11 yılda 12 defa ilan edilen afların amacı: 2017 dışında her yıl ilan edilen afların birinci nedeni asker toplamak ve muhalifleri zayıflatmak

Beşar Esad,  asker kaçaklarına yönelik yeni bir af ilan etti / Fotoğraf: Sana Haber Ajansı
Beşar Esad, asker kaçaklarına yönelik yeni bir af ilan etti / Fotoğraf: Sana Haber Ajansı
TT

11 yılda 12 defa ilan edilen afların amacı: 2017 dışında her yıl ilan edilen afların birinci nedeni asker toplamak ve muhalifleri zayıflatmak

Beşar Esad,  asker kaçaklarına yönelik yeni bir af ilan etti / Fotoğraf: Sana Haber Ajansı
Beşar Esad, asker kaçaklarına yönelik yeni bir af ilan etti / Fotoğraf: Sana Haber Ajansı

Türkiye gündemi kar yağışıyla uğraşırken komşusu Suriye'den gelen bir açıklama dikkatleri bu yöne çevirdi.
Suriye Devlet Başkanlığı Ofisi'nden yapılan açıklamada, "Devlet Başkanı Beşşar Esad, 25 Ocak 2022 tarihine kadar askerlikten kaçan, ülke içinde ve dışında bulunanlar için tam af ile ilgili karar çıkardı" denildi.
Affın Suriye'de bulunanlar için 3 ay içinde, ülke dışında olanlar için de 4 ay içinde gönüllü olarak askeri şubelere gelmeleri şartıyla uygulanacağı da kaydedildi.
Af kararı Türkiye'de de ilgiyle karşılandı. Twitter'da Esad adıyla açılan taga yorum yapan çok sayıda kişi Suriyeli sığınmacıların bu af ile ülkelerine dönmelerinin önünde engel kalmadığını öne sürdü.
Durum gerçekten öyle mi? Af gibi olaylar sıradan ülkeler için genellikle istisnai uygulamalar olsa da aynı şeyi Suriye için söylemek mümkün değil.
Suriye iç savaşın ilan edildiği 2011'den bugüne kadar ilan edilen af sayısı son afla birlikte 12 oldu.
Bu süre zarfında affın ilan edilmediği tek yıl ise 2017 oldu.
Örneğin geçen yıl da 2 Mayıs 2021'den önce işlenen suçlar için genel af ilan edilmişti.
Ancak "silah kaçakçılığı", "vatana ihanet", "casusluk", "düşmanla işbirliği" ve "ölümle sonuçlanan terör suçları" af kapsamı dışında bırakılmıştı.

Çıkarılan bir af kapsamında cezaevinden serbest kalanlar / Fotoğraf: AFP
2017 hariç 2011'de iki kez, diğer yıllar bir kez af ilan edildi
İşte basına yansıyan haberlere göre son 10 yıl içinde Suriye'de Esad tarafından ilan edilen aflar: 
31 Mayıs 2011: Suriye'deki Müslüman Kardeşler üyelerini de kapsayan, siyasi suçlulara yönelik bir af çıkarıldı.
21 Haziran 2011: 31 Mayıs'taki siyasi suçluları kapsayan aftan günler sonra bu sefer 21 Haziran'da genel af ilan etti. 20 Haziran'a kadar işlenmiş her türlü suçu af kapsamına alındı.
15 Ocak 2012: Esad tarafından 15 Mart 2011 tarihinden, kararın onaylandığı tarih olan 15 Ocak 2012'ye kadar, ülkedeki olaylarla ilgili, işlenmiş suçları kapsayan af ilan edildi.
29 Kasım 2013: Esad, 29 Ekim'den önce askeri hizmet kanunu çerçevesinde işlenen suçları kapsayan af ilan etti.
Düzenleme kapsamında yurtdışındaki firarilerin 90, yurt içindekilerin ise 30 gün içinde birliklerine teslim olmaları durumunda af kararnamesinden yararlanabilecekleri belirtildi.
9 Haziran 2014: Suriye'de 9 Haziran 2014 öncesi için işlenen suçlara yönelik ‘genel af' ilan edildi.
25 Temmuz 2015: Esad, asker kaçakları için genel af ilan etti.
17 Şubat 2016: Suriye'de yine asker kaçaklarını da kapsayan bir genel af ilan edildi. Suriye içinden 30, Suriye dışından 60 gün içinde teslim olanların aftan yararlanacağı kaydedildi.
9 Ekim 2018: Esad'dan asker kaçakları ve firarileri kapsayan bir af daha geldi. Aftan yararlanabilmek için yurt içindeki erkeklerin dört ay, yurt dışındakilerin ise altı ay içinde başvuru yapmaları gerektiği açıklandı.
15 Eylül 2019: Esad, Ankara'da yapılacak olan Rusya-Türkiye-İran zirvesi öncesinde genel af ilan etti.
23 Mart 2020: Bu tarihten önce işlenen suçlar için 2020 yılı 6 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yi yayımlayarak genel af ilan edildi. Af, her zamanki gibi Esad'ın imzasıyla yayınlandı.
2 Mayıs 2021: 26 Mayıs 2021'de yapılacak devlet başkanlığı seçimi öncesinde Esad bu af ile desteğini artırmaya çalıştı.
25 Ocak 2022: Af seçeneğine yine başvurarak asker kaçaklarına çağrı yapan Esad'ın önümüzdeki yıllarda da yeni aflar çıkarması muhtemel.

