İstanbul'da karda mahsur kalıp camiye sığınan İsrailli haham yaşadıklarını anlattı: ​​​​​​​Camide Müslümanlarla yan yana ibadet ettim... Aynı Tanrı'ya dua ediyoruz

AA
AA
TT

İstanbul'da karda mahsur kalıp camiye sığınan İsrailli haham yaşadıklarını anlattı: ​​​​​​​Camide Müslümanlarla yan yana ibadet ettim... Aynı Tanrı'ya dua ediyoruz

AA
AA

İstanbul'da kar yağışı nedeniyle mahsur kaldığı yerden jandarma tarafından kurtarılarak, camiye götürülen İsrailli Haham İsrael Elbom, "Çok yorgun ve üşümüştüm. Camide halının üzerinde biraz uyudum. Elimi yüzümü yıkayıp, tekrar sabah duasını yapmak için camiye geldiğimde namaz kılan insanlar vardı. Ben de aynı zamanda yan yana Müslümanlarla duamı ettim. Aynı Tanrı'ya dua ediyoruz. Güzel zamanlardı" dedi.
İsrailli Haham 62 yaşındaki Elbom, Yahudiler için helal sertifikası olarak kabul edilen koşer sertifikasyonu için denetleyici olarak İstanbul'a geldi. İşlerini bitirdikten sonra uçağına yetişmek için yola çıkan Elbom, kar yağış ve tipi yüzünden İstanbul Havalimanı'na varamadan yolda mahsur kaldı.
Saat 15.00'ten gece saat 02.00'ye kadar araçta beklemek zorunda kalan Elbom, jandarmanın yardımıyla yakındaki bir polis merkezine, ardından beklemek üzere İstanbul Havalimanı yakınındaki Ali Kuşçu Camisi'ne götürüldü.

İsrail medyasında gündem oldu
Cemaat camide namaz kılarken aynı safta sabah duası yapan Elbom, yaşadığı farklı tecrübeyi İsrail medyasıyla paylaşarak, ülkesinde gündem oldu.
Yolların açılmasıyla Esenyurt'taki bir otele yerleştirilen Elbom, uçakla İsrail'e dönecek.
Yaşadıklarını AA muhabirine de anlatan İsrailli Haham İsrael Elbom, Türkiye'nin birçok şehrine defalarca iş amaçlı seyahatler yaptığını ve sık sık geldiğini söyledi.
Seyahatleri sırasında kendini her zaman iyi hissettiğini dile getiren Elbom, "Ankara, İzmir ve Adana gibi birçok şehre yıllardır seyahat ediyorum. Her gittiğimde kendimi rahat hissediyorum. Çok nazik insanlar, genelde gülümsüyorlar. Ben Koşher gıda için sertifikasyonunda danışman olarak çalışıyorum, o yüzden sık geliyorum." dedi.
Elbom, iki gün önce de bir fabrikadaki işlerini bitirdikten sonra uçağına yetişmek için yola çıktığını, yoğun kar yağışı ve kazalar yüzünden yolda kaldıklarını anlattı.
Araçla geri dönmenin de mümkün olmadığını aktaran Elbom, "Gece saat 01.00'e kadar arabada kaldık. Şoförüm uyuyordu ama ben uyuyamadım. Polisler insanları araçlarından alarak bir yere götürmeye başladılar. Ben şoförü uyandırdım, neler olup bittiğini öğrenmek için. Polis araçlarının olduğu yere kadar yarım saat yürüdük ve sonra kamyonete geçtik. Çok kalabalıktı. Polis merkezine gittik ve orada birkaç saat kaldık. Sıcaktı. Yiyecek getirdiler ama koşher onaylı olmadığı için yiyemedim. Ordu görevlileri bizi aldı ve otele, yani aslında camiye götürdüler." diye konuştu.

