Mısır, BM’nin su alanındaki çalışmalarını destekliyor

İklim değişikliğiyle mücadele için ‘radikal önlemler’ çağrısında bulundu

Toplantıdan bir kare (Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı)
Toplantıdan bir kare (Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı)
TT

Mısır, BM’nin su alanındaki çalışmalarını destekliyor

Toplantıdan bir kare (Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı)
Toplantıdan bir kare (Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı)

Mısır dün su konularında çalışmaları desteklemek ve iklim değişikliğinin su sektörü üzerindeki olumsuz etkileriyle mücadele etmek için Birleşmiş Milletler (BM) çalışmalarının güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati bu çağrıyı, Hollanda’nın su işlerinden sorumlu üst düzey temsilcisi Henk Ovink ve Uluslararası Su Yönetimi Enstitüsü (IWMI) Direktörü ve Glasgow Üniversitesi’nde Su Kaynakları ve Hidroloji Profesörü olan Asit Biswas ile gerçekleştirdiği toplantılarda dile getirdi. 
Mısır Su Kaynakları Bakanı Muhammed Abdulati video konferans ile gerçekleştirdiği iki toplantıda, iklim değişikliğinin dünya çapında su kaynakları ve gıda üretimi üzerindeki bariz ve giderek artan etkilerinin yanı sıra deniz seviyesinin yükselmesine ve nehir kaynaklarındaki su miktarları üzerinde beklenmedik etkilere neden olması göz önüne alındığında, iklim değişikliği konusunun şu anda dünyanın karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan biri olduğunu belirtti.
Bakanlığın açıklamasına göre, Bakan dünyanın birçok ülkesini vuran ve bu ülkelerde büyük kayıplara neden olan birçok aşırı hava olaylarının görüldüğünü, dünyadaki doğal afetlerin yüzde 70’inin sel, kuraklık vb. gibi suya bağlı felaketler olduğunu ve bu durumun acilen harekete geçilmesini gerektirdiğini belirtti. Bakan şu anda ciddi önlemler alınmaması halinde, bu etkilere ayak uydurmanın gelecekte daha zor ve maliyetli olacağını, dolayısıyla su alanında dünyanın farklı ülkeleri arasında iş birliğinin ve karşılıklı deneyim aktarımının gerekli olduğunu vurguladı.
Açıklamaya göre, Henk Ovink ise 4. Kahire Su Haftasın ve Mısır’ın liderlik ettiği “Su Kıtlığından Yaşanan Bölgelerde Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine Ulaşmak İçin Politika Diyaloğu” ara dönem toplantıları da dahil olmak üzere uluslararası etkinlikler sırasında “Su ve İklim Değişikliği” dosyasının öne çıkarılmasının önemini vurguladı.
Asit Biswas, Mısır’da su kanalların düzenlenmesi, modern sulamaya geçilmesi ve su sisteminin modernize etme yoluyla su sisteminin kaydedilen gelişim ve niteliksel gelişime övgüde bulundu ve Mısır’ın su yönetimi alanında uluslararası düzeyde bir örnek alınacak bir konuma geldiğini belirtti. Biswas su konuyla ilgili önde gelen tarafların, dünyanın tanık olduğu su sorunları gölgesinde su güvenliğinin nasıl sağlanacağını tartışmak üzere davet edildiği 5. Kahire Su Haftası etkinliklerinde bir tartışma oturumu düzenleme arzusunu dile getirdi. Aynı zamanda su sektöründeki teknolojik gelişmelere ayak uydurması için Mısır’ı, Singapur düzenlenecek Uluslararası Su Konferansı’na davet etti.



Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
TT

Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)

Hamas, dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesiminde büyük bir aşiretin üyelerini, diğer suçlamaların yanı sıra anarşi ve yardım tırlarının yağmalanması olaylarına karıştıkları iddiasıyla öldürdü. Olay, İsrail'in, Hamas ile El Fetih'e bağlı bazı aktivistler ya da bazı Filistinli aileler arasındaki farklılıkları istismar etmeye ve onları Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak için ordusuyla koordineli çalışan silahlı milisler haline gelmiş gibi göstererek kendi çıkarlarına hizmet etmek için kullanmaya çalıştığı bir dönemde meydana geldi.

İsrail, Gazze Şeridi'nde 20 aydır sürdürdüğü savaşın başından bu yana, El Fetih aktivistlerinin ya da Gazze Şeridi'ndeki bazı aşiret üyelerinin Hamas'a yönelik düşmanlıklarını istismar ederek, Hamas'a karşı silahlı gruplar oluşturmaya çalıştı. Ekim 2023'ten bu yana savaşta yaşadığı gerilemelere rağmen Gazze Şeridi'ni yönetmeye devam eden Hamas ise bu yaklaşıma, İsrail'le bağlantısı olduğundan şüphelenilen bir dizi kişiyi infaz ederek karşılık verdi.

