Sisi ve Tebbun zirvesinin gündemi: Arap dünyası ve Afrika’daki ittifakın derinleştirilmesi

Mısır Cumhurbaşkanı ve Cezayirli mevkidaşı dün Kahire’de (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı ve Cezayirli mevkidaşı dün Kahire’de (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi ve Tebbun zirvesinin gündemi: Arap dünyası ve Afrika’daki ittifakın derinleştirilmesi

Mısır Cumhurbaşkanı ve Cezayirli mevkidaşı dün Kahire’de (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı ve Cezayirli mevkidaşı dün Kahire’de (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, ‘Arap ve Afrika’ bölgeleri konusunda iki ülke arasındaki ortak stratejik ittifakı derinleştirmeye odaklandı. Sisi ve Tebbun arasında dün Kahire’de düzenlenen görüşmede Mısır Cumhurbaşkanı, iki ülke arasındaki ortak endişe konusu olan bölgesel konularda en üst düzeyde periyodik ve yoğun istişare ve koordinasyon hızının sürdürülmesinin önemine vurgu yapıldı.  Bunun iki ülkenin aralarındaki sağlam stratejik ittifakı derinleştirme taahhüdünün bir göstergesi olduğuna  değinen Sisi, hali hazırda bölgenin karşı karşıya olduğu çeşitli zorluklarla yüzleşmede ortak Arap ve Afrika saflarının birliğini güçlendirilmesine atıfta bulundu.
Mısır Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, bölgenin birçok önemli gelişmeye tanık olduğu dönemde Sisi ve Tebbun’un iki ülkenin delegasyonlarının da katılımıyla düzenlenen geliştirilmiş toplantıda,  Sisi’nin Tebbun ziyaretini memnuniyetle karşıladığı belirtildi. Açıklamada, Mısır liderliği ve halkının iki dost ülkeyi birleştiren tarihi bağlara duyduğu sevginin ifade edildiği aktarıldı.

İkili ilişkilere vurgu
Tebbun’un sıcak karşılama için Mısır’a memnuniyetini ifade ettiği belirtilen açıklamada, Cezayir Cumhurbaşkanı’nın Mısır ziyaretinin, iki kardeş ülkeyi birbirine bağlayan ve onları ortak bir kader ve tek bir gelecekte bir araya getiren seçkin ilişkilerin devamı niteliğinde olduğunu söylediği aktarıldı. Toplantıda, iki ülke arasındaki ilişkilerin desteklenmesi ve ikili ortaklığın derinleştirilmesi çabalarına hizmet etmek amacıyla, siyasi istişare mekanizmasının bir sonraki oturumunu dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleştirileceği ifade edildi. Aynı zamanda Ortak Üst Komite’nin bir sonraki toplantısının bu yıl başbakanlar düzeyinde yapılmasının öneme vurgu yapıldı. Mısır ve Cezayir, iki ülke arasındaki Ortak Üst Komite’nin son oturumu 2014 yılında yapıldığı için koordinasyonu yeniden etkinleştirmek adına komitenin toplanması için hazırlıklar yapılıyor. Toplantıda ayrıca, tarafların, ortak çıkarları ilgilendiren bir dizi bölgesel ve uluslararası konuların yanı sıra iki ülke arasındaki coğrafi çevrelerde meydana gelen gelişmelere yönelik ortak çaba ve koordinasyonun güçlendirilmesi konusunda fikir birliğine varıldığı ve bunun Arap-Afrika güvenliğini korumak için bu bir dayanak olduğu bildirildi. Görüşmede, bölgesel düzeyde terörizm ve her türlü organize suçun yanı sıra özellikle Sahel bölgesindeki askeri ve enformasyon işbirliği ve koordinasyon yoluyla mücadele çabaları çerçevesinde Mısır ve Cezayir arasındaki stratejik ortaklığa da vurgu yapıldığı aktarıldı. Ayrıca, bölgede güvenlik ve ekonomik kalkınmanın sağlanmasının yanı sıra bazı bölge ülkelerinin tanık olduğu krize siyasi çözüm bulmak adına ortak çabalara atıfta bulunulduğu kaydedildi.

Libya'nın istikrarına vurgu
Açıklamada, Libya meselesinin de ele alındığı toplantıda, Sisi ve Tebbun’un Libya'nın istikrarı, birliği ve toprak bütünlüğüne yönelik tüm çabaları desteklemeye devam etmenin önemini göz önünde bulundurarak, Libya krizinin çözümlenmesine yönelik mekanizmalara ilişkin vizyon ve pozisyonların koordinasyonunu yoğunlaştırma konusunda fikir birliğine varıldığı aktarıldı. Ayrıca, Libya'da ertelenen başkanlık ve parlamento seçimlerinin yapılmasının da masaya yatırıldığı toplantıda, Mısır ve Cezayir ulusal güvenliği üzerinde doğrudan etkisi olan Libya topraklarındaki yabancı ve paralı askerlerin ülkeden çıkarılması için birlikte çalışma gereğinin ele alındığı kaydedildi.

