Fransa ve ortakları Sahel’de kalmakla ve geri çekilmek arasında yol ayrımında

Fransa ‘Barkhane’ gücünün Mali’deki askeri tatbikatları (Reuters)
Fransa ‘Barkhane’ gücünün Mali’deki askeri tatbikatları (Reuters)
TT

Fransa ve ortakları Sahel’de kalmakla ve geri çekilmek arasında yol ayrımında

Fransa ‘Barkhane’ gücünün Mali’deki askeri tatbikatları (Reuters)
Fransa ‘Barkhane’ gücünün Mali’deki askeri tatbikatları (Reuters)

Her geçen gün Sahel’den Fransız yetkililere kötü haberler gelirken, bölgenin durumu da giderek daha kritik hale geliyor. Bu hafta başında meşru hükümetini deviren askeri darbenin ardından Burkina Faso; Mali ve Çad’ın ardından ordu kontrolünde yaşayan üçüncü ülke oldu. Her yeni gösteride Fransa karşıtı duygular yükselirken, Paris’in politikası ise bir yanda devrimcilerle uğraşma, diğer yanda da eski Afrika sömürgelerinde demokrasiyi teşvik etmeye olan bağlılık ihtiyacı arasında gidip geliyor.
İşleri daha da kötüleştiren şey, Fransa’nın 2013’ten bu yana özellikle Mali’de El Kaide ve DEAŞ terör örgütleriyle bağlantılı gruplara karşı savaşa dahil olması. Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçen Haziran ayında Barkhane gücünü 2023 yılına kadar yarıya indirme, misyonlarını sona erdirme ve sorumluluğu Avrupa Takuba gücüne devretme planını duyurdu. Komando birimlerinden oluşan bu kuvvet, Malili güçlerin terörle mücadelelerinde onlara ‘ayak uydurmaya’ odaklanıyor. Paris, 14 Avrupa ülkesinin de buna dahil olduğunu söylerken, sayısının azlığını (bugün bin kişiden az) da birliklerini ülke dışındaki askeri görevlere göndermek isteyen bazı ülkelerdeki karmaşık yasal prosedürlere bağlıyor. Bu durum, pratikte söz konusu kuvvetin mevcut haliyle 5 bin 300 kişilik Barkhane kuvvetinin yerini almaya yetersiz olduğu anlamına geliyor.
Aynı şekilde İsveç, Mali’de faaliyet gösteren MINUSMA (Mali’de Birleşmiş Milletler Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu) adlı uluslararası güce katılımıyla ilgili sorulara paralel olarak, bu yıl deniz katılımına (150 kişi) son vereceğini açıkladı. Nijer, İsveç gücünün kendi topraklarına transferini reddetti. İsveç açısından doğru olan, Takuba ve MINUSMA’ya katılan Almanya için de geçerli. Savunma Bakanı Christine Lambrecht, Berlin’in Mali’de ‘bin tanesi uluslararası gücün bir parçası’ olan bin 300 kişilik gücünün akıbetini ‘incelediğini’ söyledi.
İşin aslı şu, Paris’in ve beraberinde Mali’deki Avrupalı güç Takuba’nın karşısındaki zorluklar, Ağustos 2020’de Devlet Başkanı İbrahim Boubacar Keita’yı deviren askeri darbeyle başladı. Geçen yıl Mayıs ayında gerçekleşen ve Albay Asimi Guetta’yı askeri konsey başkanlığına getiren ikinci darbeyle daha da şiddetlendi. Son aylarda bir ölçüde halk desteğine sahip askeri cunta ile dışarısı arasında (spesifik olarak ‘Batı Afrika Ekonomik Topluluğu’ ile Fransa ve onun aracılığıyla Avrupa Birliği (AB) ile) bir ‘kol büküm’ süreci yaşanıyor. Afrika Grubu ve Avrupalılar, Bamako’ya ekonomik yaptırımlar uyguladı. Bu durum, Mali’ye ek yaptırımlar uygulamayı düşünen Avrupalılar tarafından desteklendi.
