Guterres, Afganistan'ın ‘buzdan bir cehenneme’ dönüşeceği konusunda uyardı

Aileler ısınmak için mallarını yakıp yiyecek almak için çocuklarını satıyor

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)
TT

Guterres, Afganistan'ın ‘buzdan bir cehenneme’ dönüşeceği konusunda uyardı

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, sert kış koşulları ışığında milyonlarca Afgan'ın yaşamının ‘buzdan bir cehenneme’ dönüşmesi konusunda uyarıda bulunup, uluslararası toplumu Afganistan'dan ‘kitlesel bir göç’ endişesi içinde hayat kurtaran insani yardımları yoğunlaştırmaya çağırdı. Taliban’a her genç kız ve kadının temel insani haklarını tanıyarak, uluslararası güveni kazanmak için çaba gösterme çağrısında bulundu.
Uluslararası örgütün Genel Sekreteri, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) bir oturumunda yaptığı konuşmada, Taliban’ın geçtiğimiz Ağustos ayında Afganistan’ın kontrolünü ele geçirmesinden altı ay sonra bugün, oradaki günlük yaşamın bir buzdan bir cehenneme dönüştüğüne dikkat çekti. Afganların ‘kuvvetli rüzgarlar, soğuk ve karla kaplı başka bir sert kışın pençesinde’ olduğunu söyleyen Guterres, ailelerin çadırlarda plastik örtülerin altında yaşadıklarını, ısınmak için eşyalarını bile yaktıklarını belirtti. Afganların sadece koronavirüs (Kovid-19) salgınının değil ayrıca kızamık, ishal ve hatta çocuk felci gibi önlenebilir ölümcül hastalıkların tehdidiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Afganların yarısından fazlasının ‘ağır düzeyde açlıkla karşı karşıya’ olduğuna dikkati çeken Guterres ‘bazı ailelerin yiyecek almak için çocuklarını sattığına’ dikkati çekti. BM Genel Sekreteri, ‘kadın aktivistlerin keyfi tutuklamaları ve kaçırılmaları’ hakkındaki son raporlarla ilgili ‘derin endişeyi’ dile getirerek serbest bırakılmalarını talep etti. ‘Hayat kurtarmak için insani operasyonları genişletmek’ için çağrıda bulundu. Bunun normal insani çağrının çok ötesinde olduğuna dikkat çekti. BMGK’yı ‘donmuş döviz rezervlerini serbest bırakmanın ve Afganistan Merkez Bankası'nı yeniden devreye sokmanın yollarını bulmaya’ çağırdı. ‘Afgan ekonomisinin çöküşünün, ülkeden kaçmak için toplu bir göçe yol açabileceği’ konusunda uyardı. ‘Güvenliği güçlendirmenin ve terörle mücadelenin çok önemli olduğunu’ vurguladı. ‘Afganistan'ın çok uzun zamandır terörist gruplar için verimli bir zemin olduğunu’ hatırlattı. Taliban'ı ‘bu fırsatı değerlendirip, her kız ve kadının temel insan haklarını tanıyarak ve koruyarak uluslararası güven ve iyi niyet kazanmaya’ çağırdı.
BM Afganistan Özel Temsilcisi Deborah Lyons, bir video kaydından “İnsani ihtiyaçlar acil olmaya devam ediyor” dedi. 2022 için tahmini olarak 4,4 milyar dolarlık ek insani yardıma ihtiyaç olduğunu açıkladı. Devam eden likidite krizine ve bankaların çalışamamasına işaret ederek ‘temel hizmetlerin tam olarak sunulmasını engelleyen yaptırımların’ hafifletilmesi çağrısında bulundu. Lyons, Taliban'dan ‘uluslararası toplumla gelecekteki angajman yoluna’ olan bağlılığına ilişkin ‘sadece açıklamalar değil, açık eylemler’ görmeyi umduklarını söyledi. ‘Siyasi aktörler ve sivil toplumla daha geniş kapsamlı istişarelerin bazı göstergelerine’ dikkat çekti.  Ayrıca ‘insan haklarına saygıda bozulmanın ortaya çıktığı bir ortamın zemininde ikna edici kanıtlar bulunduğunu’ vurguladı. Savaşın bittiğini, ancak barışın henüz kurulmadığı uyarısında bulundu. İnsanların gerçek ihtiyaçlarına odaklanarak, güven ve hesap verebilirlik oluşturacak şekilde yönetişim için önlemler alınması çağrısında bulundu. Kızların eğitimi de dahil olmak üzere, Taliban'ın Afganistan'daki teröristleri ve terörist grupları kontrol altına alma sözünü desteklemek için daha anlamlı eylemlerde bulunmaya çağırdı.
Lyons ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dışişleri bakanlarının Pakistan'daki son olağanüstü toplantısında ‘bölgedeki ülkelerin geçtiğimiz Ağustos ayından bu yana Afganistan'a karşı aldıkları temkinli ama yapıcı yaklaşım’ hakkında bir konuşma yaptı. Söz konusu toplantıda, Afganistan için bir insani yardım fonu kurulması, başına İİT’nin Afganistan Özel Elçisi olan Tarık Ali Bakhit'in atanması kararlaştırılmıştı.