Filistin meselesinde adil bir çözüm çağrısı
Filistin meselesinin de ele alındığı toplantıda Tebbun’un, özellikle Filistin ve İsrail tarafları arasında ateşkesin sağlanmasıyla ilgili olarak Mısır'ın çabalarına değer verdiğini bildirdiği ifade edildi. Sisi, Mısır’ın bu konudaki çabalarının ülkesinin Filistin davasına karşı bölgesel ve tarihsel sorumluluğundan kaynaklandığını söyledi. Mısır Cumhurbaşkanlığı açıklamasına göre, Sisi ve Tebbun, uluslararası referanslara uygun olarak Filistin meselesinde adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüme ulaşmak için siyasi bir çözüm yoluna girmenin önemi konusunda anlaştı.



Humus'taki Aleviler verilen güvencelere rağmen güvenlik operasyonları nedeniyle endişeli

Humus'un ez-Zehra mahallesinde tanklarla devriye gezen Suriye’deki yeni yönetime bağlı savaşçılar (AFP)
Humus'un ez-Zehra mahallesinde tanklarla devriye gezen Suriye’deki yeni yönetime bağlı savaşçılar (AFP)
TT

Humus'taki Aleviler verilen güvencelere rağmen güvenlik operasyonları nedeniyle endişeli

Humus'un ez-Zehra mahallesinde tanklarla devriye gezen Suriye’deki yeni yönetime bağlı savaşçılar (AFP)
Humus'un ez-Zehra mahallesinde tanklarla devriye gezen Suriye’deki yeni yönetime bağlı savaşçılar (AFP)

Suriye'nin üçüncü büyük kenti Humus'ta, devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed'in mensubu olduğu Alevi toplumu, yeni yetkililerin ‘rejim kalıntılarını’ aramak için mahallelerinde günlerdir sürdürdüğü ve yüzlerce kişinin gözaltına alındığı güvenlik operasyonları nedeniyle endişeli.

Humus'un merkezindeki çarşı, kurşunlarla delik deşik edilmiş binaların arasında satıcılardan meyve ve sebze almaya gelen insanlarla dolup taşıyor. Ancak Alevilerin çoğunlukta olduğu mahallelerin girişlerinde, bu hafta sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından yeni kurulan kontrol noktalarında askeri üniformalı silahlı adamlar duruyor.

Humus'un Alevi bölgelerinin bazı sakinleri AFP'ye, genç erkeklerin hatta silahlarını teslim eden askerlerin bile gözaltına alındığını söyledi.

AFP'nin konuştuğu tüm kişiler güvenlik kaygıları nedeniyle isimlerinin açıklanmamasını istedi.

Şehirdeki iki kişi, kontrol noktasındaki silahlı adamların insanlara mezheplerini sorması üzerine bölge sakinlerinin şikâyeti sonrası bir kontrol noktasının kaldırıldığını belirtti.

Alevilerin çoğunlukta olduğu ez-Zehra mahallesinin bir sakini, “Şu ana kadar yaşadığımız ve hissettiğimiz şey korkunun gerçekliğiydi. İlk başlarda münferit vakalardı, ancak şimdi çok sayıda olduğu için böyle adlandırılamaz” ifadelerini kullandı.

Humus'ta bir kontrol noktasında nöbet tutan Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçleri (AFP)Humus'ta bir kontrol noktasında nöbet tutan Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçleri (AFP)

‘Büyük çoğunluk sivil’

Suriye'deki yeni yönetim 8 Aralık'ta iktidara geldiğinden beri azınlıklara güven vermeye çalışıyor. Ancak Aleviler, Esed ailesiyle olan uzun süreli ilişkileri nedeniyle kendilerine karşı bir tepki oluşmasından korkuyor. Yetkililer ise herhangi bir ihlal olduğunu reddetti.

Humus vilayetinden eski bir Halk Meclisi üyesi olan Şehade Meyhub, ez-Zehra mahallesi sakinleri tarafından bildirilen yüzlerce ihlal ve gözaltına alınmayı belgelediğini kaydetti.

AFP'ye, “Şu ana kadar elimde ez-Zehra mahallesinde gözaltına alınan 600 kişinin ismi var” diyen Meyhub, Humus kentinin tamamında ‘gözaltına alınanların sayısının bin 380’i aştığını’ ifade etti.

Meyhub, gözaltına alınanlar arasında ‘yerleşim merkezlerine müracaat etmiş emekli tuğgeneraller ve albaylar olduğunu, ancak en büyük oranın zorunlu hizmette bulunan siviller ve askerler olduğunu’ belirtti.

