Analiz Haber: Rus ayısının Suriye’deki yeni dans sahnesi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 12 Aralık 2017 tarihinde gerçekleştirdiği Suriye’nin Lazkiye kentindeki Hmeymim Hava Üssü ziyaretinden bir kare (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 12 Aralık 2017 tarihinde gerçekleştirdiği Suriye’nin Lazkiye kentindeki Hmeymim Hava Üssü ziyaretinden bir kare (AP)
TT

Analiz Haber: Rus ayısının Suriye’deki yeni dans sahnesi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 12 Aralık 2017 tarihinde gerçekleştirdiği Suriye’nin Lazkiye kentindeki Hmeymim Hava Üssü ziyaretinden bir kare (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 12 Aralık 2017 tarihinde gerçekleştirdiği Suriye’nin Lazkiye kentindeki Hmeymim Hava Üssü ziyaretinden bir kare (AP)

Lazkiye Limanı’nın Rusya'nın elinde olduğu artık bir spekülasyon değil, gerçek. Limanın kapılarında Rus askeri polisi duruyor. Hmeymim Hava Üssü’nden subaylar, limana yanaşan gemilerin taşıdıkları ürünlere kadar limana tüm giriş ve çıkışlara müdahale etmeye başladılar.
Liman, Suriye’de Rus ayısının yeni dans sahnesi oldu. Bunun, Moskova ile Şam arasındaki stratejik ilişkiler ve Rus ordusunun 2015 yılı sonlarındaki doğrudan askeri müdahalesinin ardından ‘Suriye rejiminin düşüşünü önlemede’ oynadığı büyük rolün yanı sıra Suriye rejiminin kontrolündeki bölgelerin yüzde 10'dan yüzde 65'e çıkarılması ve Moskova'nın bölgedeki müttefiklerinin Şam ile normalleşmeleri ve rejimin muhaliflerine yeni gerçeği kabul etmeleri için yaptığı baskı çerçevesinde normal olması gerekiyordu.
Ayrıca, iki taraf arasında imzalanan, Rusya'nın Lazkiye kırsalındaki Hmeymim’de büyük bir askeri hava üssü kurmasına ve nükleer füze taşıyabilen bombardıman uçakların iniş-kalkış yapabilecekleri şekilde genişletmesine, Tartus Limanı’nı da küçük bir tersaneden tıpkı dün limana yanaşan Kuzey ve Baltık filolarından altı büyük çıkarma gemisi gibi Rusya donanmasına ait savaş gemilerini alabilecek büyük bir limana dönüştürmesine izin veren anlaşmalar kapsamında da beklenen bir durumdu.
Peki, Lazkiye Limanı’nın Rusya'nın eline geçmesiyle ilgili yeni olan ne?
Şam, son yıllarda iki müttefiki, Rusya ve İran arasındaki bir halat çekme yarışı arasında denge kurmaya çabalıyor. Biri tarafından çok fazla baskı gördüğünde diğerine yöneliyor. Müttefiklerinden birine büyük bir imtiyaz verirken diğerine de başka bir büyük imtiyaz tanıyor. Şam’ın planı, Rusya'nın Hmeymim Hava Üssü yakınlarındaki Lazkiye Limanı’nın kontrolünü İran'a, Tartus Limanı’nın kontrolünü ise Rusya'ya vermekti. Şam hükümeti, Rusya'ya Tartus Limanı’nı vermek için Lazkiye Liman’ının yönetimini yabancı bir şirketten İranlı bir şirkete devretme kararı aldı.
