Fas, Afrika Birliği’ne bağlı Barış ve Güvenlik Konseyi’ne üye seçildi

Fas, Afrika Birliği’ne bağlı Barış ve Güvenlik Konseyi’ne üye seçildi
TT

Fas, Afrika Birliği’ne bağlı Barış ve Güvenlik Konseyi’ne üye seçildi

Fas, Afrika Birliği’ne bağlı Barış ve Güvenlik Konseyi’ne üye seçildi

Fas, Afrika Birliği Yürütme Konseyi’ne bağlı Barış ve Güvenlik Konseyi’ne 3 yıllık süreyle üye devlet seçildi.
Fas, üye seçiminde oyların üçte ikisinden fazlasını kazandı. Fas ve diğer 14 üye, Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’daki Afrika Birliği’nin genel merkezinde 2 ve 3 Şubat tarihleri arasında düzenlenen 40. olağan oturumunda 2 veya 3 yıllık üye devletler seçildi.
Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita, toplantıda yaptığı konuşmada Afrika kıtasının korunması ve Kovid-19 salgınının son bulması için ülkesinin dayanışma yapmaya istekli olduğunu belirtti.
Burita, “Amacımız, entegre olmuş, uyumlu, dayanışma içinde olan ve birlik olmuş bir Afrika kıtasının oluşturulması için özellikle siyasi ve ekonomi başta olmak üzere her alanda ortak bir vizyon oluşturmaktır” dedi.
Bakan Burita, Kovid-19 salgınının ortaya çıkmasından bu yana dünyanın ekonomik olarak durgunluk yaşadığını, Afrika kıtasının gelişimine pandeminin engel olduğunu ifade etti.
Burita, salgının sosyo-ekonomik etkisinin yanı sıra sağlık sektörünü de tehdit ettiğini ve tüm sektörlerde en kritik sektörün sağlık olduğunu pandeminin tüm dünyaya gösterdiğini belirtti. Bakan, Afrika kıtasının pandeminin etkileri ile mücadele edilmesi için stratejiler geliştirdiğini belirtti.
Burita, “Afrika kıtasının dayanışma göstermesi ülkelerimizin ekonomilerinin pandemiden zarar görmemesini sağlıyor. Fas Kralı 6. Muhammed, kıtamızın çeşitli bölgelerinde 20’den fazla kardeş ülkenin salgınla mücadele etmesini ve salgının ekonomi sektöründe etkilerini sınırlamak için tıbbi yardım sağlamaya çalışmaktadır” dedi.
Burita, Fas Kralı 6. Muhammed’in 27 Ocak 2022 tarihinde Kovid-19 aşı üretim fabrikasının açılışını yaptığını ve bu fabrika ile Fas’ın ve Afrika kıtasındaki diğer ülkelerin ihtiyaç duyduğu aşıların karşılanacağını belirtti.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24