Beyin tümörlerinin yok edilmesinde yeni yöntem

Fotoğraf  (Getty Images)
Fotoğraf  (Getty Images)
TT

Beyin tümörlerinin yok edilmesinde yeni yöntem

Fotoğraf  (Getty Images)
Fotoğraf  (Getty Images)

Küçük bir manyetik tohum, vücudun geleneksel yöntemlerle erişilemeyen bölgelerindeki tümörleri tedavi etmenin anahtarı olabilir. Sky News’e göre görüntü güdümlü minimal invaziv ablasyon, tümörleri ısıtıp daha sonra yok etmek için yönlendirilen iki milimetrelik bir tohumla yapılan yeni tedavi yöntemi olarak ön plana çıkıyor.
Yeni tedavi kanser hücrelerini öldürmek için ısı verimeden önce, tümöre giden tohum yolunda gezinmek için bir MRI tarayıcısı kullanıldı. Bu yöntem fareler üzerinde test edildi. Söz konusu tekniğin iyileşme süresini ve yan etki olasılığını azaltabileceği kaydedildi.
Yeni yöntemin beyin kanserinin en yaygın türü olan, ulaşılması zor glioblastomanın yanı sıra prostat kanseri ve diğer daha az invaziv tedavilerde de kullanılabileceği belirtildi. Çalışma, İngiliz Advanced Science  dergisinde yayınlandı.
Londra’daki UCL İleri Biyomedikal Görüntüleme Merkezi’nde araştırmacı olan kıdemli yazar Profesör Mark Lithjoy, Filistin Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Tohumun hassas bir şekilde uzaktan kontrolü, bir MRI tarayıcısı kullanıp kanserli hücreleri diğerlerine zarar vermeden yok edebilmemizi sağladı. Bu, sağlıklı dokuyu koruyabileceğimiz anlamına geliyor. Beyin cerrahisi açısından bu, yaşam kalitesine, iyileşme süresine ve ayrıca hastanın uzun süreli hayatta kalmasına katkıda bulunan, motor ve bilişsel işlevi koruyabileceğimiz anlamına geliyor.”
Çalışmanın ortak yazarlarından olan, Londra Ulusal Nöroloji ve Nöroşirürji Hastanesi’nde glioblastoma hastalarının tedavisinde uzmanlaşmış beyin cerrahı Dr. Louis Thorne’un açıklaması da şöyle oldu:
“Araştırmacıların yeni yönteme verdiği isim olan MNMA, farelerde kanseri başarılı bir şekilde yok edebilir ve hayatta kalma süresini uzatabilir. Tedavi sırasında beyin dokusuna verilen hasarı azaltma potansiyeline sahip.”
Londra Üniversitesi Koleji Cerrahi ve Girişimsel Bilimler Bölümü’nde profesör ve araştırmanın baş onkologu Profesör Mark Emberton da “Kanser tedavilerimizin daha iyi olmasını artırmaya ihtiyacımız var” ifadesini kullandı.
Profesör Emberton sözlerine şöyle devam etti:
“Radyoterapi ve cerrahi gibi tedaviler etkili olabilse de genellikle idrar kaçırma ve iktidarsızlık gibi istenmeyen ve zayıflatıcı yan etkilere neden olur. Söz konusu tedavi, prostat tümör dokusunu tam olarak hedeflememize ve yok etmemize izin verir. Bu da sağlıklı hücrelere verilen zararı azaltır.”



Japon okullarında üstsüz sağlık kontrolü krizi

Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
TT

Japon okullarında üstsüz sağlık kontrolü krizi

Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)

Ortaokula giden bir kız çocuğu "Göğsüm tamamen göründü ve utandım" yazarken bir diğeri "Kontrolden önce öğretmenimiz 'Üstünüzü ve sütyeninizi çıkarın' dedi. Yapmak istemesem de hayır diyemedim" diyor. 

Birleşik Krallık'ın Guardian gazetesinin ulaştığı bu ifadeler, 13 yaşındaki Japon öğrencilere ait. 

Asya ülkesindeki 5 ila 18 yaşlarındaki kız ve erkek öğrencilerin, vücutlarının üst kısmındaki tüm kıyafetleri çıkarmasını gerektiren sağlık kontrollerine karşı veliler harekete geçti. 

Bir araya gelen ebeveynler ve hak savunucuları, nisanda başlayacak yeni eğitim ve öğretim yılından itibaren bu uygulamanın sonlandırılması için çağrı yapıyor. 

Bazı okullarda yapılan sağlık kontrollerinin kimseyi soymadan gerçekleştirildiğini vurguluyorlar. 

Anketler çoğu öğretmenin çıplak sağlık kontrolü uygulamasına karşı çıktığını ortaya koyarken öğrencilerdeyse oran daha çarpıcı: 12-16 yaşındaki katılımcıların yüzde 95,5'i kıyafetlerini çıkarmak zorunda kalmaktan rahatsız. 

Uzmanlar da bu olayın çocuklarda travmaya neden olabileceğini savunuyor. 

Eylemcilere tıpçılardan itiraz var. Pek çok sağlıkçı iyi bir kontrol için çocukların soyunması gerektiğini vurguluyor. 

Kobe Üniversitesi Hastanesi'nden bulaşıcı hastalıklar uzmanı Kentaro Iwata'ysa "Başta yaşlılar olmak üzere doktorların çoğu muhafazakar ve yöntemlerini değiştirmek istemiyorlar" diyor. 

Eğitim Bakanlığı, mevcut öğretim yılı öncesinde "Öğrencilerin mahremiyetine ve duygularına dikkat edilsin" deyip kız ve erkek çocuklarının ayrı yerlerde kontrole girmesi gerektiğini söylese de eylemciler bunlara uyulmadığını ve daha net kurallar konması gerektiğini savunuyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Mainichi