Lübnan: Katolik siyasetinde statüko dağılırken yeni dengeler oluşuyor

Lübnan Katoliklerinin siyasi temsili, partiler arasında dağılmış durumda

Beyrut Limanı’nda, patlamanın meydana geldiği yerin yakınlarında dalgalanan Lübnan bayrağı (DPA)
Beyrut Limanı’nda, patlamanın meydana geldiği yerin yakınlarında dalgalanan Lübnan bayrağı (DPA)
TT

Lübnan: Katolik siyasetinde statüko dağılırken yeni dengeler oluşuyor

Beyrut Limanı’nda, patlamanın meydana geldiği yerin yakınlarında dalgalanan Lübnan bayrağı (DPA)
Beyrut Limanı’nda, patlamanın meydana geldiği yerin yakınlarında dalgalanan Lübnan bayrağı (DPA)

Lübnan’daki Katolik toplumu, ‘temsilini baltalayan’, ‘toplumun taleplerini marjinalleştiren’ ve ‘bağımsızlıktan faydalanmak yerine partilere bağımlı hale gelen’ siyasi ittifakların dışında temsilcilerini, yaklaşan seçimlerde Temsilciler Meclisi’ne sokmaya çalışıyor.
Katolik toplumu, Lübnan’daki kurucu dini kimliklerden biri. Gelişmeler, egemenlik ve bütçe makamlarındaki bakanlık temsilinin dört büyük mezhep kimliği ile sınırlandırılmasına yol açtı: Maruni Katolik, Sünni, Şii ve Ortodoks. Bu toplumlara mensup isimler, Dışişleri Bakanlığı gibi önemli bakanlıklara sahip. Maruni Katolik toplumu, siyasi güçler arasında uzlaşı adayı olarak gösterilen Gençlik ve Spor Bakanı George Kallas dışında mevcut hükümette temsil edilmiyor. Aynı şekilde topluluktaki sekiz milletvekili, Temsilciler Meclisi’nde Güçlü Lübnan Bloğu, Güçlü Cumhuriyet Bloğu, Demokratik Buluşma Bloğu, Kalkınma ve Kurtuluş Bloğu ve daha önce Güçlü Lübnan’dan çekilen bağımsız bir milletvekili arasında bölünmüş durumda.
Lübnanlı Katolikler, aksayan Yüksek Konsey seçimleri de dahil olmak üzere geçen yıldan beri siyasi bölünmelerden mustarip. Aynı şekilde Lübnan’ın doğusunda bulunan şehirde liderliğini sürdüren Zahle Milletvekili Elias Sakaf’ın vefatından ve eski bakan Mişel Firavn’un Beyrut’un birinci bölgesinde bulunan Eşrefiye’deki kaybından bu yana parlamentodaki siyasi liderliğini kaybetti.
Firavn, Katolik toplumunun ‘diğerleri gibi, Lübnan’ın tarafsızlığı talebiyle Maruni Patriği Beşara er-Rai ile aynı çizgide durmasını engellemek için, siyasi olarak parçalama girişimlerinin kurbanı olduğunu inkâr etmiyor. Mişel Firavn, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Aile olarak ulusal ve dar meselelerde hizipçi duruşları aşmaya çalıştık. Aynı şekilde herkesle iş birliği yaparak, topluluk meselelerinde siyasi konuları da aşmaya çalıştık. Ancak siyasi çatışmaların artık mezhepleri aştığı göz önüne alındığında ulusal düzeydeki bölünme, bu koşullarda herkesi etkilerken, tüm mezhepleri de kapsıyor” dedi.
Siyasi bölünmeler, topluluğun Yüksek Konseyi’ni devirirken, siyasi eylemdeki temsilcileri de pozisyon birliğini koruyamadı ve topluluk ise yeni bir konsey seçmedi. Bazı Katolikler, topluluğun uğradığı parçalanmanın ve temsilcilerinin Hıristiyan partiler arasındaki dağılımının, topluluğun bazı haklarına ulaşamamasının nedeni olduğuna inanıyor. Kaynaklar, Şarku’l Avsat’a “Tarafların müdahalesi, Yüksek Konsey’in parçalanmasına neden oldu” dedi. “Katolikler arasında birleşme yaşanmadan ve bencillikten vazgeçilmeden topluluk, yeniden dirilemez ve siyasi önemini yeniden kazanamaz” diyen kaynaklar, ailelerin topluluğu temsil etme deneyiminin, Lübnan’daki partiler aracılığıyla topluluğu temsil etme deneyiminden daha farklı ve başarılı olduğunu belirtti.
