Süper Lig'in teknik direktör dönüşümü: "Yeni"ler, "eski"leri geride bırakabilir mi? Gökerman: Geç kalınmış bir süreç

Süper Lig'de bu sezon değiştirilen teknik direktör sayısı 18'e ulaştı / Fotoğraf: AA
Süper Lig'de bu sezon değiştirilen teknik direktör sayısı 18'e ulaştı / Fotoğraf: AA
TT

Süper Lig'in teknik direktör dönüşümü: "Yeni"ler, "eski"leri geride bırakabilir mi? Gökerman: Geç kalınmış bir süreç

Süper Lig'de bu sezon değiştirilen teknik direktör sayısı 18'e ulaştı / Fotoğraf: AA
Süper Lig'de bu sezon değiştirilen teknik direktör sayısı 18'e ulaştı / Fotoğraf: AA

Süper Lig'de 2021-22 sezonunda 23 hafta geride kalırken değiştirilen teknik direktör sayısı da dikkat çekti.
Son olarak Altay'da Mustafa Denizli'nin yerine göreve gelen Marcio Nobre'nin de 11 gün süren teknik direktörlük deneyiminin son bulmasıyla ligde görevine son verilen antrenör sayısı şimdiden 18'i buldu.
Bu sezon; Fatih Terim, Mustafa Denizli, Şenol Güneş, Ersun Yanal, Sergen Yaçın, Bülent Uygun, Yılmaz Vural gibi ligin deneyimli isimlerinin görevlerine son verilmesi veya takım çalıştırmadığı görüldü.
Diğer yandan İlhan Palut, Emre Belözoğlu, Önder Karaveli, Ömer Erdoğan, Nestor El Maestro, Francesco Farioli, Volkan Demirel ve Nuri Şahin gibi antrenörler genç neslin başarılı temsilcileri olarak ön plana çıktı.
Şu ana kadar ligde Abdullah Avcı, Hikmet Karaman ve Rıza Çalımbay ise sezon başından bu yana aynı takımda görevlerine devam ediyor.
Bu sezon Süper Lig'in kariyerli antrenörleri takımlarını başarıya ulaştırmaktan uzak kalırken, İlhan Palut, Emre Belözoğlu, Ömer Erdoğan gibi yeni nesil antrenörlerin takımları şimdiden lige damga vurmuş durumda.
Türkiye'nin yeni yeni tanıdığı veya son dönemde yıldızı paylayan isimlerin kulüpler tarafından tercih edilmesi, kulüplerin eski alışkanlıklarını değiştirmek için yaptığı bir yenilik olup olmayacağı ise tartışma konusu.
Akıllardaki soru ise yenilerin, eskilerin yerini doldurup dolduramayacağı?