Orduya asker toplamak için af seçeneğine sıklıkla başvuruldu
Bu kadar sık af ilan edilmesinin ise iki temel nedeni bulunuyor.
Birincisi muhalif saflarda teslim olmaları artırarak, güç kaybını sağlamak ve çatışmalar nedeniyle artan asayiş olaylarının önüne geçmek.
İkinci neden ise asker toplamak.
Savaş süresince birçok kişinin kaçak durumuna düşmesi nedeniyle Esad, orduya asker toplamak için af kartına sıklıkla başvurdu. Kaçak olmaları sebebiyle cezalı duruma düşen gençler de af kapsamına aldı.

Somer Sultan / Fotoğraf: YouTube
"Savaştan önce aflar bu kadar yoğun değildi"
Suriye siyasetinde afların etkisini ve nedenlerini 2 Mayıs 2021'deki affın ardından yaptığımız haberde görüşlerine başvurduğumuz ve halen Suriye'de Esad yönetiminin kontrolü altındaki alanlarda yaşayan gazeteciler Sarkis Kassarjian ile Somer Sultan'a sormuş, her iki isimden cevaplar almıştık.
Şam'da yaşayan gazeteci Sarkis Kassarjian'a ilk sorumuz "Savaştan önce de bu kadar sık af ilan ediliyor muydu?" oldu.
Kassarjian, Suriye'de normalde savaştan önce de afların ilan edildiğini ancak bu kadar yoğun olmadığını ancak birkaç yılda bir ilan edildiğini hatırlatarak, savaş süresince çok yoğun bir şekilde af ilan edildiğini belirtmiş ve bunun nedenleriyle ilgili şu görüşleri dile getirmişti:
"Birinci sebebi savaşın yarattığı etki sebebiyle toplumda ahlaki gerileme ve kriminal olayların artması. Onun için disiplinin zayıfladığı, devletin kontrolünden çıkmış yerlerde insan kaçırma, soygun gibi çok ciddi sorunlar var. Bu da insanlar arası çatışmalara neden oluyor. Devlet af çıkarıp diyor ki ‘Ben hakkımdan vazgeçtim, siz aranızda anlaşın.' Suriye'de her bir kanunsuz işin cezalandırılmasının iki yönü var. Biri toplumsal hak, bir de şahsi hak. Aflar şahsi hakları kapsamıyor. Yani birisi kardeşimi öldürdüyse burada eğer ben hakkımı düşürmezsem o insan yargılanıyor, hapse giriyor. Ama afla devletin vereceği ceza düşüyor. Diyelim ki cinayet durumunda benim kişisel hakkım için yedi, devletin hakkı için üç yıl hapis verilecekse af durumunda üç yıl düşüyor katil benim hakkım olan yedi yılı alıyor."

"Askerden kaçmanın cezası beş yıl hapis ama çok uygulanmadı"
Aflarda genel olarak devlete karşı işlenen suçlar, casusluk, düşmanla işbirliğinin de olduğu 26 suç tipinin af kapsamlarının dışında bırakıldığını hatırlatan Kassarjian, özellikle asker kaçaklarına yönelik çok sayıda af düzenlemesi yapıldığını kaydetmişti.
Suriye'de normal şartlarda askerden kaçmanın cezasının beş yıl olduğunu söyleyen Kassarjian, "Ama savaş süresince hapis cezası çok uygulanmadı. Çünkü insanlar ‘Bizim bölgemiz devlet kontrolünde değildi, nereye başvuracaktık' diyor. Bu nedenle birisi gelip kendisi askere teslim olunca ceza uygulanmıyordu" dedi.