Orantılı bir oylama sistemine sahip seçim yasası, Katolik ailelerin ve güçlerin büyük partiler lehine argümanlarını iptal etmeye katkıda bulundu. Katolik isimler, bu sistemin denklemleri değiştirdiğini ve mezhebin geleneksel liderlerini önceki seçimlerde temsilden çıkardığını söylüyor. Aynı şekilde nispi oy sistemini benimseyen seçim yasasının, ‘her seçmenin bir adaya oy vermek zorunda olduğu’ Hristiyanlık başta olmak üzere tüm mezhepleri böldüğüne dikkat çekildi.
Aynı şeyi, Elias Sakaf’ın vefatının ardından yerel ve parlamento seçimlerinde Zahle’deki ‘Halk Bloğu’ da yaşadı. Sakaf’ın eşi Meryem Sakaf, parlamento seçimlerinde şehir için yarışmıştı. Bloğa bağlı kaynaklar, “Zahle artık yetim” derken, “Taraflar, bu duruma ilgiyle yaklaşmıyor. Bu durum, Sakaf’ın temsil ettiği durumdan farklı” ifadelerini kullandı.
Hristiyanların kurduğu partiler arasında Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH), Lübnan Kuvvetleri Partisi (LKP), Ketaib Partisi ve Marada Hareketi yer alıyor.
Lübnan'ın dini kimlik yapısı
Lübnan'ın 2017 sayımına göre 6 milyon 300 binlik nüfusunun  yüzde 27'si Sünni, yüzde 27'si Şii olmak üzere toplam yüzde 54'ünü Müslümanlar oluşturuyor. Toplumun 40.5'ini ise Hristiyanlar (Yüzde 21'i Maruni Katolik, yüzde 8'i Grek Ortodoks, yüzde 5'i Grek Katolik, yüzde 6.5'i diğer), yüzde 5.6'sını ise Dürziler oluşturuyor. Ülkede 18 ayrı dini grup resmi olarak tanınıyor.
Hristiyan kesim içinde en büyük bölüm Maruni Katoliklerden oluşuyor. Nüfus içinde yüzde 21’lik bir kesimi oluşturan (Katolik)  Marunilerden başka Lübnan’da Rum Ortodoks, Rum Katolik, Ermeni Ortodoks, Protestan Hristiyan gruplar da yaşıyor.
Bu gruplar günümüzde ortalama nüfuslarına göre şöyle:
1-Şiîler (Bekaa vadisinde ve güneyde 1 milyon 650 bin) 
2-Sünnîler (Kuzey kesiminde 1 milyon 600 bin) 
3-Katolik Maruniler (büyük bölümü Cebel-i Lübnan bölgesinde 950 bin) 
4-Ortodoks Rumlar (kıyı şehirlerinde 380 bin) 
5-Dürzîler (Cebel-i Lübnan'ın orta kesiminde 300 bin), 
6-Ortodoks Ermeniler (Merkez 95 bin) 
7-Alevi/Nusayriler (Kuzey dağları 65 bin)
8-Katolik Ermeniler (güneyin kırsal kesimlerinde 22 bin)
9-Filistinli Göçmenler (Kamplarda 640 bin) 
Ülkede Cumhurbaşkanı Hristiyan, Başbakan Sünni, Meclis Başkanı da Şii kesimden seçiliyor. Lübnan Meclisi üyeleri de (1989 yılından beri) yarı/yarıya Müslüman ve Hristiyan kesimlerden geliyor. Lübnan Bakanlar Kurulu üyelerinin seçiminde de yine aynı dini/mezhepsel dengeler gözetiliyor.
Kota Sistemine göre Cumhurbaşkanı Maruni Hristiyan, Başbakan Sünni yardımcısı Rum Ortodoks, Meclis Başkanı Şii, yardımcısı Rum Ortodoks, Genelkurmay Başkanı Maruni Katolik, Ordu Komutanı ise Dürzi olmak zorunda.



