Almanya’daki Müslümanlar Merkez Konseyi, İhvan ile bağlantılı bir kuruluşu dışlama kararı aldı

Frankfurt’un Gersheim bölgesindeki Bilal Camii 2017 yılında terörle mücadele için yürtülen baskınlara sahne oldu. (Getty)
Frankfurt’un Gersheim bölgesindeki Bilal Camii 2017 yılında terörle mücadele için yürtülen baskınlara sahne oldu. (Getty)
TT

Almanya’daki Müslümanlar Merkez Konseyi, İhvan ile bağlantılı bir kuruluşu dışlama kararı aldı

Frankfurt’un Gersheim bölgesindeki Bilal Camii 2017 yılında terörle mücadele için yürtülen baskınlara sahne oldu. (Getty)
Frankfurt’un Gersheim bölgesindeki Bilal Camii 2017 yılında terörle mücadele için yürtülen baskınlara sahne oldu. (Getty)

Almanya’daki Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD), kendisine yöneltilen ‘radikalizm yanlısı örgütlere şemsiye sağladığı’ suçlamalarını reddederek Müslüman Kardeşler (İhvan) ile bağlantılı Alman İslami Grup adlı kuruluşun Konsey’den dışlandığını duyurdu. Eymen Mazyek liderliğindeki ZMD, Almanya’daki en büyük İslami kuruluş olarak sayılıyor ve ülke genelindeki yüzlerce cami ve dini kuruluş için bir şemsiye görevi görüyor. Ancak Alman anayasasına aykırı fikirleri destekleyen radikal örgütleri de kapsaması nedeniyle yıllardır çeşitli suçlamalarla karşı karşıya. ZMD daha önce, iç istihbarat tarafından ‘İhvan’a bağlı’ olarak sınıflandırılan ‘İslami Grup’ örgütünü içerdiği için birçok Alman partisinin eleştirilerine maruz kalmıştı. Anayasa Koruma Teşkilatı olarak bilinen iç istihbarat birimi, Alman İslami Grubu hakkında şu açıklamada bulundu:
“İhvan ile kurumsal ve ideolojik olarak bağlantılılar. Küresel organizasyon, İhvan’ın topluma nüfuz etmeyi ve şeriata dayalı gelecekteki bir toplumsal ve siyasi sistemi kurmayı amaçlayan uzun vadeli stratejisini paylaşıyor.”
Alman istihbaratı, geçen yaz yayınladığı bir raporda İslami Grup ilkelerinin, Alman anayasasının ilkelerine uymadığını bildirdi. Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Grubun, Müslüman Kardeşler ile ilişkisini defalarca inkâr etmesi, hukuk ilkelerine ve devletin temel sistemine bağlılığını dile getirmesi, komplocu örgütün yaklaşımının bir parçasıdır ve aldatma amaçlı iki taraflı doğasının bir tasdikidir.”
İstihbarat, İhvan’a bağlı kuruluşun 2020 yılındaki üye sayısının bin 450 kişi olduğunu tahmin ediyor. Bu sayı, kuruluşun bir önceki yıla göre 100, iki yıl içerisinde de 400’e yakın üye artışına tanık olduğu anlamına geliyor. Alman istihbaratı, oluşumun 2018’deki üye sayısının bin 40 olduğu tahmininde bulunuyor. Grup, Müslüman Kardeşler’in kurucusu Hasan el-Benna’nın damadı Said Ramazan tarafından 1958 yılında, Almanya’nın Münih şehrinde kuruldu. Kuruluşun, Berlin, Frankfurt, Stuttgart ve Köln gibi büyük Alman şehrinde de birçok merkezi bulunuyor. Merkezi, Bavyera eyaletinin başkenti Münih’te yer alıyor. Burası, ana merkez olduğu için en büyük merkez sayılıyor. Devlet istihbaratı, binanın Mısır’daki İhvan’ın Almanya şubesi olduğunu belirtiyor. Yıllar önce İhvan’ın Mısır’daki lideri Muhammed Akif, kuruluşun 2010 yılına kadar başkanı olan İbrahim ez-Zayat’ı ‘Almanya’daki İhvan lideri’ olarak nitelendirmişti.
Almanya’da Müslüman Kardeşler’in ülke içindeki etkisinin ve faaliyetlerinin artmasıyla ilgili korkular artıyor. Die Welt gazetesi geçen yıl aralık ayında, İhvan ile bağlantılı kuruluşların İngiltere merkezli benzer kuruluşlardan aldığı fonlarda bir artış olduğunu gösteren bir rapor yayınladı. Gazete, ‘mafya benzeri yapılarda’ faaliyet gösteren aşırılık yanlısı derneklere dikkat çekti. Ayrıca, ‘The Europe Trust’ adlı İngiltere merkezli bir kuruluşun, Berlin’in Wedding bölgesinde 4 milyon euro değerinde bir bina satın aldığını ve birkaç dernek ve kuruluşun Berlin’e taşındığını aktardı. Gazeteye göre istihbarat kaynakları, söz konusu kuruluşun Müslüman Kardeşler ile bağlantılı olduğunu belirtti. Gazete ayrıca istihbaratın, bu derneklerin finansman yolunu takip edebilmek için yetkilerin genişletilmesi çağrısında bulunduğunu vugruladı.
Mevcut yasa, yalnızca ‘şiddet içerikli’ derneklerin finansmanının takibine izin veriyor. Almanya, politikacıların yıllardır bu tür bir adım atılması yönündeki çağrılarına rağmen İhvan’ı henüz terör örgütü olarak sınıflandırmadı. Bu sınıflandırma, istihbaratın İhvan ile bağlantılı olduğundan şüphelenilen dernekleri daha geniş ve ayrıntılı bir şekilde izlemesini kolaylaştıracak. Önceki Angela Merkel hükümeti, kendi mezheplerine mensup Hristiyanların ödediği ‘kilise vergisine’ benzer bir ‘cami vergisi’ ödenmesi yoluyla, ülke içindeki Müslüman kuruluşlar üzerindeki dış etkiyi sınırlamaya yönelik adımlar atmaya çalışmıştı. Ancak Müslüman toplum öneriye itirazlarını sunarak adımı kabul edilemez olarak nitelendirdi.



