WHO Çin’i Kovid-19’un kaynağını bulmak için iş birliğine çağırıyor

WHO Çin ile Kovid-19'un kaynağını tespit için iş birliğini vurguluyor

Dünya Sağlık Örgütü  Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (EPA)
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (EPA)
TT

WHO Çin’i Kovid-19’un kaynağını bulmak için iş birliğine çağırıyor

Dünya Sağlık Örgütü  Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (EPA)
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (EPA)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus yaptığı açıklamada, Çin Başbakanı Li Keçiang ile bir araya geldiğini, Çin yönetimiyle Kovid-19’un kaynağı konusunu ve pandeminin kökenine dair devam etmekte olan soruşturmayı görüştüğünü duyurdu.
Ghebreyesus, Twitter hesabı üzerinden paylaştığı gönderisinde şu ifadelere yer verdi; “Çin Başbakanı Li Keçiang ile tanıştığım için çok mutlu oldum. 2022 Kış Olimpiyatları vesilesiyle Pekin’e yaptığımız ziyaret sırasında dünya nüfusunun yüzde 70'ini aşılanması için bu yıl aşıların adil dağılımı konusunda büyük bir çaba gösterilmesi gerektiğini görüştük. Virüsün kökenini belirlemek için bilim ve kanıtlara dayalı olarak daha yakın iş birliği yapma gereğini de görüştük.”
Bu seyahat, Adhanom Ghebreyesus’un Çin’in Wuhan şehrinde ilk koronavirüs vakalarının bildirilmesinden birkaç hafta sonra Ocak 2020'den bu yana Çin'e yaptığı ilk ziyaret.
WHO’dan uluslararası uzmanlar, Çinli meslektaşları ile iş birliği içinde koronavirüsün kökenini araştırmak için Ocak 2021'de Wuhan'ı ziyaret etmişti.
Mart 2021'de yayınlanan ortak bir araştırmada, en muhtemel senaryonun, yeni tip koronavirüsün, insanlara bir hayvan aracılığıyla, muhtemelen bir yarasa ile bulaşmış olmasının mümkün olduğu düşünülürken, virüsün laboratuvardan sızdığı teorisinin pek olası olmadığı değerlendirildi.
Bu kapsamda Ghebreyesus, daha sonra Çin'deki bir laboratuvardan sızan virüsün hipotezi hakkında daha derinlemesine bir soruşturma çağrısında bulunarak, uluslararası uzmanların, Çin'deki ön verilere erişimde zorluklarla karşılaştığını vurguladı.
Ghebreyesus ayrıca, Pekin'in soruşturmayı nasıl ele aldığına dair bir eleştiride bulundu.
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının patlak vermesinden iki yıl sonra bile, bilim adamları kökenini belirlemek için aralıksız çaba gösteriyor.
Cenevre merkezli WHO soruşturmaya devam etmek için yeni bir bilim insanı ekibi kurdu. Ancak Çin, yeni bir soruşturmaya itiraz ederek iş birliği çağrılarını reddetti.
 



Trump çiftinin evliliği göstermelik mi?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump çiftinin evliliği göstermelik mi?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Biyografi yazarı Michael Wolff, ABD Başkanı'nın göreve başlamasından bu yana Melania Trump'ın Beyaz Saray'da iki haftadan az süre geçirdiğine dair haberlerin ardından Başkan Donald Trump ve First Lady'nin esasen "ayrı" olduğunu iddia etti.

Yıllar boyunca Başkan'ı son derece eleştiren birçok kitap kaleme alan Wolff, salı günü The Daily Beast Podcast'te bu açıklamaları yaptı.

Wolff, sunucu Joanna Coles'un First Lady'nin Trump'ın ikinci yönetimine ne ölçüde dahil olduğu sorusuna, "Açıkça görülüyor ki bizim evliliği tanımladığımız şekilde bir evliliği hiçbir şekilde yaşamıyorlar" yanıtını verdi.

Wolff sözlerini şöyle sürdürdü:

Ve sanırım daha açık bir şekilde ayrı hayatlar yaşadıklarını söyleyebiliriz. Ayrı yaşıyorlar. Birleşik Devletler Başkanı ve First Lady ayrı yaşıyor.

Beyaz Saray İletişim Direktörü Steven Cheung, yazarın yorumlarına ilişkin The Independent'a, Wolff'un "bariz yalanları ve uydurmaları nedeniyle geniş çapta itibarsızlaştırılmış", "tam bir idiot" olduğunu söyledi.

Cheung, "O embesilin en önde gideni ve Trump Deliliği Sendromu'na yakalanmış beyni onun gerçeklikten yoksun sefil bir varoluş sürmesine neden oluyor" dedi.

Melania'nın Beyaz Saray'da nadiren görünmesi nedeniyle çiftin evliliğinin durumuna ilişkin spekülasyonlar artıyor.

The New York Times'a göre, Trump'ın 20 Ocak'ta göreve dönmesinden bu yana Melania'nın Beyaz Saray'da 14 günden daha az zaman geçirdiği tahmin ediliyor. Gazetenin kaynaklara dayandırdığı haberine göre bu tahmin "iyimser" olabilir.

First Lady son aylarda, 55. doğum gününden bir gün önce Papa Francis'in cenaze törenine ve Güney Bahçe'de her yıl düzenlenen Beyaz Saray Paskalya Yumurtası Yuvarlaması'na katılmak da dahil eşinin yanında birkaç kez göründü.

Başkan ve First Lady, Melania'nın doğum gününde düzenlenen cenaze töreninin ardından ABD'ye döndüğünde, Melania bir arabayla ayrılırken Başkan da Marine One'a binmişti.

Melania, yemin töreni öncesinde Fox & Friends'e verdiği röportajda ikinci kez first lady olmaya nasıl yaklaşacağına dair bazı bilgiler paylaşmıştı.

Zamanının çoğunu nerede geçirmeyi planladığı sorulduğunda "Beyaz Saray'da olacağım" demişti.

Ve biliyorsunuz, New York'ta olmam gerektiğinde New York'ta olacağım. Palm Beach'te olmam gerektiğinde Palm Beach'te olacağım.

Önceliğinin 19 yaşındaki Barron'a "anne olmak" ve "first lady olmak, eş olmak" olduğunu söylemişti.

First Lady'nin düşüncelerini bilen iki kişi Times'a, geçen yaz Trump'a yönelik iki suikast girişiminin Melania'yı "çok ürküttüğünü" söyledi. Gazeteye konuşan iki kişi Melania'nın "zaten yıllardır ailesinin güvenliğinden endişelendiğini" belirtti.

Melania'yı ilk kez 1995'te Milano'da gören ve 1998'de New York Kit Kat Club'da Trump'la tanıştıran eski mankenlik menajeri Paolo Zampolli, First Lady'nin Beyaz Saray'a gitmediği yönündeki iddiaların yanıltıcı olduğunu söyledi.

ABD'nin küresel ortaklıklardan sorumlu özel temsilcisi Zampolli, "Beyaz Saray'ı çok seviyor" dedi.

Ve First Lady olarak hizmet etme rolünü de çok seviyor.

Independent Türkçe