Analiz Haber: Türkiye'nin Libya politikasında köklü bir değişiklik olur mu?

Türkiye'nin son dönemde Libya’nın doğusuna yönelik açılımından sonra Libya politikasında köklü bir değişiklik olur mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz Aralık ayı ortalarında Libya Temsilciler Meclisi’nden bir heyeti Ankara'da ağırladı (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz Aralık ayı ortalarında Libya Temsilciler Meclisi’nden bir heyeti Ankara'da ağırladı (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Analiz Haber: Türkiye'nin Libya politikasında köklü bir değişiklik olur mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz Aralık ayı ortalarında Libya Temsilciler Meclisi’nden bir heyeti Ankara'da ağırladı (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz Aralık ayı ortalarında Libya Temsilciler Meclisi’nden bir heyeti Ankara'da ağırladı (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Libyalılar ve uluslararası toplum, Türkiye'nin son dönemde Libya’nın doğusuna açılımının ardından önümüzdeki dönemde Libya'ya yönelik politikasında bir değişiklik olup olmayacağına ilişkin sorular sorarken siyasetçiler, Ankara'nın bunu radikal bir şekilde yapacağını düşünmediklerini ifade ettiler. Ancak aralarından bazıları, Türkiye’deki ekonomik krizin, Libya'yı son derece önemli başlıca platformlarından biri olarak gören politikasının önceliklerini gözden geçirmesine yol açacağını öne sürdüler.
Libya Temsilciler Meclisi (TM) üyesi Ali et-Tekbali, yaptığı açıklamada, “Ankara, ya Libya'daki rolünün bir ayağı olarak askeri gücüne güvendiği saldırgan yaklaşımından vazgeçecek ya da Libya’nın batısına, özellikle buradaki siyasal İslamcı güçlere ve müttefiklerine yönelik kayırmacı tutumunu terk edecek” ifadelerini kullandı.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Tekbali, Türk lirasının değer kaybetmesi nedeniyle Türkiye’nin Libya’ya yönelik müdahalelerinin yoğunluğunun bir miktar azalmasının beklediğini, ancak havacılık alanında uzman merkezler tarafından, Türkiye’den (başkent Trablus’un 140 kilometre güneybatısındaki) Vatiyye Hava Üssü'ne yapılan uçuşların iki katına çıktığının izlendiğine dikkat çekti. Bu yoğun hava trafiğini, ‘Ankara'nın Libya’ya silah göndermeye devam ettiğinin bir işareti’ olarak gören Tekbali, ‘Türk güçlerinin, askeri danışmanlarının ve Suriye’den getirdikleri paralı askerlerin Libya’dan sınır dışı edileceğine dair herhangi bir işaret olmadığını’ kaydetti. Libyalı milletvekili, Türk komutanların, TM tarafından onaylanmayan Libya’nın eski geçici hükümeti Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile Türkiye arasında 2019 yılı sonlarında imzalanan Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakatı Muhtırası uyarınca Libya'da kalmalarının meşru olduğu konusunda ısrar ettiklerini vurguladı.
TM’den bir heyetin, son aylarda Ankara'ya yaptığı ziyarete yönelik eleştirilerin arkasında yatan asıl nedenin yukarıda bahsi geçen meseleler olduğunu söyleyen Tekbali,  “Ziyaret büyük eleştiri aldı, çünkü Türkiye, güçlerinin Libya topraklarından çekilmesi talebine cevap vermediği gibi heyet, Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakatı Muhtırası’nın hukuka aykırı olduğuna da değinmedi. Bu yüzden ziyaret, Türkiye’ye karşılıksız olarak verilmiş bir hediyeydi” yorumunda bulundu.
TM Başkanvekili Fevzi en-Nuveyri’nin, geçtiğimiz Aralık ayının ortalarında bir heyetle Türkiye'ye resmi olarak yaptığı ziyarette, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmüştü. Ziyaret, Libya'daki siyasi çevreler tarafından şaşkınlıkla karşılandı.
