Türkiye’den Libya’nın doğusunda diplomatik açılım

Türkiye’nin Trablus Büyükelçisi Kenan Yılmaz Bingazi’yi ziyaret etti.

Türkiye’nin Trablus Büyükelçisi Kenan Yılmaz, Libya Temsilciler Meclisi Başkanı ile 30 Ocak’ta bir araya geldi. (Libya Temsilciler Meclisi)
Türkiye’nin Trablus Büyükelçisi Kenan Yılmaz, Libya Temsilciler Meclisi Başkanı ile 30 Ocak’ta bir araya geldi. (Libya Temsilciler Meclisi)
TT

Türkiye’den Libya’nın doğusunda diplomatik açılım

Türkiye’nin Trablus Büyükelçisi Kenan Yılmaz, Libya Temsilciler Meclisi Başkanı ile 30 Ocak’ta bir araya geldi. (Libya Temsilciler Meclisi)
Türkiye’nin Trablus Büyükelçisi Kenan Yılmaz, Libya Temsilciler Meclisi Başkanı ile 30 Ocak’ta bir araya geldi. (Libya Temsilciler Meclisi)

Türkiye’nin Libya’daki diplomatik açılımı devam ediyor. Ankara yönetimi, Libya’daki varlığının meşru olduğunu vurguladı. Türkiye’nin Trablus Büyükelçisi Kenan Yılmaz, Türk askeri varlığının, 27 Kasım 2019’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Serrac arasında İstanbul’da imzalanan askeri mutabakat muhtırası doğrultusunda hareket ettiğini bildirdi.
Yılmaz, 30 Ocak’ta Bingazi’de belediye yetkilileriyle gerçekleştirdiği görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:
“Güçlerimiz, Libya unsurlarına danışmanlık ve eğitim sağlıyor. Temsilciler Meclisi’nin bu muhtırayı kabul etmemesi Libya’da bir iç yasama meselesi olarak görülüyor.”
Yılmaz, Bingazi ziyaretine geçen cumartesi günü DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil başkanlığında bir grup Türk iş insanından ve diplomattan oluşan bir heyet eşliğinde başladı. Ziyaret sırasında bazı Temsilciler Meclisi üyeleri ve şehirdeki belediye yetkilileriyle bir araya geldi.
Yılmaz, Bingazi ziyaretinin Belediye Başkanı Sakr Amran Bucevari’nin daveti üzerine gerçekleştiğini belirtti. Türkiye’nin Bingazi Başkonsolosluğu binasını da ziyaret ettiğini belirterek uygun koşullar sağlandığında 2014’ten beri kapalı olan konsolosluğu yeniden açma isteği konusunda Libya tarafına güvence verildiğini bildirdi.
Bingazi Uluslararası Havalimanı’na uçuşların yeniden başlamasıyla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Yılmaz, Türk Hava Yolları’ndan bir teknik ekibin yakın zamanda havalimanını ziyaret edeceği ve uçuşların yeniden başlamasına ilişkin ilişkin bir rapor hazırlayacakları bilgisini paylaştı. Büyükelçi, havalimanı hazır olduğunda ülkesinin uçuşları yeniden başlatma konusundaki kararlılığını vurguladı.
Kenan Yılmaz, Bucevari, Temsilciler Meclisi ve Bingazi Belediye Meclisi üyeleri ile verimli görüşmeler gerçekleştirdiğini ve eğitim, kültür, sağlık, ulaşım ve kardeş şehircilik gibi çeşitli alanlarda iş birliği fırsatlarını görüştüklerini aktardı.
Büyükelçi Kenan Yılmaz, ülkesinin Libya’yı birleşik bir ülke olarak gördüğünü, bölge ayrımı yapmadığını ve Libya halkının farklı kesimleriyle ilişkilerini güçlendirmeye büyük önem verdiğini söyledi. Bingazi Ticaret, Sanayi ve Ziraat Odası temsilcileri ve Libyalı iş insanları ile ekonomi ve ticaret alanlarında ilişkilerin geliştirilmesi için atılması gereken adımların ele aldığını kaydetti.