Hamas'ın son operasyonunda dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta büyük bir aşirete mensup yaklaşık 12 Filistinli öldürüldü. Söz konusu aşiretin üyeleri, Deyr el-Balah'ın doğusunda İsrail güçlerinin konuşlandığı bölgelerde ya da yakınlarında bulunuyordu.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, öldürülenlerin bir kısmının son zamanlarda yaşanan anarşinin ve yardım tırlarını yağmalama girişimlerinin arkasında olduklarından şüphelenildiğini bildirdi. Bazılarının ise İsrail için casusluk faaliyeti yürüttüklerini iddia eden kaynaklar, bunun da Hamas kaynakları tarafından doğrulandığını söyledi.

İsrail'in Hamas'la mücadele etmek için desteklemeye çalıştığı, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın bazı bölgelerinde, İsrail'in tamamen işgal ettiği ve sakinlerini yerinden ettiği bölgelerde bulunan Yaser Ebu Şebab silahlı grubu gibi pek çok benzer vaka olduğu açık. Filistin Yönetimi, Ebu Şebab'ın kendisiyle olan ilişkisini reddetmiş olsa da Ebu Şebab, Filistin Yönetimi'ne atıfta bulunarak defalarca ‘Filistin meşruiyeti’ altında faaliyet gösterdiğini iddia etti.

Yedioth Ahronoth gazetesinde yayınlanan bir habere göre İsrail ordusu, Gazze ve Han Yunus'ta faaliyet gösteren ve üyeleri El Fetih üyesi ya da Filistin Yönetimi güvenlik servisleri mensubu olan iki silahlı grupla koordinasyon kurmaya başladı. Bu gruplar Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak amacıyla mali destek alıyor.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)

Haberde Rami Halas adlı bir kişinin liderliğindeki silahlı grubun, Gazze şehrinin Şucaiye mahallesinde faaliyet gösterdiği ve mahalle içindeki Hamas mensuplarına karşı operasyonlar düzenlediği, ikinci grubun ise Yaser Hanidek tarafından yönetildiği ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta faaliyet gösterdiği belirtildi.

Haberde bu iki grubun İsrail'den silah ve insani yardım desteği aldığı, üyelerinin ise Filistin Yönetimi'nden maaş aldığı iddia edildi.

Söz konusu haber üzerine Yaser Hanidek bir video yayınlayarak, İsrail'in iddialarını yalanladı ve kendisine yöneltilen suçlamaları reddettiğini vurgulayarak halen Han Yunus'ta olduğunu, normal bir şekilde çalıştığını, anarşiyi reddettiğini, direnişin yanında yer aldığını ve direnişin sırtında bir hançer olmayacağını söyledi. Bununla birlikte, iki kardeşinin ölümüne neden olan ailevi anlaşmazlıkların kendisini silahlanmaya ittiğini belirterek, İsrail, El Fetih ya da Filistin Yönetimi'nin herhangi bir kurumuyla hiçbir bağı olmadığını açıkladı.

Öte yandan, tanınmış Halas ailesi vatanseverlik dışı her türlü eylemi reddeden bir açıklama yayınlayarak, Filistinlilerin genel tutumunun dışındaki her türlü davranışı reddettiklerini vurguladı.

Bu ailenin mensuplarınn çoğu El Fetih'e mensup, ancak aralarında Hamas ve İslami Cihad Hareketi üyeleri de var.

Gazze Şeridi’ndeki İçişleri ve Ulusal Güvenlik Bakanlığı Ebu Şebab'a teslim olması için 10 gün süre vermiş, ‘vatana ihanet’, ‘casusluk’, ‘silahlı hücre kurmak’ ve ‘silahlı isyan’ ile suçlamış, teslim olmaması halinde gıyabında yargılamakla tehdit etmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bir aydan uzun bir süre önce İsrail'in Hamas'a muhalif silahlı grupları desteklediğini itiraf etmişti.

Hamas sık sık kamuoyu önünde İsrail'i Gazze Şeridi'ndeki kaosun arkasında olmakla suçluyor ve daha önceki açıklamalarına göre ‘vatandaşların güvenliğine müdahale etmeye cesaret eden herkese karşı demir yumrukla saldıracağını’ vurguluyor.

Hamas, Gazze Şeridi'ndeki büyük kaos ortamında güvenlik durumunun kontrolünü yeniden ele geçirmek için ateşkesten faydalanıyor ki bunu, iki aydan fazla süren bir önceki ateşkes sırasında da yapmıştı. Hareket son zamanlarda silahlı adamlara, tüccarlara, çetelere, hırsızlara ve İsrail'le iş birliği yapanlara karşı daha kapsamlı güvenlik operasyonları düzenlemeye ve bu kişileri infaz etmeye ya da yaralamaya başladı.