Camide Müslümanlarla yan yana ibadet etti
Sabah 04.00 gibi camiye vardıklarını söyleyen Elbom, orada yaşadıklarını ise şöyle aktardı:
"Cami olduğu için ayakkabılarımı çıkardım. Halılar biraz sıcaktı, ısındım. Caminin bir köşesine geçtim, insanlar bana bakıyordu. Çünkü tabii ki biraz farklı görünüyordum. Hiç kimse bir şey söylemiyordu, sadece gülümsüyorlardı. Çok güzeldi. Saat 05.00-06.00 civarıydı. Çok yorgun ve üşümüştüm. Camide halının üzerinde biraz uyudum. Elimi yüzümü yıkayıp, tekrar sabah duasını yapmak için camiye geldiğimde namaz kılan insanlar vardı. Ben de aynı zamanda yan yana duamı ettim. Aynı Tanrı'ya dua ediyoruz. Güzel zamanlardı."
Camide yaşadıklarının kendisi için çok önemli olduğunu dile getiren Elbom, buradaki hikayesinin İsrail medyasında da yer aldığını, İsrail'de bir camide bunu yapmanın zor olduğunu söyledi.
Elbom, sorunlara karşı her zaman gülümsemekten ve barıştan yana olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gülümseme bu insanlar arasında barış getirecek. O yüzden bunu yapıyorum. Yahudi ve Müslüman toplumları arasında da barış getirebilir, tüm insanlık için de. Birlikte yaşayabiliriz. Savaşa niye ihtiyacımız var. 14-15 saat mahsur kaldım. Cami de gerçekten güzeldi. Benim için iyi zamanlardı. İstanbul Aşkenaz Hahamı Mendy Chitrik de bu süreçte bana çok yardım etti, sürekli bir şeye ihtiyacım olup olmadığını sordu. Birlikte daha güzel bir dünya olabilir. O gece hissettiğim gibi Yahudi ve Müslümanlar ve diğer tüm topluluklar hepimiz aynı çocuklarız ve aynı Tanrı'ya ibadet ediyoruz. Birlikte dua edip, gülüp, birlikte yaşayıp, birlikte dans edebiliriz. İnanıyorum ki dünya daha konforlu ve biz de daha mutlu olacağız. Bu otelde de çok rahat ettim, benimle ilgilendiler."



Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
TT

İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)

Anadolu Ajansı'nda dün yer alan habere göre, İstanbul'da hayatını kaybeden Hamburg’dan tatil için gelen Türk ailenin otel odasında zehirli gaz fosfin bulundu.

Adli tıp raporuna atıfta bulunan ajans, maddenin odadan alınan sürüntü örneklerinde ve otel havlularında da tespit edildiğini belirtti. Ancak ölüm nedeni henüz bilinmiyor.

Alüminyum fosfit, zararlılarla mücadelede yaygın olarak kullanılır. Suyla veya yeterli miktarda atmosferik nemle temas ettiğinde, zehirli bir gaz olan fosfin üretir. Bu gaz, memelilerde hücrelere zarar verir ve yüksek konsantrasyonlarda kanda oksijen taşınmasını engeller.

İnsanlarda fosfin, kuru öksürük, kusma ve karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olabilir ve solunduğunda ölümcül olabilir.

Hamburg’dab gelen Türk ailenin dört üyesi, kasım ayının ortasında İstanbul'da tatildeyken hayatını kaybetti.

Adli tıp ön raporuna göre ailenin odasının altındaki odada bulunan pestisitler ölümlerine neden olmuş olabilir, ancak bu henüz doğrulanmadı.

AA’nın haberine göre, ailenin yemek yediği yerlerde yapılan tetkiklerde herhangi bir anormalliğe rastlanmaması üzerine ölüm nedeninin gıda zehirlenmesi olduğu yönündeki ilk şüpheler de reddedildi.


Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor
TT

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Konuya yakın Türk yetkililere göre, İsrail'in muhalefetine rağmen Türkiye, Gazze Şeridi'ndeki çoğunluğu Müslüman, ABD destekli bir güce binlerce asker göndermeye hazırlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg'ten aktardığı habere göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, ABD, Ankara'nın geçen ay Mısır ve Katar ile birlikte Gazze'de ateşkes sağlanması için arabuluculuk yapmasının ardından, ABD tarafından önerilen çok aşamalı bir planın parçası olan uluslararası istikrar gücüne Türkiye'nin katılımını genel olarak desteklediğini belirtti.

Konuşlanmada muharebe ve istihkam birliklerinin yer alması beklenirken, Türkiye, İsrail'in Gazze Şeridi'ne girmesinin ardından Washington'un İsrail'in askeri güç kullanımını sınırlamasını istiyor.

dcfr
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye'de yıkımın ortasında bir sebze tezgahı (AP)

Türkiye'nin, Trump'ın ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşmesini sağlama planının önemli bir bileşeni olan uluslararası istikrar gücüne İsrail'in onayı olmadan nasıl katılabileceği henüz belirsizliğini koruyor.

Türk hükümeti, ABD'nin baskı yapması halinde İsrail'in sonunda geri adım atabileceğine inanıyor, ancak şu ana kadar İsrail hükümetinin geri adım atacağına dair bir işaret yok.