"Bir dönüşüm yaşanıyor; aslında bu çok geç kalınmış bir süreç"
Spor yazarı Uzay Gökerman, Türkiye'de son dönemde yaşanan teknik direktör değişimlerini Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
Son 15 yılda tüm spor branşlarında önemli değişimlerin yaşandığını dile getiren Gökerman, kulüpleri bu değişime nedenlerle ilgili şöyle konuştu:
"Özellikle son 10-15 yıldan itibaren tüm spor olaylarında teknik, taktik, bilgi gibi detaylar ön plana çıktı ve bunu kullanma başarısı ve becerisini gösteren kişiler fark yarattı. Premier Lig'de görev yapan Guardiola ve Klopp bu anlamda başı çeken, sürdürülebilir başarıyı yakalayan teknik direktörler olarak sayabiliriz. Ülkemizde de bir değişim dönüşüm yaşanıyor; aslında bu çok geç kalınmış bir süreç. 2010'lu yılların başında koşu mesafeleri tartışmalarını biraz da dalga geçercesine yapıyorduk veya 'teknik direktör takımı' olmak gibi kavramlar üzerinde konuşuyorduk. Kariyerli teknik direktör denilince de zaten bu anlaşılıyordu."
"Üç Büyüklerde başarılı olmuş, kupa kazanmış teknik direktörler 'tartışmasız' oluyordu" diyen Gökerman, "Ancak onların da oyunu teknik, taktik, bilgi, veri ile değil hep oyuncu tercihleriyle değiştirmeye çalıştıklarını gördük. İyi bir golcü, orta saha, savunma oyuncusu olmadan başarılı olunamayacağı algısı ile beslendi. Bunların işe yaramadığını da farklı tecrübelerle görmeye başladık. İşte o tecrübeler devreye girdiğinde de 'tartışmasız' olanlar bir anda devreden çıkmaya başladı" ifadelerini kullandı. 
Gökerman, "Türkiye'de son dönemde yıldızları parlayan İlhan Palut, Emre Belözoğlu, Önder Karaveli, Ömer Erdoğan, El Maestro, Farioli, Nuri Şahin, Çağdaş Atan vb... teknik adamların olduğunu ve bu isimlerin Türkiye'de teknik direktörlük devrimini gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceklerini" sorusuna "Öncelikle bir zihniyet değişimi yaşaması gerekir diye cevap vererek şunları kaydetti: 
"Bunun için de sadece futbolun teknik direktörlerin değişimi değil, oyunu yöneten, planlayan ve tabii yorumlayanların da değişmesi önemli. Çünkü kamuoyunun kafasındaki tartışmayı belirleyen paradigmayı onlar şekillendiriyor. Sanıldığının aksine ülkemizde futbol ne çok seviliyor ne de biliniyor. Tutkuyla bağlı olunan bir spor olayında tribünler bu kadar boş kalır mı ya da 'yenilsen de yensen de' tezahüratlarına rağmen üst üste alınan üç yenilgiden sonra ortalık 'istifa' diye inler mi?"

"Yetiştirenler de değişmeli ki alttan gelenler bu farkındalıkla sisteme dahil olsun"
Bir süredir spor kamuoyunda Türkiye'deki teknik direktör ve teknik direktör adaylarının yurtdışında kariyerli antrenörlerin yanlarında ya da antrenörlük kurslarında eğitim almadıkları yönünde eleştiriler hakim.
Gökerman, günümüzde bilginin hemen her alanda ulaşılabilir olduğuna değinerek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Çağımızda bilgi o kadar yaygınlaştı ve kolay ulaşılabilir oldu ki artık mesele usta-kalfa-çırak ilişkisini aştı. Önemli olan bilgiye, tekniğe ve bunun araçlarını doğru yerde arıyor musun, ulaşabiliyor musun ve bunları işine ne kadar dahil edip, ne kadar kullanıyorsun? Az önce oyunu yorumlayanlardan söz ettik; elbette eğitim verenler, yetiştirenler de değişmeli ki alttan gelenler bu farkındalıkla sisteme dahil olsunlar. Bugün pro-lisans sahibi olan teknik direktörlerin işsiz, olmayanların da kiralık belgelerle gayri meşru yollardan teknik direktörlük yaptıkları bir dönemden geçiyoruz. Demek ki ortada yine bir çarpıklık var."

"...Ya futbol? Sürdürülebilir hangi başarı söz konusu?" 
Son dönemlerde Şenol Güneş ve Fatih Terim gibi kariyerli teknik adamlar, yardımcıları üzerinden sık sık eleştiriye maruz kaldı.
Öyle ki EURO 2020 finallerinde ve sonrasında 2022 Dünya Kupası Elemeleri'nde alınan başarısızlık Güneş'in görevinin son bulmasıyla sonuçlandı.
Galatasaray'da ise alınan başarısız sonuçlarda Terim'in yardımcıları üzerinden bir tartışma başladı ve yönetim Domenec Torrent'i deneyimli teknik adamın yardımcısı olması için Türkiye'ye davet etti. Bu durumdan bilgisi olmadığını söyleyen Terim ise yaşananlar üzerine Galatasaray'dan gönderildi.

"'Ders almam, veririm' şeklinde egoların ön plana çıktığı ortamda yanınızda yardımcı olsa ne olur?"
Gökerman, "Kariyerli hocalar, sık sık 'kendilerini güncellemedikleri' ve 'yeniliğe kapalı oldukları' iddialarıyla eleştiriliyor. Teknik adamlar yenilenme konusunda neden bir adım atmaz? Bu yaklaşım yanlış mıdır, doğru mudur" sorumu şöyle yanıtladı:
"'Ben ders almam, veririm' şeklinde egoların ön plana çıktığı bir ortamda yanınızda yardımcı olsa ne olur ya da hangi seviyede bir yardımcı olabilir? Ülkemizde hep raconlar konuşur. Bu tarza sahip bir futbol ikliminde bilgi, birikim, teknik, taktik konuşmak ne kadar mümkündür? İsim yapan teknik adamların yakın oldukları bir futbol kamuoyu var ve onlar sürekli birbirlerini besliyorlar. Kısır bir döngü söz konusu. Fatih Terim ve Şenol Güneş'in Milli Takım için neredeyse sonsuz derecede imkanları bulunuyordu. Yıllarca her şey ellerinin altındaydı. Sonuç bu olmamalıydı."

"Bu sezon üç büyükler dibe battı, başarısızlığı besleyen temel etken rekabet anlayışları"
Türkiye'de başarıya odaklı futbol iklimi, kulüpleriyle efsaneleşen isimlerin ilk kötü skorlarda görevden alınması için yeterli bir gerekçe olarak görülmesine neden oluyor.
Zira Beşiktaş'ta geçen sezon çift kupa kazanan Sergen Yalçın'ın, Altay'ı Süper Lig'e çıkaran Mustafa Denizli'nin kötü skorlar sonrası görevlerine son verilmesinin gerekçeleri oldu.
"Türkiye'nin başarı odaklı futbol iklimi, yeni isimlerin parlamasına müsaade edebilecek mi" sorusunu sorduğum Gökerman, "Bu sezon üç büyükler dibe battılar. Buradaki başarısızlığı besleyen temel etken onların aynı zamanda rekabet anlayışlarıydı" diyerek, şu görüşü paylaştı:
"Marka değerini yükseltmek yerine birbirlerininkini hep aşağı çeken zihniyetten söz ediyorum. Şimdi bu bataklıktan kurtulmak için sürekli inanmadıkları reçetelerle insanları harcıyorlar. Bu yine bir süreç alacak gibi görünüyor. Gençlere yatırım yapmak ve onlara inanmak çok önemli. Bunun için de onlara çalışacakları, işlerini yapacakları bir ortam hazırlamak ve onu korumak gerekiyor. Taraftar kısmı zaten en büyük problemlerden biri ancak bunu düzeltmek için işe futbolu yorumlayanlardan başlamak gerekiyor. 50 yıldır her sezon aynı yorumu yapan ve adına duayen denilen yorumcular var bu ülkede. Onların dinledikleriyle maç izleyen ve arkadaşlarıyla değerlendirenler de taraftar oluyor. TV'lerde futbol yorumlanmıyor kelimenin tam anlamıyla goygoy yapılıyor. Saatlerce... Adam futbolu anlatmak için yemek tarifi yapıyor. İnsanlar bayılıyor. Cem Yılmaz diyor ya hani 'en büyük olayım budur, şimdi yerlere yatarsın gülmekten ama buradan çıktığında aklında hiçbir şey kalmaz!' O kadar konuşuyorsun ama akıllarda ne kalıyor?" 

"Her tarafı görecek biz vizyona sahip olunmalı, neler olup bitiyor takip edilmeli"
Son yıllarda adından söz ettiren, henüz yolun başında olan antrenörlere tavsiyelerde de bulunan Gökerman, sözlerini şöyle noktaladı:
"Zor bir ülke burası. Kariyeri belirleyen şey liyakat değil. Bu nedenle hep birilerine yakın olmak, onların adamı gibi görünmek gerekiyor. Bir gruba ait değilsen yandın. Kimse koruyup kollamıyor seni. Buradan doğru bir iş üretmek çok zor gerçekten. Ancak her şeyin altından kalkacak da bir jenerasyonumuz var. Kısa vadeli planlar yapmamak çok önemli. Çağımız öylesine fırsatlar sunuyor ki kendini ifade edebilmenin, geliştirmenin yolları sınırsız. Bunları kullanmayı bilmek, becermek gerekiyor. 360 derece her tarafı görecek biz vizyona sahip olunmalı. Etrafta neler olup bitiyor takip etmeli. Özellikle de doğru örneklerin olduğu ülkeleri..."
Independent Türkçe 



Oruç yasağına karşı çıkan Diawara, milli takım kampından ayrılarak tepki gösterdi

AA
AA
TT

Oruç yasağına karşı çıkan Diawara, milli takım kampından ayrılarak tepki gösterdi

AA
AA

Basına yansıyan haberlere göre, 19 Yaş Altı Milli Takımı'na davet edilen Olimpik Lyon futbolcusu Diawara, federasyonun Ramazan ayında antrenman yapan oyuncuların oruç tutmalarını yasaklayan yeni düzenlemesine tepki göstererek kamptan ayrıldı.

Diawara'nın kulübüne döndüğünü doğrulayan federasyon yetkilileri, bu futbolcunun yerine Nantes'tan Dehmaine Tabibou Assoumani'yi çağırdı.


Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç: Olağanüstü genel kurulumuzda salt çoğunluğu sağlamanızı önemle rica ederim

AA
AA
TT

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç: Olağanüstü genel kurulumuzda salt çoğunluğu sağlamanızı önemle rica ederim

AA
AA

Kulübün X sosyal medya platformu üzerinden paylaştığı videoda açıklamalarda bulunan Ali Koç, "Camia olarak uzun zamandır, her mecrada anlatmaya çalıştıklarımızın anlaşılmadığı, dile getirdiklerimizin yeterince karşılık bulmadığı, adaletsizliklerin katlanarak arttığı süreçlerden geçiyoruz. Buna da her geçen gün, her hafta, her sezon hep beraber tanık oluyoruz. Fenerbahçe'mize reva görülen bu sistematik kötülüğe rağmen sahip olduğu benliğin güçlü bir yansıması olarak her fırsatta ülke değerlerimize olan saygımızı, milli değerlerimize olan bağlılığımızı, vatanımıza duyduğumuz aidiyeti vurguladık, bu bilinçten hiçbir zaman şaşmadık." ifadelerini kullandı.

Tüm haksızlıklara karşı dik durmaya ve Fenerbahçe olarak Türkiye'yi temsil eden sporcular yetiştirmeye devam ettiklerini söyleyen Koç, "Fenerbahçe'ye yapılan haksızlıkların, durmaksızın, katlanarak devam etmesi, milyonlarca taraftarı olan kulübümüzün, camiasına dönerek yaşananları kendi içinde sorgulaması zorunluluğu artık zaruret haline gelmiştir. İşte burada milyonları temsil eden kongre üyelerimize çok önemli bir görev düşmektedir." şeklinde konuştu.

"Bu günün bir ikincisi olmamalı, olmayacaktır"

Sarı-lacivertli kulübün başkanı, 2 Nisan Salı günü Ülker Stadı'nda gerçekleştirilmesi planlanan genel kurulun kulüp için tarihi bir kimlik taşıdığına dikkati çekerek, "Tüzüğümüzün 24. maddesi 2. bendi gereğince, ilk toplantıda nitelikli çoğunluk sağlanmaz ise toplantımız her zaman olduğu gibi bir hafta sonraya ertelenmek zorunda kalacaktır ancak Fenerbahçe öyle günlerden geçmektedir ki bu günün bir ikincisi olmamalı, olmayacaktır. 2 Nisan'da Fenerbahçeliyim diyen herkesin omuzlarında taşıdığı sorumlulukla bu toplantıda yerini alacağından hiçbir şüphem yok." dedi.

Fenerbahçe'nin bir asrı aşkın onurlu bir tarihe sahip olduğunu vurgulayan Ali Koç, sözlerini şu ifadelerle bitirdi:

"Siz değerli kongre üyelerimizden taşıdığınız sorumluluğun bilinciyle olağanüstü genel kurulumuzun ilk tarihi olan 2 Nisan gününde salt çoğunluğu sağlamanızı ve kulübümüze destek olmanızı önemle rica ederim. 'Fenerbahçe sokakta oynasın, biz kaldırımda destekleriz' diyenlerin omuz omuza duruşunu, Fenerbahçe için bu kritik dönemde bir kez daha en güçlü şekilde ortaya koyacağımıza, haykıracağımıza inancım tamdır."


2027 Avrupa Oyunları, İstanbul'da yapılacak

AA
AA
TT

2027 Avrupa Oyunları, İstanbul'da yapılacak

AA
AA

Avrupa Olimpiyat Komitelerinden (EOC) yapılan açıklamada, 2027'de dördüncü kez düzenlenecek organizasyon İstanbul'da gerçekleştirilecek.

İstanbul'un ev sahipliğini onaylamaktan mutluluk duyduğunu belirten EOC Başkanı Spyros Capralos, "Bu hem Avrupalı sporcular hem de şehir için harika bir haber. İstanbul'un 2027'de Avrupa'nın en iyi sporcularının parlayacağı mükemmel bir yer olacağını biliyoruz." ifadelerini kullandı.

2027 Avrupa Oyunları, Los Angeles 2028 Olimpiyatları'na birçok branşta kota verecek.

Organizasyona 2015 yılında Bakü, 2019'da Minsk, 2023'te ise Krakow ev sahipliği yapmıştı.


Türkiye'nin Avrupa Futbol Şampiyonası F Grubu'ndaki son rakibi Gürcistan oldu

AA
AA
TT

Türkiye'nin Avrupa Futbol Şampiyonası F Grubu'ndaki son rakibi Gürcistan oldu

AA
AA

Tek maç üzerinden oynanan C Yolu final maçında Gürcistan, başkent Tiflis'teki Boris Paiçadze Dinamo Arena'da Yunanistan'ı konuk etti.

Normal sürenin ve uzatmaların golsüz sona ermesiyle penaltılara giden maçı 4-2 kazanan Gürcistan, 14 Haziran-14 Temmuz tarihlerinde Almanya'da düzenlenecek şampiyonaya katılma hakkı elde etti.

Bu maçın ardından A Milli Futbol Takımı'nın Avrupa Şampiyonası F Grubu'nda Portekiz ve Çekya'nın ardından son rakibi Gürcistan oldu.


Rüdiger, ramazan ayı paylaşımını DEAŞ ile ilişkilendiren Alman gazeteciye dava açtı

AA
AA
TT

Rüdiger, ramazan ayı paylaşımını DEAŞ ile ilişkilendiren Alman gazeteciye dava açtı

AA
AA

Real Madrid'in Alman milli oyuncusu Antonio Rüdiger ve Almanya Futbol Federasyonu (DFB), tecrübeli futbolcunun sosyal medyadan yaptığı ramazan ayı paylaşımını terör örgütü DEAŞ ile ilişkilendiren Alman gazeteci Julian Reichelt hakkında suç duyurusunda bulundu.

Alman basınında yer alan haberlere göre Rüdiger ve DFB, Alman futbolcuyu söz konusu el hareketini işledikleri cinayetleri kutlamak için yapan teröristlere atıfta bulunmakla suçlayan Bild gazetesi eski müdürü Julian Reichelt hakkında yasal işlem başlattı.

Instagram hesabında, seccade üzerinde işaret parmağını havaya kaldırarak çektirdiği fotoğrafa yer veren Rüdiger, "Tüm Müslüman aleminin ramazan ayı mübarek olsun. Rabbim tuttuğumuz oruçları ve dualarımızı kabul etsin." ifadelerini kullanmıştı.

Terör örgütünün söz konusu hareketi benimseyip kendi çıkarları için kötüye kullandığını vurgulayan Almanya İçişleri Bakanlığı ise hareketin bir inanç sembolü olarak anlaşılması ve kamu güvenliği açısından sorun teşkil etmemesi gerektiğini açıkladı.


TFF, sosyal medyada bir bölümü yer alan MHK toplantısının tamamını yayımladı

AA
AA
TT

TFF, sosyal medyada bir bölümü yer alan MHK toplantısının tamamını yayımladı

AA
AA

MHK Eğitimcisi Hugh Dallas'ın Trendyol Süper Lig'in 27. haftasının ardından hakemlerle çevrim içi yaptığı değerlendirme toplantısının Galatasaray-Bitexen Antalyaspor müsabakasıyla ilgili olan bölümü, izinsiz bir şekilde sosyal medyada yer aldı.

TFF'den söz konusu görüntülerin sosyal medyaya düşmesiyle ilgili yapılan açıklamada, "MHK'nin düzenli olarak çevrim içi yaptığı iç değerlendirme toplantılarından biri olan, 1 Mart 2024 Cuma tarihli toplantı rutin bir eğitim çalışmasıdır. Kamuoyuna kapalı ve kurum içi yapılan bu toplantının bazı bölümleri sorumsuz ve kötü niyetli kişilerce bağlamından koparılarak bazı sosyal medya mecralarında yayınlanmış ve kamuoyu yönlendirilmek istenmiştir." denildi.

Toplantının izinsiz paylaşılmasının suç olduğunun vurgulandığı açıklamada, "Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki bu toplantılarda haftanın öne çıkan, kritik hakem kararları değerlendirilerek, kararlar üzerinde katılanların yorumları alınıp, emsal olayların tartışılması ile birlikte en uygun sonuca ulaşılması hedeflenmektedir. Kamuya kapalı ve kurum içi yapılan bu toplantıyı izinsiz yayınlamak hukuken suçtur. Konuyla ilgili soruşturma başlatılmıştır." ifadeleri kullanıldı.

Türk futbolunun hedef alınarak algı kirliliği oluşturulmak istendiğini ileri süren TFF, toplantının tamamının YouTube hesabında paylaştı.


Trabzonspor-Fenerbahçe maçı sonrası yaşanan olaylara ilişkin taraftarların tutuklanmasına itiraz reddedildi

AA
AA
TT

Trabzonspor-Fenerbahçe maçı sonrası yaşanan olaylara ilişkin taraftarların tutuklanmasına itiraz reddedildi

AA
AA

Trabzonspor-Fenerbahçe maçı sonrası sahaya ilk atlayan maskeli Hasan Ç. ve korner direğiyle futbolculara doğru koşan Engin T'nin de aralarında bulunduğu 5 zanlının avukatları, Trabzon 4. Asliye Ceza Hakimliği nezdinde tutuklama kararına itirazda bulundu.

Hakimlik, itirazın reddine ve şüphelilerin mevcut halinin devamına karar verdi.

Trabzonspor-Fenerbahçe maçı sonrası çıkan olaylarda 13 şüpheli gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 5'i çıkarıldıkları 2. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmış, 8'i ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.


Brezilyalı futbolcu Vinicius, ırkçılığa karşı her yerde mücadele ettiğini söyledi

AA
AA
TT

Brezilyalı futbolcu Vinicius, ırkçılığa karşı her yerde mücadele ettiğini söyledi

AA
AA

Vinicius Junior, Santiago Bernabeu Stadı'nda yarın oynanacak İspanya-Brezilya dostluk maçı öncesinde basın toplantısı düzenledi.

Vinicius, "Futbol oynamak önemli ama ırkçılıkla mücadele daha da önemli. Siyah insanlar normal bir hayat yaşamalılar. Eğer böyle olursa kulübümdeki maçlara sadece futbol oynamaya odaklanarak giderim. Benim tek istediğim futbol oynamaya devam etmek ve herkesin normal bir hayatının olması." ifadelerini kullandı.

Futbolda ırkçılıkla ilgili kendisine yapılan her olayda "büyük üzüntü duyduğunu" aktaran Vinicius, "Maalesef burada (İspanya'da) her maçta bu olaylar oluyor ve her suç duyurusu bana kendimi daha kötü hissettiriyor. Dünyadaki her siyah gibi. Üzücü bir şey. Ama oluyor. Sadece İspanya'da değil tüm dünyada böyle. Babama da benzer şeyler oluyordu. Siyahtan önce ilk beyaz birini seçiyorlardı. Bunun farkındayım. Gelecekte başkaları da aynı sorunu yaşamasın diye mücadele ediyorum." diye konuştu.

Irkçılığın sadece İspanya'da değil tüm dünyada olduğunu, İspanya'daki taraftarlara karşı özel bir mücadele vermediğini vurgulayan Brezilyalı futbolcu, "UEFA, FIFA, Conmebol (Güney Amerika Futbol Federasyonları Birliği), CBF (Brezilya Futbol Federasyonu), her yerden yardım istedim." açıklamasında bulundu.

"İspanya'da ırkçılığın suç olmadığından" yakınan Vinicius, "İspanya'nın ırkçı bir ülke olmadığından eminim ama çok fazla ırkçı var ve bunların çoğu stadyumlarda. Bazı kafaları değiştirmek gerek çünkü ırkçılığın ne olduğunu bilmiyorlar. 23 yaşındayım ve İspanyolların bir çoğuna ırkçılığın ne olduğunu öğretmem gerek. Beni rahatsız eden olaylar, ailemi de çok üzüyor. Taraftarlar, ben sahada kötü oynayayım diye ten rengim üzerinden bana hakaret ediyorlar. Bana başka şeyler söylesinler, onlara bir şey demem." şeklinde konuştu.

"Biz siyahlar olarak yapmamız gerekeni biliyoruz. Yaşadıklarımızı sadece biz siyahlar biliyoruz. Bazı şeyleri değiştirmek için hepimiz bir olabiliriz." çağrısında bulunan Vinicius, şunları kaydetti:

"Artık ırkçılık üzerine daha fazla şey biliyorum. Araştırdım. Muhammed Ali örnek biriydi ve ben de Brezilyalılar adına konuşuyorum. Çünkü çoğunluğu beni destekliyor. Bu konuyla ilgili gelen soruları artık bir saldırı olarak görmüyorum ve verilmesi gereken cevabı veriyorum."

Vinicius, ırkçılıkla ilgili konuşurken, gözyaşlarına hakim olamadı.


"Efsanevi" teknik direktör, Liverpool hayalini gerçekleştirdi

Jurgen Klopp, Anfield'daki yardım maçı öncesinde Sven-Goran Eriksson'la bir araya geldi (Liverpool FC)
Jurgen Klopp, Anfield'daki yardım maçı öncesinde Sven-Goran Eriksson'la bir araya geldi (Liverpool FC)
TT

"Efsanevi" teknik direktör, Liverpool hayalini gerçekleştirdi

Jurgen Klopp, Anfield'daki yardım maçı öncesinde Sven-Goran Eriksson'la bir araya geldi (Liverpool FC)
Jurgen Klopp, Anfield'daki yardım maçı öncesinde Sven-Goran Eriksson'la bir araya geldi (Liverpool FC)

Sven-Goran Eriksson, çocukluğundan beri desteklediği Liverpool kulübünü cumartesi günü Anfield Stadyumu'nda düzenlenen yardım maçında nihayet yöneterek hayatı boyunca sürdürdüğü hayallerden birini gerçekleştirdi.

Eriksson'a geçen yıl ölümcül kanser teşhisi konmuştu. Eski teknik direktör, ocakta "en iyi ihtimalle bir yıllık ömrü kaldığını" açıklamıştı.

Eriksson'ın uzun ve son derece başarılı futbol kariyeri boyunca kaçırdığını düşündüğü birkaç şeyden biri de Liverpool'u çalıştırmaktı. Bu hafta sonu Ajax Efsaneleri'ne karşı Steven Gerrard ve Fernando Torres'in de yer aldığı yıldızlarla dolu Liverpool Efsaneleri'nin başına geçtiğinde bu gerçek oldu.

Eriksson maç öncesinde şunları söyledi:

Menajerken hep Liverpool'u yönetmeyi hayal ederdim ama bu hiç gerçekleşmedi... Bir keresinde çok yaklaşmıştım. Yıllar önce bazı görüşmeler olmuştu. Bu bir rüya gibi. Bunu asla hayal edemezdim. Burası dünyadaki en iyi atmosfer ve bunun bir parçası da oyuncular sahaya çıkarken söylenen şarkı, You'll Never Walk Alone (Asla Yalnız Yürümeyeceksin). Bana bunu sorduklarında şaka olduğunu düşünmüştüm. Elbette bir Efsaneler maçına gelirdim. Yardım için yapılıyor olması onu daha da güzel kılıyor.

Maç başlamadan önce Eriksson, Jurgen Klopp'la görüşürken görüntülendi. Klopp, "Efsane!" dedi. Eriksson da şöyle cevap verdi:

Ne büyük bir zevk.

LFC Vakfı için para toplanan bu maçta yaklaşık 60 bin bilet satıldı.

Maçla ilgili olarak Eriksson şunları ekledi:

Maçı dört gözle bekliyorum. Bence hepsi [oyuncuları] [antrenmanda] çok formda görünüyordu. İçlerinden birini çok iyi tanıyorum; Steven Gerrard. O da çok formda görünüyordu, bu yüzden maçın tamamında ya da büyük bir bölümünde oynayabileceğinden eminim.

Geçen yıl 5 kilometrelik bir koşu sırasında yere yığılması üzerine doktorlar Eriksson'u incelemişti. Doktorlar 75 yaşındaki Eriksson'a inme geçirdiğini söylemiş ve ardından ileri derece pankreas kanseri olduğunu tespit etmişlerdi. İngiltere'nin eski teknik direktörü, İsveç radyo istasyonu P1'e verdiği röportajda, "Ne kadar süredir kanser olduğumu bilmiyorlar, belki bir ay ya da bir yıl" demişti. 

Herkes bir hastalığım olduğunu anlıyor, bu iyi bir şey değil. Herkes bunun kanser olduğunu tahmin ediyor ve öyle de. Ama elimden geldiği kadar savaşmak zorundayım. Belki en iyi ihtimalle bir yılım var, en kötü ihtimalle biraz daha azı ya da en iyi ihtimalle belki daha da uzun. Tam olarak emin olamazsınız. Bunu düşünmemek daha iyi.

Teknik direktörlük kariyerinde İsveç takımı Göteborg, Portekiz devi Benfica, Roma ve aynı şehirdeki rakibi Lazio gibi gibi birçok İtalyan kulübünün yanı sıra Premier Lig takımlarından Manchester City ve Leicester da görev aldı. Meksika, Fildişi Sahili ve Filipinler'in ulusal takımında teknik direktörlük yaptı ancak Britanya'da en çok 6 yıl boyunca İngiltere'nin altın jenerasyonu yönetmesi ve üç büyük turnuvada görev almasıyla tanınıyor.

Independent Türkçe


Almanya hazırlık maçında Fransa'ya 7. saniyede gol attı

Fotoğraf: DPA
Fotoğraf: DPA
TT

Almanya hazırlık maçında Fransa'ya 7. saniyede gol attı

Fotoğraf: DPA
Fotoğraf: DPA

Almanya Milli Futbol Takımı, Fransa'ya karşı oynadığı ve 7. saniyede öne geçtiği hazırlık maçını 2-0 kazandı.

Fransa'nın Lyon kentindeki Groupama Stadı'nda oynanan hazırlık maçında Almanya, Florian Wirtz'in 7. saniyede attığı golle 1-0 öne geçti.

Almanya'da Kai Havertz, 49. dakikada farkı ikiye çıkardı ve maç 2-0 sona erdi.