Lübnan’da ‘İsrail’e casusluk yapan’ 21 kişi tutuklandı

Lübnan güvenlik kaynağı: “Hizbullah şüphelilerden birini teslim etmeyi reddetti”.  

Fotoğraf (AA)
Fotoğraf (AA)
TT

Lübnan’da ‘İsrail’e casusluk yapan’ 21 kişi tutuklandı

Fotoğraf (AA)
Fotoğraf (AA)

Lübnan’da, İsrail dış istihbarat servisi Mossad için çalıştıkları iddia edilen 21 kişi tutuklandı.  
İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi “işgalci İsrail adına casusluk faaliyeti gösteren 17 şebekenin çökertilmesi” hakkında dün hükümete bilgi verdi. Meclis Başkanı Nebih Berri Lübnan sınırları içerisinde İsrail'e karşı gerçekleştirilen başarılı operasyon dolayısıyla başta Bilgi Şube Dairesi olmak üzere güvenlik güçlerini tebrik etti. 
Lübnan Cumhuriyet Savcısı Gassan Uveydat, soruşturmaların tamamlanmasının ardından 21 kişiyi İsrail lehine casusluk yaptıkları suçlamasıyla tutuklu yargılanmak üzere askeri mahkemeye sevk etti.  
 Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, 35’ten fazla kişi İsrail lehine ‘casusluk faaliyeti’ yürüttükleri gerekçesiyle sorgulandı. Aralarında Suriye ve Filistin vatandaşlarının da bulunduğu 21 kişinin, Avrupa’daki Mossad ajanlarına bilgi sağladığı tespit edildi.  
 Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan üst düzey güvenlik kaynağı, Lübnan genelinde ‘İsrail casusluk şebekesi’ ile dolaylı teması olduğundan şüphelenilen onlarca kişinin gözaltına alınıp sorgulandığını ve 21 kişinin tutuklanarak mahkemeye sevk edildiğini ifade etti.  
 Bu kişilerin, Hizbullah’ın Beka ve Güney Lübnan’daki faaliyetleri, siyasi liderlerin hareketleri ve orduya ait kritik bölgelere dair bilgi ve belgeleri Avrupa’da yaşayan Mossad ajanlarına ilettikleri tespit edildi.  
Tutuklananlar arasında Suriye ve Filistin vatandaşlarının da olduğuna dikkati çeken güvenlik kaynağı: ‘’Bu kişilerin bir kısmının maddi durumları iyi olmadığından bu tehlikeli ‘casusluk şebekesine’ girdiklerini düşünüyoruz. Bunları kullananlar yaşadıkları toplumsal ekonomik zorlukları bildiklerinden iş vaadiyle ikna etmiş olmalılar’’ dedi.  
 Güvenlik kaynağı, şüphelilerden birinin Hizbullah üyesi olduğunu iddia etti ancak Hizbullah yetkililerinin araya girerek bu kişinin sorgulanmasının önüne geçtiğini söyledi. Zanlıların bilgi paylaşmanın yanı sıra güvenlik olaylarına karışıp karışmadıkları sorusuna ise: ‘’Soruşturma devam ediyor, el konulan telefonları ve bilgisayarları inceleniyor, bunu söylemek için henüz erken’’ diye yanıt verdi.
İsrail casus şebekelerinin tesadüfen çökertildiği iddialarını yalanlayan güvenlik kaynağı: “Emniyet müdürlüğünün Bilgi Şube Dairesi ‘önleyici istihbarat’ çerçevesinde uzun soluklu bir çalışma sonrasında bu şebekeleri ortaya çıkardı. Bu şebekelerde yer alan zanlıların Avrupa’yla kurdukları iletişim haftalar öncesinde tespit edilmiş ve soruşturma derinleştirilmişti” ifadelerini kullandı.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.