Türk siyasi analist Cevad Gök, Türk hükümetinin Arap ülkeleri ve diğerleri ile arasındaki ‘sorunları sıfırlamayı amaçlayan’ politikası hakkında söylenenlerin, yalnızca dış çatışma cephelerini sakinleştirmeyi ve belki de ihracat dengesine yansımaları olması umuduyla içeriye odaklanmayı amaçlayan taktik bir politika olduğu değerlendirmesinde bulundu. Gök, ekonomik krizin Türk hükümetini şimdiden sessiz diplomasi ve uzlaştırıcı bir politika izlemeye zorladığını söyledi.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Gök, “Türk hükümeti, sınırlı sonuçlarının ve yüksek maliyetlerinin yanı sıra Batılı ülkelerin Türkiye'ye yönelik, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından Libya'ya uygulanan silah ambargosunu ihlal ettiği suçlamaları nedeniyle Libya'da herhangi bir askeri adıma güvenmeyi rafa kaldırmak zorunda kaldı” ifadelerini kullandı.
Gök, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin Libya’daki siyasi varlığını sürdürmesi ve buradaki siyasi sürecin geleceğine dair başta Mısır olmak üzere bazı bölgesel taraflar ve ülkeler ile koordinasyon içinde mevcut güç dengesinin değişmemesini sağlaması yeterli olacaktır.”
El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde Türkiye uzmanı olan Kerem Said ise ekonomik krizin, Türk hükümetinin, Libya'nın başlıca ve oldukça önemli platformlarından biri olduğu politikasının önceliklerini yeniden düzenlenmesine yol açabileceğini söyledi. Türkiye'nin son dönemde bölgedeki bazı ülkelerle yakınlaşmasına rağmen halen birçok tartışmalı konunun olduğunu söyleyen Said, Türkiye'nin Libya'daki nüfuzunu, bu meseleleri kendi lehinde çözüme kavuşturmak için kullanabileceğini belirtti. Said, Türkiye'nin Libya'nın doğusuna açılımının, belki de sadece Kahire'nin dikkatini Ankara'nın çeşitli taraflarla iletişim ve koordinasyon kurma yeteneğine sahip olduğuna çekmek için atılmış bir adım olabileceğini kaydetti.
Mısırlı araştırmacı Said, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde, özellikle silahlı gruplarla ittifaklarının temsil ettiği ve bölgesel krizde nüfuzunu garantileyen bir çözüme ulaşılana kadar askeri güçlerini ve paralı askerlerini koruyarak elde ettiği sert güçlerden Libya konusunda etkili ülkelerle olan kapsamlı diplomatik ittifaklarının temsil ettiği yumuşak güçlere kadar yalnızca Libya arenasında kullanabileceği araçlarını çeşitlendirmeye yöneleceğini düşünüyor.
Buna karşın Libya’nın batısından olan milletvekili Salim Eknan, yukarıdaki görüşlere katılmadığını kaydetti. Eknan, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde Libya'nın tüm şehirleri ve bölgeleriyle öncelikle ekonomik iş birliğine odaklanarak ülkesinde olumlu bir role sahip olmasını beklediğini söyledi.
Eknan, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Libya’da silahlı güce sahip olan hiç kimsenin çatışmaların yeniden başlamasını istemediğini, bu yüzden dışarıdan herhangi bir askeri desteğe ihtiyaç olmadığını kaydetti. Milletvekili Eknan, herkesin, 5+5 Ortak Askeri Komite’nin Libya’daki tüm paralı askerlerin ve yabancı güçlerin kademeli olarak ülkeden çıkarılması için ortaya koyduğu planlar çerçevesinde hareket ettiğini belirtti.
TM heyetinin Ankara ziyaretini savunan Eknan, “Ziyarette, bir takım zorlukların giderilmesi ve seyahat prosedürlerinin kolaylaştırılması için Bingazi'de bir Türk konsolosluğu açılması gibi iki ülke arasındaki dostane ilişkileri pekiştirmenin, halklarına hizmet etmenin, Türkiye ve Libya arasındaki uçak seferleri sayısının artmasının ve Türk firmalarının Libya'daki çalışmalarına dönmelerinin yollarına odaklandık” dedi.
UMH'nin Ankara ile imzaladığı mutabakatların, iki ülkenin hükümetleri tarafından tartışılması gerektiğine işaret eden Eknan, “Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakatı Muhtırası’nın ve Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’nın, Libya’daki siyasi bölünme nedeniyle daha önce onaylaması için götürülmeyen TM’ye bu kez sunulacağına inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.