Hamas, ateşkesin “yakın zamanda ihlal edileceği” yönündeki ABD açıklamasını yalanladı

Dün Deyr el-Balah’taki bir pazarda Filistinliler (AFP)
Dün Deyr el-Balah’taki bir pazarda Filistinliler (AFP)
TT

Hamas, ateşkesin “yakın zamanda ihlal edileceği” yönündeki ABD açıklamasını yalanladı

Dün Deyr el-Balah’taki bir pazarda Filistinliler (AFP)
Dün Deyr el-Balah’taki bir pazarda Filistinliler (AFP)

Hamas,  ABD Dışişleri Bakanlığı'nın hareketin İsrail ile ateşkes anlaşmasını ihlal etmek üzere olduğuna dair “güvenilir raporlar”a atıfta bulunan açıklamasını tepki gösterdi.

Hamas yaptığı açıklamada, “Bu asılsız iddialar, yanıltıcı İsrail propagandasıyla tamamen uyumludur ve işgalcilerin halkımıza karşı suçlarını ve sistematik saldırılarını sürdürmelerine kılıf uydurmaktadır” dedi.

Açıklamada, “Filistinli sivillere karşı cinayetler, kaçırmalar, yardım kamyonlarının çalınması ve soygunlar gerçekleştiren suç çetelerini kuran, silahlandıran ve finanse eden işgal makamlarıdır” ifadesi de yer aldı.

Hareket, ABD yönetimine işgalin kamuoyunu yanıltıcı söylemlerini tekrarlamayı bırakmasını ve ateşkes anlaşmasını defalarca ihlal etmesini engellemeye odaklanmasını, bunun başında da bu çetelere verdiği desteği ve kontrolü altındaki bölgelerde onlara güvenli sığınak sağlamayı durdurmasını istedi.


Suriye Dışişleri Bakanı: Rus üsleri konusunda müzakere ediyoruz ve İsrail ile bir güvenlik anlaşması istiyoruz

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ile birlikte Kremlin'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü (Suriye Dışişleri Bakanlığı)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ile birlikte Kremlin'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü (Suriye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Suriye Dışişleri Bakanı: Rus üsleri konusunda müzakere ediyoruz ve İsrail ile bir güvenlik anlaşması istiyoruz

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ile birlikte Kremlin'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü (Suriye Dışişleri Bakanlığı)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ile birlikte Kremlin'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü (Suriye Dışişleri Bakanlığı)

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani dün yaptığı açıklamada, ülkesindeki Rus üsleri için müzakerelerin sürdüğünü söyledi. Şeybani, Suriye'nin İsrail ile "güvenlik endişelerini dikkate alan" ve topraklarının bir karışını bile vermeyen bir güvenlik anlaşmasına ulaşmak istediğini vurguladı.

Şaybani bir televizyon röportajında, Suriye ve Rus taraflarının, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın Moskova ziyareti sırasında eski Devlet Başkanı Beşşar Esed ve firari subayların kaderi gibi tüm konuları, ayrıca anlaşmazlık noktalarının çözülmesi halinde gelecekteki ilişkileri ve iş birliği olanaklarını görüştüğünü belirtti.

Eş-Şeybani, Suriye'nin her türlü bölünmeyi veya federalizmi reddettiğini vurguladı ve Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) devlet kurumları arasında yer almamasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, bu güçlerin yokluğunun kendileri ile devlet arasındaki "çatlağı derinleştirdiğini" ifade etti.

 Suriye Dışişleri Bakanı, İsrail'in Suriye'deki değişimi istismar ederek yeni bir gerçeklik ve yayılmacı bir proje dayatmaya çalıştığını belirtti. İsrail uygulamalarını "ülkemizin istikrarsızlığını pekiştiriyor" diye nitelendiren eş-Şeybani, Suriye'nin İsrail güçlerinin 8 Aralık öncesindeki konumlarına çekilmesinde ısrarcı olduğunu söyledi.

Eş-Şeybani, Suriye'nin egemenliğini zedelemeyen, "İsrail ve Suriye güvenlik endişelerini" dikkate alan ve her iki ülkenin güvenliğine saygı duyan bir güvenlik anlaşmasına varma arzusunu dile getirdi. Ülkesinin, "topraklarının bir karışından bile" vazgeçmek istemediğini vurguladı.

Suriye Dışişleri Bakanı, Suriye'deki yeniden yapılanma ve istikrar sürecinin etkilenmemesi için İsrail ile gerginliğin azaltılmasını umduğunu ifade etti.


ABD Dışişleri Bakanlığı: Hamas'ın ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğine dair "güvenilir raporlar"

Hamas savaşçıları, İsrail'in 13 Ekim 2025'te Han Yunus'ta serbest bıraktığı Filistinli tutukluları taşıyan otobüslere eşlik ediyor (DPA)
Hamas savaşçıları, İsrail'in 13 Ekim 2025'te Han Yunus'ta serbest bıraktığı Filistinli tutukluları taşıyan otobüslere eşlik ediyor (DPA)
TT

ABD Dışişleri Bakanlığı: Hamas'ın ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğine dair "güvenilir raporlar"

Hamas savaşçıları, İsrail'in 13 Ekim 2025'te Han Yunus'ta serbest bıraktığı Filistinli tutukluları taşıyan otobüslere eşlik ediyor (DPA)
Hamas savaşçıları, İsrail'in 13 Ekim 2025'te Han Yunus'ta serbest bıraktığı Filistinli tutukluları taşıyan otobüslere eşlik ediyor (DPA)

ABD Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Washington'un Gazze ateşkes anlaşmasının garantör ülkelerine, Hamas'ın Gazze halkına yönelik anlaşmayı ihlal ettiğine dair güvenilir raporlar bildirdiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Hamas'ın Gazze halkına yönelik yakın bir saldırı başlatması halinde, halkı korumak ve ateşkes anlaşmasını sürdürmek için önlemler alınacaktır" ifadeleri yer aldı.