Suudi Arabistan: Kuruluşundan modern zamanlara üç asırlık yolculuk

İlk Suudi devleti İmam Muhammed bin Suud tarafından kuruldu

Üçüncü Suudi devletinin başlangıcı ile Riyad'daki hükümet sarayı
Üçüncü Suudi devletinin başlangıcı ile Riyad'daki hükümet sarayı
TT

Suudi Arabistan: Kuruluşundan modern zamanlara üç asırlık yolculuk

Üçüncü Suudi devletinin başlangıcı ile Riyad'daki hükümet sarayı
Üçüncü Suudi devletinin başlangıcı ile Riyad'daki hükümet sarayı

Suudi Arabistan’ın kuruluşunun üzerinden yaklaşık üç asır geçti. Bu üç yüzyıl boyunca sadece Arap Yarımadası’nda değil, dünyanın farklı coğrafyalarında şiddetli fırtınalar yaşandı, ülkeler, imparatorluklar dağıldı, krallıklar devrildi. Bu devletlerin çoğu artık tarih kitaplarında kalmıştır. Tarihçiler Suudi Arabistan devletinin kararlı varlığını ve zamanın iniş çıkışları karşısında nasıl direnerek ayakta kalabildiğini göz önüne seriyor.
İlk Suudi devleti, Arap Yarımadası'nın ortasında el-Yemame bölgesinde Diriye diye adlandırılan küçük bir şehirde kuruldu. Diriye, tarım ve hayvancılığa elverişli olan Hanife Vadisi üzerine kurulmuş irili ufaklı yerleşim yerlerinden biriydi. Vadiye dağılmış bu şehirler ve kasabaların yer aldığı bölge şiddetli rüzgarlar, kamplaşmalar ve gerilimlerden bağışık değildi. Diriye ve yakınındaki yerleşimlerin her birini bağımsız bir siyasi varlık olarak adlandırabiliriz, nitekim bunlar toprağı süren, yöneten ve egemenlik sahibi küçük devletçikler olarak görülebilir. Bölgedeki her emirlik ya da topluluk, istikrara kavuşmak için var olma savaşı vermekteydi. Bu dar alandan kurtulmanın tek yolunun, diğerlerinin topraklarına doğru genişlemek olduğunu düşünen taraflar, çatışma ve savaşları körüklemekteydi.
Bir şehrin mahalleleri olarak tasavvur edebileceğimiz bölgedeki güç unsurları sürekli çatışma halindeydi. Savaşın galibi olmasa da çatışmayı kaybedenler haritadan siliniyor ve dönüşü olmayan bir şekilde tarih sahnesinden kayboluyordu.
Bir devletin kurulmasında, siyasi, sosyal ve ekonomik istikrarı yakalayabilmesinde askeri güce sahip olması zorunluluktur. Ancak koruma ve genişleme potansiyeli sağlayan askeri güç yeterli değildir. Devletin kuruluşuna ve varlığını sürdürmesine katkıda bulunan birçok faktör vardır. Bunlardan konumuzla ilgili faktörler; ‘yönetim karizması’, ‘mekana güçlü bağlılık’ ‘fiili bağımsızlık’ ve nihayet devletin varlığıdır. Arap Yarımadası’nda, aşiret veya mezhep kimliğine dayanmadan devlet fikrini ve unsurlarını içinde taşıyan ailevi anlamda anayasa Hicri 850 – Miladi 1446 yılında, yani yaklaşık 600 yıl önce Diriye Şehir devletinde oluşturuldu. Kral Abdulaziz’in 12’nci kuşaktan dedesi olan Emir Mani el-Muridi Arap Yarımadası’nın doğusundan yola çıkarak, Beni Hanifeli atalarının topraklarına, ülkenin ortasında yer alan Necd’e geldi. O zamanlar merkezi bir devlet kurma istencindeydi ve görüşlerini paylaşmaya başlamıştı. Bu hayalini ‘Medine Devleti’ ya da Diriye Devleti olarak anılan ‘şehir devletini’ kurarak gerçekleştirdi. Hanife Vadisi’nde yer alan bu devletin istikrarı için şartlar elverişliydi, etrafı sulak tarım arazileriyle çevriliydi, hayvancılık için uygundu ve önemli kadim ticaret yollarından birinin merkezinde yer almaktaydı.
On dokuzuncu yüzyılda yaşayan ve 1880’de vefat eden tarihçi Raşid bin Ali bin Cureys, bu ‘şehir devleti’ ile ilgili şu sözleri kaleme almıştı: “Emir Mani el-Muridi ve oğlu Rebia’nın, Arap Yarımadası’nda bağımsız bir merkezi devlet kurma fikirleri açıktır. Mani’in torunu Musa bin Rebia ve oğlu İbrahim bin Musa da dedelerinin bu fikrinin taşıyıcısı olmuştur. Nitekim İbrahim bin Musa Necd Emiri olarak görülüyordu. Bunlar bağımsız Emirler idi, yani kimseye bağlı değildiler. Mani el-Muridi ve oğlu Rebia, ilk çıkış noktaları olan doğu bölgesini ve atalarının toprakları Necd’i içine alan bir devlet tahayyül etmekteydi. Musa bin Rebia ise tüm Arap Yarımadasının bağımsızlığını hedefliyordu”.
