Cezayir: Aşırılık yanlıları ile girilen çatışmada 2 asker hayatını kaybettihttps://turkish.aawsat.com/home/article/3443111/cezayir-a%C5%9F%C4%B1r%C4%B1l%C4%B1k-yanl%C4%B1lar%C4%B1-ile-girilen-%C3%A7at%C4%B1%C5%9Fmada-2-asker-hayat%C4%B1n%C4%B1-kaybetti
Cezayir: Aşırılık yanlıları ile girilen çatışmada 2 asker hayatını kaybetti
Başkent Cezayir’in batısında bulunan Ayn Defla dağlarında aşırılık yanlılarına karşı düzenlenen bir operasyon sırasında Cezayirli bir asker (Reuters)
Cezayir/ Şarku’l Avsat
TT
TT
Cezayir: Aşırılık yanlıları ile girilen çatışmada 2 asker hayatını kaybetti
Başkent Cezayir’in batısında bulunan Ayn Defla dağlarında aşırılık yanlılarına karşı düzenlenen bir operasyon sırasında Cezayirli bir asker (Reuters)
Cezayir ordusu, Nijer sınırına yakın bir çöl bölgesinde askeri birlikler ile aşırılık yanlısı gruplar arasında çıkan çatışmada biri teğmen 2 askerin hayatını kaybettiğini açıkladı. Çatışmalarda iki teröristin etkisiz hale getirildiği ifade edildi.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Cezayir Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Terörle mücadele ve sınırlarımızın korunması kapsamında Hasi- Teren’deki sınır bölgesinde terörist gruplar ile Perşembe günü gerçekleşen çatışmada bir subay ve bir askerimiz şehit olmuştur. Çatışma sırasında iki terörist etkisiz hale getirilmiş, silahları ve mühimmatları ele geçirilmiştir.”
Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha, hayatını kaybeden askerlerin ailelerine başsağlığı diledi. Şangariha, “Ulusal Ordu, terör grupları ile mücadele etmek, sınırlarımızı ve ülkemizi terör faaliyetlerinden korumak için her koşulda operasyon sürdürmeye devam edecektir” dedi.
Cezayir, 1992- 2002 yılları arasında süren iç savaşın ardından silahlı militanlara karşı operasyonlar yürütüyor. ‘Kara 10 Yıl’ diye tabir edilen iç savaş sırasında resmi olarak 200 bin kişi hayatını kaybetti.
2005 yılında Barış ve Ulusal Uzlaşma Şartı kararına rağmen silahlı gruplar, özellikle ülkenin doğusunda faaliyet göstermeye ve güvenlik güçlerini hedef almaya devam ediyor.
Savunma Bakanlığı, 1 Ocak 2022’de yaptığı bir açıklamada, 2021 yılında 23 teröristin öldürüldüğünü ve 222 teröristin gözaltına alındığını belirtmişti.
22. Astana görüşmelerinde Trump'ın Suriye politikası öne çıkıyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5080829-22-astana-g%C3%B6r%C3%BC%C5%9Fmelerinde-trump%C4%B1n-suriye-politikas%C4%B1-%C3%B6ne-%C3%A7%C4%B1k%C4%B1yor
22. Astana görüşmelerinde Trump'ın Suriye politikası öne çıkıyor
Astana garantörleri olan Türkiye, Rusya ve İran’ın dışişleri bakanları eylül ayında New York'ta bir araya geldi. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Suriye'deki ateşkesin garantörleri (Rusya, İran ve Türkiye) arasında gerçekleşen 22. Astana görüşmeleri, Suriye hükümeti ve muhalefet heyetlerinin yanı sıra Ürdün, Irak, Lübnan ve Birleşmiş Milletler'den (BM) gözlemcilerin katılımıyla dün (Pazartesi) Kazakistan'ın başkentinde başladı.
İki gün sürecek olan toplantı Rusya'nın girişimiyle düzenlenirken, Türkiye ve İran tarafından da desteklendi. Rusya Devlet Başkanı’nın Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev'e göre, tartışılacak önemli unsurlar arasında ABD'nin seçilmiş Başkan Donald Trump döneminde Suriye'ye yönelik politikasındaki olası değişiklikler yer alıyor.
22. Astana görüşmelerinin gündeminde ayrıca, özellikle Gazze Şeridi'ndeki savaşın Lübnan'a sıçraması, İsrail'in Suriye'ye yönelik devam eden saldırıları ve bunun daha geniş bir çatışmaya dönüşeceğine dair artan korkular açısından hızlanan bölgesel gelişmeler de öne çıkıyor.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov geçen ay yaptığı açıklamada, ‘tarafların yılsonundan önce bir araya gelerek Suriye ve bölgedeki duruma öncelik vermelerinin önemli olduğunu’ söyledi. Aynı zamanda Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), ‘Hizbullah'ın, İranlıların ve İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı milislerin Suriye topraklarındaki hareketlerinin kısıtlanmasını’ içeren ve daha önce duyurulmamış bir Rusya-Suriye anlaşmasını duyurdu.