Yeni ankete göre Kamala Harris, Trump'a karşı en iyi adaydı

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, 2024 başkanlık seçimlerinde yenilmiş olsa da yeni anket, onun Donald Trump'ın karşısına çıkabilecek en güçlü Demokrat aday olduğunu gösteriyor (AFP)
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, 2024 başkanlık seçimlerinde yenilmiş olsa da yeni anket, onun Donald Trump'ın karşısına çıkabilecek en güçlü Demokrat aday olduğunu gösteriyor (AFP)
TT

Yeni ankete göre Kamala Harris, Trump'a karşı en iyi adaydı

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, 2024 başkanlık seçimlerinde yenilmiş olsa da yeni anket, onun Donald Trump'ın karşısına çıkabilecek en güçlü Demokrat aday olduğunu gösteriyor (AFP)
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, 2024 başkanlık seçimlerinde yenilmiş olsa da yeni anket, onun Donald Trump'ın karşısına çıkabilecek en güçlü Demokrat aday olduğunu gösteriyor (AFP)

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, 2024 başkanlık seçimlerinde Donald Trump'ı yenememiş olsa da yakın zamanda yapılan anket, onun Trump'ın karşısına çıkabilecek en güçlü Demokrat aday olduğunu gösteriyor.

Say24/YouGov'un 5 bin 136 kayıtlı seçmenle yaptığı ankete katılanların yüzde 46'sı Harris'e oy verdiğini söyledi. Trump, Seçiciler Kurulu'nu kolayca kazandığı için bu oran Harris'in Beyaz Saray'ı kazanmasına yeterli değildi. Ancak anket, Harris'in Cumhuriyetçi aday Trump'a karşı diğer olası Demokrat adaylardan daha yüksek bir oy oranına sahip olduğunu açığa çıkardı.

Harris'in mağlubiyetinin ardından bazı Demokratlar, onun performansından Biden'ın adaylıktan geç çekilmesini sorumlu tutmuştu. Partinin kapsamlı bir ön seçim yaparak Trump'a karşı daha farklı bir aday seçmesi gerektiğini söylemişlerdi.

Anket, Biden'ın yarışta kalması halinde Trump yerine ona oy vereceğini söyleyenlerin, Harris'e oy veren yüzde 46'nın çok gerisinde kalarak yalnızca yüzde 41 olduğunu ortaya koydu.

Ayrıca Harris'in geride bıraktığı tek aday Biden değildi.

Aday Pensilvanya Valisi Josh Shapiro olsaydı ankete katılanların yalnızca yüzde 37'si ona oy vereceğini, yüzde 6'sı da hiç oy kullanmayacağını söyledi.

Katılanların yüzde 44'ü Trump'a oy vereceğini belirtirken yüzde 10'u kime oy vereceğinden emin olmadığını söyledi.

Harris'in başkan yardımcısı adayı olabileceği söylenen Shapiro, Demokrat Parti'de bir lider olarak öne çıkıyor. Ancak Birleşik Devletler'in çoğunluğu kendisini pek tanımıyor.

Michigan Valisi Gretchen Whitmer'la Trump arasında varsayımsal bir eşleşme durumunda, katılımcıların yüzde 38'i Whitmer'a oy vereceğini söylerken yüzde 48'i yine Trump'ı seçeceğini belirtti.

Bu durumda daha az katılımcı kime oy vereceğinden emin olmadığını söyledi, bu da Whitmer'ın adının biraz daha bilindiğini gösteriyor.

Varsayımsal eşleşmenin analizi, Whitmer'ın, üniversite eğitimli genç seçmenler arasında en iyi performansı sergilediğini tespit etti. Shapiro'yla karşılaştırıldığında Whitmer siyah ve Hispanik seçmenler ve küçük bir farkla kadınlar arasında da daha iyi sonuçlara sahipti.

Ancak Whitmer ve Shapiro'nun rakamları yine de Harris'in çok gerisinde, bu da gösteriyor ki Demokratik aday kim olursa olsun, Trump'ı yenmekte zorlanacaktı.
 

rtrhyjuk
Michigan Valisi Gretchen Whitmer, 2028'de başkanlık için olası bir aday gibi görülüyor, ancak ankete göre Whitmer, Trump'a karşı iyi bir performans sergilemezdi (AP)

Demokratların halihazırda Biden'a yarıştan çekilmesi için baskı yapmasının sebebi, ilk başkanlık münazarasının ardından düşen anket rakamlarıydı. Harris, yeni bir Biden yönetimine şüpheyle yaklaşan seçmenleri geri kazanmak ve daha geniş bir yurttaş kitlesine erişmek umuduyla Biden'ın yerine geçmişti.
 

gbrn
Pensilvanya Valisi Josh Shapiro'nun, Harris'in başkan yardımcısı adayı olarak değerlendirildiği bildirilmişti. Anket, aday olsaydı Shapiro'nun da 2024'te Trump'a karşı zayıf bir performans sergileyeceğini belirtti (Reuters)

Demokratlar Harris'in kampanyasının başkanlığı kazandıracağına dair umutluydu ancak birçok kişi yüksek enflasyon, karşılanamayan konut fiyatları, artan göç ve yurtdışında tırmanan gerilim sebebiyle ülkenin büyük bir kısmının ne kadar hoşnutsuz olduğunu hafife almıştı.

Kimileri başkanlığı kaybedilmesinde Harris'i günah keçisi ilan etmeye çalışsa da son anket, seçmenleri Demokrat Parti'de kalmaya ikna etmek için olağanüstü bir aday gerektiğini gösteriyor.

Liberallerin 2028'de yeniden Beyaz Saray'a ulaşma fırsatı olacak ve ilk anketler Harris'in yarışta hâlâ adaylık için güçlü bir temeli olduğuna işaret ediyor.
Independent Türkçe