Şehir devleti Diriye’nin tarihsel süreçlerdeki konumunu takip edenler, zaman zaman etki alanının genişlediğini ve daraldığını görecektir. İmam Muhammed bin Suud bin Muhammed bin Mukrin, uzun yıllara dayanan tecrübelerin ışığında, inişlerden çıkışlardan ve siyasi istikrarsızlıklardan gerekli dersleri çıkarmış olmalı. İmam Muhammed bin Suud, Diriye’de 1679 yılında dünyaya geldi ve aynı şehirde 1765 yılında vefat etti. Muhammed bin Suud, dehası ve yoğun çabası sayesinde Diriye şehir devletini, tarihçilerin ilk Suudi devleti olarak andıkları ‘devlete’ dönüşmesini sağladı. Bu devletin kuruluşu Necd bölgesi için büyük bir olay anlamına geliyordu, ‘Diriye şehir devleti’ nüfuzunu genişleterek Arap Yarımadası’nın birçok bölgesini etkisi altına aldı. Hatta Irak ve Bilad-ı Şam’daki bazı aşiretler de zekatlarını bu devlete vererek bağlılıklarını bildirmişti. Bu devletin kurucuları devletin temellerini ve bölgesel istikrarı sağlama hususunda önemli gelişmeler kaydettiler. Ancak ‘Diriye şehir devleti’ yerel ve yabancı güçler tarafından sürekli tehdit altındaydı. Kurucu Muhammed bin Suud’un oğlu İmam Abdulaziz bin Muhammed Diriye’de kiralık bir katil tarafından gerçekleştirilen suikast sonucu vefat etti. İmam Abdulaziz, yönetim ve askeri dehasıyla Arap Yarımadası’nın en etkili liderlerinden biri olarak görülüyor. İmam Abdulaziz döneminde devletin sınırları Necd, Ahsa, Asir, Basra Körfezi sahilleri ve Hicaz’ın bazı bölgelerine kadar genişlemişti. Abdulaziz bu süreçte Osmanlı Devleti’nin valilerinin askeri müdahalelilerine karşı sert bir direniş gösterdi. Abdulaziz’in güçleri 1803’te Mekke-i Mükerreme’ye kan dökmeksizin girmeyi başardı.
Abdulaziz’den sonra yönetimin başına oğlu İmam Suud bin Abdulaziz bin Muhammed geçti. Kendisi (Büyük Suud olarak tanınır). İmam Suud babasının devlet nüfuzunu genişletme politikalarını sürdürdü ve yapısal reformlar yaptı. İmam Suud’un Arap Yarımadası’nın büyük çoğunluğunda nüfuzunu pekiştirmesi ve Hicaz’ı birleştirme yönünde önümlü adımlar atması Osmanlı Devleti’ni teyakkuza geçirdi. Valiler aracılığıyla sürdürülen askeri müdahalelerle Mekke ve Medine ele geçirildi ve Suud devletinin sonunu getiren sürece girildi.
İmam Suud 1814 yılında hayatını kaybedince yerine oğlu Abdullah bin Suud geçti. Abdullah bin Suud Osmanlı birliklerine karşı yedi yıl süren bir savaş verdi.  Kavalalı Mehmet Ali paşanın oğlu İbrahim paşa Diriye’yi kuşattı. Suudiler kenti kahramanca altı ay boyunca savunsa da esn nihayetinde İmam Abdullah bin Suud, 1818 yılında teslim olmak zorunda kaldı. İmam Abdullah önce Mısır’a, ardından başkent İstanbul’a götürüldü. Burada şekli bir yargılama sonucunda, nefretin derinliğini gösterircesine çirkin bir şekilde idam edildi. İbrahim Paşa’nın askerleri Diriye ve Necd bölgesinde çok sayıda kişiyi öldürdüler, yağmalar yaptılar, evleri yaktılar ve insanların mallarına el koydular. İbrahim Paşa 1819’da bölgeyi terk ederken ilk Suudi devleti çökmüş haldeydi.
Bir süre egemen olan kargaşadan sonra İmam Türki bin Abdullah bin Muhammed bin Suud, 1824’de Osmanlı güçleriyle çatışmaya girerek Riyad’ı geri almayı başardı. Böylelikle 2. Suud devleti kurulmuş oldu. Bu ikinci Suud devleti, İmam Abdurrahman bin Faysal’ın 1891’de Riyad’dan çıkarılmasıyla sona erecekti. Kral Abdulaziz bin Abdurrahman 1902 yılında Riyad’ı geri alarak 1902 yılında Suudi Arabistan Krallığı’nı kurdu. Üçüncü devletin kurucusu Kral Abdulaziz, modern anlamda bir devletin temellerini attı. Ardından gelen oğulları: Suud, Faysal, Halid, Fehd ve Abdullah’ın her biri devletin gelişmesi adına önemli ekonomik, toplumsal ve siyasi izler bıraktı. Selman bin Abdulaziz, Suud’un 7. Kralı olarak yönetime geldi, Prens Muhammed bin Selman ise veliaht olarak seçildi. Bu süreçte Suudi Arabistan’da çok önemli ekonomik, sosyal, siyasi atılımlar yapıldı. Bu atılımlar ve kapsamlı kalkınma projeleri, içeride ve dışarıda takdirle karşılandı. Aynı zamanda, geleceğin devletini inşa etmek için hayatın tüm yönlerine yönelik kapsamlı bir ulusal vizyon başlatıldı. Böylelikle Suudi Arabistan uluslararası arenadaki konumunu pekiştirdi.  



Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu, SITE ve Microsoft arasında güvenli dijital dönüşüm için mutabakat zaptı imzalandı

PIF, SITE ve Microsoft arasında mutabakat zaptının imzalanması sırasında (PIF)
PIF, SITE ve Microsoft arasında mutabakat zaptının imzalanması sırasında (PIF)
TT

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu, SITE ve Microsoft arasında güvenli dijital dönüşüm için mutabakat zaptı imzalandı

PIF, SITE ve Microsoft arasında mutabakat zaptının imzalanması sırasında (PIF)
PIF, SITE ve Microsoft arasında mutabakat zaptının imzalanması sırasında (PIF)

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF), Saudi Bilgi Teknolojileri Şirketi (SITE) ve Microsoft dün, Suudi Arabistan’da egemen bulut bilişim çözümleri için Microsoft hizmetlerinin kullanımına ilişkin iş birliği yapmak üzere bir mutabakat zaptı imzaladıklarını duyurdu. Bu mutabakat, ulusal verilerin güvenliğini, gizliliğini ve egemenliğini artırmaya katkıda bulunacak ve en son bulut bilişim ve yapay zeka teknolojilerine erişimi mümkün kılacak.

PIF tarafından yapılan açıklamaya göre egemen bulut bilişim çözümlerinde geniş deneyime sahip olan Microsoft, hükümetlerin ve kritik öneme sahip sektörlerin, her ülke veya bölgede benimsenen ulusal veri güvenliği düzenlemelerine uygun olarak bulut bilişim çözümlerini kullanmasını sağlıyor.

Microsoft, mutabakat zaptı kapsamında PIF ve SITE ile iş birliği yaparak, Suudi Arabistan'da uyumluluk, veri koruma ve teknolojiyi yerelleştirmeyi desteklemek için egemen bulut çözümlerinden yararlanma mekanizmalarını araştırırken, aynı zamanda gelişmiş bulut bilişim ve yapay zeka (AI) teknolojilerine erişim sağlayacak. Mutabakat zaptı ayrıca ortak araştırma, geliştirme ve inovasyon ile bilgi transferi alanlarında iş birliğini güçlendirmeyi amaçlıyor.

PIF'in iletişim ve bilgi teknolojisi sektöründe benimsediği strateji, inovasyonu teşvik etmek, kapasite oluşturmak ve yerel ekonomik kalkınma ve çeşitlendirme çabalarını desteklemek suretiyle Suudi Arabistan’ın küresel rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.

Dün imzalanan ve bağlayıcı olmayan bu mutabakat zaptının gerekli tüm onayların alınması da dahil olmak üzere bazı şartları yerine getirmesi gerekiyor.


Umman, Ulusal Günü’ne reform bilançosuyla giriyor

Umman'ın Ulusal Günü, her yıl büyük bir coşkuyla kutlanıyor (53. Ulusal Gün kutlamaları - Bahreyn Haber Ajansı)
Umman'ın Ulusal Günü, her yıl büyük bir coşkuyla kutlanıyor (53. Ulusal Gün kutlamaları - Bahreyn Haber Ajansı)
TT

Umman, Ulusal Günü’ne reform bilançosuyla giriyor

Umman'ın Ulusal Günü, her yıl büyük bir coşkuyla kutlanıyor (53. Ulusal Gün kutlamaları - Bahreyn Haber Ajansı)
Umman'ın Ulusal Günü, her yıl büyük bir coşkuyla kutlanıyor (53. Ulusal Gün kutlamaları - Bahreyn Haber Ajansı)

Umman Sultanlığı, El Büseydi hanedanlığının iktidara gelişini simgeleyen “Şanlı Ulusal Gün”ü her yıl olduğu gibi 20 Kasım’da kutlamaya hazırlanırken, Muskat yönetimi de son yılların reform ve yatırım bilançosunu kamuoyuyla paylaştı. 

Devlet kurumlarının hazırladığı kapsamlı 55. Ulusal Gün raporu, Sultan Heysem bin Tarık’ın “yenilenmiş kalkınma hamlesi” olarak tanımladığı dönemde eğitimin, bilimsel araştırmanın, sosyal koruma sisteminin, sağlık hizmetlerinin, çevre politikalarının ve ekonominin nasıl yeniden yapılandırıldığını ortaya koyuyor.

Rapor, Sultan ile yurttaşlar arasındaki “lider–halk birlikteliğini” bu dönüşümün ana unsuru olarak sunarken, tüm adımların “Umman Vizyonu 2040” hedefleriyle uyumlu olduğunu vurguluyor.