Afların bir nedeni de Suriye'ye dönüşleri artırmak / Fotoğraf: AA
"Göç edenlerin dönmesine de katkı sağlıyor"
Kassarjian, çıkarılan afların amacıyla ilgili olarak da son olarak şunu söyledi:
"Aflar göç edenlerin dönmesine de katkı sağlıyor. Bazen insanlar mecburi nedenlerden de göç edebiliyor. Sonrasında haklı veya haksız bazı suçlardan hüküm alabiliyor. Her zaman bu hükümler haklı da olmuyor. Bazen birinin senle kişisel sorunu varsa sen göç ettikten sonra sana dava açabiliyor. Mahkemede sana tebligat gönderdiğinde göç ettiğinde davalara gelemediğinden hüküm çıkabiliyor.  Aflar bu insanların dönüp hukuki süreci devam etmesini de teşkil eder."

Somer Sultan / Fotoğraf: Facebook
"Son aflar asker toplamak için değil, tansiyonu düşürmek amaçlı"
Lazkiye'de yaşayan Somer Sultan ise savaşın özellikle ilk yıllarında çıkarılan aflar daha çok asker toplamak amaçlı olsa bile özellikle son iki üç yıldır çıkarılanların daha çok ülkedeki tansiyonu düşürmek ve toplumsal uzlaşıyı artırmaya yönelik olduğunu öne sürerek, "Geçmişe oranlar çatışmalar çok azalmış durumda. 2020 yılı içerisinde terhisler bile oldu. Mevcut duruma bakıldığında devletin daha fazla asker toplama eğiliminde olmadığını görüyoruz" diye konuşmuştu.
Independent Türkçe



Türkiye, Dışişleri Bakan Yardımcısını Şam'a büyükelçi olarak atadı

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Türkiye, Dışişleri Bakan Yardımcısını Şam'a büyükelçi olarak atadı

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Türkiye, Aralık 2024'te iktidara geldiğinden bu yana desteklediği yeni Suriye hükümetine dün büyükelçi atadı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yardımcısı Nuh Yılmaz'ı ülkesinin Şam temsilcisi olarak atadı.

Türkiye, bugüne kadar komşu ülkede bir maslahatgüzar aracılığıyla temsil ediliyordu. Bakan yardımcısının atanması, önemli bir diplomatik sinyal olarak değerlendiriliyor.

Ankara ve Şam, Türkiye'nin on yılı aşkın süren kanlı savaşın ardından Beşşar Esed'in devrilmesini desteklediği dönemde diplomatik ilişkilerini kesmişti.

Aralık ayından bu yana iki ülke ekonomik ve askeri ilişkilerini ve iş birliğini güçlendirmek için çalışıyor.

Fidan, Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'yı tebrik eden ilk yabancı yetkililerden biriydi.

Ancak Ankara, Suriye Demokratik Güçleri ve Kürt militanların sınırına konuşlandırılmasından endişe duymaya devam ediyor.

1974 İstanbul doğumlu Nuh Yılmaz, Mayıs 2024'ten bu yana bakanlığın ikinci adamı olarak görev yapan deneyimli bir diplomattır.

Daha önce Dışişleri Bakanlığı'nda Bakan Başdanışmanı ve ardından Ağustos 2023 ile Mayıs 2024 tarihleri ​​arasında Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) Müdürü olarak görev yaptı.

Fidan gibi Yılmaz da Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan geliyor ve akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor. Washington'da çeşitli görevlerde bulundu ve Amerika Birleşik Devletleri'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı.


Sana'da 7 Yemenli BM çalışanı gözaltına alındı

Muhammed Abdülkerim el-Ghamari'nin Sana'daki cenaze töreni (AP)
Muhammed Abdülkerim el-Ghamari'nin Sana'daki cenaze töreni (AP)
TT

Sana'da 7 Yemenli BM çalışanı gözaltına alındı

Muhammed Abdülkerim el-Ghamari'nin Sana'daki cenaze töreni (AP)
Muhammed Abdülkerim el-Ghamari'nin Sana'daki cenaze töreni (AP)

Husi kontrolündeki Sana'da Birleşmiş Milletler için çalışan 7 Yemenli çalışan, İsrail adına casusluk yapmak suçlamasıyla gözaltına alındı.

AFP'nin haberine göre bu haftanın başlarında, 15'i yabancı olmak üzere 20 BM çalışanı, geçen hafta Sana'daki BM yerleşkesine düzenlenen baskın sonrasında Husiler tarafından gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Güvenlik yetkilisi, "dün tamamı Yemenli olan 7 BM çalışanı, İsrail ile iş birliği yapmak suçlamasıyla gözaltına alındı" dedi.