Rusya'nın Ukrayna'nın doğusundaki bir şehri hedef alan bombalı saldırısında üç kişi öldü

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısında Harkov'da Rus İHA’sının vurduğu bir konut binasının bulunduğu yerde çalışan itfaiyeciler (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısında Harkov'da Rus İHA’sının vurduğu bir konut binasının bulunduğu yerde çalışan itfaiyeciler (Reuters)
TT

Rusya'nın Ukrayna'nın doğusundaki bir şehri hedef alan bombalı saldırısında üç kişi öldü

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısında Harkov'da Rus İHA’sının vurduğu bir konut binasının bulunduğu yerde çalışan itfaiyeciler (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısında Harkov'da Rus İHA’sının vurduğu bir konut binasının bulunduğu yerde çalışan itfaiyeciler (Reuters)

Yerel yetkililerin bugün yaptığı açıklamada, Rus hava kuvvetlerinin Ukrayna'nın doğusundaki Harkov bölgesine düzenlediği hava saldırılarında en az üç kişinin öldüğünü duyurdu.

Harkov Askeri İdaresi Başkanı Vitali Karabanov, Telegram'da Rus ordusunun Balakliya şehir merkezine iki füze saldırısı düzenlediğini yazdı.

Şehre gece düzenlenen saldırıda ilk belirlemelere göre üç kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.

Aralarında çocukların da bulunduğu 10 kişinin yaralandığını ve bunlardan 9'unun hastaneye kaldırıldığını ifade etti.

Karabanov, "Maalesef şüpheli yaralanmalarla ilgili olarak hala telefon alıyoruz" ifadelerini kullandı.

Harkov Valisi Oleg Senegubov, daha önce yaralılar arasında 14 yaşında bir kız çocuğu, 12 yaşında bir erkek çocuğu ve 61 yaşında bir erkeğin de bulunduğunu açıklamıştı.

Rusya, Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmeye başlamasından bu yana neredeyse her gün Ukrayna topraklarını İHA ve füze saldırılarıyla hedef alıyor.

Rusya'nın cuma günü başkent Kiev'deki konut binalarını bombalaması sonucu yedi kişi hayatını kaybetti.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Kış yaklaşırken Moskova da enerji altyapısına yönelik saldırılarını artırıyor, Kiev de düzenli olarak Rusya'daki petrol depolarını, rafinerileri ve diğer enerji tesislerini hedef alıyor.

Cephe hattında Rus ordusu dün, Ukrayna'nın güneyinde iki köyün kontrolünü ele geçirdiğini duyurdu. Rus ordusu burada yavaş ilerlemeye devam ederken, Kiev ise doğudaki Pokrovsk şehrini elinde tutmaya çalışıyor.


