Rus savaş gemileri Suriye'nin batısındaki Tartus Limanı’na ulaştı

Rus savaş gemileri Suriye'ye ulaştı (Sputnik)
Rus savaş gemileri Suriye'ye ulaştı (Sputnik)
TT

Rus savaş gemileri Suriye'nin batısındaki Tartus Limanı’na ulaştı

Rus savaş gemileri Suriye'ye ulaştı (Sputnik)
Rus savaş gemileri Suriye'ye ulaştı (Sputnik)

Rusya Savunma Bakanlığı, dün, Rus Kuzey ve Baltık Filosu’na ait 6 büyük çıkarma gemisinin Suriye'nin batısında yer alan Tartus'ta Rus Donanması’na ait lojistik merkeze ulaştığını bildirdi.
Savunma Bakanlığı basın ofisi tarafından yapılan açıklamada, çıkarma grubunda Pyotr Morgunov, Georgiy Pobedonosets, Olenegorsky Gornyak, Korolyov, Minsk ve Kaliningrad adlı 6 büyük geminin bulunduğu belirtildi.
Rus Kuzey ve Baltık Filosu’na tâbi gemilerin Rus Donanması’nın düzenlediği tatbikatlar kapsamında Rus Deniz Kuvvetleri komutanı Nikolay Yevmenov’un gözetiminde Avrupa üzerinden Akdeniz'in doğusuna ulaştığı ifade edildi.
En az 6 bin mil yol kat eden söz konusu gemiler, şu anda yakıt, içme suyu ve yiyecek tedarik ettikleri Tartus Limanı’na demirli durumda.
Moskova ve Şam, Rus Donanması’nın Tartus'taki malzeme ve teknik tedarik merkezinin daha kapsamlı hale getirilmesi yönünde bir anlaşma imzalamıştı. Anlaşma, nükleer güçle çalışanlar dahil olmak üzere 11 savaş gemisinin 49 yıllık süreyle boyunca burada barınmasına imkan sağlıyor. Aynı zamanda 25 yıl sürelik dönemler içerisinde otomatik yenileme imkanı bulunuyor.
18 Ocak 2017'de yürürlüğe giren anlaşma, Rusya’nın söz konusu tedarik merkezini denizde ve havada korumasını şart koşuyor. Karadan himayeyi ise Suriye üstleniyor.
Anlaşma süresi boyunca Suriye tarafının Tartus Liman sahasındaki kara ve suyu, aynı zamanda resmi olarak açıklanmasa da bazı gayrimenkulleri ücretsiz kullanım için Rusya'ya teslim edeceği de öngörülüyor.
Rusya’ya tâbi Hmeymim Hava Üssü’nden bir Rus askeri kaynağı, Rus askeri polisinin Lazkiye ve İdlib kırsalı yönünden terörist gruplar tarafından gerçekleştirilebilecek her türlü saldırıdan korunmak amacıyla Lazkiye ve Tartus’taki limanlar ve çevresinde düzenli devriyeler yürüttüğünü açıklamıştı.
Rus Sputnik haber ajansının bildirdiğine göre bir Rus askeri kaynak, konuyla ilgili şu ifadelere başvurdu:
“Rus keşif uçakları Lazkiye Limanı'nın çeşitli bölümleri ve istasyonlarını 24 saat tam gözetleme faaliyetlerine başlarken Rus kuvvetleri ise liman ve çevresinin tüm bölümlerinde devriye gezmeye devam ediyor. Tedbirler, Suriye kıyısındaki Tartus Limanı’nı da kapsıyor. Keşif uçakları hava sahası ve çevresinde kontrol turları yaparken limanı korumaktan sorumlu Rus kuvvetleri sayısı ise artırıldı.”
Ruskaya Vesna haber ajansı, geçtiğimiz Pazartesi günü, Rus askeri polisinin yeni bir bombardımanı önlemek için Lazkiye Limanı dahilinde devriye yürütmeye başladığını bildirdi. Bender Abbas Limanı ile Lazkiye Limanı arasında düzenli sevkiyatlara imkan sağlayan bir anlaşma kapsamında İran'ın ithalatını Suriye'ye taşımak için kullandığı limanda ilk defa böyle bir tedbire başvuruluyor.
Suriye resmi medyasının bildirdiğine göre Lazkiye Limanı civarı son haftalarda iki farklı saldırıya maruz kaldı. Suriye hava savunması tarafından püskürtülen saldırılar, Lazkiye limanındaki konteyner sahasında yangına neden oldu.
Şam’daki kaynakların bildirdiğine göre İsrail'in Rus askeri üssü yakınlarındaki Lazkiye Limanı’nı hedef alışı, farklı çeşit hava savunma sistemlerine sahip olmasına rağmen Rusya'nın İsrail’in Rus nüfuz alanlarını hedef aldığı saldırılara göz yumuşu karşısında halkta kızgınlık ve öfkeye neden oldu.



Sudan'da iki hükümet... Çözüm mü, bölünme mi?

Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
TT

Sudan'da iki hükümet... Çözüm mü, bölünme mi?

Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)

Sudan'da iki hükümetin varlığı, iç ve dış çevrelerde akıllardan uzak bir ihtimal değildi. Bu senaryo, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden yaklaşık bir yıl sonra, barışçıl bir çözüm için herhangi bir vizyon veya işaretin ufukta görünmemesi nedeniyle, olası birkaç senaryodan biri olarak ortaya atıldı.