Bir başka Husi kaynağı, BM personelinin gözaltına alındığını doğruladı, ancak sayıyı belirtmedi.

Birleşmiş Milletler dün yaptığı açıklamada, 2021'den bu yana 55 çalışanının Husiler tarafından gözaltına alındığını, bunlardan ikisinin perşembe günü gözaltına alındığını duyurdu. BM yaptığı açıklamada, "Bu eylemler, Husi kontrolündeki bölgelerde faaliyet gösterme şeklimizi yeniden değerlendirmemizi zorunlu kılıyor" ifadelerini kullandı.

Son aylarda, İran destekli Husilerin kontrolündeki bölgelerde onlarca BM personeli gözaltına alındı.

Örgüte göre, Husiler 31 Ağustos'ta Sana'daki BM ofislerine baskın düzenleyerek 11'den fazla personeli gözaltına aldı. O zamandan beri, kontrolleri altındaki bölgelerde sayısı belirtilmeyen sayıda BM personeli gözaltına alındı

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre üst düzey bir Husi yetkilisi, bu çalışanların ABD adına casusluk yaptığından şüphelenildiğini belirtti.

Geçtiğimiz hafta Husiler, Genelkurmay Başkanı Muhammed Abdulkerim el-Gamari'nin İsrail hava saldırısında öldüğünü duyurdu. İsrail ordusu, ağustos ayı sonlarında gerçekleştirilen saldırının ardından el-Gamari'nin ölümünü doğruladı.

Ekim 2023'te Gazze'de savaşın patlak vermesinin ardından Husiler, İsrail'e bağlı veya İsrail'e gitmekte olduğunu iddia ettikleri gemileri hedef alarak, Kızıldeniz'de saldırılar düzenlemeye başladı. Ayrıca, Filistinlilerle dayanışma göstergesi olarak Yahudi devletine füze ve insansız hava araçları (İHA) fırlattılar.

İsrail buna karşılık olarak son aylarda Yemen'de Husi kontrolündeki bölgelere bir dizi saldırı düzenledi.


Amerika, İsrail'e "Gazze Gücü" konusunda güvence verdi

Mısır'dan gelen insani yardım tırlarından oluşan bir konvoy dün Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ta yıkıma uğradı (DPA)
Mısır'dan gelen insani yardım tırlarından oluşan bir konvoy dün Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ta yıkıma uğradı (DPA)
TT

Amerika, İsrail'e "Gazze Gücü" konusunda güvence verdi

Mısır'dan gelen insani yardım tırlarından oluşan bir konvoy dün Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ta yıkıma uğradı (DPA)
Mısır'dan gelen insani yardım tırlarından oluşan bir konvoy dün Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ta yıkıma uğradı (DPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, dün Gazze Şeridi için kurulacak uluslararası güvenlik gücü konusunda İsrail'e güvence vermeye çalışarak, katılımcı ülkelerin "İsrail tarafından kabul edileceğini" ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planının "başarılı olmasını sağlamak için Washington'un üzerinde çalıştığı" başka bir alternatif olmadığını vurguladı.

Rubio'nun bu açıklamaları, İsrail'in güneyindeki Kiryat Gat'taki ABD-İsrail Gazze Koordinasyon Merkezi'ni ziyareti sırasında geldi. Bu açıklama, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, diplomat Steve Fagin'in, İsrail ile Hamas arasındaki ateşkesin uygulanmasını denetlemekle görevli askeri yetkili General Patrick Franke'ye katılacağını duyurmasıyla eş zamanlı olarak yapıldı.

Kahire'de, çeşitli Filistinli grupların bir araya geldiği toplantının ardından yapılan son açıklamada, "Filistin meselesindeki gelişmeler ve Başkan Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurma planının ikinci aşaması (güvenlik ve idari düzenlemeler dahil) ele alındı.Bu, ulusal projeyi korumak ve ulusal birliği yeniden tesis etmek için kapsamlı bir ulusal diyalog hazırlıklarının bir parçasıydı" ifadeleri yer aldı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre katılımcılar, "Gazze Şeridi'nin yönetiminin, Gazze Şeridi'nden bağımsız teknokratlardan oluşan geçici bir Filistin komitesine devredilmesi ve Gazze Şeridi'nin yeniden inşasının finansmanı ve uygulanmasını denetleyecek uluslararası bir komite kurulması" konusunda anlaştılar.