Paris ve beraberinde Avrupalılar, darbecilerin meşruiyetini sorgulamanın yanı sıra finans otoritelerinden iki şey alıyor. İlk olarak, yönetimi sivillere geri vermek için gelecek Şubat ayında genel seçimler yapma sözünün ihlali ve geçiş yönetiminin 5 ya da 6 yıl daha uzatılacağının açıklanması. İkincisi ise öncüleri ülkeye gelen Wagner milisleriyle anlaşma. Aslında son gelişme Paris’i ve Avrupa başkentlerini sıkıntıya sokuyor. Üst düzey Fransız makamları, Wagner’in gelişinin Barkhane’nin çıkışı anlamına geldiğini söylerken, Mali’yi radikal örgütlere ve Rus Wagner paralı asker ordusuna bırakmamak için pozisyonlarını inceliyor.
Geçen Temmuz ayında Paris’teki Şanzelize (Champs-Élysées) Bulvarı’nda her yıl düzenlenen geleneksel askeri geçit töreni vesilesiyle, Takuba kuvvetlerinin geçit töreni gerçekleşti. Durum, Fransa’nın, teröre karşı savaşında Avrupa dayanışmasını gösterme arzusu olarak yorumlandı. Mali’de Takuba’nın önündeki engeller birikirken, bu da Fransa Savunma Bakanı Florence Parly’nin geçen salı günü Avrupalı ​​ortaklarıyla Takuba’nın kaderini görüşmek üzere bir dizi istişare başlattığını açıklamasına neden oldu.
Ayrıca bir Danimarka gücünün Takuba’ya katılmak için Mali’ye gelmesiyle ilgili olarak Bamako ve Avrupalılar arasında bir tartışma baş gösterdi. Mali hükümeti, oldukça hızlı bir şekilde Kopenhag’a ‘konuşlanmanın rızası dışında yapıldığını’ öne sürerek, gücünü geri çekmesi çağrısı yaptı. Bu, Paris ve beraberinde Kopenhag tarafından yalanlanırken, Danimarka kuvvetlerinin konuşlanmasının Bamako’nın önceden onayıyla olduğu savunuldu. Danimarka Dışişleri Bakanı Jeppe Kofod’a göre Danimarka kuvvetlerinin gönderilmesi Bamako’nun ‘açık bir daveti’ sonrasında gerçekleşti. Fransa Savunma Bakanı, Danimarkalı Bakana ‘Danimarkalı ortaklarla dayanışmalarını’ dile getirdi. Söz konusu konuşlandırılmanın, Mali askeri grubunun güvencelerinin aksine yasal bir temele dayandığı belirtildi. Ayrıca geçen çarşamba gecesi, Takuba’ya dahil olan 14 Avrupa ülkesi, Kopenhag’ı desteklemek ve olayları yeniden perspektife sokmak için ayrıntılı bir açıklama yaptı. Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre uluslararası ortaklar, Mali geçiş makamlarının ‘Danimarka birliğinin konuşlandırılmasının yasal bir dayanak olmaksızın ve Malili hükümetinin onayı olmadan gerçekleştiğini’ açıklaması dolayısıyla üzüntülerini ifade etti. Açıklamada uluslararası ortakların ‘kalıcı barış ve istikrara ulaşma çabalarında ve terörle mücadelede Mali’yi ve halkını desteklemekle meşgul olduklarını’ hatırlatılırken, Bamako’ya da ‘bu durumu hızla çözme’ ve ‘diplomatik ve operasyonel iş birliğinin sağlam temellerine saygı duyma’ çağrısı yapıldı. Açıklamada ayrıca, Danimarka’nın terörle mücadeleye katkısının ‘bölge açısından kritik ve vazgeçilmez’ olduğu ifade edildi.