Eğitim ve inovasyonda 2040 hedefi

Ulusal Gün vesilesiyle paylaşılan verilere göre eğitim, son yıllarda ülkenin en fazla öncelik verdiği alanlardan biri. Sultan Heysem’in bu yıl Maskat’a bağlı El Amirat vilayetinde yer alan Sultan Faysal bin Turki Erkek Okulu’na yaptığı ziyaret, özellikle modern teknoloji bilgisi ve dijital becerilerin müfredata entegrasyonuna verilen önemi sembolize ediyor.

Ülke genelinde 66 binin üzerinde öğretmen, 1300’ü aşkın okulda görev yapıyor. Özel eğitim okullarındaki öğretmen sayısı 241’e, idari personel sayısı 46’ya ulaşmış durumda. Bu yıl içinde 9 farklı eğitim müdürlüğünde 16 yeni okul binası hizmete alındı; binaların inşasında güvenlik ve afet standartlarının yükseltilmesine dikkat edildi.

Yükseköğretim ayağında da tablo benzer. Britanyalı Quacquarelli Symonds’un 2026 dünya üniversite sıralamasında 5 Umman üniversitesi yer aldı. Sultan Kâbus Üniversitesi 28 basamak birden yükselerek dünyada 334’üncü sıraya çıktı.

Bilimsel araştırma ve inovasyonda ise Umman’ın Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün Küresel İnovasyon Endeksi’nde 4 yılda 10 basamak birden yükselerek 84’ten 74’üncülüğe çıktığı, inovasyon çıktıları göstergesinde ise 23 sıra birden atlayarak 86’ncılığa ilerlediği belirtiliyor.

2018 – 2024 döneminde performansa dayalı fonlama programı kapsamında 2 bin 200’ün üzerinde araştırma projesi desteklendi; yalnızca geçen yıl 475 projeye yaklaşık 2,4 milyon riyal ayrıldı. Kamu kurumlarının somut sorunlarına çözüm üretmeyi hedefleyen “Stratejik Araştırma Programı” kapsamında 74 proje yürütülürken, sanayiyle işbirliğini hedefleyen “EJAAD” programı çerçevesinde 2,5 milyon riyal bütçeyle 61 proje geliştirildi.

Ülkede inovasyonu teşvik için 13 ayrı program hayata geçirilmiş durumda. Yükseköğretim kurumlarındaki inovasyon merkezlerini destekleyen ulusal program, öğrencilerin bitirme projelerini girişime dönüştürmeyi amaçlayan program, Falling Walls yarışmaları ve ulusal bilimsel araştırma ödülleri bunlar arasında sayılıyor. Ummanlı araştırmacılar, Cenevre Uluslararası Buluşlar Fuarı ve Kuala Lumpur Uluslararası Buluş ve İnovasyon Fuarı gibi platformlarda düzenli olarak boy gösteriyor.

Raporda, bilimsel dergilerin kalitesini yükseltmeye ve ulusal akademik yayıncılık altyapısını güçlendirmeye dönük reformlar, “bilgi temelli ekonomi” hedefine giden yolun temel sütunu olarak tanımlanıyor.
 

Umman Ulusal Günü kutlamları sadece resmi törenlerden ibaret değil halk da törenlere büyük bir coşkuyla katılıyor (Times of Oman)Umman Ulusal Günü kutlamları sadece resmi törenlerden ibaret değil halk da törenlere büyük bir coşkuyla katılıyor (Times of Oman)

Sosyal koruma sisteminde “yaşam döngüsü” yaklaşımı

Umman, Ulusal Gün öncesi güncellenen sosyal koruma sistemini de reform gündeminin merkezine yerleştiriyor. Yeni Sosyal Koruma Yasası, “koruma” kavramını çocukluktan yaşlılığa uzanan tüm yaşam evrelerini kapsayacak biçimde yeniden tanımlıyor.

Sistem; emeklilik ve hizmet sonu tazminatlarından analık ödeneğine, engellilik desteğinden düşük gelirli ailelere yönelik doğrudan nakit güvenlik ödemelerine ve tasarruf programlarına kadar geniş bir yelpazede destek sağlıyor. Yeni mekanizmalar sayesinde hedeflenen nüfusun yüzde 63,6’sından fazlasına ulaşıldığı belirtiliyor. Özellikle “hane halkı gelir destek ödeneği”yle en kırılgan kesimlere daha adil ve hedefli destek sunulduğu vurgulanıyor.

Emeklilik fonlarının yeniden yapılandırılması da bu çerçevenin parçası. Sosyal Koruma Fonu’nun 2024–2025 geçiş dönemi stratejisinin yüzde 90’ından fazlası hayata geçirilirken, kamu ve özel sektörden toplam 92 kamu kurumu ve 29 bin 370 özel işyeri sisteme dahil edildi. Sigortalı Ummanlı çalışan sayısı 604 bini, aktif emekli aylığı alanların sayısı 121 bini aştı.

Engelli hakları, otizm ve yaşlı bakımında yeni adımlar

Sultan Heysem’in bu yıl eylülde verdiği talimatla, Sosyal Kalkınma Bakanlığı bünyesinde engelli hizmetlerinden sorumlu yeni bir müsteşarlık düzeyinde sektör kuruldu. Ardından ekim ayında yayımlanan 92/2025 sayılı Kraliyet Kararnamesi ile “Engellilerin Hakları Yasası” yürürlüğe girdi.

