Sudan Ordu Komutanı Burhan: Yönetimi sadece seçilmiş hükümete teslim ederiz.

Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan. (AFP)  
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan. (AFP)  
TT

Sudan Ordu Komutanı Burhan: Yönetimi sadece seçilmiş hükümete teslim ederiz.

Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan. (AFP)  
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan. (AFP)  

Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, askeri yönetime yönelik tepkilere cevap verdi. Ordunun yönetimi sadece seçilmiş bir hükümete ya da siyasi bir konsensüs sağlanması durumunda teslim edeceğini söyledi.  
 Uluslararası toplumda Sudan’ın iç savaşa sürüklenebileceği endişesi sürerken Abdulfettah el-Burhan’ın açıklamaları, ordunun yönetimde kalma arzusunu yansıtır nitelikteydi.  
 Cuba Barış Anlaşması ile oluşturulan 'daimi ateşkes komitesinin’ Kuzey Darfur Eyaleti’ndeki toplantısına başkan düzeyinde katılım gösteren Burhan sözlerini şöyle sürdürdü:
 “Ülke yönetimini Sudan halkı tarafından seçilmiş kişilere teslim etmek istiyoruz. Siyasi bir konsensüs sağlanması durumunda da yönetimi devredebiliriz. Güvenlik seviyesini en üst düzeye çıkardığımız için ulusal güvenliğimizi sarsmak ve kargaşa çıkarmak isteyenler başarısız oluyorlar.”  
 Güvenlik güçlerine, ülkede istikrarın sağlanması için teyakkuz halinde olmaları uyarısında bulunan Burhan açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Ordumuz vatan sınırlarını müdafaaya ve mültecilerin köylerine dönebilmeleri için güvenliğin sağlanmasına odaklanmalıdır. Sosyal medyada dolaşımda olan ve kargaşa çıkarmayı hedefleyen yalan haberlere karşı da uyanık olmalıyız.”  
 Diğer yandan Sudan Meslek Odaları Birliği yöneticisi Muhammed Naci el-Asam, ülkedeki sivil toplum kuruluşlarını ve siyasi parti temsilcilerini 25 Ekim’de yapılan askeri darbe karşısında birlik olmaya çağırdı. Asam, askerlerin kışlalarına dönmesi ve yönetimi devretmesi için ülkedeki siyasi partiler ve direniş komitelerinin ortak hareket etmelerinin önemini vurguladı. Meslek Odaları Birliği’nin askeri darbeyi kesin bir şekilde reddettiğini hatırlatan Asam “Ömer el-Beşir yönetimini devirdiğimiz gibi bu yönetimi de devirebiliriz. İhtiyacımız olan tek şey birlik olmaktır” dedi.  
 Sudan Geçiş Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu da ülkenin içinden geçtiği ‘tehlikeli süreçte’ vatandaşların güvenliğinin sağlanabilmesi için devletin egemenliğini göstermesi gerektiğini söyledi. Yurt dışı bağlantılı ‘bozguncuların’ varlığına işaret eden Daklu “Fitne çıkarmak ve istikrarı sarsmak isteyen kökü dışarıda olan kişiler var. Halkımızın huzuruna ve güvenliğine kasteden bu kişiler hukuk çerçevesinde cezalandırılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.   
 
Uluslararası temaslar sürüyor
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan BM Sudan Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı ve BM Genel Sekreteri Sudan Özel Temsilcisi Volker Perthes ile Hartum’daki ofisinde bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrasında basın toplantısı düzenleyen Perthes, toplantıda Sudan'daki mevcut siyasi durumun yanı sıra Darfur Eyaleti’ndeki güvenlik durumunun ele alındığını söyledi. 
Birleşmiş Milletler’in mevcut krizden çıkılabilmesi ve Sudan sahnesindeki aktörler arasında fikir birliğine varılabilmesi için girişimlerini sürdürdüğünü belirten Perthes ‘göstericilere yönelik şiddetin önüne geçilmesi ve siyasi diyalog ortamının hazırlanmasına odaklanıldığını’ vurguladı.
 

 



Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
TT

Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Ağustos 1973'te imzalanan ve iki ülke arasındaki en önemli ekonomik anlaşmalardan biri olan Irak-Türkiye petrol anlaşmasını feshetti.

Türk cumhurbaşkanlığı kararı dün resmi gazetede yayınlandı ve anlaşma ile buna ek tüm protokol ve mutabakat metinlerinin 27 Temmuz 2026 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmasına karar verildi.

Basra Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nebil El-Marsumi, Türkiye'nin kararının, "19 Eylül 2010'da değiştirilen anlaşmanın 11. maddesine" dayandığını değerlendiriyor. Bu madde, tarafların anlaşmanın sona ermesinden bir yıl önce diğer tarafa yazılı bildirimde bulunarak 15 yıllık anlaşmayı feshedebilmelerine olanak tanıyor. El-Marsumi, iptal kararını, "Türkiye'nin Basra'dan Ceyhan limanına petrol ve doğalgaz taşımak için yeni boru hatları kurma isteğine" bağladı.

Ülkenin güneyindeki petrol sahalarından ihraç edilen hacme kıyasla boru hattından ihraç edilen petrol miktarı az olsa da Irak-Türkiye boru hattı, Irak petrolünün küresel pazarlara ihraç edilmesi için stratejik bir arter teşkil etmektedir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre özellikle son yıllarda bu konuda yaşanan gerginlikler, Bağdat ve Erbil arasındaki hukuki anlaşmazlıklar ve Ankara'nın Irak hükümetinin itirazlarına rağmen Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihraç etmek için boru hattını kullanması göz önüne alındığında, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde kilit bir eksen oldu. Boru hattı, son yirmi yılda çok sayıda sabotaj ve saldırı eylemine maruz kaldı. Irak'ın Türkiye'ye karşı açtığı tahkim davasını kazanmasının ardından yaklaşık iki yıl önce kapatılmıştı.