Açıklamada, iki taraf arasında daha önce yapılan yazışmalar da yer alıyor. Mali’nin 27 Kasım 2019’da Danimarka’ya resmi bir davetiye gönderdiği ve geçen yıl 29 Haziran’da Bamako’daki Danimarka Büyükelçiliğine resmi bir onay verildiği hatırlatılırken, Danimarka’nın askeri varlığının ‘yasal’ olduğu vurgulandı.
Ancak Bamako’nun Avrupa’nın açıklamasına farklı bir cevabı var. Öyle ki sınır dışı etme talebinin tekrarlandığını ve bu konuda ‘ısrarı’ içeren yeni bir açıklama yapıldı. İki taraf arasındaki eski yazışmalara da yer verildi. Açıklamaya göre Danimarka kuvvetlerinin konuşlandırılmasına izin veren bir ‘anlaşma’ yok ve Kopenhag, geçen Haziran sonunda Takuba’ya katılmak üzere bir kuvvet göndermesinin onaylanması için bir ‘taslak metin’ teslim etti.
Bamako, geçen Kasım ayında Danimarka tarafına yanıtını bildirdi ve içeriğin ‘incelendiğini’ belirtti. Bu durumda Danimarka, ‘resmi bir onay bekleyen’ bir konumda kaldı. Askeri Konsey, Danimarka Dışişleri Bakanı’nın tweetini eleştirirken, bunu ‘uygunsuz’ ve ‘şaşırtıcı ve kırgın’ olarak nitelendirdi ve Danimarka kuvvetlerinin gelişi için yasal bir dayanağın bulunmadığını bir kez daha vurguladı.
Geçen salı günü Fransa Savunma Bakanı, Bamako’nun Paris ile yapılan savunma anlaşmasını yeniden gözden geçirme ve Avrupa askeri uçaklarının kendi hava sahasında uçmasını önleme talebi de dahil olmak üzere askeri konseyin eylemlerini ‘kışkırtıcı’ olarak nitelendirdi. Fransa Savunma Bakanı Florence Parly’e göre, Sahel’deki yeni duruma uyum sağlanması gerekiyor.
Paris’te Takuba’nın kaderinin, Fransa’nın Mali’deki ve genel olarak Sahel bölgesindeki askeri varlığı konusunda vereceği karara bağlı olduğuna dair bir kanaat var. Bölgede siyasi, stratejik ve ekonomik çıkarları olan Fransa’nın geri çekilmesi halinde hiçbir Avrupalı ​​gücün orada kalmayacağı kesin. Batılıların çıkışının, özellikle 3 ülke (Mali, Burkina Faso ve Nijer) olmak üzere Sahel’de faaliyet gösteren terör örgütlerinin ‘Fildişi Sahili, Gana ve Benin gibi Batı Afrika ülkelerinde daha fazla yayılmasına’ kapı açacağı korkusu hâkim. Ayrıca Avrupa birliklerinin geri çekilmesiyle Takuba’nın parçalanması, Paris’in planlarını sekteye uğratacak. Fransa ise gelecek baharda cumhurbaşkanlığı ve yasama seçimlerine hazırlanıyor.
Sorular, Fransa’ya insani ve maddi açıdan çok pahalıya mal olan bölgedeki askeri angajmanın sonuçları ve geleceği etrafında dönüyor. El Kaide ve DEAŞ’ın üst düzey kadrolarının ortadan kaldırılmasındaki yadsınamaz başarılara rağmen bunlar, Fransa makamlarının askeri olarak geri çekilmesini sağlayacak düzeyde değil. Bu nedenle Paris, en tatlısı da acı olan seçeneklerin eşiğinde.



