Müslüman Kardeşler mücadelesinde yeni bir sayfa: Biat krizi

İhvan’ın Londra ve İstanbul kanadı arasındaki bölünme derinleşiyor

Müslüman Kardeşler Teşkilatı Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedi (Reuters-Arşiv)
Müslüman Kardeşler Teşkilatı Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedi (Reuters-Arşiv)
TT

Müslüman Kardeşler mücadelesinde yeni bir sayfa: Biat krizi

Müslüman Kardeşler Teşkilatı Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedi (Reuters-Arşiv)
Müslüman Kardeşler Teşkilatı Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedi (Reuters-Arşiv)

Müslüman Kardeşler’de (İhvan) yaşanan ‘örgüt rehberine biat’ krizi, İhvan eski Genel Sekreteri Mahmud Hüseyin liderliğindeki ‘İstanbul kanadı’ ile İhvan Rehberlik Konseyi Başkan Vekili İbrahim Munir liderliğindeki ‘Londra kanadı’ arasındaki bölünmeyi derinleştirdi.
Gözlemciler bunu ‘yurtdışındaki İhvan liderlerinin mücadelesinde yeni bir sayfa’ olarak değerlendirdi.
Köktendinci gruplar konusundaki Mısırlı uzmanlar, İhvan’ın yurt dışındaki iki kanadı arasındaki anlaşmazlıkların azalmayacağını, bilakis bölünmelerin artacağını, zemin kazanmak ve her kanadın meşruiyetini doğrulamak için ‘lidere biat’ kartının tekrar tekrar gündeme getirileceğini düşünüyor.
Ne olmuştu?
Anlaşmazlık ilk olarak, İstanbul kanadının geçtiğimiz haftalarda rehberlik çalışmalarını yürütecek bir komite oluşturduğunu ve Rehberlik Konseyi Başkanlığı’na vekaleten Dr. Mustafa Tolba’nın getirildiğini açıklamasının ardından tırmandı.
İbrahim Munir daha önce Türkiye’deki teşkilat işleri idari ofisini feshetmiş, Mahmud Hüseyin ve diğerlerini görevden almıştı.
Bunun ardından Mahmud Hüseyin ise, Genel Şura Konseyi’nin (grubun en yüksek kuruluşu) Münir’i görevden almaya karar verdiğini ve örgütün bazı liderlerini görevden alma kararlarını geçersiz kıldığını bildirmişti.

Yeni kriz
Yeni ‘lidere biat’ krizi, Londra kanadının birkaç gün önce İstanbul kanadı ve Genel Şura Konseyi kararlarını tanımadığını vurgulayarak, Mustafa Tolba’yı görevden almasıyla başladı.
Londra kanadı ayrıca, İhvan’ın meşruiyetinin sadece İhvan Rehberlik Konseyi Başkan Vekili İbrahim Munir tarafından temsil edildiğinin de altını çizdi.
İstanbul kanadı ise Tolba’nın görevden alma kararı reddederek, Mısır’da tutuklu bulunan ve müebbet hapis cezasına çarptırılan Müslüman Kardeşler Teşkilatı Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedi’ye biatını yeniledi.
İstanbul kanadı, Genel Şura Konseyi’nin en yüksek referans olduğunu ve kararlarına bağlı kalacağını ifade etti.

Uzman görüşleri
Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı uzman Halid ez-Zafarani, “Yurtdışındaki liderler arasındaki anlaşmazlıklar, zaman zaman lidere biat konusunda derinleşiyor. İhvan’da biat meselesinin hiçbir hukuki gerekçesi yoktur” dedi.
Zafarani, örgütü kimin yöneteceği konusundaki anlaşmazlıkların Bedi’nin tutuklanmasından bu yana devam ettiğini vurguladı.
Mısırlı uzman, iki kanat arasındaki anlaşmazlık senaryolarıyla ilgili olarak şunları söyledi;
“İhvan’ın yurt dışındaki iki kanadı arasındaki anlaşmazlıklar azalmayacak ve daha fazla bölünme meydana gelecek. Bu, tüm örgütlerin doğasıdır, tarih boyunca bölünmeler meydana gelir ve küçük gruplara bölünürler.”
Şarku’l Avsat’a konuşan bir diğer Mısırlı uzman Ahmed Ban ise, “İhvan teşkilatı parçalanmıştır. Londra ve İstanbul kanadının çatışmaları bölünmeleri derinleştirecektir. İhvan’ın her kanadı, liderliği kendisinin temsil ettiğini ispata çalışıyor. Yaşananlara bakınca, örgüt liderliği için iki kanattan birinin meşruiyetini tespit etmek mümkün değil” yorumunda bulundu.



Hızlı Destek Kuvvetleri, Port Sudan'a ilk İHA saldırısını başlattı

Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)
Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri, Port Sudan'a ilk İHA saldırısını başlattı

Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)
Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)

Sudan Ordu Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Port Sudan Havaalanı civarındaki bir hava üssüne ve diğer tesislere ilk insansız hava aracı (İHA) saldırısını gerçekleştirdiğini duyurdu.

Reuters’a göre HDK saldırıları ilk kez ülkenin doğusundaki kıyı kentine ulaşmış oldu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Ordu Sözcüsü, HDK'nin bu sabah Osman Dikne Hava Üssü’nü, bir kargo deposunu ve Port Sudan'daki bazı sivil tesisleri bir dizi kamikaze İHA’yla hedef aldığını, ancak can kaybına yol açmadığını bildirdi.

Port Sudan'a yönelik İHA saldırısı, ordu ile HDK arasında iki yıldır devam eden çatışmada büyük bir değişime işaret ediyor. Çok sayıda yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapan doğu bölgeleri bu saldırıdan önce bombardıman yaşamamıştı.

Ordu, söz konusu saldırılara, Port Sudan'daki hayati tesislerin etrafındaki konuşlanmasını güçlendirerek ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ordu karargâhına giden yolları kapatarak karşılık verdi.

Ülkenin ana havalimanına, ordu karargahına ve bir limana ev sahipliği yapan Port Sudan, savaştan zarar görmüş Sudan'ın en güvenli yeri olarak kabul ediliyor.

Batı Kordofan'daki saldırılarda 300 kişi hayatını kaybetti

Sudan Dışişleri Bakanlığı dün, Sudan'ın güneybatısındaki Batı Kordofan eyaletinde yer alan en-Nahud’da HDK tarafından düzenlenen saldırılarda en az 300 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Dışişleri Bakanlığı, Cancavid milislerinin ülkenin farklı bölgelerinde insanlığa karşı suç işlemeye, katliam ve etnik temizlik yapmaya devam ettiğini ve son iki gün içinde Sudan'ın batısındaki Batı Kordofan eyaletinde bulunan en-Nahud’da sivillere karşı yeni bir katliam gerçekleştirdiğini ve bu katliam sırasında etnik gerekçelerle cinayet işlendiğini bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yayınlanan basın açıklamasında, “Milislerin insani ve ahlaki duygulardan yoksunluğunu yansıtan, kurbanların cesetlerini çiğnemek ve onları yere sermek de dahil olmak üzere korkunç suçları belgelendi” denildi.

Bakanlık, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ve uluslararası aktörlere, milislere, bölgesel sponsorlarına ve tüm dış destekçilerine karşı kayıtsızlığa varan hoşgörüyü terk etmeleri çağrısını yineledi.