Kenan Yılmaz, görüşmeler sırasında Türk iş insanlarının ‘yarım kalan projelerini tamamlamaya ve yeni projelerle Libya’nın yeniden inşası ve kalkınmasında rol oynamaya hazır olduklarını’ belirttiklerini vurguladığı açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Hatırlanacağı üzere kısa süre önce Kubbe kentinde Temsilciler Meclisi Başkanı Sayın Akile Salih’le oldukça olumlu ve samimi havada geçen bir görüşmemiz olmuştu. Bingazi temaslarımızda üzerinde mutabık kaldığımız konularda somut adımlar atmak üzere önümüzdeki dönemde karşılıklı ziyaretlerin artarak devam etmesini umuyoruz.”
Yılmaz’ın Bingazi ziyareti, Meclis Başkanı Akile Salih ile Kubbe kentinde görüşmesinden 8 gün sonra gerçekleşti. Temsilciler Meclisi Başkanlığı’nın medya merkezine göre iki isim, siyasi duruma ilişkin gelişmeleri ve Libya- Türkiye halklarına hizmet de dahil iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldılar.
Yılmaz’ın Kubbe ve Bingazi temasları, Ankara’dan Libya’nın doğusunda süren ayrılığın ardından bölgeye yönelik gerçekleşen ilk ziyaret çerçevesinde geldi. Söz konusu ziyaret, meclisin ‘2019 yılında Erdoğan ve Serrac arasında imzalanan, Akdeniz’de askeri ve güvenlik iş birliği alanında yetki alanlarını tanımlayan ve sınırları belirleyen’ iki mutabakat zaptını onaylamayı reddettiğini açıklamasından sonra geldi.
Temsilciler Meclisi’nin birinci yardımcısı Feyzi en-Nuveyri başkanlığındaki bir Libya Parlamentosu heyeti, geçen ayın ortalarında Türkiye’ye ziyarette bulundu. Heyet, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olmak üzere çok sayıda yetkiliyle bir araya geldi.
Türkiye ziyaretinde Nuveyri’ye, Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Başkomutanı Mareşal Halife Hafter’e güçlü bağlılıklarıyla tanınan İsa el-Aribi ve Bedr en-Necib de dahil Libya’nın doğusundan Temsilciler Meclisi üyeleri de eşlik etti.
Libya Parlamentosu heyetinin ziyareti sırasında iki meclis arasında dostluk komitesi kuruldu. Ayrıca Bingazi ile Türkiye arasındaki hava ve deniz sahalarını açma meselesinin yanı sıra, Libya toplumu üzerindeki prosedürleri hafifleterek Libyalıların acılarını azaltma konusunda atılacak adımlar da ele alındı.
Yılmaz’ın Libya’nın doğusuna ziyaretleri ve üst düzey yetkililerle yaptığı görüşmeler, Ankara ile Libya’nın doğusundaki liderler arasında yakınlaşma arzusunun ortaya koydu. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçen aralık ayının sonunda, ülkesinin Salih ve Hafter’i davet ettiğini duyurdu. Açıklamada Salih’in birkaç kez Türkiye’ye gelmek istediği, tarihlerin belirlendiği ve ardından ziyaretten vazgeçildiği aktarıldı. Aynı şekilde Hafter’in de Türkiye’ye ziyarette bulunmak istediği ancak ‘Erdoğan ile görüşmeyi şart koştuğu’ belirtildi. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hafter’in Libya’da yetkisi olmadığı gerekçesiyle görüşmeyi kabul etmedi.



