FHKC ve Hams’tan Filistin Merkez Konseyi’ne tepki

Fotoğraf (AA)
Fotoğraf (AA)
TT

FHKC ve Hams’tan Filistin Merkez Konseyi’ne tepki

Fotoğraf (AA)
Fotoğraf (AA)

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Filistin Merkez Konseyi’nin, gelecek ay düzenlenmesi planlanan oturumun, başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan ne güvenlik ne de istikrar olacağına dair güçlü bir mesaj vereceğini söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan siyasi kaynaklar, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) protesto edeceğini duyurduğu, Hamas Hareketi’nin ise yasadışı olarak nitelediği Merkez Konseyi’nin gelecek ay ki oturumu ‘katılanlarla’ gerçekleştireceğini belirttiler.
Ebu Rudeyne, Filistin resmi haber ajansı WAFA tarafından yayınlanan açıklamasında,  “İsrail hükümeti, barış ve güvenliğin anahtarının halkımızın elinde olduğunu bilmeli. Ne ABD’nin sağladığı koruma ne de normalleşme anlaşmaları onlara fayda sağlar. Sadece halkımızla anlaşmaları ve onları kazanmaları onlara fayda sağlayabilir. Çünkü Filistin halkı, haklarından taviz vermeyecek ve topraklarında kalmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Filistin Yönetimi ile ABD arasındaki temasların oldukça yavaş bir şekilde devam ettiğini belirten Ebu Rudeyne, Başkan Joe Biden'ın Kudüs, ABD konsolosluğu ve İsrail yerleşim birimlerinin inşasının durdurulması konularındaki vaatlerini yerine getirmesi başta olmak üzere temel konularda henüz bir sonuca ulaşılamadığını kaydetti. ABD’nin barışa ve iki devletli çözüme hizmet etmeyen mevcut tutumundaki belirsizlikten duyduğu üzüntüyü dile getiren Ebu Rudeyne, buna karşın ABD ile Filistin Yönetimi arasındaki bu temasların şu an için bir çıkmaza girmediğinin altını çizdi.
Ebu Rudeyne’nin açıklamasına göre 6 Şubat’ta yapılması planlanan Filistin Merkez Konseyi oturumunda, Ortadoğu'daki barış sürecinde yaşanan durgunluk, İsrail’in yerleşim birimleri, Filistin halkına uluslararası koruma sağlanması, Filistin barışı ve uzlaşısı için uluslararası bir konferans düzenlenmesi, FKÖ’nün geliştirilmesi ve boşlukların doldurulması meseleleri ele alınacak.
Merkez Konseyi oturumunun tarihi, Fetih Hareketi (El Fetih) tarafından FKÖ yönetimine aday isimlerin belirlemesinin ardından kararlaştırıldı. Fetih Hareketi, lideri olarak Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a, FKÖ’ye ve FKÖ Yürütme Komitesi’ne olan güvenini tazelemişti. Aynı şekilde FKÖ Yürütme Komitesi Üyesi Azzam el-Ahmed oybirliği ile yeniden aday gösterilirken Fetih’in Merkez Komitesi Üyesi Hüseyin eş-Şeyh ikinci aday olarak seçildi. Ayrıca Merkez Konseyi üyelerinden Ruhi Fettuh, FKÖ’ye bağlı Filistin Ulusal Konseyi başkanlığına aday gösterildi.
Merkez Konseyi oturumunda, özellikle daha önce gün ışığına çıkmayan birkaç önemli kararın alınmasından ötürü önemli siyasi kararlar alınması beklenmiyor. Merkez Konseyi oturumu, Hamas ve hatta Fetih Hareketi içindeki gruplarla devam eden anlaşmazlıkların gölgesinde gerçekleşiyor.
Buna karşın FHKC, Merkez Konseyi oturumunu boykot edeceğini duyurdu. FHKC’den yapılan açıklamada, “Merkez Konseyi oturumunun, Filistin’deki bölünme ve parçalanma halini derinleştiren, devletin tekelleşmesini ve hegemonya yaklaşımını güçlendiren her türlü adımı reddetme yönündeki daha önce de ortaya koyduğumuz tutumumuz çerçevesinde boykot ediyoruz” denildi.
Açıklamaya göre oturumun, ‘fikir birliği olmadan gerçekleşmesi, Filistin’in iç durumunu düzenleme ve kapsamlı seçimler düzenleme konusundaki daha önce varılan ulusal mutabakatın ihlali, Filistin’in iç krizini derinleştiren bölünmeyi sona erdirme ve birliği yeniden sağlama çabalarının önünü kesme’ anlamına geliyor. 
Filistin Yönetimi’ni böyle bir adım atılmasını engellemeye çağıran FHKC, Oslo Anlaşmalarının iptal edilmesi, FKÖ kurumlarının yeniden yapılandırılması, geçici bir yönetim çerçevesinin benimsenmesi, genel seçimlerin düzenlenmesi, Uluslararası Dörtlü'nün şartlarına bağlılıktan kurtulmuş bir Filistin hükümetinin kurulması, halkın direnişini yönetmek için ortak bir ulusal liderliğin oluşturulması, medya üzerinden karşılıklı olarak yapılan karalama kampanyalarına son verilmesi, ulusal ve toplumsal gözetiminde bir sözleşme imzalanması ve Özgürlükler Komitesi'nin aktifleştirilmesine dayalı yeni bir girişim önerisinde bulundu.
Öte yandan Hamas Hareketi, FHKC'nin ve diğer gruplarının Merkez Konseyi oturumuna yönelik boykotunun, oturumu yasa dışı hale getirdiği öne sürdü. Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, boykotun ‘Filistin Yönetimi’ndeki etkili taraf olan Fetih Hareketi’ni Filistin halkıyla karşı karşıya getirdiğini’ söyledi.
Fetih Hareketi’nden FHCK'nın boykot kararına henüz bir yanıt gelmezken Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, FHCK'nın kararı, önceki oturumdaki boykot nedeniyle sürpriz olmadığından yeni bir durumun ortaya çıkmadığını ve Merkez Konseyi’nin oturumu katılanlarla gerçekleştireceğini söylediler.