Tahran, Hamaney'in katılmadığı bir cenaze töreniyle savaş kurbanlarını son yolculuğuna uğurladı

İsrail'in Tahran'daki saldırılarında öldürülen İranlı komutanlar, nükleer bilim adamları ve diğer kişilerin cenaze törenine katılan insanlar (Reuters)
İsrail'in Tahran'daki saldırılarında öldürülen İranlı komutanlar, nükleer bilim adamları ve diğer kişilerin cenaze törenine katılan insanlar (Reuters)
TT

Tahran, Hamaney'in katılmadığı bir cenaze töreniyle savaş kurbanlarını son yolculuğuna uğurladı

İsrail'in Tahran'daki saldırılarında öldürülen İranlı komutanlar, nükleer bilim adamları ve diğer kişilerin cenaze törenine katılan insanlar (Reuters)
İsrail'in Tahran'daki saldırılarında öldürülen İranlı komutanlar, nükleer bilim adamları ve diğer kişilerin cenaze törenine katılan insanlar (Reuters)

Dün sıkı güvenlik önlemleri alınan İran'ın başkenti Tahran’da İsrail’in daha önce eşi ve benzeri görülmemiş saldırısında öldürülen üst düzey askeri komutanlar ve nükleer bilim adamlarının cenaze törenine binlerce kişi katıldı. İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney ise törene katılmadı.

İran bayrağıyla sarılı kamyonlar, İran ordusunun önde gelen 40 komutanından 10'unun tabutlarını taşıdı. Bunların başında Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami ve DMO’nun füze programının başındaki General Emir Ali Hacızade geliyordu. Aynı zamanda 16 nükleer bilim adamı ve çok sayıda sivilin de tabutu da vardı. Cenaze törenine katılan kalabalık ‘Amerika'ya ölüm’ ve ‘İsrail'e ölüm’ sloganları attı.

İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney, devlet televizyonunda yayınlanan cenaze töreninde görünmedi. Oysa daha önce, resmi televizyonda yayınlanan bu tür törenlerden önce üstü düzey isimlerin cenaze namazlarını o kıldırıyordu.

İsrail'in saldırılarında yaralanan Hamaney'in Dış Politika Danışmanı Ali Şemhani de törene katılanlar arasındaydı.

Öte yandan İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran'ın müzakerelere açık olduğunu söyledi. Ancak Arakçi, ABD Başkanı Donald Trump'tan ‘İran’ın Dini Lideri Hamaney’e karşı saygısız ve kabul edilemez tavrını bir kenara bırakmasını’ istediğini belirtti.

Diğer taraftan İranlı bir diplomat, ülkesinin Azerbaycan ile temas halinde olduğunu ve İsrail'in İran'ın kuzey komşusundan insansız hava araçları (İHA) fırlatma olasılığını araştırdığını açıkladı.