Nisan 2025’te Sultan’ın kararıyla, otizm spektrum bozukluğu olan bireyler için 7 milyon riyal bütçeli bakım ve rehabilitasyon merkezi kurulması onaylandı; farklı vilayetlerde benzer merkezlere duyulan ihtiyaç için de fizibilite çalışmaları başlatıldı.

Çocuk koruma alanında Çocuk Koruma Rehberi ve Koruyucu Ailelerde Çocuk Bakımı Ulusal Rehberi yürürlüğe girdi. Çocuk bakım merkezleri ve gençlik evleri, yurttaşlık, eğitim, psikososyal ve sağlık boyutlarını içeren “alternatif aile ortamı” sunuyor. 2025’in ilk yarısı itibarıyla çocuk merkezlerinde 83, gençlik evlerinde 77 genç kalıyor. Yaşlılar için yürütülen evde bakım programından yararlananların sayısı ise 1327’ye ulaştı.

Sağlık sistemi: Organ nakli, yapay kalp ve küresel akreditasyonlar
Sağlık sektörü, “Umman Vizyonu 2040”ta tanımlanan “küresel standartlarla yönetilen öncü sağlık sistemi” hedefi doğrultusunda yeniden şekilleniyor.

Ulusal vizyon göstergelerini izleyen son rapor, 2024 - 2025 döneminde sağlık alanında kaydedilen ilerlemeye dikkat çekiyor. Umman, Legatum Refah Endeksi’nin sağlık başlığında 2019’dan bu yana 6 basamak yükselerek dünyada 55’inci, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da 6’ncı sıraya yerleşti.

Ulusal Sağlık Politikası’nın yürürlüğe girmesiyle, bulaşıcı olmayan hastalıklar için tarama programları, diyabet bakım programı, doğurganlık tedavileri, kanser ve kalp-damar hastalıkları hizmetleri ve tüberküloz ile solunum yolu hastalıklarına karşı mücadele programları güncellendi.

Altyapı cephesinde 2024 ve 2025’in başında 10 yeni sağlık kurumu açıldı; 7 hastane ve 21 sağlık kuruluşunun kapasitesi ve donanımı genişletildi. Şu anda 9 hastane ve Ulusal Sanal Sağlık Merkezi’nin de aralarında bulunduğu büyük projeler inşa ve geliştirme aşamasında.
 

Umman'ın sağlık atılımları arasında modern ve büyük hastaneler de yer alıyor, bunlar arasında Üniversite Tıp Şehri diye bilinen tam teşekküllü dev bir sağlık kompleksi de var (CW online)Umman'ın sağlık atılımları arasında modern ve büyük hastaneler de yer alıyor, bunlar arasında Üniversite Tıp Şehri diye bilinen tam teşekküllü dev bir sağlık kompleksi de var (CW online)

Organ nakli alanında da önemli eşikler aşıldı. Ulusal Organ Nakli Merkezi ilk yapay kalp implantasyonunu gerçekleştirdi; böbrek, karaciğer ve kornea nakillerinin sayısı arttı. Ülkede ilk kez bir Umman vatandaşına kalp nakli yapıldı. Beş yıllık hedef, kurulacak göz bankasıyla kornea alanında dışa bağımlılığı sona erdirmek. Donör ve alıcı haklarını güvenceye alan düzenleyici çerçeve de tamamlandı.

Bazı başvuru hastaneleri, hasta güvenliği ve hizmet kalitesi alanında uluslararası akreditasyon aldı. El Masarra, Nizwa ve Rustak hastaneleri, uluslararası kurumlarca akredite edilirken, Khoula Hastanesi Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF’ten “Bebek Dostu Hastane” unvanı aldı. Kraliyet Hastanesi ise Kanada merkezli ACI’den “Platin” statüsüne yükseldi.

Kraliyet Hastanesi Nükleer Tıp Bölümü, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın kalite güvence denetimini yüzde 92,5 gibi dünya ortalamasının hayli üzerinde bir puanla geçti. Çocukluk çağı temel aşılarında ise yüzde 99’un üzerinde aşılama oranına ulaşıldı.

11 Ocak 2020'de tahta geçen Umman Sultanı Heysem bin Tarık, reformların mimarı olarak görülüyor (Umman Dışişleri Bakanlığı)​​​​​​

11 Ocak 2020'de tahta geçen Umman Sultanı Heysem bin Tarık, reformların mimarı olarak görülüyor (Umman Dışişleri Bakanlığı)​​​​​​

​Parlamento, yargı ve denetim: Modern yönetimin mimarisi

Devlet raporu, Umman Konseyi’nin (Şura ve Devlet Konseyi) yasama yetkileri, uluslararası anlaşmaları gözden geçirme rolü ve kanun teklif etme/sistemleri iyileştirme görevleriyle “kurumsal işbirliğinin omurgasını” oluşturduğunu vurguluyor.

Yargı organı ise davaların daha hızlı sonuçlanması, usullerin sadeleştirilmesi ve ekonomik dönüşüme uygun bir adalet altyapısı oluşturulması hedefleriyle öne çıkıyor.

Mali ve idari denetim kurumlarının şeffaflık, hesap verebilirlik ve kurumsal–toplumsal ortaklık ilkelerini güçlendirdiği; iyi yönetişim ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine bu kanaldan katkı sunduğu belirtiliyor.

