Meme ve yumurtalık kanseri ile ilişkili olan gen mutasyonu prostat kanseri riskini de ikiye katlıyor

Meme ve yumurtalık kanseri ile ilişkili olan gen mutasyonu prostat kanseri riskini de ikiye katlıyor
TT

Meme ve yumurtalık kanseri ile ilişkili olan gen mutasyonu prostat kanseri riskini de ikiye katlıyor

Meme ve yumurtalık kanseri ile ilişkili olan gen mutasyonu prostat kanseri riskini de ikiye katlıyor

Cambridge Üniversitesi tarafından yürütülen ve Journal of Clinical Oncology’de (Klinik Onkoloji dergisi) yayınlanan yeni bir araştırma, uzun süredir kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri ile ilişkili olan zararlı bir genetik mutasyonun erkeklerde de prostat kanseri riskinin artmasına yol açtığını gösterdi.
İngiliz gazetesi Metro’daki habere göre araştırma, meme hücrelerinde ve diğer doku hücrelerinde doğal olarak bulunan BRCA1 ve BRCA2 genleri, hasarlı DNA'nın onarılmasına yardımcı olmak veya DNA onarılamıyorsa hücrenin kendisini yok etmek için proteinler üretiyor. Buna göre her birey, ebeveynlerinden miras kalan genin iki kopyasını taşıyor. Mutasyona uğradıklarında veya kusurlu hale geldiklerinde, yüksek oranda artan kanser riskine neden olabiliyorlar. Yeni çalışma, erkeklerde prostat kanserine BRCA1 veya BRCA2 mutasyonlarını içeren bağlantıların bugüne kadarki en güçlü kanıtını ortaya koyuyor. Bulgular, yüksek risk altındakilerin daha erken kanser taraması yapmaları gerektiğini vurguluyor.
Buna göre BRCA2 mutasyonu taşıyan erkeklerin 80 yaşına geldiklerinde prostat kanserine yakalanma riski yüzde 27. Bu oran, aynı yaştaki genetik mutasyonu taşımayan erkeklere kıyasla iki katından fazla.
Çalışma, hem erkeklerde hem de kadınlarda BRCA1 veya BRCA2 mutasyonu taşımanın 80 yaşına kadar pankreas kanseri riskini yüzde 2,5 ila yüzde 3 oranında artırdığını gözler önüne seriyor. Uzmanlar bu kanser türünün çok nadir olduğunu söylese de söz konusu mutasyonlar aynı zamanda mide kanseri riskindeki artışla da bağlantılı olarak gösteriliyor.
Araştırmaya göre her iki gendeki mutasyonlar erkeklerde meme (göğüs) kanseri riskini önemli ölçüde artırıyor. Ancak hastalık halen çok nadir görülüyor. Meme (göğüs) kanseri, Birleşik Krallık'taki tüm erkek kanser vakalarının yüzde 1'inden azını oluşturuyor. Bununla birlikte, özellikle BRCA2 mutasyonu erkeklerde bu riski 44 kat artırarak 80 yaşına kadar yüzde 3,8'e çıkarıyor. Bu, BRCA2 mutasyonuna sahip her bin erkekten 38'inin 80 yaşına kadar meme kanseri geliştireceği anlamına geliyor. Mutasyonlar daha önce cilt kanseri gibi bazı diğer kanser türlerinin riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiş olsa da  araştırmacılar bunu destekleyecek herhangi bir kanıt bulamadılar.
Cambridge Üniversitesi tıbbi genetik bölümünden Profesör Marc Tischkowitz konuyla şu açıklamada bulundu:
“Analiz ettiğimiz veriler sayesinde BRCA2 ile prostat kanseri ve pankreas kanseri arasındaki bağlantı artık çok daha net. Ayrıca mide kanseri ile olası bir ilişki de tespit ettik. Ancak bu henüz yeterli miktarda veriye dayanmıyor ve daha fazla çalışma gerektiriyor. Genel olarak bulgular kanser tarama stratejilerini geliştirmeye ve bu hatalı (kusurlu) genleri taşıdığı bilinen kişilerin erken tespiti konusundaki bilgimize katkıda bulunacak.”
Çalışma ayrıca meme kanserinde BRCA mutasyonlarının nadir olduğunu ve popülasyondaki 300 ila 400 kişiden 1'ini etkilediğini doğruluyor.
Birleşik Krallık Kanser Araştırmaları Merkezi tarafından finanse edilen çalışmada araştırmacılar, sonuçlara ulaşmak için ailesinde BRCA1 mutasyonu olan yaklaşık 3 bin 200 aileden gelen verileri analiz ettiler. Ayrıca BRCA2 mutasyonuna sahip yaklaşık 2 bin 200 aileden gelen verileri de incelediler.
Nadir olmasına rağmen mutasyonun kadınlar için oldukça zarar verici olabileceği belirtildi. Zira BRCA1 taşıyıcısı bir kadının meme kanseri geliştirme olasılığı yüzde 60 ila yüzde 90 arasında gösterildi. Her 100 BRCA1 mutasyonu taşıyıcısı kadından 60 ila 90'ının meme kanserine maruz kalabileceği kaydedildi.



