BM Sudan Misyonu’nun girişimi, Burhan ve Meslek Odaları Birliği’ne takıldı

Sudan 25 Ekim 2021’den bu yana süren gösterilere sahne oluyor. (AFP)
Sudan 25 Ekim 2021’den bu yana süren gösterilere sahne oluyor. (AFP)
TT

BM Sudan Misyonu’nun girişimi, Burhan ve Meslek Odaları Birliği’ne takıldı

Sudan 25 Ekim 2021’den bu yana süren gösterilere sahne oluyor. (AFP)
Sudan 25 Ekim 2021’den bu yana süren gösterilere sahne oluyor. (AFP)

Sudan’ın başkenti Hartum’da yüzlerce kişi orduyu ve yönetimde kalmaya devam etmesini desteklemek ve ülkenin içişlerine karıştığı iddiasıyla Birleşmiş Milletlerin (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu’nun (UNITAMS) Sudan’daki varlığını reddetmek amacıyla gösteri düzenlerken, UNITAMS 25 Ekim’de ordunun yönetime el koymasının ortaya çıkardığı krizi çözmek için çeşitli taraflarla ön istişare görüşmelerini sürdürüyor. Bazı muhalif çevreler ise ordu liderlerini, ordunun görevde kalmasını desteklemek amacıyla dün yapılan yürüyüşün arkasında olmakla suçladı. Söz konusu çevreler, göstericilerin çoğunun devrik lider Ömer el-Beşir rejimine bağlı İhvan-ı Müslimin unsurlarından oluştuğunu belirtiyor.
Ordunun yönetime el koyması ve Nisan 2019’da Ömer Beşir rejiminin düşürülmesinin ardından imzalanan Anayasal Belge uyarınca iktidarın ortakları olan sivil güçleri dışlamasından bu yana Sudan’da yaşanan kriz dördüncü aya girdi. UNITAMS, resmi internet sitesinde yayınladığı açıklamada, dördüncü haftasına giren BM arabuluculuğunun başarılı olması için çeşitli Sudan sivil örgütleri, kadın hakları örgütleri, siyasi partiler, akademisyenler ve ulusal uzmanları temsil eden 20’den fazla grupla istişare gerçekleştirdiğini bildirdi.
Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) kaynakları, UNITAMS’ın krizi çözme girişiminin, geçtiğimiz günlerde iktidarı sadece seçilmiş hükümete devredeceğini yani bir başka deyişle geçiş dönemi sona erene kadar iktidarda kalacağını açıklayan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan’a takıldığını ifade etti. UNITAMS’ın istişare çabaları aynı zamanda Meslek Odaları Birliği’ne takıldı. Meslek Odaları Birliği, konuyla ilgili açıklamasında, 25 Ekim’de meydana gelen darbeyi kınamadığı sürece UNITAMS’ın girişimine katılmayacağını ilan etti. Bununla birlikte, söz konusu girişimi onaylayan ÖDBG ise siyasi sürecin başarıya ulaşması ve sivil demokratik yönetime dönülmesinin güvence edilmesi için bölgesel ve uluslararası güçler düzeyinde bir mekanizma kurulmasını talep etti. Halk hareketlerini yöneten direniş komiteleri de Ömer Beşir rejimini düşüren devrim liderlerinin yer aldığı Meslek Odaları Birliği ile UNITAMS’la temas kurmayı reddetti. Direniş komiteleri ve Meslek Odaları Birliği, UNITAMS’ın “askeri darbeyi” kınamasını isterken, askerler ile sivillerin iktidar ortağı olmaması, ordunun kışlalarına dönmesi ve siyasetten uzak durması talebinde ısrar ediyor.
UNITAMS Başkanı Volker Peretz ile bir araya gelen Sudan ordu liderleri, UNITAMS’ın yürüttüğü istişare girişime Afrika Birliği’nin de katılmasını talep etti. Gözlemciler bu talebi, girişimin üstü kapalı bir şekilde reddedilmesi anlamına geldiği görüşünde. UNITAMS önceki gün yayınladığı basın bildirisinde, krizi çözme çabaları kapsamında çok sayıda Sudanlı tarafla istişare oturumları gerçekleştirdiğini aktardı. BM Genel Sekreteri’nin Sudan Özel Temsilcisi ve UNITAMS Başkanı Peretz, Sudanlılara ait olan bu süreç için BM’nin elinde hazır çözüm olmadığını ve UNITAMS’ın krizin çözümünden yana olan Sudanlı taraflardan daha fazla görüş dinlemeye çalıştığını belirtti.
Öte yandan başkent Hartum’da UNITAMS binasının yakınındaki Es-Sittin Caddesi’nde Sudan ordusu destekçisi yüzlerce kişi gösteri düzenledi. Geçiş dönemi boyunca ordunun iktidarda kalmaya devam etmesi taleplerini dile getiren göstericiler UNITAMS aleyhinde sloganlar attı. Darbe karşıtı göstericileri ateş açarak ve göz yaşartıcı gazla dağıtan güvenlik güçlerinin dün orduyu destekleyen gösterilere müdahale etmemesi dikkati çekti.
Sudan Meslek Odaları Birliği UNITAMS’ın darbe yönetimini desteklemeye ve tanımaya çalıştığını belirterek, bu tavrın UNITAMS’ın demokratik geçişi destekleme çabasıyla çeliştiğini kaydetti. ÖDBG daha önceki açıklamalarında, ordu liderlerinin, devrik lider Ömer Beşir taraftarlarını kamu sektöründe etkili pozisyonlara iade ederek Beşir rejimini yeniden geri döndürmeye çalışmakla suçlamıştı.
UNITAMS 8 Ocak’ta mevcut siyasi sürecin aşılması ve taraflar arasında bakış açılarını birbirine yakınlaştırmak amacıyla tüm taraflarla istişarelere başlayarak bir girişim başlatmıştı. UNITAMS şu anki süreçte kesin çözümlere ulaşabileceğini sanmıyor. UNITAM’ın mevcut aşamadaki rolü, siyasi süreçle ilgili istişareler yürütmek ve çözüm konusunda Sudanlı paydaşların görüşlerini dinlemek etrafında toplanıyor.