İspanya, Ukrayna'ya 615 milyon avro değerinde yeni askeri yardım duyurdu

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez (sağda) ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy Madrid'de (AFP)
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez (sağda) ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy Madrid'de (AFP)
TT

İspanya, Ukrayna'ya 615 milyon avro değerinde yeni askeri yardım duyurdu

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez (sağda) ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy Madrid'de (AFP)
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez (sağda) ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy Madrid'de (AFP)

İspanya Başbakanı Pedro Sánchez dün, Kiev'in Şubat 2022'de başlayan Rus işgaline karşı yürüttüğü savaş çabalarını desteklemek üzere Ukrayna'ya gelecek aydan itibaren verilecek 615 milyon avroluk yeni bir askeri yardım paketini duyurdu.

Sánchez, Madrid'de Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ile düzenlediği ortak basın toplantısının başında, "Cumhurbaşkanı Zelenskiy'ye, İspanya'nın Ukrayna için gelecek ay 615 milyon avro değerinde yeni bir askeri destek programı ayıracağını bildirdim" dedi.

Bu yardım paketinin, yıllık değeri bir milyar avro olan "güvenlik anlaşmamız kapsamında 300 milyon avro değerinde yeni savunma ekipmanı" içereceğini de belirtti.

Sánchez'in açıklamaları, iki ülke arasında "Rus dezenformasyonuyla" mücadele anlaşmaları da dahil olmak üzere anlaşmaların imzalanması töreninin ardından geldi.

Sol görüşlü bir geçmişe sahip olan Sanchez, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in temsil ettiğine inandığı "neo-emperyalizm" karşısında ülkesinin Kiev'e "tam ve sarsılmaz" destek verdiğini ifade etti.


ABD Temsilciler Meclisi, Jeffrey Epstein'ın dosyalarının yayınlanması yönünde ezici bir çoğunlukla oy kullandı

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, 18 Kasım 2025'te Washington DC'deki ABD Kongre Binası'nda basın mensuplarına konuşuyor... (EPA)
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, 18 Kasım 2025'te Washington DC'deki ABD Kongre Binası'nda basın mensuplarına konuşuyor... (EPA)
TT

ABD Temsilciler Meclisi, Jeffrey Epstein'ın dosyalarının yayınlanması yönünde ezici bir çoğunlukla oy kullandı

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, 18 Kasım 2025'te Washington DC'deki ABD Kongre Binası'nda basın mensuplarına konuşuyor... (EPA)
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, 18 Kasım 2025'te Washington DC'deki ABD Kongre Binası'nda basın mensuplarına konuşuyor... (EPA)

ABD Temsilciler Meclisi dün, hüküm giymiş cinsel suçlu Jeffrey Epstein'ın dosyalarının yayınlanması için ezici bir çoğunlukla oy kullandı ve yasa tasarısını Senato'ya gönderdi.

Epstein Şeffaflık Yasası, itibarsız milyonerin faaliyetleri ve 2019'da hapishanede ölümüyle ilgili soruşturmayı ayrıntılarıyla anlatan gizli olmayan belgelerin yayınlanmasını gerektirecek.

thy
18 Kasım 2025'te Washington DC'deki ABD Kongre Binası'nın dışında düzenlenen sabah basın toplantısı öncesinde Epstein davasında şeffaflık talep eden pankartın bulunduğu bir platform kuruldu... (EPA)

Oylama 427'ye karşı 1 oyla kabul edildi ve Epstein ile ilgili tüm gizli olmayan kayıtların incelenmesi için Senato'ya gönderilmesini öngören bir karar tasarısı sunuldu. Oylama öncesinde, Epstein'ın iddia edilen istismarından kurtulan yaklaşık 20 kişi, kayıtların açıklanmasını talep etmek üzere Kongre binasının dışında üç Demokrat ve Cumhuriyetçi milletvekiliyle bir araya geldi. Kadınlar, ülkenin en güçlü adamlarından bazılarıyla yakın bağları olan New Yorklu iş adamı Epstein ile ilk tanıştıkları yaşlarına ait fotoğraflarını taşıyorlardı.

Temsilciler Meclisi'ndeki oylamanın ardından Cumhuriyetçi Parti lideri John Thune, ABD Senatosu'nun Epstein'ın dosyalarının açıklanmasını ve Başkan Donald Trump'a gönderilmesini öngören yasa tasarısını hızla geçirmeye çalışacağını belirtti.

Trump, yasa tasarısı masasına gelirse veto etmeyeceğine söz vermişti.

dfr
Amerikalı iş adamı Jeffrey Epstein, 28 Mart 2017'de New York Eyalet Ceza Adalet Hizmetleri Departmanı'nda görüntülendi (Reuters)

Adli tıp uzmanının intihar olarak nitelendirdiği ölümü sırasında Epstein, 2008 yılında reşit olmayan bir kişiyi fuhuş için teşvik etmekten hüküm giymiş ve seks ticareti ve reşit olmayan kişileri istismar etmekten federal olarak yargılanıyordu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Epstein davasında yeni ve kınayıcı açıklamalara dair beklentiler henüz erken olabilir.

