ABD’li senatör Risch’ten İran’a baskının arttırılması çağrısı

Washington, Robert Malley’in yardımcısının istifasını doğruladı

Cumhuriyetçi Senatör James Risch
Cumhuriyetçi Senatör James Risch
TT

ABD’li senatör Risch’ten İran’a baskının arttırılması çağrısı

Cumhuriyetçi Senatör James Risch
Cumhuriyetçi Senatör James Risch

Cumhuriyetçi Senatör James Risch, Viyana’da İran ile müzakerelerin seyrini eleştirdi. Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulunan Senatör, “İran ile müzakereler aksamaya devam ediyor. Biden yönetimindeki yetkililer bile ABD’nin konuya yaklaşımı konusunda hemfikir değil” dedi. Risch, “Yönetimin İran üzerindeki baskıyı artırması ve müzakereleri sonlandırmak, yaptırımları uygulamak, ek yaptırımlar getirmek ve bölgede caydırıcı bir politika benimsemek için belirli bir tarih belirlemesi gerektiğini başından beri söyledim” açıklamasında bulundu.
Senatodaki Dış İlişkileri Komitesi’nde üst düzey bir Cumhuriyetçi olan Risch, “ABD kuvvetlerinin bulunduğu el-Zafra’daki (Abu Dabi yakınında) son saldırılar, güçlü bir yanıt ihtiyacını artırıyor. İran rejimi masaya gelmeyi kabul etmezse, müzakereleri bırakmaya hazır olmalıyız” dedi.
Öte yandan nükleer müzakerelerin ‘tehlikeli bir dönemece’ ulaştığına dair açıklamalar, yalnızca Washington’un müttefiklerinin değil, aynı zamanda ABD müzakere ekibinin kendisinin de endişesini yansıtıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın basın açıklamalarıyla, ABD’nin İran Özel Temsilcisi’nin Yardımcısı Richard Nephew’in görevinden istifa ettiği haberinin doğrulamasının ardından istifa, kendisiyle müzakerelerin yönetimi konusunda derin anlaşmazlıkların varlığını ortaya koydu.
Şarku’l Avsat’ın The Wall Street Journal gazetesinden aktardığı habere göre  Robert Malley liderliğindeki müzakere ekibinin diğer iki üyesinin de İran ile ‘daha sert’ bir müzakere pozisyonu talep etmeleri ve ‘ne zaman çekilmeleri gerektiğini’ bilmeleri nedeniyle geri çekildiğini açıkladı. Gazete ayrıca, nükleer müzakerelerin kritik bir aşamaya girdiğini ortaya koydu.
Washington’daki Demokrasileri Savunma Enstitüsü’nde üst düzey bir danışman ve Ulusal Güvenlik Konseyi’ndeki İran Kitle İmha Silahlarına Karşı Hesap Verebilirlik Bölümü’nün eski direktörü Richard Goldberg, “Tüm göstergeler, ABD ekibinin İran ile ulaşılabilecek herhangi bir anlaşmaya varma konusundaki ‘artan çaresizliğe’ işaret ediyor. Bu, Tahran’ın daha fazla taviz almak için ‘sürücü koltuğunda’ olduğu anlamına geliyor” dedi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Goldberg, bunun İran rejiminin nükleer kazanımlarının çoğunu koruması ve aynı zamanda daha fazla ekonomik fayda elde etmesini sağladığını belirtti. Richard Nephew’in görevinden ayrılmasının geçen ay gerçekleşmesinin ve yönetimin bunu açıklamayı planlamamasının dikkat çeken konu olduğunu belirten Goldberg, “Nephew’in ayrılması, ABD’nin uzun vadeli nükleer silahların yayılmasını önleme hedefleriyle çelişen ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) İran’ın bildirilmemiş nükleer tesisleri, malzemeleri ve faaliyetlerine ilişkin soruşturmasını baltalayan şartlar sunmasına büyük olasılıkla itiraz ettiği anlamına geliyor” dedi.
The Wall Street Journal’a göre mevcut müzakerelerde daha sert bir duruş çağrısında bulunan Richard Nephew, Aralık ayının başından bu yana Viyana’daki görüşmelere katılmamıştı.
Bölünmeler, kritik bir zamanda yaşandı. ABD’li ve Avrupalı yetkililer, İran’ın kısa sürede nükleer bomba inşa etmesine olanak sağlayacak nükleer yakıt üretme bilgi ve becerisini edinmeden önce 2015 anlaşmasını kurtarmak için yalnızca birkaç hafta kaldığı konusunda uyardı.
Müzakereler konusunda bilgi sahibi olan isimler, ABD ekibini bölen konular arasında, yaptırımların uygulanmasının sıkılığı ve İran’ın nükleer programının ilerlemesi nedeniyle müzakerelerin kısa kesilmesi gerekip gerekmediği konusundaki anlaşmazlık olduğunu söyledi.
ABD ekibinin bazı üyeleri, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani liderliğindeki eski İran hükümetinin verdiği sözlerin çoğundan caymasının ardından Tahran ile müzakerelere son verilmesi çağrısında bulundu. Üyeler, diğer gerginlik noktalarının ise Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı UAEA’nın Tahran’ı ‘uluslararası denetçilerin nükleer faaliyetlerini izlemesini engellediği ve bazı alanlarda bulunan nükleer maddelerin araştırılmasında işbirliği yapmayı reddettiği için’ kınaması gerekip gerekmediği meselesini içerdiğini söylediler. ABD ekibinin bazı üyeleri de 2015 anlaşmasının ana hedefini uygulamanın imkansız olacağını savunuyor.