Burhan'ı destekleyen hareketler, onun emrine girme kararını reddediyor

Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)
TT

Burhan'ı destekleyen hareketler, onun emrine girme kararını reddediyor

Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)

Cuba Barış Anlaşması'nı imzalayan silahlı hareketler, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın, savaşta kendisine destek veren güçleri silahlı kuvvetlerin emrine tabi kılma kararını uygulamakla ‘ilgilenmediklerini’ açıkladılar.

Bu hareketler, silahlı kuvvetlerin (ordunun) müttefikidir ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) karşı Kordofan ve Darfur bölgesinde ‘Ortak Kuvvetler’ adı altında savaşmaktadır. Bu güçler, Cibril İbrahim liderliğindeki Adalet ve Eşitlik Hareketi ve Darfur Bölgesi Valisi Mini Arko Minawi liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi’nden oluşmaktadır.

uı8o9
Darfur Bölgesi Valisi Mini Arko Minawi (Facebook)

Adalet ve Eşitlik Hareketi Sözcüsü Muhammed Zekeriya, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Silahlı mücadele hareketleri şu anda silahlı kuvvetlerin komutası altında isyancı milislere karşı savaşıyor. Ordu Komutanı Orgeneral Burhan'ın bu hareketleri 2007 tarihli Ordu Kanunu'na tabi tutma kararı, Cuba Barış Anlaşması'nı imzalayan hareketlere uygulanmaz. Anlaşma, bu hareketlerin belirli ve üzerinde anlaşmaya varılmış güvenlik düzenlemeleri kapsamında silahlı kuvvetlere entegre edilmesini açıkça belirtiyor” ifadelerini kullandı.