Çevre, tarım, balıkçılık ve su kaynakları

Umman çevre alanında da iddialı hedefler ortaya koyuyor. 2025 Küresel Kirlilik Endeksi’ne göre ülke, “en az kirli Arap ülkesi” konumunda ve dünya genelinde 22’nci sırada. El Vusta vilayetindeki sulak alan rezervinin Ramsar Sözleşmesi kapsamına alınması ve Cebel-i Ahder ile El Salil doğa koruma alanlarının UNESCO Biyosfer Rezervleri Ağı’na dahil edilmesi, ülkenin biyolojik çeşitliliği koruma çabalarının bir parçası.

Hava kalitesi, ülke genelindeki 56 istasyonla sürekli izleniyor. 3165 kilometrelik sahil şeridinin barındırdığı ekosistemler için de entegre bir deniz çevresi koruma ve sürdürülebilirlik programı yürütülüyor.

Tarım, balıkçılık ve su kaynakları, gıda ve su güvenliği hedefleri çerçevesinde yeniden kurgulanıyor. Ekim 2025 sonu itibarıyla tarım alanında toplam yatırım hacmi 1,85 milyar riyali bulan 449 proje bulunuyor. Su ürünleri üretimi 2024’te 901 bin tona çıkarak yüzde 13,5 büyüdü; üretim değeri 580 milyon riyale yükseldi. Su ürünleri yetiştiriciliği projelerine yapılan yatırımların 2025’te 1 milyar riyali aştığı ifade ediliyor.

Su yönetimi ayağında 82 yeraltı suyu besleme barajı, 117 yüzey suyu depolama barajı, 7 taşkın kontrol barajı ve 13 yapay yağmur istasyonu faaliyet gösteriyor. 4 binin üzerinde geleneksel su kanalı (aflaj) ve binlerce hidro-metrik istasyon, ülkenin sınırlı su kaynaklarının daha verimli kullanılmasına yardımcı oluyor.

Gençlik politikaları: “Yeniliklerin taşıyıcı kuşağı”

Umman yönetimi, gençliği “ülkenin süreklilik taşıyan kalkınma hamlesinin ana dayanağı” olarak tanımlıyor. Kültür, Spor ve Gençlik Bakanı ve Sultan’ın oğlu Şehzade Teyyazin bin Heysem, her yıl 26 Ekim’de kutlanan Umman Gençlik Günü vesilesiyle yaptığı konuşmada, Ummanlı gençlerin bilim, teknoloji, sanat, spor ve gönüllülük alanlarında ülkeyi temsil etme kapasitesine güvendiklerini vurgulamıştı.

Gençlik politikaları; Gençlik Elçileri Programı (diplomasi ve uluslararası temsil), “Mustead” kampı (geleceğe dönük beceriler), Gençlik Mükemmellik Ödülü, “Gençlerimize Teşekkürler” projesi (ilham verici rol modelleri görünür kılma), gönüllülüğü güçlendiren “İsnad” projesi ve Gençlik Girişimleri Kuluçkası gibi programlarla somutlaştırılıyor. Kısa film alanındaki “Tevâsul Ödülü” ve Ulusal Münazara Şampiyonası da gençlerin sözünü görünür kılan araçlar arasında.

Medyanın dijital dönüşümü: “Ayn” platformu ve yeni içerik ekonomisi

Ulusal rapor, Umman medyasını “kapsamlı kalkınma yürüyüşünün taşıyıcı sütunlarından biri” olarak sunuyor. Basılı, işitsel, görsel ve dijital mecralarda 2024 yılı boyunca 50 binin üzerinde haber, söyleşi, analiz ve araştırma yayımlandı; radyo ve televizyon bültenlerinin toplam sayısı 7 bini buldu.

“Ayn” adlı dijital platform, ülkenin en büyük medya içerik arşivi konumuna geldi. Canlı yayın, video ve ses içeriklerine yönelik toplam izlenme sayısı 14 milyonu aşarken, resmî medya portalına 12 milyon ziyaret gerçekleşti. Enformasyon Bakanlığı’nın sosyal medya hesaplarının toplam takipçi sayısı, 2024 sonu itibarıyla 6,48 milyona ulaştı; bakanlığa bağlı gazete ve dergilerin elektronik portallarına yapılan ziyaretler 40 milyona yaklaştı.

Genel kanal, Umman Live, Spor ve Kültür kanalları yıl boyunca toplam 8 bin 784 saat yayın yaptı. Genel radyo, Gençlik Radyosu, Kuran Radyosu ve İngilizce Radyo aracılığıyla 26 bin saatin üzerinde program dinleyiciyle buluştu. Özel radyo ve televizyonlar ise binin üzerinde canlı ve bant program yayımladı.

Uluslararası alanda Umman’ın “medeniyet, kültür, ekonomi, turizm ve yatırım” kimliğini öne çıkaran 1000’i aşkın dosya ve 3 bin 800’ü aşkın makale, farklı ülkelerdeki medya kuruluşlarında yayımlandı.