Çin, yabancı istihbarat servislerini nadir toprak elementlerini ‘çalmakla’ suçluyor

Çin'in Jiangsu eyaletinin Lianyungang kentindeki bir limanda çalışan işçiler, ihraç edilmek üzere nadir toprak elementleri içeren toprak taşıyor. (Arşiv – Reuters)
Çin'in Jiangsu eyaletinin Lianyungang kentindeki bir limanda çalışan işçiler, ihraç edilmek üzere nadir toprak elementleri içeren toprak taşıyor. (Arşiv – Reuters)
TT

Çin, yabancı istihbarat servislerini nadir toprak elementlerini ‘çalmakla’ suçluyor

Çin'in Jiangsu eyaletinin Lianyungang kentindeki bir limanda çalışan işçiler, ihraç edilmek üzere nadir toprak elementleri içeren toprak taşıyor. (Arşiv – Reuters)
Çin'in Jiangsu eyaletinin Lianyungang kentindeki bir limanda çalışan işçiler, ihraç edilmek üzere nadir toprak elementleri içeren toprak taşıyor. (Arşiv – Reuters)

Çin Devlet Güvenlik Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, yabancı istihbarat servislerinin nadir toprak elementlerini ‘çalmaya’ çalıştığını bildirdi ve hayati önem taşıyan element sektörünü hedef alan sızma ve casusluk faaliyetlerini çökertme sözü verdi.

Reuters'in haberine göre Bakanlık, WeChat hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, yabancı istihbarat servisleri ve ajanlarının Çin'den nadir toprak elementleriyle ilgili materyalleri çalmak için ‘yerli kanun kaçakları’ ile iş birliği yaptıklarını ve Çin'in ulusal güvenliğine ciddi bir tehdit oluşturduklarını bildirdi.

Bakanlık, ismi açıklanmayan bir ülkenin, sevkiyat verilerini tahrif ederek ve ürünleri nihai varış noktalarına gitmeden önce üçüncü ülkelere gönderecek şekilde yeniden sevk ederek ihracat kısıtlamalarını aşma girişimlerini tespit ettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, pillerde, çiplerde ve daha birçok alanda kullanılan bir element olan antimon, Çin'in ABD'ye ihracatı yasaklamasının ardından Tayland ve Meksika üzerinden ABD'ye gönderilmiş gibi görünüyor.

Çin, ABD'nin gümrük tarifelerine yanıt olarak nisan ayı başında ihracat kısıtlamaları listesine bir dizi nadir toprak elementini ekledi.

Bu karar elektrikli otomobiller, robotik ve savunma sanayii için önemli küresel tedarik zincirlerini sekteye uğratarak, Çin dışındaki bazı otomobil üreticilerini üretimi kısmen askıya almaya zorladı.

Ancak Çin'in nadir toprak elementleri ihracatı haziran ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 32 arttı. Bu da Washington ve Pekin arasında element akışını desteklemek için daha sonra varılan anlaşmaların meyvelerini vermeye başladığının bir göstergesi.