Zekeriya, 15 Nisan 2023'te ordu ile HDK arasında çıkan savaşın, güvenlik düzenlemeleriyle ilgili protokollerin uygulanmasını engellediğini açıkladı.

dfgth
Orduya bağlı Sudan Kalkanı Güçleri'nin komutanı Ebu Akile Kikel (Arşiv)

Zekeriya sözlerini şöyle sürdürdü: “Güvenlik düzenlemeleri, birleştirme ve terhis işlemlerinin ötesinde, güvenlik kurumlarının reformu, ordunun, polisin ve güvenlik güçlerinin komutanlığında tüm Sudanlıların adil temsilinin sağlanması ve uygulamanın takibi için ortak bir üst komite kurulmasını içeren kapsamlı bir süreçtir. Öncelik savaşta zafer kazanmak. Ardından birleşik ve profesyonel bir ulusal ordu kurma yolunda ilerleyeceğiz.”

Burhan, silahlı kuvvetlerin yanında çalışan tüm destek güçlerinin ordu kanunlarına tabi olmasını ve çeşitli bölgelerdeki silahlı kuvvetler komutanlarının emri altında olmasını öngören bir karar çıkarmıştı.

Burhan'ın kararı, ABD Başkanı'nın Ortadoğu ve Afrika Danışmanı Massad Boulos ile İsviçre'nin Zürih kentinde görüşmesinden birkaç gün sonra, Ordu Genelkurmay Başkanlığı'nda yaptığı geniş çaplı değişikliklerin ardından geldi.

Sudan Barış Anlaşması, silahlı hareketlerin orduda birleştirilmesini öngörüyordu, ancak anlaşmanın üzerinden yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen, bu hareketlerin liderlerinin egemenlik ve bakanlar kurullarında önemli pozisyonlar elde etmelerini sağlayan iktidar paylaşımı protokolü dışında hiçbir madde uygulanmadı ve güvenlik düzenlemeleri maddesi askıda kaldı.

sdfgth
Yaser Arman (sosyal medya)

Savaşın başlamasından bir yıl sonra, Darfur bölgesindeki Silahlı Mücadele Hareketleri Ortak Gücü tarafsızlık pozisyonundan ayrıldığını ve HDK’ye karşı orduyla birlikte savaşacağını açıkladı... Bu güçler, başkent Hartum ile el-Cezire ve Sennar eyaletlerini geri almak için savaşlara katıldı ve HDK’nin kontrolündeki Darfur bölgesini geri almak için Kordofan eyaletinde savaşmaya devam ediyor.

Ordunun saflarında savaşan diğer önemli gruplar arasında İslamcı harekete bağlı Bera bin Malik Tugayları ve General Ebu Akile Kikel komutasındaki Sudan Kalkanı Güçleri bulunuyor.

yu78ı
Sudan ordusu birlikleri el-Gadarif'te (AFP)

Sudan Halk Kurtuluş Hareketi - Devrimci Akım lideri Yaser Arman, “Diğer güçlerin ve milislerin silahlı kuvvetlere tabi olması kararı, güvenlik sektörü ile siyasi hayat arasında kesin bir ayrım sağlayan yeni düzenlemelerle savaşın sona erdirilmesini ve güvenlik sektörünün devlete tabi olmasını gerektirir” dedi.

Ordu komutanının bazı etkili İslamcı subayları etkileyen ve silahlı kuvvetlerin komuta yapısının yeniden düzenlenmesini öngören kararlarını ‘önemli’ olarak nitelendiren Arman şunları söyledi: “Ordudaki İslamcıların tasfiyesi, istikrar, demokrasi, kalkınma ve komşu ülkelerle ve uluslararası toplumla ilişkilerin düzeltilmesi için temel bir koşuldur. Silahlı kuvvetler hiçbir siyasi oluşumu bünyesinde barındırmamalıdır.”