Büyüme, enflasyon ve borç: “Dengeli disiplin” hedefi

Ekonomide ise 10’uncu Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın (2021–2025) sonuna yaklaşılırken, petrol dışı gelirleri artırma ve üretim tabanını çeşitlendirme çabaları öne çıkıyor.

Devlet borcu, 2024’ün ikinci çeyreğinde yaklaşık 14,4 milyar riyal iken, 2025’in aynı döneminde 14,1 milyar riyale geriledi. Aynı dönemde kamu gelirleri 5,84 milyar, kamu harcamaları ise 6,09 milyar riyal düzeyinde gerçekleşti; harcama tarafındaki artışın büyük kısmı kalkınma yatırımlarından kaynaklandı.

Dış ticaret dengesinde 2024 Temmuz’unda 5,43 milyar riyal olan fazla, 2025 Temmuz’unda 3,55 milyar riyale gerilese de, petrol dışı mal ihracatının yüzde 11,3 artışla 3,89 milyar riyale çıkması dikkat çekti.

2025’in ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla GSYH yüzde 0,6 artarak 10,17 milyar riyale yükseldi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Umman’ın notunu “BBB-” seviyesinde, görünümünü ise “durağan” olarak korudu; gerekçe olarak mali disiplin ve petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara rağmen makroekonomik istikrarın sürdürülmesi gösterildi.

Yabancı doğrudan yatırımların toplam hacmi 2025’in ikinci çeyreği itibarıyla 30,27 milyar riyale ulaştı; yılın ilk yarısında ülkeye 3,43 milyar riyal yeni yatırım girişi oldu.

Özel ekonomik bölgeler, serbest bölgeler ve sanayi şehirleri, son 5 yılda toplam yatırım hacmini 14,12 milyar riyalden 22 milyar riyale çıkardı; bu bölgelerde çalışan sayısı 80 bine yaklaşırken, istihdamın yüzde 39’unu Ummanlılar oluşturdu. 2025’in ilk yarısında sanayi odaklı 138 yeni yatırım sözleşmesi imzalandı; Duqm Özel Ekonomik Bölgesi’nde madencilik, metal sanayi ve yeşil hidrojen gibi alanlarda “nitelikli projelerin” devreye girmesi bekleniyor.

Enflasyon tarafında ise ülke, 2025’in ilk 9 ayında ortalama yüzde 0,80’lik oranla son derece düşük bir seviyeyi korudu. Aynı dönemde reel GSYH büyümesi yüzde 2,3 olarak kaydedildi. Uluslararası kuruluşların tahminlerine göre Umman ekonomisi 2025’te yaklaşık yüzde 2,9, 2026’da ise yüzde 3,7 büyüyebilir.
 

Umman'ın Duqm ticaret merkezi tüm dünyadan milyarlarca dolarlık yatırımı ülkeye çeken bölgeler arasında (Times of Oman)

Umman'ın Duqm ticaret merkezi tüm dünyadan milyarlarca dolarlık yatırımı ülkeye çeken bölgeler arasında (Times of Oman)

Umman Yatırım Otoritesi: Üç portföy, 50’den fazla ülke

Umman Yatırım Otoritesi, devletin yatırım kolu olarak özel sektörle ortaklıklar kurup ülke dışından stratejik ortaklar çekmeye odaklanıyor. Kurumun varlıkları 20 milyar riyalin üzerine çıkarken, elde edilen 1,58 milyar riyal kârın 800 milyonu doğrudan devlet bütçesine aktarıldı. Global SWF Enstitüsü’nün raporuna göre otorite, 5 yıllık getiri oranında egemen varlık fonları arasında dünyada 8’inci sıraya yükseldi.

Yatırımlar üç ana portföye dağıtılıyor: Ulusal Kalkınma Portföyü, Nesiller Portföyü ve Future Fund Oman. Coğrafi olarak bakıldığında yatırımların yüzde 61,3’ü Umman içinde, yüzde 19,9’u Kuzey Amerika’da; kalan kısım ise Avrupa, Asya, Afrika ve Latin Amerika’ya yayılmış durumda.

Yalnızca bu yıl, farklı vilayetlerde toplam değeri 450 milyon riyali aşan 14 ulusal projenin tamamlandığı, bu projelerin gıda güvenliği, imalat sanayi ve su kaynakları gibi alanlarda yaklaşık 1350 yeni istihdam yaratacağı kaydediliyor.

Umman'ın Türkiye'deki 54. Ulusal Gün kutlaması, geçen yıl Umman Sultanlığı Ankara Büyükelçisi Saif Rashid Saif Al Jahwari'nin ev sahipliğinde düzenlenmişti 55. Ulusal Gün kutlaması da bugün yapılacak (Independent Türkçe) Umman'ın Türkiye'deki 54. Ulusal Gün kutlaması, geçen yıl Umman Sultanlığı Ankara Büyükelçisi Saif Rashid Saif Al Jahwari'nin ev sahipliğinde düzenlenmişti 55. Ulusal Gün kutlaması da bugün yapılacak (Independent Türkçe) 

Dış politika: Arabuluculuk ve bölgesel krizlerde konumlanma

Umman’ın Ulusal Gün raporu, dış politikanın “karşılıklı saygı, iç işlerine karışmama, uluslararası hukuk ve çok taraflılık” ilkelerine dayandığını yineliyor.