Dinozorlar gişeyi ele geçirdi: Serinin son halkası rekora koşuyor

40 yaşındaki Scarlett Johansson, Jurassic World: Yeniden Doğuş'ta üç dinozordan genetik materyal elde etmek için görevlendirilen keşif ekibinin lideri Zora Bennett'ı canlandırıyor (Universal)
40 yaşındaki Scarlett Johansson, Jurassic World: Yeniden Doğuş'ta üç dinozordan genetik materyal elde etmek için görevlendirilen keşif ekibinin lideri Zora Bennett'ı canlandırıyor (Universal)
TT

Dinozorlar gişeyi ele geçirdi: Serinin son halkası rekora koşuyor

40 yaşındaki Scarlett Johansson, Jurassic World: Yeniden Doğuş'ta üç dinozordan genetik materyal elde etmek için görevlendirilen keşif ekibinin lideri Zora Bennett'ı canlandırıyor (Universal)
40 yaşındaki Scarlett Johansson, Jurassic World: Yeniden Doğuş'ta üç dinozordan genetik materyal elde etmek için görevlendirilen keşif ekibinin lideri Zora Bennett'ı canlandırıyor (Universal)

Universal'ın efsanevi serisinin yedinci halkası Jurassic World: Yeniden Doğuş (Jurassic World Rebirth), 4 Temmuz'da yalnızca ABD'de 6 bini aşkın salonda 26 milyon dolarlık hasılatla gişeye adeta bir T-Rex gibi daldı. Film, 2 Temmuz'daki ön gösterimlerinden bu yana hafta sonu başlamadan önce 55,8 milyon dolara ulaşmıştı.

Hafta sonu bitene kadar Yeniden Doğuş'un ABD'de 140 milyon dolar barajını aşması bekleniyor. Böylece 2025'in 7. en yüksek açılışına imza atmış olacak.

Yeniden doğan dinozor efsanesi, dünya çapında ise beklentilerin üzerine çıkarak 312,5 milyon dolarlık açılışla yılın en büyük ikinci küresel açılışını yapmak üzere. Bu başarı, sadece Bir Minecraft Filmi'nin (A Minecraft Movie) arkasında ve Lilo ve Stiç'in (Lilo & Stitch) önünde yer alıyor. Serinin geçmişiyle karşılaştırıldığında ise Jurassic World'ün 525 milyon doları aşan küresel açılışından sonra en iyi ikinci başlangıç oldu.

Yeniden Doğuş, 2025'te Çin yapımı animasyon Ne Zha 2'nin ardından yılın en iyi ikinci uluslararası açılışına imza attı. Aynı zamanda serinin uluslararası arenadaki en büyük ikinci çıkışı oldu.

Çin'de yalnızca açılış gününde 11,4 milyon dolar kazanan film, ülkede 33,7 milyon dolarlık hasılata ulaştı ve yüzde 50'lik pazar payıyla zirvede.

Yapım bütçesinin yaklaşık 180 milyon dolar olduğu tahmin edilen film için Universal’ın bu ivmeyi sürdürmesi büyük önem taşıyor.

Scarlett Johansson, Jonathan Bailey ve Mahershala Ali'nin başrollerinde yer aldığı Jurassic World: Yeniden Doğuş'un yönetmenliğini Rogue One: Bir Star Wars Hikayesi'yle (Rogue One: A Star Wars Story) tanınan Gareth Edwards üstleniyor. Senaryo ise ilk 1993 yapımı Jurassic Park'ın da yazarı olan David Koepp'e ait. 

Hikaye, kalp hastalıklarını tedavi edebilecek devrim niteliğinde bir ilacın anahtarını taşıyan dinozor DNA'sını bulmak için yürütülen gizli bir görevi konu alıyor.

Independent Türkçe, Variety, Deadline