Panasonic 9 ayda net karını yüzde 50 artırdı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Panasonic 9 ayda net karını yüzde 50 artırdı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Japon elektronik üreticisi Panasonic, Nisan-Aralık 2021 döneminde, önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 50,3 artırdı
Osaka merkezli firma, Mart 2022'de sona erecek 2021 mali yılı net kar, işletme karı, satış verileri ile beklentilerini açıkladı.
Nisan-Aralık 2021'de Japon firma net karını, önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 50,3 artırarak 195,6 milyar yene (1,7 milyar dolar) çıkardı.
İşletme karının 274,1 milyar yene (2,39 milyar dolar) çıktığı 9 aylık dönemde satış gelirleri yüzde 11,3 artışla 5,42 trilyon yene (47,3 milyar dolar) yükseldi.
Panasonic net karının bu oranda artmasında, elektrikli araç ekipman ve ABD'li firma Tesla için üretilen batarya taleplerinin etkili olduğu kaydedildi.
Firmanın kilit sahalarından otomotiv ve enerji bölümünün satışları, önceki yıla kıyasla yüzde 7 artışla 774,9 milyar yen (6,75 milyar dolar) olarak kayda geçti
Panasonic Baş Finans Direktörü Umeda Hirokazu, düzenlediği çevrim içi basın toplantısında, Wakayama'daki tesislerinde süren "uzun menzilli lityum-ion batarya" projesine değindi.
Seri üretim projesinin "büyük oranda takvime göre" yürüdüğünü ancak teslimat zamanına yönelik net konuşmayan Umeda, "Zamanını söyleyemesek de ilk olarak Tesla'ya tedarikini göz önünde bulunduracağız" diye konuştu.
Firma, Mart 2022'de sona erecek 2021 mali yıl kapsamlı net karını 240 milyar yen (2 milyar dolar) olarak bekliyor.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.