Sultan Heysem, son dönemde Türkiye, Belçika, Hollanda, Rusya, Belarus, Cezayir ve İspanya’nın da aralarında bulunduğu ülkeleri ziyaret etti; Birleşik Krallık Kralı ve başbakanıyla da görüşmeler yaptı. Aynı süreçte Bahreyn Kralı, Kuveyt ve Katar emirleri, Birleşik Arap Emirlikleri, İran ve Angola cumhurbaşkanları ile Türkiye ve Belarus liderleri Muskat’ta ağırlandı.

Ülke, 12 Nisan 2025’te İran ile ABD arasındaki nükleer müzakere sürecine de ev sahipliği yaptı. Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin başkanlık ettiği İran heyeti ile ABD’nin Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff’un liderlik ettiği Amerikan heyeti, Muskat ve Roma’da 5 tur görüşme gerçekleştirdi; görüşmelere “yapıcı ve dostane atmosferin” hakim olduğu vurgulandı.

6 Mayıs’ta Umman’ın aracılığında, Yemen’deki Ensarullah hareketi ile ABD arasında Kızıldeniz ve Babülmendep’teki Amerikan gemilerine yönelik saldırıların durdurulmasını ve seyrüsefer güvenliğinin sağlanmasını öngören bir ateşkes anlaşması duyuruldu.

Rapor, Umman’ın İsrail’in Katar topraklarını ve bölgedeki diğer ülkeleri hedef alan saldırılarını, siyasi suikastları ve “bölgesel istikrara tehdit oluşturan adımlarını” sert ifadelerle kınadığını aktarıyor. Gazze Şeridi’ndeki saldırılar için de uluslararası toplumu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni sivillerin korunması ve saldırıların derhal durdurulması yönünde sorumluluk almaya çağırıyor.

Umman, Filistin halkına adaletin, İsrail işgalinin sona ermesinden ve Doğu Kudüs başkentli bağımsız Filistin devletinin kurulmasından geçtiğini, bunun da uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi’ne uygun tek çözüm olduğunu savunuyor.

Ülke ayrıca, İsrail’in İran topraklarına yönelik askeri saldırılarını “bölgesel barışı dinamitleme riski taşıyan tehlikeli bir tırmanma” olarak niteliyor; Suriye’de ise BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı çerçevesinde, ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde siyasi çözüm çağrısını yineliyor.

Umman Sultanlığı, tüm bu başlıkları 20 Kasım Ulusal Günü kutlamalarına hazırlık bağlamında, “yenilenmiş kalkınma hamlesinin bilançosu” olarak sunuyor. Muskat yönetimi, eğitimden inovasyona, sosyal korumadan sağlık ve çevre politikalarına, ekonomiden arabuluculuk diplomasisine uzanan bu tablonun, ülkeyi 2040 hedeflerine bir adım daha yaklaştırdığını vurguluyor.


Suudi Arabistan-ABD ortak açıklaması: Tüm alanlarda iş birliği anlaşmaları imzalandı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump dün düzenlenen ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu'na katıldı (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump dün düzenlenen ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu'na katıldı (SPA)
TT

Suudi Arabistan-ABD ortak açıklaması: Tüm alanlarda iş birliği anlaşmaları imzalandı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump dün düzenlenen ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu'na katıldı (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump dün düzenlenen ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu'na katıldı (SPA)

Suudi Arabistan ve ABD, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın ABD ziyaretinin sonunda ortak bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, Suudi Arabistan ve ABD taraflarının ‘köklü dostluk ve stratejik ortaklık bağlarına olan derin bağlılıklarını teyit ettikleri ve iki dost ülke arasındaki ortaklığı tüm alanlarda güçlendirmenin yollarını görüştükleri’ belirtildi.

Açıklamada, iki tarafın ‘son gelişmeleri ve karşılıklı ilgi alanlarını görüştüğü, bölgesel ve uluslararası arenada her iki ülke için önemli olan olaylar ve konular hakkında görüş alışverişinde bulunduğu ve iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın güçlendirilmesi için yapılan çabaları ele aldıkları’ belirtildi.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın ABD ziyareti sırasında ayrıca stratejik savunma anlaşması, yapay zeka (AI) konusunda stratejik ortaklık, sivil nükleer enerji alanında iş birliği görüşmelerinin tamamlanmasına ilişkin ortak açıklama ve uranyum, mineraller, kalıcı mıknatıslar ve kritik metaller için tedarik zincirlerinin güvenliğini sağlama konusunda stratejik iş birliği çerçevesi imzalandı. Bunun yanında Suudi Arabistan’ın ABD’deki yatırımlarını hızlandırmak için prosedürleri kolaylaştırmaya yönelik stratejik bir çerçeve, finansal ve ekonomik ortaklık düzenlemeleri, finansal piyasalar sektöründe iş birliği düzenlemeleri, ABD federal araç güvenlik standartlarının karşılıklı tanınması ve eğitim ve öğretim alanında bir mutabakat zaptı imzalandı.

Öte yandan ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu, iki taraf arasında yaklaşık 270 milyar dolar değerindeki çeşitli anlaşmaların ve mutabakat zaptlarının imzalanmasıyla sonuçlandı.