İngiltere üç ülkeye vize yasağı getirmeyi planlıyor

İngiltere İçişleri Bakanı Shabana Mahmood, dün BBC'ye verdiği röportajda (AFP)
İngiltere İçişleri Bakanı Shabana Mahmood, dün BBC'ye verdiği röportajda (AFP)
TT

İngiltere üç ülkeye vize yasağı getirmeyi planlıyor

İngiltere İçişleri Bakanı Shabana Mahmood, dün BBC'ye verdiği röportajda (AFP)
İngiltere İçişleri Bakanı Shabana Mahmood, dün BBC'ye verdiği röportajda (AFP)

İngiltere İçişleri Bakanı Shabana Mahmood, sığınmacı sistemindeki kapsamlı revizyonun parçası olarak insan hakları yasasını yeniden düzenlemeyi planlarken, yasadışı göçmenleri geri almayan üç ülkenin İngiltere vizesi almasını yasaklayacak.

tgy
İngiliz Kanalı'nı geçmeye çalışırken kurtarılan göçmenler, İngiliz Dover limanında bir tekneden iniyor (Arşiv- AFP)

Üç Afrika ülkesi (Angola, Namibya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti) turistlerin ve önemli kişilerin girişini yasaklayan vize yaptırımlarıyla karşı karşıya kalacak.

Şarku’l Avsat’ın İngiliz ajansı PA Media'dan aktardığına göre yasadışı göçmenlerin sınır dışı edilmesinde daha fazla iş birliği yapılmaması halinde, ülkelere bağlı iş adamlarının İngiltere'ye seyahat etmesi yasaklanacak.

y7
Göçmenler bir tekneyle Manş Denizi'ni geçiyor (Arşiv- AFP)

Times gazetesi, bu hamlenin Trump yönetiminde İç Güvenlik Bakanı olan Kristi Noem'den ilham alındığını bildirdi.

Mahmoud, "Britanya'da kurallara uyuyoruz. Suçluları ve kaçak göçmenleri geri almayan ülkelere yaptırım uygulanacağını söylediğimde ciddiydim" ifadelerini kullandı.

"Bugün yabancı hükümetlere mesajım açık: Vatandaşlarınızın geri dönüşünü kabul edin, yoksa ülkemize girme ayrıcalığınızı kaybedersiniz" diye ekledi.

Mahmoud, bugün Avam Kamarası'na yapacağı açıklamada, İngiltere'nin çatışma ve huzursuzluktan kaçanlara nasıl sığınma hakkı tanıdığını anlatacak.


İsrail, "duvar" ile Lübnan'a baskı yapıyor

Lübnan sınırındaki İsrail duvarında çalışan İsrailli işçiler (AFP)
Lübnan sınırındaki İsrail duvarında çalışan İsrailli işçiler (AFP)
TT

İsrail, "duvar" ile Lübnan'a baskı yapıyor

Lübnan sınırındaki İsrail duvarında çalışan İsrailli işçiler (AFP)
Lübnan sınırındaki İsrail duvarında çalışan İsrailli işçiler (AFP)

İsrail, güney Lübnan'da "duvarda ek inşaat çalışmaları" yürüterek Lübnan'a baskısını sürdürürken, UNIFIL güçleri cumartesi günü İsrail güçlerinin doğrudan ateşine maruz kaldıklarını bildirdi.

UNIFIL yaptığı açıklamada, bir İsrail Merkava tankının Lübnan topraklarındaki bir İsrail mevzisi yakınlarında güçlerine ateş açtığını ve olayı "Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı Kararı'nın ciddi bir ihlali" olarak değerlendirdiğini ifade etti.

UNIFIL'e göre, Lübnan'ın duvarla ilgili olarak Güvenlik Konseyi'ne şikayette bulunmasına rağmen İsrail, "duvarda ilave inşaat çalışmaları"na devam etti ve bunların bir kısmı Yavrun kasabasının güneydoğusundaki "Mavi Hat"ı geçti.

Lübnan-İsrail deniz müzakerelerinde Lübnan heyetine başkanlık eden emekli Tümgeneral Abdurrahman Şehitli, "Tel Aviv'in cephe hattında tahrip ettiği köyleri ilhak edeceğinden endişe ettik, bu duvarın inşa edilmesi ilhakı gerçekleştirmeyeceğini, ancak bölgenin özel güvenlik önlemlerine tabi tutulacağını, böylece İsrail'in bölgede söz sahibi olacağını gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.