Ama Rusya'nın başka hesapları vardı. Moskova 2017 yılında Tahran ile Şam arasında imzalanan ve İran'ın Suriye rejimini düşüşten kurtarmak için harcadığı yaklaşık 20 milyar dolar karşılığında İranlı şirketlere Suriye'de fosfat, tarım, doğalgaz ve petrol alanlarında birçok taviz veren çok sayıda ekonomik anlaşma ve sözleşmenin uygulanmasını da engelledi. İsrail’in Suriye’deki hava saldırını, İran'ın ayağını kaydırmak için bir fırsat olarak gören Moskova, Lazkiye Limanı’na el koymak için jeopolitik hesaplamaları kullandı.
Suriye-Irak sınırındaki et-Tanf Askeri Üssü’nü kontrol eden Washington ise Tahran, Şam ve Beyrut arasındaki kara bağlantısını kesti. İran Devrim Muhafızları’nın (DMO) yurtdışı kolu Kudüs Gücü eski Komutanı Kasım Süleymani ise buna Elbukemal’i kontrol ederek alternatif bir geçiş hattı kurarak karşılık verdi.
Hiç şüphesiz İsrail’in birkaç hafta önce Lazkiye Limanı’nı bombalaması, bazı hesapları değiştirdi. Bombardımanın, İran'dan Hizbullah'a yapılan silahlar tedarikinin hedef alındığı söylendi. Ayrıca, bombardımanın özellikle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İsrail Başbakanı Naftali Bennett’in 22 Ekim’de yaptıkları görüşmede vardıkları ‘güçlü askeri uzlaşılar’ çerçevesinde, Rusya'nın itiraz etse de etmese de zaten gerçekleşeceği söylendi. Bombardımandan sonra Şam yanlısı taraflar, limandaki konteyner depolarında çıkan yangınların rejim için oldukça utanç verici görünecek kadar devasa fotoğraflarını yayınladılar. Rusya ise, bu altın fırsatı kaçırmayarak limana el koydu.
Tahran, Lazkiye Limanı’nı bölgesel ve uluslararası hesaplarına bağlamak isterken Moskova, Lazkiye Limanı dosyasını Ortadoğu ve dünyadaki hesaplarıyla ilişkilendirmek istiyor. Şam'ın ise artık iki müttefikini uzlaştırma çabaları daha fazla süremez. Moskova, 2015 yılında Suriye’de büyük imtiyazlar elde etmek için müdahale etme kararı almadan önce Şam’ı muhalifler karşısında kan kaybeder halde terk ederken, Tel Aviv, bunu yeni bir imtiyaz elde etmek için Lazkiye Limanı ve diğer önemli noktalara hava saldırıları düzenlemesine yakılan yeşil ışık olarak gördü. Putin, Çarlık Rusyası'nın hayali olan sıcak sulara inme konusunda bir imtiyaz elde etmeyi başardı. Böylece gözünü Libya'daki ve Sudan'daki limanlara diktiği bir dönemde Suriye'deki iki limana da ulaşarak üzerlerinde hâkimiyet kurdu.
Putin'in Lazkiye Limanı üzerinde kurduğu hakimiyet, Şam için ağır ve rahatsız edici olurken Ortadoğu ve dünya sahnelerindeki ‘büyük danslarıyla’ da ilişkili. Bir Rus atasözü der ki, “Ayıyı dansa davet edersen, dansın ne zaman biteceğine ayı karar verir” Yani, Suriye sahnesindeki dansın ne zaman biteceğine de Suriye değil, Rus ayısı karar verir.



