AFP)
Yemen güçleri, Marib'i Husilerin tırmanmasına karşı savunuyor (AFP)

Amalika Tugayları’nın Yemen'deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu’na ait savaş uçaklarının desteğiyle Harib ilçe merkezine girmesinin ardından, Husi milisleri dün (Pazartesi) Marib Valiliği'nin güneyindeki ilçede bozguna uğradı.
Saha kaynakları, milislerin batıda Cuba ilçesine, güneyde Abdiye ilçesine doğru kaçtığını bildirirken, askeri gözlemciler önümüzdeki günlerde geniş bir alan dönüşümünün kapısının aralandığını dile getiriyor.
Askeri medya kaynakları, Amalika güçlerinin Harib merkezine girdiğini bildirirken, meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu, 24 saat içinde Marib ve El-Beyda'da milislere yönelik 14 hedefli operasyon düzenlediğini duyurdu. Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’nın aktardığına göre Koalisyon, operasyonların 9 askeri aracı imha ettiğini ve 50'den fazla terörist unsurun ölümüne neden olduğunu açıkladı.
Amalika Tugayları (Pazar), koalisyon uçaklarının desteğiyle Marib'in güneyindeki Harib ve Abdiye ilçelerine bakan dağları, sahaları ve stratejik yükseklikleri kontrol altına aldıklarını duyurdu.
Amalika Tugayları Medya Merkezi, güçlerin Marib vilayetinde Harib bölgesine bakan Daha, Şakir, El-Karn ve Medfun dağlarını ve Cufra-Abdiye yoluna bakan El-Medfun, El-Hakil ve Mehran dağlarını kontrol etmeyi başardığını belirtti.

Amalika güçleri, milislere ekipman ve can kaybı yaşattı
Merkez, güçlerin Husi milislerine karşı şiddetli çatışmalara girdiğini belirtti. Amalika güçleri, milislere yaşadıkları çöküş ve kaosun ortasında ekipman ve can kaybı yaşattılar. Harib ilçe merkezinin yeniden ele geçirilmesi önümüzdeki günlerde geniş saha dönüşümlerinin kapılarını aralıyor.
Amalika Tugayları’nın Juba'ya doğru ilerlemeye devam etmesi ve Mela dağlarının kontrolünü ele geçirip Cuba'nın kuzeyindeki Husi milislerini kuşatması bekleniyor. Yine güneyde Abdiye ve El-Mahliiye ilçelerine doğru yeni cepheler açma olasılığı bulunuyor.
Bu bağlamda siyasi ve askeri alanda araştırmalar yürüten uzman Abdulvahhab Buhaybe, Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda şunları söyledi: “Şebve vilayetindeki Ayn ilçesinin merkezinin kontrolünün tamamlanmasına saatler kala Amalika Tugayları, Marib'in güneyindeki Harib ilçesini geri alarak stratejik ilerleme kaydetti. Amalika güçleri başarılı bir askeri strateji kullandı. Tugaylar uyguladıkları başarılı strateji ile milisler tarafından canlı kalkan olarak kullanılan insanların hayatlarını korumayı amaçladı. Elbette bu saha planı, milisleri, denge kaybına neden olan ve düşüşlerini hızlandıran bir askeri kordonun önüne koydu. Harib'deki bu stratejik ilerleme, Cuba Bölgesi'nin kurtuluşunun kapısı olan Akabe Mela'yı kontrol altına almanın yolunu açıyor. Önemi dikkate alındığında, bir sonraki savaş Juba Bölgesi'nin kurtuluşuna yönelik olacak. Stratejik konumunun önemi ve aynı zamanda Marib şehrinin anahtarı olarak kabul edilmesi nedeniyle çok önemli bir ilçe olan Cuba ayrıca Vadi Bölgesi'nin yanı sıra Cebel Murad ve Rahbe ilçelerine de bitişiktir. Ma'rib ve El-Beyda'yı birbirine bağlayan uluslararası ana hattın varlığı göz önüne alındığında, buradan Mahliye, Kaniye ve Abdiye'nin kurtuluşuna gideceğiz."
 
Siyasi ve askeri araştırmacı Abdulvahhab Buhaybe, Marib'in güneyindeki bölgelerin milisleri reddettiğini ve buradaki ilçelerde onlar için asla sosyal bir kuluçka merkezi olmadığını iddia ediyor.  Buhaybe askeri harekatların bu performansla devam etmesi halinde Marib'in güneyindeki bölgelerde milislerin benimsenmemesi faktörünün bu ilçelerin özgürleşmesini hızlandıracağını kaydetti.
Aynı saha bağlamında, Yemen ordusu ve direniş güçleri, Umm Riş kampını yeniden ele geçirmek ve Amalika Tugayları ile güçlerini birleştirmek için Marib'in güneyindeki askeri operasyonlarını sürdürüyor.
Askeri medya, Yemen Genelkurmay Başkanı Korgeneral Sağir bin Aziz'in (Pazartesi) orduyu ve Ma'rib Valiliği'nin güneyinde cephe hatlarında ve muharebe mevzilerinde konuşlanmış halk direnişini teftiş ettiğini belirtti.
Ordunun resmi internet sitesinde yer alan habere göre, Sağir bin Aziz, cephe önderliği, alt birliklerin liderleri ve direniş unsurlarından grup liderleri ve aşiretlerle kapsamlı bir toplantı yaptı. 
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “İran milislerine karşı zafer kaçınılmaz ve yakın hale geldi. İran’ın Yemen ve bölgedeki projesini yenilgiye uğratma gerekliliği her vatansever savaşçının ruhunda kök salmış olan maneviyat ve güçlü çelik iradede somutlaşıyor."

Yemen Genelkurmay Başkanı, savaşı “kutsal” olarak nitelendirdi
Savaşı "kutsal" olarak nitelendiren Yemen Genelkurmay Başkanı, “Geçtiğimiz günlerde elde edilen zaferler ve ilerlemelerde Suudi Arabistan Krallığı ve Birleşik Arap Emirlikleri liderliğindeki Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu güçlerinin büyük ve önemli rolü övgüyü hak ediyor” diye konuştu.
Askeri tahminlere göre, son iki ay içinde, koalisyonun meşruiyeti desteklemek için düzenlediği hava saldırıları, Sana, Hudeyde ve diğer bölgelerdeki silah depolarını ve milis yeteneklerini hedef almanın yanı sıra Husi milisleri safında özellikle Marib, Şebve ve El-Beyda'nın güneyindeki cephelerde 10 binden fazla ölümün kaydedilmesine neden oldu.
Bu saha gelişmelerinin, Husi milislerinin üst üste dördüncü gün internet erişimini keserek Yemenlileri dış dünyadan izole etmeye devam ettiği bir dönemde gelmesi dikkat çekti. Bu, milyonlarca sakinin hayatının aksamasına ve iş sektörünün ve bankaların felç olmasına neden oldu.
Milisler, Hudeyde'de koalisyonun meşruiyeti desteklemek için düzenlediği hava saldırısı sonucu internet erişiminin kesildiğini iddia ediyor. Bu iddia, milisleri nüfusu dünyadan izole etmek ve askeri amaçlarla kasten hizmeti kesmekle suçlayan bilgili Yemen kaynakları tarafından reddedildi. Yemenli kaynaklara göre Husiler, sivillere karşı işledikleri suçları örtbas etmeye ve koalisyon saldırılarının hedefi haline gelen liderlerinin hareketlerini korumaya çalışıyor.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.