Rusya’nın en korktuğu silah: SWIFT

Uluslararası finans sistemi SWIFT logosu (Reuters)
Uluslararası finans sistemi SWIFT logosu (Reuters)
TT

Rusya’nın en korktuğu silah: SWIFT

Uluslararası finans sistemi SWIFT logosu (Reuters)
Uluslararası finans sistemi SWIFT logosu (Reuters)

Batılı hükümetler Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i Ukrayna'yı işgal etmekten caydırmayı amaçlayan benzeri görülmemiş bir yaptırım paketiyle tehdit ederken, özellikle Rusya’nın uluslararası finans sistemi SWIFT'den çıkarılması Kremlin’in kalbine korku salıyor gibi görünüyor.
CNN’ne göre, SWIFT dünya çapında binlerce banka ve finans kurumunu birbirine bağlayan küresel bir bankacılık iletişim ağı.
1973 yılında kurulan SWIFT sistemi, hali hazırda 11 binde fazla finans kurumu tarafından güvenli mesajlar göndermek para alışverişi yapmak ve ödeme emri vermek için kullanılıyor.
Şimdiye dek SWIFT’e alternatif küresel bir sistem kurulmadı.

ABD'li vekiller geçtiğimiz haftalarda Rusya'nın SWIFT sisteminden çıkarılması önerisinde bulunurken, Rus milletvekilleri ise bunun gerçekleşmesi halinde Avrupa'ya petrol, gaz ve mineral sevkiyatının durdurulacağını söyledi.
Rusya’nın SWIFT sisteminden çıkarılması halinde, finans kurumlarının yurt içi veya yurt dışına para göndermesi neredeyse imkansız hale gelecek. Bu durum ayrıca Rus şirketleri, yabancı müşteriler ve özellikle petrol ve gaz ihracatı alıcıları için büyük bir krize yol açabilir.
Eski Rusya Maliye Bakanı Alexey Kudrin, ülkesinin SWIFT’ten çıkarılması halinde ekonominin yüzde 5 küçüleceğini söyledi.
Finlandiya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden araştırmacı Maria Shagina, "Rusya'yı SWIFT'ten izole etmek tüm uluslararası işlemleri sona erdirecek, kur dalgalanmalarına ve sermaye çıkışlarına neden olacak" dedi.
Ancak Shagina, bu gerçekleşirse ABD ve Almanya'nın da çok şey kaybedeceğini, çünkü bu ülkelerdeki bankaların Rus bankalarıyla iletişimde olduğunu belirtti.
2012 yılında İran bankaları, Avrupa Birliği'nin ülkenin nükleer programı nedeniyle yaptırım uygulamasının ardından SWIFT sisteminden izole edildi.
Kuvvetlerini Ukrayna sınırına yığan Rusya, Batı'nın Kiev'e saldırı başlatma niyetinde olduğu iddialarını reddediyor ve bununla ilgili tüm bilgilerin ‘yanlış olduğunu ve bölgedeki gerilimi tırmandırmak ve Rus karşıtlığını alevlendirmek amaçlı’ olduğunu vurguluyor.



İran, nükleer iş birliğini dondurarak Batı'ya meydan okuyor

ABD'nin Kum yakınlarındaki yeraltı nükleer tesisine saldırı düzenlemesinin ardından Maxar uydu görüntüsünde yeraltı Fordo kompleksi görülüyor (Reuters)
ABD'nin Kum yakınlarındaki yeraltı nükleer tesisine saldırı düzenlemesinin ardından Maxar uydu görüntüsünde yeraltı Fordo kompleksi görülüyor (Reuters)
TT

İran, nükleer iş birliğini dondurarak Batı'ya meydan okuyor

ABD'nin Kum yakınlarındaki yeraltı nükleer tesisine saldırı düzenlemesinin ardından Maxar uydu görüntüsünde yeraltı Fordo kompleksi görülüyor (Reuters)
ABD'nin Kum yakınlarındaki yeraltı nükleer tesisine saldırı düzenlemesinin ardından Maxar uydu görüntüsünde yeraltı Fordo kompleksi görülüyor (Reuters)

İran, İsrail ile savaşında ateşkes sağlanmasından bir hafta sonra, nükleer programı üzerindeki Batı baskısına karşı yeni bir meydan okuma olarak Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ile iş birliğini dondurma kararı aldı.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, parlamentonun iş birliğini askıya alma kararını onaylayan bir kararname imzaladı. Bu durum, özellikle ABD saldırılarının ardından İran'ın %60 zenginleştirilmiş uranyum stokunun kaderini çevreleyen belirsizlik göz önüne alındığında, uluslararası denetimleri zorlaştırdı. Yeni yasa, Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin gelecekteki tüm denetimleri onaylamasını gerektiriyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) kararı not ettiğini ve İran'dan resmi açıklama beklediğini belirtti.

Tahran bu adımın, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması kapsamındaki nükleer haklarını korumayı amaçladığını söyledi. Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, parlamentonun Ulusal Güvenlik Komitesi ile yaptığı toplantıda UAEK ile herhangi bir iş birliği yapılmamasını açık bir şekilde desteklediğini ifade etti.

Buna karşılık, Almanya kararı "felaket bir sinyal" olarak nitelerken, İsrail önümüzdeki Ekim ayında sona erecek olan İran'a yönelik yaptırımların yeniden uygulanması için “Snapback” mekanizmasının etkinleştirilmesi çağrısında bulundu. Bu hareket İran'ın nükleer dosyasını BM Güvenlik Konseyi'ne geri gönderme tehdidi yaratacaktır.