Alev uzantısı
Ortadoğu'daki çatışmanın çözümü ve Suriye'deki durum konularına ek olarak, Astana müzakerelerinin mevcut turunun gündeminde, katılımcıların daha önceki tüm turlarda tartıştıkları konular da yer alıyor: ‘Mahkumların serbest bırakılması, kayıp kişilerin aranması, insani durum, barış sürecini kolaylaştırmak için uluslararası toplumun çabalarının seferber edilmesi, Suriye'nin yeniden inşası ve Suriyeli mültecilerin anavatanlarına dönmeleri için koşulların yaratılması.’
Ancak müzakerelerin ilk gününde yapılan ikili görüşmelerde de görüldüğü üzere asıl öncelik, özellikle Gazze Şeridi'ndeki savaşın şiddetlenerek Lübnan'a sıçraması ve Suriye'nin bu savaşa müdahil olma tehdidinin sürmesi nedeniyle Suriye'nin çevresindeki siyasi ve askeri durumdaki gelişmelere odaklandı.
Rus heyetine başkanlık eden Lavrentiev, ülkesinin Ortadoğu'daki krizin Suriye'ye sıçramasını önlemek için elinden gelen her şeyi yapacağını vurguladı. Lavrentiev, “Taraflar bu turda bölgesel durumu ve Suriye'deki etki düzeylerini görüşmeye odaklanmaya gayret ediyor” dedi.
Trump'ın değişiklikleri
Lavrentiev, “22. Astana görüşmeleri, Gazze Şeridi'ndeki durum nedeniyle bölgesel gerginliğin yaşandığı zor koşullar altında gerçekleşiyor… Seçilmiş Başkan Donald Trump yönetiminde ABD'nin Suriye politikasındaki olası değişiklikler, Suriye'deki ateşkesin garantörleri arasındaki tartışmanın önemli bir unsurudur” ifadelerini kullandı.
Lavrentiev'in mevcut tur için ortaya koyduğu öncelikler, Trump'ın Suriye'deki ABD güçlerini geri çekme yönündeki önceki vaatlerini yerine getireceği beklentileri ışığında önemlidir; bu da güç dengesinde ve çeşitli tarafların hareketlerinde önemli değişikliklere kapı açmaktadır. ABD güçlerinin çekilmesi, Astana sürecinin üç garantörü tarafından kabul edilen taleplerden biriydi ve Moskova, Tahran ve Ankara'nın isteklerini karşılayan bir talepti.
Lavrentiev, Rusya'nın ‘Donald Trump'ın dış politikasının seyrinde olası bir değişiklik beklentisi içinde olduğunu, ancak açıklamalara değil, pratik eylemlere ve sunacağı önerilere bakacağını’ söyledi.
21. Astana görüşmeleri, Haziran 2023'te yapılan bir toplantının ardından 24 Ocak'ta Kazakistan'ın başkentinde gerçekleştirildi. Toplantı sırasında Kazakistan Dışişleri Bakanlığı, 2017 yılında Rusya, İran ve Türkiye tarafından onaylanan Astana sürecinin (üçlü garanti formülü) durdurulduğunu açıkladı. Ancak Moskova daha sonra üç tarafın Astana formülü çerçevesinde görüşmelere devam etme taahhüdünü yineledi.
Müzakerelerin ilk gününde katılımcı heyetler, toplantının nihai belgesinin açıklanmasından önce bugün (Salı) resmi olarak sonuçlandırılması beklenen ilk genel oturum öncesinde ikili ve üçlü istişare toplantıları yapmakla meşguldü.
Türkiye, Dışişleri Bakanlığı Suriye İkili İlişkiler Genel Müdürü Büyükelçi İhsan Mustafa Yurdakul başkanlığındaki bir heyet tarafından temsil edildi.
Rus heyetine Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev başkanlık etti. İran heyetine ise Dışişleri Bakanı'nın siyasi işlerden sorumlu danışmanı Ali Asgar Hacı başkanlık etti.
Şam heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı Eymen Raad, muhalefet heyetine ise Ahmed Tuma başkanlık etti. Toplantıya ayrıca, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen başkanlığındaki heyet de katıldı.
Toplantılara Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) temsilcileri de katılıyor. Ürdün, Lübnan ve Irak'tan da gözlemciler bulunuyor.
Astana formatı, Suriye'deki siyasi krize bir çözüm bulmak amacıyla garantör ülkelerin (Türkiye, Rusya ve İran) himayesinde 2017 yılında başladı.