Adalet Bakanlığı, bilgilerin yayınlanmasının "devam eden bir federal soruşturmayı tehlikeye atacağı" durumlarda bilgileri gizleme konusunda geniş yetkiye sahip. Trump, yetkililere Epstein'ın önde gelen Demokratlarla olan bağlarını soruşturmaları talimatını verdi. Bu müdahale geçen hafta yaygın eleştirilere yol açarken, Demokratlar Trump'ı Epstein ile dost olmakla suçluyor.

Trump, dün Beyaz Saray'daki Oval Ofis'te gazetecilere yaptığı açıklamada Jeffrey Epstein ile herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti: "Epstein'a gelince... Jeffrey Epstein ile hiçbir ilgim yok. Onu yıllar önce kulübümden attım çünkü onu hasta bir sapık olarak görüyordum."

Epstein olayı, Cumhuriyetçi başkanın destekçileri arasında nadir görülen bölünmeleri ortaya çıkardı. Seçim kampanyası sırasında dosyaları yayınlama sözü vermiş, ancak göreve geldikten sonra geri adım atarak Demokratları Epstein "aldatmacası"nı uydurmakla suçlamıştı.

Cumhuriyetçi liderlerin oylamayı engellemek için defalarca girişimde bulunmasının ardından, tüm Demokratlar ve dört Cumhuriyetçi, tasarının Temsilciler Meclisi'ne taşınmasını gerektiren olağanüstü bir önlem olan "feragat dilekçesi" imzaladı.

Trump, pazar gecesi sosyal medyada yaptığı açıklamada, Temsilciler Meclisi'nin dosyaların yayınlanması yönünde oy kullanması gerektiğini belirterek, "Gizleyecek hiçbir şeyimiz yok" ifadelerini kullandı.


ABD, Ukrayna'nın Patriot füze sistemini geliştirme talebini kabul etti

Ukraynalı askerler, açıklanmayan bir konumda bulunan Patriot hava savunma sistemi fırlatma rampasının yanından geçiyor... Ukrayna, 4 Ağustos 2024 (Reuters)
Ukraynalı askerler, açıklanmayan bir konumda bulunan Patriot hava savunma sistemi fırlatma rampasının yanından geçiyor... Ukrayna, 4 Ağustos 2024 (Reuters)
TT

ABD, Ukrayna'nın Patriot füze sistemini geliştirme talebini kabul etti

Ukraynalı askerler, açıklanmayan bir konumda bulunan Patriot hava savunma sistemi fırlatma rampasının yanından geçiyor... Ukrayna, 4 Ağustos 2024 (Reuters)
Ukraynalı askerler, açıklanmayan bir konumda bulunan Patriot hava savunma sistemi fırlatma rampasının yanından geçiyor... Ukrayna, 4 Ağustos 2024 (Reuters)

ABD, Rusya'nın komşusunu bombalamaya devam etmesi nedeniyle dün Ukrayna'ya Patriot füze sistemlerini geliştirmek için 105 milyon dolarlık silah satışını onayladı.

Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna'nın Rus füzelerini engellemek için güvendiği Patriot füzeleri için yedek parça, eğitim ve geliştirmeleri içeren anlaşmayı Kongre'ye bildirdiğini açıkladı.

Anlaşma, M901 roketatarlarının aynı anda daha fazla roket atabilen M903 modellerine yükseltilmesini içeriyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, önerilen satışın "Ukrayna'nın mevcut ve gelecekteki tehditlere karşı koyma kabiliyetini artıracağı" belirtildi.

Ukrayna, Patriot füze sistemlerinin modernizasyon masraflarını karşılayacak. Başkan Donald Trump, Rusya'nın Şubat 2022'deki işgalinden bu yana ABD'nin Ukrayna'ya yaptığı yaklaşık 67 milyar dolarlık askeri yardımı eleştirdi.

Trump'ın savaşı sona erdirme çağrılarına rağmen, Rusya ateşkesi reddetti ve Ukrayna'ya yönelik saldırılarını sürdürdü.

Zelenskiy, ABD'nin diplomatik çabalara katılımını yeniden canlandırmayı amaçlayan bir gezi için bugün Türkiye'ye gidiyor.

Zelenskiy geçen ay, Ukrayna'nın artan Rus saldırılarına karşı koymak için 25 ek Patriot füze sistemine ihtiyaç duyduğunu söylemişti.