Fas’ta koronavirüse bağlı ölümlerde artış yaşanıyor

Fas’ta koronavirüse bağlı ölümlerde artış yaşanıyor
TT

Fas’ta koronavirüse bağlı ölümlerde artış yaşanıyor

Fas’ta koronavirüse bağlı ölümlerde artış yaşanıyor

Fas Sağlık Bakanlığı'na bağlı Ulusal Halk Sağlığı Acil Operasyonlar Merkezi Koordinatörü Muaz Lamrabet, Salı günü yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) mutasyona uğramış yeni türü Omikron varyantına ilişkin epidemiyolojik eğrinin, 17-23 Ocak tarihleriyle karşılaştırıldığında 24-30 Ocak tarihleri arasında yüzde 33,7 azaldığını söyledi. Lamrabet ayrıca, yoğun bakım ünitelerine gelen hasta sayılarının artmaya devam ettiğini ve aynı dönemde ölüm oranlarında artış olduğunu kaydetti.
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, 17-23 Ocak tarihleri arasında 49 bin 760 olan toplam vaka sayısının, 24-30 Ocak arasında 32 bin 982’ye gerilediği kaydedildi.
Buna karşılık, aynı dönemde hastanelerin yoğun bakım ünitelerine gelen hasta sayısı yüzde 18,8 artarak 730'dan 867'ye yükseldi. Aynı zamanda 17-23 tarihleri arasında salgına bağlı can kaybı 156’dan 24-30 Ocak tarihleri arasında yüzde 47,4 oranında artarak 230’a yükseldi.
Kazablanka-Settat bölgesinde 24-30 Ocak tarihleri arasında kayıtlara geçen 6 bin 705 vaka sayısı, 17-23 Ocak arasında 14 bin olarak belirtildi.
Söz konusu bölgede salgın 10-16 Ocak tarihleri ​​arasında zirve noktasına ulaşarak 22 bin 294 vakaya ulaşmıştı. Aynı dönemde Rabat-Salé-Kenitra bölgesinde ise vakalar 11 bin 407’den 7 bin 11’e geriledi.
Muaz Lamrabet, koronavirüs salgınının epidemiyolojik durumuna ilişkin düzenli olarak her iki ayda bir yaptığı basın açıklamasında, yoğun bakım ünitelerinde yeni vakaların haftalık gelişiminin aynı hafta içinde yüzde 18,8'lik bir artış kaydettiğini belirtti.
Fas Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, Omikron varyantı şu anda ülkedeki vakaların yüzde 98’ini oluştururken, Delta ise yüzde 2’sini oluşturuyor.
Bakanlık tarafından sağlanan veriler, ülkede enfekte bir kişinin virüsü kaç kişiye bulaştırabileceğini belirten R0 oranının 0.85 olduğunu gösteriyor. Bu oran diğer bölgelere göre şu şekilde sıralanıyor;

  • Kued Ed-Dahab-La Guera yüzde 1,05
  • Laâyoune-Sakia El Hamra ve Şark yüzde 1,04
  • Kazablanka-Settat bölgesi 0,79
  • Marakeş-Safi bölgesi 0,80

Ülke genelinde koronavirüse karşı ilk doz aşı olanların oranının yüzde 67,3’ün üzerine çıktığına dikkati çeken Lamrabet, iki dozu alanların oranını yüzde 63, üçüncü dozu olanların oranını da yüzde 23 olarak açıkladı.
Öte yandan Fas Kralı 6. Muhammed Perşembe günü, Rabat’ın güneyinde yer alan Ben Slimane’de bir aşı fabrikasının açılışını yaptı.
Sensio ilaç şirketi başkanı Osman Benjelloun Fas Haber Ajansına (MAP) yaptığı açıklamada, fabrikanın Fas’a ve Afrika kıtasına aşı konusunda güvence vereceğini ve Fas’ı Afrika kıtasında ve dünyada biyoteknoloji alanında bir merkez haline getireceğini belirtti. Osman açıklamasında, aşı fabrikası sayesinde Afrika kıtasının sağlık ihtiyaçlarının kısa ve uzun vadede güvence altına alınacağını ifade etti.
Fabrikada 2025 yılının sonuna kadar üç aşı hattı ile toplamda 116 milyon adet aşı üretilmesi bekleniyor. Aşı hatları önceden doldurulmuş şırıngaların, şişelerin ve dondurulmuş aşıların üretimi için ayrılacak. Deneme aşıları önümüzdeki 30 Temmuz’a kadar üretilmiş olacak.
MAP, fabrikanın İsveç merkezli Recipharm firmasının desteği, kamu ve özel sektör arasındaki ortaklığın sonucunda açıldığını belirtti.



Sistani, Bağdat'taki İran boşluğunu doldurmak için harekete geçti

Haşdi Şabi üyeleri Bağdat’ın kuzeyindeki bir bölgede keşif devriyesi sırasında çekilmiş arşiv fotoğrafı (Haşdi Şabi basın ofisi)
Haşdi Şabi üyeleri Bağdat’ın kuzeyindeki bir bölgede keşif devriyesi sırasında çekilmiş arşiv fotoğrafı (Haşdi Şabi basın ofisi)
TT

Sistani, Bağdat'taki İran boşluğunu doldurmak için harekete geçti

Haşdi Şabi üyeleri Bağdat’ın kuzeyindeki bir bölgede keşif devriyesi sırasında çekilmiş arşiv fotoğrafı (Haşdi Şabi basın ofisi)
Haşdi Şabi üyeleri Bağdat’ın kuzeyindeki bir bölgede keşif devriyesi sırasında çekilmiş arşiv fotoğrafı (Haşdi Şabi basın ofisi)

Şarku’l Avsat’a konuşan Irak’ın önde gelen isimleri, Şii din adamı Ali Sistani'nin Bağdat'ta İran’ın boşluğunu doldurmak için harekete geçtiği belirterek milis gruplara silahlarını teslim etmeleri ve Halk Seferberlik Güçleri’nin (Haşdi Şabi) devlet kurumlarına entegre edilmesi için baskı uygulandığını söylediler.

Kaynaklara göre Sistani, Bağdat'taki iktidar koalisyonuna silahlı grupların yarattığı çıkmazdan hızla çıkması için baskı yapıyor ve ‘Iraklı Şiilerin kaderini kontrolsüz silahlara bağlamaya karşı’ uyarıyor.

Sistani'nin yakın çevresinden önde gelen bir din adamı, siyasi güçlerin silah krizini yönetme kapasitesinin azalmasıyla birlikte, dini otoritenin çevresinde bir tehlike hissedilmeye başlandığını söyledi.

Kaynaklara göre bir hükümet yetkilisi son olarak Necef'ten silahların sayılması, Haşdi Şabi'nin devlet kurumlarına entegre edilmesi ve ‘önlenmesi kolay olmayacak risklerden kaçınmak için’ Irak'ın bölge ve dünya ile ilişkilerinin gözden geçirilmesi talebini yineleyen bir not aldı.

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderlerinden biri, bu gözlemlerin Bağdat'taki siyasi çalışma kurallarını değiştirdiğini ve Tahran’ın rolünün azaldığını söyledi.

Tüm bunlara rağmen Haşdi Şabi liderleri Iraklı gruplara ‘İran askeri gücünü yeniden kazanırken zaman kazanmaya çalışıyor’ mesajını iletti ve ‘silahsızlanmaya şiddetle karşı çıkın! çünkü her parça önümüzdeki dönemde daha büyük bir rol oynayacak’ talimatı verdi. Aynı mesaj Lübnan'daki Hizbullah'a da ulaştı.