BM Libya Özel Temsilcisi Williams, Libya’yı siyasi bölünmeden kurtarmak için zamanla yarışıyor

Williams, anlaşmazlıklarda taraf tuttuğuna yönelik sert eleştiriler ve suçlamalarla karşı karşıya kalıyor.

Bingazi’de çeşitli sivil isimlerle yaptığı görüşme sırasında Stephanie Williams (Başbakan'ın Twitter hesabı)
Bingazi’de çeşitli sivil isimlerle yaptığı görüşme sırasında Stephanie Williams (Başbakan'ın Twitter hesabı)
TT

BM Libya Özel Temsilcisi Williams, Libya’yı siyasi bölünmeden kurtarmak için zamanla yarışıyor

Bingazi’de çeşitli sivil isimlerle yaptığı görüşme sırasında Stephanie Williams (Başbakan'ın Twitter hesabı)
Bingazi’de çeşitli sivil isimlerle yaptığı görüşme sırasında Stephanie Williams (Başbakan'ın Twitter hesabı)

Libya Temsilciler Meclisi’nin gelecek hafta ortalarında yeni başbakanın adını duyurmadan önce, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams, Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe’nin görevden alınmasını isteyenler tarafından sert eleştirilere maruz kalmasına rağmen, siyasi süreci ilerletmek ve ülkeyi siyasi bölünmeden kurtarmak için çeşitli düzeylerde birçok toplantı gerçekleştiriyor.
Williams dün, son iki günde üç farklı sivil toplum temsilcisiyle bir araya geldiğini ve Libya’daki durum hakkında ‘ilham verici ve teşvik edici’ konuşmalar yaptıklarını belirtti. Görüşmelerde, mevcut siyasi dinamiklerin ele alındığını, seçimlerin mümkün olan en kısa sürede düzenlenmesine ve Libya halkının yasama ve yürütme organlarında temsilcilerini seçme hakkına ilişkin verilen mesajın çok net olduğunu belirtti.
Bingazi’de sivil demokratik bloktan isimlerle yaptığı görüşmenin ardından Williams, “Kurucu konferans yoluyla, halkın meşruiyetini yeniden kurmaya yönelik önerileri dikkatle dinledim” dedi. Söz konusu kurucu konferans ile toplumun tüm kesimleri ve siyasi partileri bir araya getiren, misyonu ülkeyi anayasal bir temelde bir küçük yürütme otoritesine ve yerel yönetime ulaşılması hedefleniyor.
Temsilciler Meclisi, başbakanlık pozisyonunda adayları dinlemek için önümüzdeki Pazartesi günü bir oturum düzenleyeceğini, ertesi gün ise Başbakanı Abdulhamid Dibeybe’nin yerine gelecek yeni başkanını seçmek için bir oturum yapılacağını duyurdu. Söz konusu adımlar, siyasi bölünmeye dönülmesine yönelik korkuların yanı sıra siyasi süreçte taraf tuttuğuna yönelik, BM Temsilcisine ağır eleştirilen yapılması ile gerginliğin yükseldiği bir zamanda geldi.

Williams, Libya seçkinlerini eleştirdi
Williams, Temsilciler Meclisi ve hükümete, ‘iktidarda kalmak için sandalye oyunları yapmaya son verme ve Haziran’a kadar ülke çapında seçimlere hazırlanmaya odaklanma çağrısında bulundu. Williams seçilmelerinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen siyasi organların görevlerini yerine getirmeye devam ettiğini belirtti ve bununla ilgili olarak “Libya’nın Temsilciler Meclisi seçimleri yapmasının üzerinden 7 yıl 7 ay geçti, Danışma Meclisi 10 yıl önce seçilmişti ve görev süreleri doldu” ifadelerini kullandı.
Williams, Bingazi’deki istişarelerinin bir parçası olarak, mevcut hükümeti değiştirmek için ‘güçlü isteklerini’ dile getirerek, siyasi partilerin bu süreçte rol almasını savunan El-Kerame (Onur) Koalisyonu liderleriyle bir araya geldiğini söyledi. BM yetkilisi seçim süreci için seçim yeri ve tarihleri konusunda net bir zaman çerçevesi belirleme konusundaki desteğini vurguladı.
Williams’ın hamlelerine rağmen, Libyalı gözlemciler, bazı tarafların, Libya’da daha önce görülmemiş bir siyasi bölünmeye kapı açabilecek olan, mevcut hükümetin görevden alınmasına yönelik, doğru olarak gördükleri fikirlere bağlılıkları gölgesinde uluslararası çabaların artık işe yaramadığına inanıyor.
Williams dün ülkenin doğusuna bağlı Libya Siyasi Diyalog Forumu üyeleriyle bir araya geldi. Söz konusu görüşme ile ilgili olarak “Forum’un durumunu ve mevcut değişiklikleri ele aldık. Aynı zamanda ileriye dönük olarak birçok bakış açısı sundular” dedi.
Williams, Temsilciler Meclisi üyeleri Bedir el-Nahib, Zayid Hediye, İsa el-Arabi ve Saad el-Bedri ile ayrı bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede Temsilciler Meclisi’nin yol haritası üzerindeki çalışmaları hakkında bilgi aldı. Williams, mevcut hükümeti değiştirme prosedürlerine dikkati çekerek, yakın zamanda parlamentoda yapılacak müzakereleri ve gelecek planları da görüştüklerini belirtti.
El-Dahiş, Birleşmiş Milletler yetkilisini savunarak “Williams birçok vatandaştan daha Libyalıydı. Onlara ikinci ülkeniz Libya’ya hoş geldiniz bile diyebilir” İfadelerini kullandı.
Öte yandan ABD’nin Libya Özel Temsilcisi ve Trablus Büyükelçisi Richard Norland dün meclis üyesi Rahme Ebu Bekir ile bir araya gelerek Libya seçimlerinde bir sonraki adımları görüştü. Norland, “Seçimlerin, güvenli, birleşmiş ve istikrarlı bir Libya için en iyi yol olduğu konusunda anlaştık” dedi.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.