Toyota 2021'de 10,5 milyon araçla yine 'en çok satan otomobil üreticisi' oldu

AA
AA
TT

Toyota 2021'de 10,5 milyon araçla yine 'en çok satan otomobil üreticisi' oldu

AA
AA

Japon otomotiv devi Toyota, 2021'de küresel bazda yaklaşık 10,5 milyon araç satarak "dünyanın en çok satan otomobil üreticisi" unvanını muhafaza etti.
Toyota Motor'dan yapılan açıklamaya göre, bünyesindeki mini araç üreticisi Daihatsu ve kamyonet üreticisi Hino dahil Toyota, geçen yıl 12 aylık dönemde küresel çapta yaklaşık 10,5 milyon araç satışı gerçekleştirdi.
Japon üretici bu oranla, 2020 küresel satışlarına oranla yüzde 10,1 artış kaydetti.
Toyota'nın, Kovid-19 salgını nedeniyle yaşanan fabrika kapanmaları ve yarı iletken çip tedarik sıkıntısından yerel ve yabancı rakiplerine göre daha az etkilendiği belirtildi.
Japon firma, küresel otomobil satışlarında en yakın rakibi Alman üretici Volkswagen'in 2021 satışlarını geride bıraktı.
Alman firma 2021 küresel araç satışlarının, önceki yıla kıyasla yüzde 4,5 düşüşle 8,9 milyon olarak gerçekleştiğini duyurmuştu.
Böylelikle Toyota, 2020 küresel satışlarıyla elde ettiği birinciliği 2021'de de korumuş oldu.

Toyota'nın Ay aracı "Lunar Cruiser" 2020'lerin sonunda lansman yapacak
Bu arada Japon üretici, insanların 2040'a dek kadar Ay üzerinde yaşam ve nihayetinde Mars'ta hayat kurmalarına yardımcı olacak "Lunar Cruiser" projesi üzerinde çalışıyor.
Toyota Motor Corp. Lunar Cruiser Projesi Başkanı Sato Takao, projeye yönelik yaptığı değerlendirmede, "yüzyılda bir dönüşüme" dikkati çekti.
Sato, "Uzayı, yüzyılda bir dönüşümümüz olarak görüyoruz. Uzaya giderek, değerini insan hayatına kanıtlayacak iletişim ve diğer teknolojileri geliştirebileceğiz" dedi.
Projenin, insanların araç içinde güvenli şekilde yemek, çalışma, uyuma ve başkalarıyla iletişim kurması fikirlerine dayandığını belirten Sato, aynı eylemlerin uzayda da yapılabilmesinin hedeflendiğini söyledi.
Bu kapsamda Toyota ile JAXA iş birliğiyle üretilecek "Lunar Cruiser" Ay yüzeyi gezgin keşif aracının lansmanını 2020'lerin sonlarına gerçekleştirecek.

Robotik kol
İsmiyle, dünya geneli ünlenen "Land Cruiser" modelinden ilham alan ve hidrojen yakıt hücresi teknolojisini kullanarak uzayda yol alacak araç, Ay yüzeyinin zorlu ortamında sorunsuz keşif yapmayı hedefliyor.
Toyota'nın sözleşmeli teşebbüslerinden Gitai Japan, Lunar Cruiser için geliştirdiği robotik kol, aracın kullanımı esnasında denetleme ve bakım gibi görevleri yerine getirebilecek.
Ucuna monte edilebilen ve manevra kabiliyetine sahip aksesuarlarıyla robotik kol çukur açma, kaldırma ve süpürme görevi görebilecek.
Gitai Japan Başkanı Nakanose Şo, astronotlar için uzayda çalışmanın büyük masraf ve tehlikelerinin varlığına dikkati çekerek, bu sahada robotların kullanışlılığının önemini belirtti.
Toyota bünyesindeki mühendislerden Noda Şiniçiro, müşterilere hizmete önem verdiklerini belirterek, "Araçlarımızı Ay'a göndermek misyonumuz" diye konuştu.
Japon üreticinin araçlarının her yerde olduğunu anlatan Noda, "Ancak bu daha önce bulunmadığımız bir yere araçlarımız göndermek demek" dedi.



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”