Lübnanlı yetkililer, Aley'de Hamas ve Cemaat-i İslami’ye ait bir eğitim kampı keşfetti

Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)
Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)
TT

Lübnanlı yetkililer, Aley'de Hamas ve Cemaat-i İslami’ye ait bir eğitim kampı keşfetti

Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)
Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)

Lübnan'da her hafta, DEAŞ örgütüyle bağlantılı bir ağın, ibadethaneleri ve halk toplantılarını hedef alan bombalı saldırılar planladığına dair bir açıklama yapılıyor. Son olarak Lübnan ordusu, ‘askeri kurumu hedef alan terör eylemleri planlayan bir hücreyi durdurduğunu’ duyurdu. Öte yandan Lübnanlı bir yargı kaynağı, Şarku'l Avsat'a, Aley bölgesinde Hamas ve Cemaat-i İslami’ye ait bir eğitim kampının dağıtıldığını açıkladı.

Hamas ve Cemaat-i İslami

Lübnan Dağı’nda yer alan Aley kentindeki Tebiyat kasabası yakınlarında silahlı bir grubun gözaltına alınmasının üzerinden üç hafta geçmesine rağmen, askeri yargı henüz bu kişilere karşı dava açma kararı almadı. Yargı kaynağı, ‘bu olayla ilgili gelişmeleri takip etmeye’ çağırdı.

Kaynak, Lübnan ordusunun ‘Lübnanlı ve diğer uyruklardan silahlı kişileri eğitmek için özel olarak kurulmuş ve silah ve teçhizatla donatılmış bir kampı dağıtmayı başardığını’ açıkladı. Yargı kaynağı, “Bu eğitim kampında Hamas Hareketi ve Lübnan'daki Cemaat-i İslami’nin askeri kanadı Fecr Kuvvetleri'nden silahlı kişiler bulunuyor, bu da onların askeri yaklaşımlarında ısrarcı olduklarını ve savaşma yeteneklerini yeniden geliştirmeye devam ettiklerini gösteriyor” dedi. Kaynak, ‘10'dan fazla kişinin tutuklandığını ve bunların çoğunun Beyrutlu olduğunu, ayrıca Ürdün vatandaşı arkadaşlarının da bulunduğunu’ belirtti. Tutuklananları ‘önemli kişiler’ olarak nitelendiren kaynak, özellikle de bazılarının babalarının güney cephesinde savaşırken son savaşta İsrail tarafından öldürüldüğünü ifade etti.