ABD Barış Enstitüsü (USIP) Nisan 2024'te, Kenya'nın başkenti Nairobi'de, savaşa karşı olan geniş bir yelpazedeki siyasi ve sivil güçlerin katılımıyla bir çalıştay düzenledi. Çalıştayda savaşın gidişatı ve nereye varacağı değerlendirildi ve olası senaryolar incelendi.

Çalıştayda 3 senaryo ortaya kondu; İlki, savaşın, çatışmanın iki tarafından biri olan Sudan ordusu veya HDK’nin askeri zaferiyle sona ermesi idi. Ancak bu seçenek, savaşın niteliği ve dış müdahalelerin açıkça ortaya çıkması nedeniyle dışlandı.

frgty6u7
Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Hartum'da yaşanan çatışmalarda ağır hasar gören bina (AFP)

İkinci senaryo, müzakere ve savaştı. Bu senaryoda, sahadaki güç dengesinde radikal bir değişiklik ya da ‘zayıf denge’ meydana gelir ve müzakere masasında savaşın durdurulması yönünde bir adım atılır. Her iki taraf da çatışmalardan yorgun düşmüş olsa da, ordu ve İslamcı müttefiklerinin, düşmanlıkları durdurmayı ve sivilleri koruyarak insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Cidde Platformu’na defalarca ret cevabı vermeleri nedeniyle, bu seçenek o dönemde mümkün olmadı.

Çalıştayda yapılan uzun tartışmaların ardından odaklanılan üçüncü senaryo, Sudan'da iki hükümetin varlığıdır. Bu senaryo en olası olanıdır ve ülkedeki çatışmaların şiddetini azaltabilir ve taraflar arasında müzakere masasına oturmak için yollar açabilir.

Geçtiğimiz hafta, Sudan Kurucu İttifakı, HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) başkanlığında, ülkenin batısındaki Güney Darfur eyaletinin başkenti Nyala'yı merkez alan paralel bir hükümet kurduğunu duyurdu. Ancak, ülkeyi bölünmeye maruz bırakma korkusuyla, resmi devlet kurumları dışında herhangi bir otorite kurulmasına bölgede önceden karşı çıkılmıştı.

Siyasi analist Mahir Ebu’l Cuh, Port Sudan ve Nyala'da meşruiyet için çekişen iki hükümetin varlığının artık bir gerçek olduğunu ve her ikisinin de meşru olmadığını, bu nedenle herhangi bir yasal tanıma olmaksızın ele alınacağını söyledi.

dfrgty6
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, askerleriyle birlikte daha önceki bir Hartum ziyareti sırasında (Arşiv – Sudan ordusu sayfası)

Ebu’l Cuh, “Arap ve Afrika ülkeleri Sudan'ın bölünmesini istemiyor ve bölünmeye izin vermeyecek. Böylece bölgede parçalanmanın önü açılmayacak” ifadelerini kullandı.

Ebu’l Cuh, “Port Sudan'da ordunun liderliğindeki fiili hükümetin para birimi ve kimlik belgelerinin değiştirilmesi ve kontrol ettiği bölgelerde lise sınavlarının yapılmasıyla ilgili olarak attığı adımlar, HDK’yi bir ittifak kurmak ve paralel bir otorite oluşturmak için gerekçeler ve mazeretler bulmaya itti” dedi.

Siyasi analist Ebu’l Cuh, uluslararası toplumun ‘Sudan'da iki hükümetin varlığının çatışmanın sonucu olduğunu; nedeni olmadığını, çözümün her iki tarafın da varlığında yattığını ve bunun bölgesel ve uluslararası tarafların çıkarlarına uygun olduğunu anladığını, bu nedenle her iki hükümetle de muhatap olunmasının muhtemel olduğunu’ belirtti.

Ebu’l Cuh, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'dan oluşan dörtlünün ertelenen toplantısının amacının ‘bölge ülkelerinin endişelerini ve çıkarlarını uzlaşma formülüyle ele almak, bunları krizin çözümüne katkıları çerçevesinde değerlendirmek ve ateşkesle başlayıp Sudan'da demokratik federal sivil yönetimin yeniden tesis edilmesiyle devam etmek’ olduğunu bildirdi.

Ebu’l Cuh, HDK’nin ‘taktiksel’ bir çerçeve içinde ‘iki hükümetin varlığı’ senaryosunu hedeflediğini ve bunun amacının ‘müzakerelerin (eğer gerçekleşirse) fiili durum olarak iki otorite arasında veya her iki tarafın askeri liderleri arasında yapılması’ olduğunu söyledi.

Siyasi ve askeri analist Hüsameddin Bedevi ise Sudan'da iki hükümetin varlığının, uluslararası toplumun barışçıl çözüm şansını artıracağını düşündüğü bir senaryo olduğunu, ancak aynı zamanda düşmanlığın ileri aşamalarına ve çatışmanın uzamasına yol açabilecek olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.

Bedevi, “Silahlı çatışmanın devam etmesi ve uluslararası aktörlerin çekişmeleri, tarafları kontrol haritasını genişletmeye ve kendi sosyal çevrelerini temsil eden bölgelerde askeri varlık göstermeye itti” dedi.

Bedevi, “Her iki taraf da uluslararası meşruiyet arıyor ve kontrolündeki bölgelerde sivilleri koruduğu mesajını dünyaya iletmeye çalışıyor” diye konuştu.

Diğer yandan Darfur Bölgesi Valisi ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minawi, HDK tarafından ilan edilen paralel hükümetin bir veya iki yıl devam etmesi halinde fiili bir hükümet haline geleceğini ve uluslararası alanda tanınacağını, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak için ateşkesin dayatılacağını söylemişti.