Apple, iPhone'dan iPhone'a "aracısız para göndermeye hazırlanıyor"

Apple logosu (Reuters)
Apple logosu (Reuters)
TT

Apple, iPhone'dan iPhone'a "aracısız para göndermeye hazırlanıyor"

Apple logosu (Reuters)
Apple logosu (Reuters)

Yeni bir habere göre Apple, kişilerin işletmelere doğrudan iPhone'larıyla ödeme yapmasına olanak tanıyacak bir yöntem üzerinde çalışıyor.
Akıllı telefonların temassız kredi kartı ödemelerini kabul etmesinin yöntemlerini geliştiren Kanadalı Mobeewave girişimini satın almasını takiben, akıllı telefon devi 2020'den beri bu özellik üzerinde çalışıyor.
Büyük olasılıkla bu, Apple Pay'e olanak sağlayan donanımla aynı şekilde NFC çipi kullanılarak yapılacak.
İşletmeler iPhone'larını ödeme terminaline dönüştürerek, cihazın arkasıyla temassız bir karta veya başka bir iPhone'a dokunarak ödeme alabilecek.
Şu anda Bluetooth aracılığıyla telefonla iletişim kurmak için üçüncü taraf bir terminal gerekiyor.
Bu ödeme seçeneğinin Apple Pay'in parçası mı yoksa yeni bir hizmet mi olacağı belli değil. Bloomberg'e göre, söz konusu özellik üzerinde çalışan ekip 2020'den beri Apple'ın ödemelerle ilgili departmanında görev yapıyor.
Yeni özelliğin ilkbahar başlarında piyasaya sürülecek yazılım güncellemesi iOS 15.4 kapsamında gelmesi olası.
2019'da Apple, kullanıcıların cihazlarıyla ödeme yapmalarını sağlayan sanal bir ödeme sistemini etkinleştiren Apple Card'ı kullanıma sunmuştu.
Apple Card, ApplePay hizmetiyle yapılan alımlarda yüzde iki nakit geri ödeme ve ilgili para durumunu yönetmek için bir uygulama sunmanın yanı sıra ek ücret almayarak ve veri gizliliğine odaklanarak müşterilerin ilgisini çekmeye çalıştı.
Fiziksel kartın üzerinde bir numara görünmüyor. Bunun yerine, kartın numarası iPhone'un içindeki güvenli bir çipte saklanıyor. Bu sayede telefon, çevrimiçi veya telefondan yapılan ve numara gerektiren alımlar için sanal numaralar üretiyor.
Apple, The Independent'ın yorum talebine haber yayımlanmadan önce yanıt vermedi.
Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature