Prof. Dr. Crowe: Omikron, pandemide sonunun başlangıcı

ABD’de bulunan Vanderbilt Üniversitesi’nde bağlı Aşı Merkezi’nden Prof. Dr. James Crowe (Vanderbilt Üniversitesi)
ABD’de bulunan Vanderbilt Üniversitesi’nde bağlı Aşı Merkezi’nden Prof. Dr. James Crowe (Vanderbilt Üniversitesi)
TT

Prof. Dr. Crowe: Omikron, pandemide sonunun başlangıcı

ABD’de bulunan Vanderbilt Üniversitesi’nde bağlı Aşı Merkezi’nden Prof. Dr. James Crowe (Vanderbilt Üniversitesi)
ABD’de bulunan Vanderbilt Üniversitesi’nde bağlı Aşı Merkezi’nden Prof. Dr. James Crowe (Vanderbilt Üniversitesi)

ABD’de bulunan Vanderbilt Üniversitesi Aşı Merkezi’den Prof. Dr. James Crowe, bazı uzmanların, tehlikeli semptomlara yol açmayan, geniş çapta yayılan Omikron varyantının ortaya çıkmasının dünya için olumlu bir sonuç sağlayabileceğini yönündeki düşüncelerine katılıyor. Prof. Dr. Crowe, varyantın bu özelliklerinin, onu toplumun hızlı bir sürü bağışıklığına ulaşılmasına yardımcı olan, insanların bağışıklık sistemini eğitmek için güvenli bir yol haline getirdiği ve virüsün bir salgın durumundan endemik bir duruma geçiş yolunu açtığını ilişkin yaklaşımını destekledi. Crowe, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda “Bu birçok uzmanın onayını alan makul bir senaryo” dedi
Bu fikri benimseyen birçok kişi gibi, Crowe da virüsün pandemi durumunun ne zaman sona ereceğine yönelik bir tahminde bulunmayı reddediyor ve “Omikron, sonun başlangıcı, ancak Kovid-19’un yakın geleceği hakkında tahminde bulunmanın çok zor olduğu çok açık.” ifadelerini de sözlerine ekledi.
Crowe’a göre, Omikron varyantının hastaneye yatış gerektiren ciddi semptomlara neden olmama özelliğine sahip olmasına rağmen, virüsün yüzeyindeki spike proteininde 30’dan fazla mutasyona sahip olması, orijinal virüsteki spike proteini bileşimine göre tasarlanan aşıların, çok büyük oranda etkinliğini kaybetmesine neden olabilir ancak aşıların sıfır noktasına dönmesine neden olmaz. Crowe “Aşılar, özellikle Pfizer-BioNTech gibi mesajcı RNA (mRNA) aşılarının üçüncü dozundan sonra, hala Omikron’u tanıyabilen ve antikorları aktif getirirler” dedi.
Crowe, ek dozun önemini vurgularken, yeni varyantın enfeksiyon durumunda herhangi bir ciddi semptomlara neden olmamasını sağlamaya büyük ölçüde yardımcı olduğunu belirtti.
Omikron varyantında, onu orijinal varyantan ayıran birçok mutasyona rağmen, dünyanın aşılarda sıfır noktasına dönmedi aynı durum antikor tedavileri içinde geçerli görülüyor. Antikor tedavileri, hastaların Kovid-19 sebebiyle ciddi semptomlar göstermesini önlemek için kullanılıyor. Bunlardan bazıları hastalığı önlemek için kullanılırken Omikron varyantının taşıdığı mutasyonların birçoğu antikor tedavilerinin etkinliğini kaybetmesine neden oldu. 19 Ocak’ta Nature Medicine dergisinde yayınlanan, Crowe’un katılmış olduğu, bir araştırmada “Yine de bazılarının hala etkili olduğunu” belirtti.
Crowe “Sotrovimab ilacı, hala enfekte olan bazı yüksek riskli bireyler için önemini koruyor aynı şekilde Evusheld ilacı aşı olmamış yüksek riskli bireyler için profilaksi (önleyici tedavi) olarak önemini koruyor” dedi.
Kovid-19’a bağlı ciddi semptomlu önlemek için kullanılan monoklonal antikorların çoğu damar yolundan verilir ancak, Evusheld kasa enjeksiyon yoluyla uygulanan tek antikor formülasyonudur.
Evusheld ilacının, yalnızca Kovid-19 hastalığına neden olan virüsle enfekte olmamış kişilerde, tıbbi durumlar veya kanser dahil olmak üzere alınan tedaviler nedeniyle bağışıklığı baskılanmış kişilere veya Kovid-19 aşısına karşı ciddi ilaç reaksiyonu gösteren kişilerde kullanımına izin veriliyor.
Crowe “Koruma veya tedavi için kullanabileceğimiz en az bir antikor ilacımız bulunması iyi bir haber” dedi.
Crowe, PCR testlerinde tam olarak tespit edilmesi zor olduğundan bazıları tarafından “gizli Omikron” olarak da adlandırılan Omikron’un BA.2 alt varyantının, antikor ilaçlarının ve mevcut aşıların etkinliği açısından durumu daha da kötüleştirme ihtimali ile ilgili olarak “Bu varyantın şiddeti henüz net değil ve onaylanmış aşılara veya antikorlara karşı daha dirençli olup olmadığını gösteren yeterli veri bulunmuyor” açıklamasında bulundu.