Witkoff'un önerisi: Hamas arabuluculara cevabını ‘notlarla’ iletti

Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
TT

Witkoff'un önerisi: Hamas arabuluculara cevabını ‘notlarla’ iletti

Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)

Hamas kaynakları bugün, hareketin ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un 60 günlük ateşkes önerisiyle ilgili cevabını arabuluculara ilettiğini doğruladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar, Hamas'ın ortak bir Filistin pozisyonu oluşturmak amacıyla Katar'da ve Beyrut dahil diğer başkentlerde Filistinli grupların liderleriyle yoğun temaslarda bulunduğunu ve toplantılar düzenlediğini bildirdi.

Kaynaklar, Hamas liderliği ve gruplar açısından cevabın olumlu olarak nitelendirilebileceğini, ancak İsrail işgaline karşı açık bir önyargı taşıyan teklifin taşıdığı tüm olumsuzluklara rağmen, uygulanmasının başarılı olması için bazı notların da eklenmesi gerektiğini belirtti.

Kaynaklar, teklifle ilgili yapılan tüm düzenlemelerin oybirliğiyle kabul edildiğine dikkat çekerek, İsrail'e baskı yapma konusunda samimi bir Amerikan iradesi olması halinde teklifin kabul edileceğini ifade ettiler.

Kaynaklar, yanıtta yer alan notlardan birinin, İsrailli esirlerin Witkoff belgesinde belirtildiği gibi ilk hafta sadece iki gün içinde teslim edilmesini önlemeyi, bunun yerine son anlaşmada olduğu gibi aşamalı olarak iki ay boyunca anlaşmanın tam olarak etkili olmasını sağlamayı amaçladığını açıkladı.

Hareket kaynakları dün Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, teklife ilişkin yorumlarla birlikte olumlu bir yanıt verileceğini belirttiler.

Filistinli bir kadın, Cuma günü Gazze Şehri'ne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından çığlık atıyor (Reuters)Filistinli bir kadın, Cuma günü Gazze Şehri'ne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından çığlık atıyor (Reuters)

Kaynaklar o dönemde teklifin birçok ‘tuzak’ taşıdığını ve birçok koşulunun Filistinliler için durumu daha da karmaşık hale getirdiğini ifade etmişti. Kaynaklar, 60 günlük sürenin ateşkes anlaşmasını açıkça bağlayıcı hale getirmemesi ve İsrail'i buna bağlamadan, hatta başarılı olması halinde süreyi uzatmadan gevşek bir şekilde ortaya koyması da dahil olmak üzere, sunulan metinde birçok ikilemin belirgin olduğuna dikkat çekti. Bu durum, İsrail'in kalan esirlerin teslimi için belirlenen yedinci günden sonra istediği zaman Gazze'de Lübnan tarzı saldırılar gerçekleştirmesine ve altmış günün ardından savaşı tamamen yeniden başlatmasına açıkça izin verecektir.

Teklif ayrıca esir takası için üzerinde anlaşmaya varılmış herhangi bir kriter olmaksızın belirli bir sayı belirliyor ve sadece 125 müebbet ve yüksek cezalı mahkûmun serbest bırakılmasını öngörüyor ki bu sayı hayatta kalan ve ölen İsraillilerin sayısıyla orantılı olmadığı gibi bir önceki ateşkes aşamasında kullanılan kriterlere bile ulaşmıyor.

Kaynaklar o dönemde Hamas liderliğinin teklifin metnini inceledikten sonra, canlı ve ölü esirlerin serbest bırakılmasının bedeli konusunda bile İsrail'in ateşkes vizyonunu benimsediğini gördüklerini söyledi.

Kaynaklar, teklifte savaşı sona erdirecek net bir garantiden bahsedilmediğini, konunun müzakerelerin kaderine bırakıldığını, bunun da esasen savaşı sona erdirmek istemeyen ve herhangi bir anlaşmaya uymayı reddeden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elinde kalacağı anlamına geldiğini açıkladı.

Anlaşma metninin İsrail'in çekilmesi ve hatta yardım girişinin devam etmesi konusunda da herhangi bir garanti vermediğini belirten kaynaklar, insani yardım maddesinin de bir önceki anlaşmada kabul edilen insani yardım protokolünün uygulanmasına atıfta bulunmadığına, bunun yerine müzakereler ve anlaşmanın uygulanması sırasındaki gelişmelere göre devreye sokulmasını öngördüğüne dikkat çekti. Başka bir deyişle anlaşma metni, tüm ihtiyaçları karşılamadan ve enkazı kaldırmak için ağır ekipman ve diğerlerini getirmeden, İsrail'in bu insani dosyada üstünlüğünü korumasına izin veriyor.

İsrailli siyasi kaynaklar anlaşma metninin ne savaşın sona ermesini ne İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesini ne de insani yardımın serbestçe girişine izin verdiğini doğruladı.

Hamas kaynakları, teklifin herhangi bir anlaşma için İsrail'in ve Netanyahu hükümetinin koşullarını öne sürdüğünü, Filistinlilere ise hiçbir şey garanti etmediğini ve sadece hareketten net bir ödül olmaksızın esirleri teslim etmesini istediğini söylüyor.

Yeni anlaşma ateşkesin 60 gün sürmesini, ABD Başkanı Donald Trump'ın taraflara bu süre zarfında taahhütte bulunma garantisi vermesini ve ilk gün 5 İsrailli esir ile 9 cesedin, yedinci gün de aynı sayıda kişinin serbest bırakılmasını öngörüyor.

Anlaşma, insani yardımın iki tarafın üzerinde mutabık kalacağı bir anlaşma yoluyla yapılmasını ve sadece Birleşmiş Milletler (BM) ve Kızılay gibi mutabık kalınan kanallar aracılığıyla dağıtılmasını, yani özel sektöre hiçbir malın verilmemesini öngörüyor.