Filistin Ekonomi Bakanı Useyli: Ekonomik atılım bekliyoruz

Avrupa Birliği ile Fransa ve Almanya hükümetleri arasında Filistin bankalarıyla 200 milyon avro değerinde anlaşmaların imzalandı (WAFA)
Avrupa Birliği ile Fransa ve Almanya hükümetleri arasında Filistin bankalarıyla 200 milyon avro değerinde anlaşmaların imzalandı (WAFA)
TT

Filistin Ekonomi Bakanı Useyli: Ekonomik atılım bekliyoruz

Avrupa Birliği ile Fransa ve Almanya hükümetleri arasında Filistin bankalarıyla 200 milyon avro değerinde anlaşmaların imzalandı (WAFA)
Avrupa Birliği ile Fransa ve Almanya hükümetleri arasında Filistin bankalarıyla 200 milyon avro değerinde anlaşmaların imzalandı (WAFA)

Filistin Ekonomi Bakanı Halid el-Useyli, Filistin Yönetimi’nin bu yılın ortasından önce ekonomik atılıma tanık olmasının beklendiğini açıkladı.
Useyli, resmi Filistin radyosuna yaptığı açıklamada, Başbakanı Muhammed İştiyye’nin geçtiğimiz Çarşamba günü Ramallah'taki Ulusal Ekonomik Kalkınma Ekibi toplantısına başkanlık ettiği sırada son yılların en kötü mali krize ilişkin iyimser göstergelerin varlığını doğruladı. Şarku’l Avsat’ın DPA’dan aktardığı habere göre bu yılın ilk çeyreğinden sonra Avrupa Birliği ve diğer ülkelerin Filistin bütçesine mali yardıma devam etme vaatleri ışığında ‘Filistin Yönetimi’nin mali durumu için beklenen bir atılım hakkında büyük bir iyimserlikle konuştuğunu’ söyledi.
Filistin Yönetimi, 2021 yılı boyunca Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki 140 bin çalışanının maaşlarını ödemek için mücadele etti. Son iki ayda Filistin Yönetimi, çalışanlarına maaşlarının yüzde 70 ila yüzde 80'ini ödedi. Filistin, bütçesine yapılan ve 2013 yılından geçen yıla kadar devam eden 1,3 milyar dolarlık uluslararası yardımın, 129 milyon dolara keskin bir şekilde düşüşünden şikayet ediyor.
Öte yandan Useyli, Avrupa Birliği, Fransa ve Almanya hükümetleri ve mali kurumları, Fransız Kalkınma Ajansı ve Alman Kalkınma Bankası arasında 200 milyon avro değerinde birçok Filistin bankasıyla imzalanan anlaşmaların önemini vurguladı. Bu anlaşmaların Filistin ekonomisindeki çeşitli sektörler için özellikle de koronavirüs (Kovid-19) salgını ve alternatif enerji alanlarının krizinden etkilenen özellikle küçük işletmeler ve özel sektör kurumlarında önemli ve hayati bir destek kaynağı oluşturduğunu söyledi. Bu anlaşmaların Filistin özel sektörü için finansman kaynakları sağlayacağını ve özellikle yenilenebilir enerji alanında Filistin topraklarındaki yatırım alanlarının artmasına katkıda bulunacağını ifade etti.
Hükümet tarafından yapılan açıklamaya göre imzalanan anlaşmanın yüzde 90'ı kredi ve kredi garantisi olarak, yüzde 10'u ise Filistin özel sektörüne yönelik ve bankalar aracılığıyla hibe olarak dağıtılacak. Finansman, ekonominin çeşitli sektörlerinde binlerce Filistinli şirketin yeni yatırımlarına olanak sağlayacak. Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve çevre projelerine yatırım yapılmasına imkan sunup, Filistin'in yeşil ekonomik dönüşümünü destekleyecek ve enerji bağımsızlığını geliştirecek. Bu, aynı zamanda Kovid-19 salgınından ağır şekilde etkilenen şirketlerin toparlanmasına yardımcı olacak ve turizm ve konaklama gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketler için likiditeye erişimi genişletecek.
Öte yandan Avrupa Birliği (AB) Temsilcisi Sven Küehn von Burgsdorff, anlaşmaların, bir yıl önce başlatılan ve Filistin'deki Avrupa yatırımını daha iyi çekmek için kurulan siyasi bir forum çerçevesinde yapıldığını belirtti. İmzalanan anlaşmaların ‘Filistin ekonomisinin fizibilitesine olan güvenin bir göstergesi olduğunu ve bunun, onun salgının ekonomik yansımaları da dahil olmak üzere son zamanlardaki birçok krizden dayanıklılığını ve toparlanma kabiliyetini gösterdiğini’ ifade etti.
AB-Filistin Yatırım Platformu, AB ve Filistin hükümetleri tarafından yatırımla ilgili politika diyaloğunu geliştirmek ve Filistin'deki birçok aracı aracılığıyla AB’nin Yabancı Yatırım Planı tarafından sunulan yatırım fırsatlarını belirlemeye, öncelik sırasını düzenlemeye, koordine etmeye ve geliştirmeye yardımcı olmak amacıyla kuruldu.



İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)

İsrail, Gazze Şeridi’nde işgal altındaki bölgeler (Sarı Hattın doğusu) ile Hamas'ın faaliyet gösterdiği bölgeleri (Sarı Hattın batısı) birbirinden ayıran Sarı Hattın yaklaşık 3 kilometre batısında yeni bir tampon bölge oluşturmaya çalışıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan silahlı gruplardan saha kaynaklarına göre İsrail'in bu çabaları, ateşkesin ikinci aşamasına geçmeden önce sahadaki yeni durumu istikrara kavuşturmayı amaçlıyor. Bu çabalar, işgalci İsrail güçlerinin tampon bölge için istedikleri yerleri belirlemelerine olanak tanıyan evlerin yıkılması ve arazinin düzleştirilmesini içeriyor.

Sahadaki bu gelişmeler, İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in geçtiğimiz pazar günü Gazze Şeridi'ndeki İsrail güçlerini teftiş ederken yaptığı açıklamalarla tutarlıydı. Zamir, Sarı Hattın yeni bir sınır, yerleşim yerleri için ileri bir savunma hattı ve bir saldırı hattı oluşturduğunu söyledi.

Buna karşın Hamas liderlerinden Husam Bedran, Zamir'in açıklamalarının işgalin ateşkes anlaşmasının şartlarına uymadığını açıkça ortaya koyduğunu vurguladı. Bedran dün Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, Hamas’ın anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmeden önce İsrail'in ateşkese yönelik ihlallerine son verilmesini istediğini belirtti.


Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden dün yapılan açıklamada, Suriye meselesine ilişkin ABD'nin de katıldığı son görüşmelerin iki taraf arasında bir anlaşma veya mutabakata yol açtığı iddiaları yalanlandı.

Açıklamada, Suriye ile ilgili konularda Washington'ın himayesinde görüşmeler ve temaslar yapıldığı, ancak bunların henüz ön görüşme aşamasında olduğu vurgulandı.

Bu konuda herhangi bir anlaşma veya niteliksel ilerleme olduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığı vurgulanan açıklamada, temasların ABD'nin bölgede yürüttüğü daha geniş diplomatik çabaların bir parçası olduğu belirtildi.

Kaynaklara göre Netanyahu, İsrail medyasının, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantıları sırasında, ABD'nin arabuluculuğuyla iki taraf arasında varılan anlaşmayı imzalamayı reddettiğini bildirmesinin ardından bu açıklamayı yapmak zorunda kaldı.


Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine havan toplu saldırı: Can kaybı yok

İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine havan toplu saldırı: Can kaybı yok

İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)

Suriye Devlet Televizyonu dün akşam başkent Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine ‘nereden ateşlendiği bilinmeyen’ havan topları düştüğünü, ancak herhangi bir can kaybı yaşanmadığını bildirdi.

Suriye Arap Haber Ajansı SANA’ya konuşan askeri bir kaynak, üç havan topunun Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresini hedef aldığını, ancak herhangi bir can kaybı veya maddi hasara yol açmadığını söyledi. SANA, ‘İlgili yetkililer Mezze Askeri Havaalanı çevresine konuşlandı ve havan toplarının nereden ateşlendiğini belirlemek için soruşturma başlattı’ bilgisini aktardı.

Reuters geçtiğimiz kasım ayında, ABD'nin Suriye ile İsrail arasında bir güvenlik anlaşmasının önünü açmak için Şam'daki bir hava üssünde askeri olarak konuşlanmayı planladığını bildirmişti.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre hava üssü, İsrail ve Suriye arasında gelecekte imzalanacak bir saldırmazlık anlaşması kapsamında silahsızlandırılmış bölge oluşturulması beklenen Suriye'nin güneyindeki bazı bölgelerin girişinde yer alıyor.

O dönemde SANA, Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan bir kaynaktan bilgiler aktaran Reuters'ın haberini yalanlamış ve ‘Reuters'ın Suriye'deki ABD üsleri hakkında yayınladığı haberlerin hiçbir gerçeklik payı yoktur’ ifadelerini kullanmıştı.

ABD, Suriye ile İsrail arasındaki gerilimi azaltmak ve Şam'ın İsrail'in son zamanlarda ele geçirdiği topraklarını geri almasını sağlayacağını umduğu bir güvenlik anlaşmasına varmak için iki taraf arasında arabuluculuk yapıyor.