İsrail gazetesi, İsrail’in CENTCOM Komutanı Corella görevden ayrılmadan önce İran'ı vurmayı istediğini yazdı

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Corella (Reuters)
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Corella (Reuters)
TT

İsrail gazetesi, İsrail’in CENTCOM Komutanı Corella görevden ayrılmadan önce İran'ı vurmayı istediğini yazdı

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Corella (Reuters)
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Corella (Reuters)

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, İsrail'in ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Corella’sız ‘İran'ı vurmak istemediğini’ yazdı.

Gazete, ABD ve İsrail'in kilit bir müttefiki olan General Corella'nın İran'ın nükleer tesislerine yönelik ortak bir saldırıyı desteklediğini ve İsrailli yetkililerin General Corella'nın görev süresinin sona ermesine birkaç ay kala Tahran'a karşı harekete geçmeyi istediğini ve ABD’li Generalin askeri bağlantılarıyla ‘bölgesel bir şemsiye’ inşa ettiğini kaydetti.

ABD merkezli New York Times (NYT) gazetesi dün yayınladığı bir haberde General Michael Corella’nın İsrail'in ABD savunma güçleri içindeki en güçlü müttefiklerinden biri ve ABD ordusu içinde İran'ın nükleer tesislerine karşı İsrail ile ortak bir saldırı çağrısında bulunan tek ses olduğunu yazdı.

efrgthy
CENTCOM Komutanı General Michael Eric Corella, Ürdün'ün başkenti Amman'daki bir hava üssünde düzenlenen basın toplantısında konuşurken, 12 Eylül 2022 (Reuters)

Yedioth Ahronoth, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e yönelik saldırısından bu yana General Corella'nın, ABD uçak gemilerinin bölgeye konuşlandırılması da dâhil olmak üzere ABD ile İsrail arasındaki askeri koordinasyonun güçlendirilmesinde önemli bir rol oynadığını belirtti.

General Corella şimdi, görev süresinin bitmesine sadece birkaç ay kala, Washington'da İran'a karşı koordineli bir askeri harekat için baskı yapan bir grup isme liderlik ediyor. Ancak, Donald Trump'ın yönetiminde diplomasiden yana olan diğer isimler bu tutuma karşı çıkıyor.

Şarku’l Avsat’ın NYT'den aktardığı habere göre son aylarda ABD içindeki tartışmalar, General Corella'nın başını çektiği ve ortak bir askeri saldırıdan yana olanlar ile İran'ın nükleer hırslarını engellemek için diplomasiden yana olanlar olmak üzere iki tarafa bölündü. Sonunda Başkan Donald Trump ikinci tarafın yanında yer alarak İsrail'in Tahran’a karşı operasyon planlarını erteledi.

Basında yer alan haberlere göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Trump'ı operasyonu onaylamaya ikna etmek için son bir çabayla Washington'a gitti, ancak başarısız oldu.

NYT'ye konuşan İsrailli yetkililer, İsrail ordusunun hava saldırısı ve özel kuvvetlerin ortak saldırısını içeren bir plan geliştirdiğini, fakat bu planın ekim ayına kadar operasyonel olarak hazır olmayacağını söyledi.

Sonuç olarak İsrail, ABD'nin desteğine ihtiyaç duyduğu tek taraflı bir hava saldırısı planlamaya yöneldi.

General Corella ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ABD'nin böyle bir durumda İsrail’e nasıl yardımcı olabileceğini değerlendirdi. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), bölgeye iki uçak gemisi, Patriot ve THAAD füze sistemleri ve bombardıman uçakları gönderdi. Bu hareketlilik, İsrail'in İran’a karşı olası saldırısına hazırlık olarak yorumlandı.

İsrailli savunma analistlere göre İran'ın nükleer programına yönelik başarılı bir saldırı ihtimali hızla azalıyor.

İsrail’in ve ABD’nin istihbarat kaynaklarına göre İsrail'in Gazze'deki son askeri kazanımları, İran'daki iç karışıklık ve mevcut jeopolitik uzlaşıların birleşimi, etkili bir saldırı için nadir bir fırsat sunuyor. Halefinin kim olacağı belirsizliğini koruduğu için General Corella görevi bıraktığında bu fırsat dramatik bir şekilde zayıflayabilir.

General Corella, işbirlikçi ve kuralsız olmayan liderlik tarzı, orta düzey İsrailli generallere doğrudan ulaşması ve onların görüşlerini alması nedeniyle hem Tel Aviv'de hem de Washington'da büyük övgü topluyor.

gtyhujı
CENTCOM Komutanı General Michael Corella (AP)

CENTCOM, General Corella döneminde büyük bir teknolojik dönüşüm geçirerek siber altyapısını geliştirdi. CENTCOM içinde özel bir teknoloji bölümü kuruldu. General Corella, tüm bunları yaparken bir yandan da Husiler, Iraklı milisler ve İran'a karşı günlük operasyonları yürüttü.

Yedioth Ahronoth gazetesi haberinde şu ifadelere yer verdi:

“General Corella, CENTCOM Komutanlığı görevini sonlandırmaya hazırlanırken, halefinin İran'a karşı aynı saldırgan tutumu sürdürüp sürdürmeyeceği ve görevinden ayrılmasıyla İsrail'in İran’a karşı olası askeri operasyon fırsatının kaybolup kaybolmayacağı soruları gündemde kalmaya devam ediyor.”