Wednesday’in gizemli Ophelia teyzesi belli oldu: Eva Green!

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Wednesday’in gizemli Ophelia teyzesi belli oldu: Eva Green!

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Netflix sonunda Wednesday'in üçüncü sezonunda gizemli Ophelia Teyze'yi kimin canlandıracağını açıkladı. Bu seçim hayranları şimdiden heyecanlandırdı.

Penny Dreadful yıldızı Eva Green, Jenna Ortega'nın hayat verdiği Wednesday'in uzun zamandır adı sıkça anılan Ophelia Teyze'si rolünde diziye katılıyor.

"Ophelia Teyze için mükemmel seçim"

Dizinin ortak yaratıcıları ve yönetici yapımcıları Al Gough ve Miles Millar açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

Eva Green her zaman ekrana büyüleyici, kendine özgü bir varlık getirmiştir; zarif, ürkütücü ve öngörülemez. Bu özellikleri onu Ophelia Teyze için mükemmel bir seçim yapıyor. Rolü nasıl dönüştüreceğini ve Wednesday'in dünyasını nasıl genişleteceğini görmek için sabırsızlanıyoruz.

"Kendime has tuhaf dokunuşumu katacağım"

Green de projeye katılmanın mutluluğunu dile getirerek şöyle konuştu:

Wednesday'in eğlenceli derecede karanlık ve muzip dünyasına Ophelia Teyze rolünde katıldığım için çok heyecanlıyım. Bu dizi karanlık mizahıyla öne çıkan gotik bir dünyaya sahip ve Addams ailesine kendime özgü tuhaf dokunuşumu katmak için sabırsızlanıyorum.

sdfrgth
45 yaşındaki Fransız aktris Eva Green, Viktorya dönemi Londra'sında geçen korku dizisi Penny Dreadful'da medyum Vanessa Ives rolündeydi (Showtime) 

Dizide anlatıldığına göre gizemli Ophelia da Wednesday gibi psişik güçlere sahip. Ancak Catherine Zeta-Jones'un canlandırdığı Morticia, kardeşinin yokluğuna dair sorulara yanıt verirken, Ophelia'nın psişik yeteneklerini "fazla zorladığını" ve bu yüzden "ortadan kaybolduğunu" söylüyor.

Eva Green, dizinin üçüncü sezon kadrosuna eklenen ilk önemli isim oldu. Netflix, sezonla ilgili diğer detayları şimdilik gizli tutuyor.

Green ve Wednesday'in yönetmeni Tim Burton daha önce iki projede birlikte çalışmıştı: 2016 yapımı Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları (Miss Peregrine's Home for Peculiar Children) ve 2012 tarihli Karanlık Gölgeler (Dark Shadows). 