Esed'i deviren yeni yönetim Suriye'nin çeşitli kentlerinde uzlaşma merkezleri açarak, eski askerleri silahlarını teslim etmeye davet etti.

Meyhub, kentin es-Sebil mahallesinde bir grup subayın eşleri ve çocuklarının önünde dövüldüğünü söyledi.

Humus'taki yetkililerin vatandaşların şikâyetlerine yanıt verdiğini ve gözaltına alınanları kısa süre içinde serbest bırakma sözü verdiğini belirten Meyhub, ihlallerin arkasında Heyetu Tahriru’ş-Şam'a (HTŞ) bağlı bazı grupların olduğunu ifade etti.

Ez-Zehra mahallesindeki bir başka adam AFP'ye, eski bir asker olan oğlundan geçen hafta Hama kırsalındaki bir kontrol noktasında gözaltına alındığından beri haber alamadığını söyledi.

Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçlerinden biri Humus'taki kontrol noktasında motosikletli bir adamın kimliğini kontrol ediyor. (AFP)Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçlerinden biri Humus'taki kontrol noktasında motosikletli bir adamın kimliğini kontrol ediyor. (AFP)

‘Öfke’

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Direktörü Rami Abdurrahman geçen hafta AFP'ye yaptığı açıklamada, Humus kenti ve kırsalında çoğunluğu Alevi olan en az bin 800 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

Esed'in devrilmesinden bu yana Alevilere yönelik şiddet Suriye genelinde artışa geçti. SOHR o tarihten bu yana çoğunluğu Humus ve Hama vilayetlerinde olmak üzere 150 Alevinin öldürüldüğünü kaydetti.

Çatışmaların başladığı 2011 yılında Humus, insanların gösteri yapmak için sokaklara döküldüğü ilk şehirlerden biri olduğu için ‘devrimin başkenti’ olarak adlandırılmıştı. Özellikle bu şehirdeki protestolar sert bir şekilde bastırıldı ve mezhepsel şiddet savaş sırasında zirveye ulaştı. Humus'ta Sünni Müslümanların çoğunlukta olmasının yanı sıra Alevi ve Hıristiyan azınlık da bulunuyor.

Son günlerde internette dolaşan videolarda silahlı kişilerin Humus'ta erkekleri topladığı ve onlara çömelmelerini emrettiği görüldü.

AFP bu videoların hepsini doğrulayamadı, ancak kendisini bazı tutuklularla konuşurken kayda alan 21 yaşındaki HTŞ üyesi Muhammed Ebu Ali ile konuştu.

Ebu Ali AFP'ye, “Videoda görünenler suçlular ve şebbihalar... Savaşın ilk yıllarında Humus'ta katliamlar yaptılar. Onları yakaladık ve ilgili makamlara teslim ettik” şeklinde konuştu.

Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçlerinden biri Humus'taki kontrol noktasında sürücülerin kimliklerini kontrol ediyor. (AFP)Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçlerinden biri Humus'taki kontrol noktasında sürücülerin kimliklerini kontrol ediyor. (AFP)

‘Savaştan yorulduk’

Humus'ta Ebu Yusuf kod adlı bir HTŞ yetkilisi, İçişleri Bakanlığı personelinin kentteki tarama operasyonları sırasında ‘üç silah zulası bulduğunu ve onlarca aranan ismi gözaltına aldığını’ söyledi.

Humus'taki Kamu Güvenliği Departmanı pazartesi günü, kentin mahallelerinde beş gün süren tarama operasyonunun sona erdiğini duyurdu. Ancak HTŞ yetkilisi tarama operasyonunun devam ettiğini ve bölgenin ‘rejim kalıntılarından tamamen temizlenmediğini’ söyledi. Yetkili, “Sünni, Alevi, Hıristiyan fark etmeksizin herkes için güvenlik ve emniyet istiyoruz” dedi.

Şehrin başka bir yerinde, 2012 yılında rejim ordusu tarafından ele geçirilen muhaliflerin kalesi Baba Amr mahallesinin yol kenarları yıkıntılarla dolu. Evlerin duvarlarında ve kapılarında kurşun izleri var.

On yıl önce Lübnan'a kaçan 46 yaşındaki Fayez el-Cemal, eşi ve yedi çocuğuyla birlikte evlerine döndüğünde evlerini yıkılmış, kapıları ve pencereleri olmayan bir halde bulmuş.

El-Cemal, yıkılan binalar arasında komşularının ve arkadaşlarının öldürüldüğü yerleri işaret ediyor ama intikam almak istemiyor. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre el-Cemal, “Savaştan ve aşağılanmaktan bıktık. Biz sadece herkesin kendi hayatını yaşayabilmesini istiyoruz. Biz mezhepçiliğe karşıyız” ifadelerini kullandı.