DEAŞ'dan tutuklamalar

Lübnan Ordu Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Terör örgütlerinin izlenmesi ve takip edilmesi kapsamında, istihbarat müdürlüğü bir dizi güvenlik operasyonu düzenledi ve sonuç olarak DEAŞ terör örgütünü destekleyen bir hücre kurdukları gerekçesiyle üç vatandaşı tutukladı” denildi. Açıklamada, “İlk soruşturmalarda, hücrenin ülke dışındaki örgüt liderlerinin talimatıyla orduya karşı güvenlik operasyonları planladığı ortaya çıktı. Hücrenin geri kalan üyelerinin tutuklanması için çalışmalar devam ediyor ve tutuklananlar hakkında yetkili yargı makamlarının gözetiminde soruşturma başlatıldı” ifadeleri yer aldı.

Yeni endişeler

Lübnan sokaklarında, özellikle Suriye'de son zamanlarda yaşanan olayların ardından, aşırılıkçı grupların ülkeye sızdığına dair endişeler yeniden güçlendi. Ancak konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak bu endişeleri hafifleten açıklamalarda bulundu. Bazı medya kuruluşlarının, Lübnan Genel Güvenlik Teşkilatı'nın, üyelerinden birinin Beyrut'un güney banliyölerinde intihar saldırısı planladığı bir terör şebekesini durdurduğunu sızdırması, Lübnan'ın, 2013 ila 2015 yılları arasında yaşadığı bombalı saldırı kabusunun geri döndüğünü düşündürdü.

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynak, “Lübnan yargı ve güvenlik kurumları, uyuyan ya da aktif olan güvenlik hücreleriyle sürekli bir mücadele içinde. Son gelişmeler, Suriye uyruklu iki gencin (Halid ez-Zubi ve Muhammed el-Acluni) tutuklandığını ortaya çıkardı. Bu iki genç, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün ardından gizlice Lübnan'a girmiş ve Güney Lübnan'ın Sayda kentinde bir akrabalarının yanında kalarak, banliyöde kalabalık bir alanda motosiklet bombalamak gibi operasyonlar hazırlamak için harekete geçmiştir” ifadelerini kullandı.

Kontrol noktasında bir aracı arayan Lübnan ordusu mensupları (Lübnan Ordu Komutanlığı)Kontrol noktasında bir aracı arayan Lübnan ordusu mensupları (Lübnan Ordu Komutanlığı)

Kaynak, ‘tutuklananların çoğunun aşırıcı eğilimleri olduğunu, ancak Lübnan'da güvenlik operasyonu planları olmadığını ve gerekli imkanlara sahip olmadıklarını’ gizlemedi. “Lübnan güvenlik güçlerinin son yıllarda terör hücrelerini takip ederken edindiği deneyim, DEAŞ'ın hedef bankası belirlemediği ve bu görevler için silah ve patlayıcı sağlamadığı sürece kişileri veya grupları örgüte dahil etmediğini gösteriyor” diyen kaynak, ‘son zamanlarda dolaşan bilgilerin, özellikle Suriye'nin Suveyda vilayetinde yaşanan olayların ardından, bu aşamada istismar edilip kullanılmak üzere abartıldığını’ vurguladı.

DEAŞ ile bağlantısı olmayan tutuklular

Güvenlik güçleri, birkaç hafta önce güney banliyösündeki Burc el-Baracna bölgesinde ve Bekaa Vadisi'ndeki Şemstar kasabasında DEAŞ mensubu olduğundan şüphelenilen iki grup Suriyeliyi gözaltına aldı. Ancak bir güvenlik kaynağı, ‘bu kişilerin DEAŞ veya herhangi bir terör örgütüyle ilgisi olmadığını’ kesin bir dille ifade etti. Güvenlik kaynağı, Burc el-Baracna'da gözaltına alınanların Suriyelileri iş bulmak için Lübnan'a kaçak olarak sokan bir grup olduğunu ve sözde Şemstar hücresinin herhangi bir faaliyet yürütmediğini, sadece kimlik belgeleri olmadığı için şüpheli görülen işçiler olduğunu belirtti. Güvenlik kaynağı, “Bu aşamada ihtiyatlı olmak anlaşılabilir ve haklıdır; ancak bu, insanları korkutmak için bir araç olarak kullanılmamalıdır” dedi.