Green'in diğer önemli yapımları arasında Düşler, Tutkular & Suçlar (The Dreamers), Casino Royale, Penny Dreadful ve gelecek yıl vizyona girecek Martin Campbell imzalı Just Play Dead bulunuyor.

Doğaüstü gizem ve komedi dizisi Wednesday, ilk olarak Kasım 2022'de Netflix'te yayımlanmıştı. Dizinin üçüncü sezonu 2027 yazında izleyiciyle buluşacak.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Hollywood Reporter

 


Yüzdeki ölüm üçgeni: Burundaki sivilceleri sıkmak ölümcül sonuçlar doğurabilir

Uzmanlar, yüzünüzdeki sivilceleri sıkmanın gizli bir risk taşıyabileceği uyarısında bulundu (Pexels)
Uzmanlar, yüzünüzdeki sivilceleri sıkmanın gizli bir risk taşıyabileceği uyarısında bulundu (Pexels)
TT

Yüzdeki ölüm üçgeni: Burundaki sivilceleri sıkmak ölümcül sonuçlar doğurabilir

Uzmanlar, yüzünüzdeki sivilceleri sıkmanın gizli bir risk taşıyabileceği uyarısında bulundu (Pexels)
Uzmanlar, yüzünüzdeki sivilceleri sıkmanın gizli bir risk taşıyabileceği uyarısında bulundu (Pexels)

Bir sivilceyi sıkmak veya burun kılını koparmak, hayatı tehdit eden bir enfeksiyonla hastanelik olmaya yol açabilir.

Kulağa aşırı gelebilir ancak uzmanlar, yüzde "ölüm üçgeni" adı verilen yüksek riskli bir bölge olduğu uyarısında bulunuyor.

Burun köprüsünden ağız kenarlarına kadar uzanan bu bölgeye zarar vermek ciddi sonuçlar doğurabilir.

Lancaster Üniversitesi'nde anatomi alanında öğretim üyesi olan Adam Taylor'a göre, son derece nadir de görülse, bir sivilceyi patlatmanın "ölümcül sonuçlara" yol açması mümkün.

Taylor en uç durumlarda, ciltteki kesik ve yırtıkların beyin enfeksiyonlarına, sepsis ve pıhtılara neden olabileceğini söylüyor.

Çünkü bu bölge, beyinden drene olan kanın aktığı damarları içeren kavernöz sinüse bağlı.

Öğretim üyesi Taylor, The Independent'a yaptığı açıklamada, "Yüzdeki bazı damarlarda kapakçıklar (kirli kanın yalnızca tek yönde akmasını sağlamak için kullanılanlar) yok. Bu da yüzdeki burun üstüyle ağız kenarları arasındaki sivilce veya kesiklerin, bulaşıcı unsurların damar boyunca geri hareket ederek kavernöz sinüse girmesine izin verebileceği anlamına geliyor" diyor.

Bu sinüs daha sonra beyne ve diğer kritik sinir yapılarına bağlanıyor ve bu kilit bölgelerde, saptanıp tedavi edilmezse ölümcül sonuçlar doğurabilecek enfeksiyonlara yol açabiliyor.

Bu bölgedekicildin herhangi bir zarar görmesi bile enfeksiyon riskini artırarak antibiyotik ve muhtemelen hastanede kalmayı gerektirebilir.

Nadir durumlarda bölgedeki kontrol altına alınmayan bir bakteriyel enfeksiyon sepsise yol açabilir. Enfeksiyona karşı verilen bu yaşamı tehdit eden reaksiyonda, vücudun bağışıklık tepkisi kendi dokularına ve organlarına zarar vermeye başlıyor. 

Ancak öğretim üyesi Taylor, beyne bağlı damarlarda pıhtı oluşmasının daha büyük bir tehdit yaratacağını ve bunun acil tedavi gerektireceğini vurguluyor.

