İsrail hükümetinin siyasi ve güvenlik işlerinden sorumlu bakanlar kurulu olan “Kabinet”, dün on saat süren gergin bir toplantının ardından tutuklular, askerler, müzakereler ve İsrail'in uluslararası ilişkileri için riskleri dikkate almadan, tüm Gazze Şeridi'ni işgal etme kararı aldı. Bu karar, aşırı sağın desteğiyle askeri liderlerle açık bir çatışmaya giren Başbakan Binyamin Netanyahu'nun tercihi oldu. Gözlemciler kararı, kendisine karşı yürütülen iç savaştan kaçmak ve hükümetini ayakta tutmak için “savaş ateşi” yakmak olarak değerlendiriyor.
Karar, İsrail'i içten sarsarken, düzenlenen yaklaşık 100 gösteride ABD Başkanı Donald Trump'ın "Netanyahu ve Hamas'ın rehinelerini kurtarmak" için müdahale etmesi çağrısı yapıldı. Karar, dünyayı da sarstı ve İsrail'in yakın müttefiki olan ve ülkeye silah ihracatını durdurduğunu açıklayan Almanya da dahil olmak üzere kınamalarla karşılandı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Filistin Devlet Başkanlığı, ABD'yi İsrail'in "Gazze'yi işgal etmesini" engellemeye çağırdı ve Suudi Arabistan kararı "en sert ve güçlü ifadelerle" kınadı.
Kabine toplantısında bakanlar, ordunun “gevşeklik” gösterdiği gerekçesiyle saldırıya geçti; çünkü ordu, tüm bölgeyi işgal etmemeyi tercih ettiğini açıklamıştı. Netanyahu işgali sürdürmekte ısrarcı olsa da ordunun itirazını dikkate aldı ve ordunun hazırlığı için iki ay süre verilmesi kararlaştırıldı. Ordunun ikinci planını uygulamaya başlaması, yani üç bölgeyi kuşatarak Gazze sakinlerini güneye sürmek ve en geç 7 Ekim'e kadar Gazze şehrinden başlayarak işgal için kademeli askeri operasyon başlatmak konusunda anlaşmaya vardı.
Başbakanlık açıklamasında, "Güvenlik Kabinesi, savaşı sona erdirmek için beş ilkeyi oy çokluğuyla onayladı: Hamas'ın silahsızlandırılması, tüm tutukluların -canlı ve ölü- iade edilmesi, Gazze Şeridi'nin silahsızlandırılması, İsrail'in Gazze Şeridi üzerinde güvenlik kontrolü sağlaması ve Hamas'a veya Filistin Yönetimi'ne bağlı olmayan alternatif bir sivil yönetimin kurulması" ifadelerini kullandı.