ABD'de Kovid-19 aşısı yaptırmayan hasta, kalp nakli listesinden çıkarıldı

DJ Ferguson adlı bir hasta  (BBC)
DJ Ferguson adlı bir hasta (BBC)
TT

ABD'de Kovid-19 aşısı yaptırmayan hasta, kalp nakli listesinden çıkarıldı

DJ Ferguson adlı bir hasta  (BBC)
DJ Ferguson adlı bir hasta (BBC)

ABD'nin Boston eyaletinde kalp nakline ihtiyaç duyan bir hasta, Kovid-19 aşısı yaptırmadığı için kalp nakli bekleme listesinden çıkarıldı.
ABD basınındaki haberlere göre, 31 yaşındaki DJ Ferguson'un babası David Ferguson, yaptığı açıklamada, kalıtsal kalp hastası olan oğlunun Kasım 2021'de rahatsızlanarak Boston'daki Brigham ve Kadın Hastanesi'ne yatırıldığını söyledi.
Ferguson, kalp hastası olan oğlunun, prensipleri gereği ve aşıya inanmaması nedeniyle Kovid-19 aşısı yaptırmadığını ifade etti.
Hastanenin, aşılı olmadığı için oğlunu kalp nakli bekleme listesinden çıkardığını belirten Ferguson, farklı bir hastaneye nakli için ise DJ Ferguson'un oldukça halsiz olduğunu kaydetti.
Diğer yandan, Brigham ve Kadın Hastanesinden yapılan açıklamada, hastane politikasına uyulduğu ifade edildi.
Açıklamada, ülkedeki diğer nakil programları gibi, Brigham ve Kadın Hastanesi sisteminde de operasyonun başarılı geçmesi ve nakil sonrası hayatta kalma ihtimalini artırdığı için birçok aşı gibi Kovid-19 aşısının ve hayat tarzına dikkat edilmesinin nakil için gerekli olduğu vurgulandı.

Organlar hayatta kalma şansı düşük olanlara verilmiyor
New York Üniversitesi Grossman Tıp Fakültesine bağlı Tıp Etiği Bölümü Başkanı Dr. Arthur Caplan, yaptığı açıklamada, bu tarz prosedürlerde aşı yaptırmanın gerekli olduğunu çünkü nakil sonrası bağışıklık sisteminin baskılandığını ifade etti.
İnsanların grip, nezle veya Kovid-19'dan hayatını kaybedebileceğine işaret eden Caplan, organların zor bulunduğunu söyledi.
Caplan, bu nedenle de aşılı olanların operasyon sonrası hayatta kalma şansı daha yüksekken organların hayatta kalma şansı düşük olanlara verilmeyeceğini belirtti.



Brian Cox, Donald Trump'ı filmlerdeki kötü adamlara benzetti

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Brian Cox, Donald Trump'ı filmlerdeki kötü adamlara benzetti

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Brian Cox, ABD Başkanı Donald Trump'ın "hiçbir empati yeteneği bulunmadığı" için "çok iyi bir kötü adam örneği" olduğunu söyledi.

Başkanlığı boyunca Trump'ı açıkça eleştirmeyi sürdüren 79 yaşındaki İskoç aktör, geçen yıl Channel 4'un ABD seçimini canlı yayımladığı programa konuk olduğunda onu "canavar" diye nitelemişti.

Ödüllü HBO dizisi Succession'da medya patronu Logan Roy'u canlandırmasıyla tanınan Cox, yakın zamanda yayımlanan ve James Bond tarzı bir kötü adam karakterini canlandırdığı realite şov programı 007: Road to a Million'dan bahsederken, Trump'ın tüm kötü adam özelliklerine sahip olduğunu söyledi.

Cox, The Telegraph'a, "Donald Trump'ın çok iyi bir kötü adam örneği olduğunu düşünüyorum çünkü hiç empati yeteneği yok" diye konuştu.

Zeki ve onu küçümseyemezsiniz ama şahsen ben bu adamı sevmiyorum.

Londra'da ve New York'a bağlı Brooklyn'de yaşayan Cox, Trump'ı "bencil bir güç" diye niteledi ve ABD'yi oligarşiye doğru götürdüğünü savundu.

Böyle bir ülkede, bu kadar bencil biri sadece oligarşi yaratır ve Trump da bu yöne doğru gidiyor. Bu işe yaramaz. Amerika'da jeton geç düşse de her geçen gün daha fazla düşüyor. Giderek daha fazla kişi neler olup bittiğini anlıyor çünkü canı yanan halk olacak ve Trump'ın onları desteklemesi gerekiyor.

Cox, mayısta Trump'ın ABD yapımı olmayan filmlere yüzde 100 gümrük vergisi uygulama önerisini eleştirerek bunun "tam bir felaket" olacağını belirtmişti.

Cox, Times Radio'ya, Trump yönetiminin "filmlerin nasıl yapıldığına, filmlerin maliyetine, filmlerin maliyetinin nasıl arttığına ve Amerika'daki filmlerin maliyetinin önemli ölçüde arttığına dair bakış açısını gerçekten anlamadığını" söylemişti.

"Bu yüzden Hollywood'un göz ardı edildiğini söylemek pek doğru olmaz, işler ilerledi ve Amerika'da ülke çapında yaygınlaştı" diye eklemişti.

Bu bir tür saçmalık ve büyük bir cehalet göstergesi.

Kasım 2024'teki ABD başkanlık seçiminin sonuçlarının ardından Cox, Birleşik Krallık'ta "mümkün olduğunca çok zaman geçirmeye" çalışacağını söylemişti.

Sonucun insanlara inancını kaybetmesine neden olup olmadığı sorulduğunda The Guardian'a şunları söylemişti:

Hayır, insanlara inancımı kaybetmeme neden olmuyor. Sadece insanların aptal olduğunu anlamamı sağlıyor. Gelecek 4 yıl epey zorlu geçecek.

Independent Türkçe