Taylor "Bu bölgede oluşan sivilceler ve bunların patlatılması, çizilmeleri ve içe doğru büyüyen kıllar, ciltte enfeksiyonlara yol açabilir ve bu enfeksiyonlar daha sonra bu bölgedeki damarlar aracılığıyla kavernöz sinüse geri giderek burada enfeksiyona neden olabilir" diye açıklıyor.

Sepsis muhtemel olsa da bu sinüste pıhtı veya menenjit oluşması daha büyük bir risk; her ikisi de inanılmaz derecede sorunlu durumlar ve acil teşhis ve tedavi gerektirir. Çok yaygın görülmese de inanılmaz derecede ciddidir ve sağlık görevlilerinin her zaman dikkat ettiği bir durumdur.

Sivilcelerden sıkarak kurtulmak yerine bu dürtüye direnip onları olduğu gibi bırakmalısınız. Yüzünüzü yıkayarak temizleyin veya profesyonel bakım için bir dermatoloğa görünün.

Independent Türkçe


Sadie Sink’in saçları olay yarattı: Marvel rolü hakkında senaryolar patladı!

Amerikalı aktris Sadie Sink, Stranger Things'in ikinci sezonunda Max Mayfield rolüyle kadroya katıldıktan sonra ün kazandı (Netflix)
Amerikalı aktris Sadie Sink, Stranger Things'in ikinci sezonunda Max Mayfield rolüyle kadroya katıldıktan sonra ün kazandı (Netflix)
TT

Sadie Sink’in saçları olay yarattı: Marvel rolü hakkında senaryolar patladı!

Amerikalı aktris Sadie Sink, Stranger Things'in ikinci sezonunda Max Mayfield rolüyle kadroya katıldıktan sonra ün kazandı (Netflix)
Amerikalı aktris Sadie Sink, Stranger Things'in ikinci sezonunda Max Mayfield rolüyle kadroya katıldıktan sonra ün kazandı (Netflix)

Stranger Things'in çekimlerini tamamlayan Sadie Sink, Spider-Man: Brand New Day'le Marvel Sinematik Evreni'ne adım atmaya hazırlanıyor. 

Rolünün gizli tutulması, özellikle Sink'in kızıl saçları üzerinden yürüyen hayran teorilerini ve spekülasyonları artırıyor.

"Birçok kişi saç renginin değişebileceğini unutuyor"

Entertainment Weekly'ye konuşan Sink, bu teorilere gülerek yanıt verdi:

Birçok kişi saç renginin değişebileceğini unutuyor ama evet, ortaya atılan tüm teorileri görüyorum.

Genç oyuncu, rolü hakkındaki sessizliğini korurken ekledi:

İnsanlar bekleyip görmek zorunda kalacak. Tüm bu söylentilerin yakında son bulmasını umuyorum.

"Dedikodular çok önce başladı"

Röportajda sıkça dile getirilen ihtimallerden biri, Sink'in X-Men karakteri Jean Grey'i canlandıracağı yönündeki iddialardı. Sink bu söylentiler için şu ifadeyi kullandı:

Bu dedikodular, projede yer alacağımı öğrenmemden çok önce başlamıştı. 'Bir dakika, insanlar neden böyle konuşuyor?' diye düşündüm.

23 yaşındaki Sink'in Marvel'daki yolculuğu Örümcek-Adam'la (Spider-Man) sınırlı kalmayacak. Oyuncu, 2026'da Londra'da çekilecek Avengers: Secret Wars'da da rolünü yeniden canlandıracak.

Deadline, martta yaptığı haberde Sink'in Spider-Man: Brand New Day kadrosuna gizemli bir rolle katıldığını duyurmuştu. 

Filmde Sink'e Peter Parker rolüyle Tom Holland, MJ olarak da Zendaya eşlik edecek. Filmde ayrıca Jacob Batalon, Liza Colón-Zayas, Jon Bernthal ve Mark Ruffalo gibi isimler de rol alıyor.

Spider-Man: Brand New Day'in 31 Temmuz 2026'da vizyona girmesi planlanıyor.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Deadline