Tunus Yüksek Yargı Konseyi binası emniyet güçlerince kapatıldı

Tunus polisi Yüksek Yargı Konseyi karargahının önüne konuşlandı. (EPA)
Tunus polisi Yüksek Yargı Konseyi karargahının önüne konuşlandı. (EPA)
TT

Tunus Yüksek Yargı Konseyi binası emniyet güçlerince kapatıldı

Tunus polisi Yüksek Yargı Konseyi karargahının önüne konuşlandı. (EPA)
Tunus polisi Yüksek Yargı Konseyi karargahının önüne konuşlandı. (EPA)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in, Yüksek Yargı Konseyi'ni kapatma niyetini açıklamasının ardından, kurum binasına giriş çıkışlar emniyet güçlerince durduruldu.
Yüksek Yargı Koseyi Başkanı Yusuf Buzahir, bir özel radyo istasyonuna yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Said’in Konsey'i feshetme niyetini açıklamasının ardından bugün sabah saatlerinden itibaren emniyet güçlerince, idari personel ve konsey üyeleri dahil olmak üzere binaya girişlerin engellediğini belirtti.
Bu gelişmenin, Konsey'e saldırılarda yeni bir aşama olduğunu belirten Buzahir, “Konsey'e yönelik bu saldırılar, devlet kurumlarına müdahale ve yargı erkini ele geçirmeye çalışma girişimleridir” dedi.

Cumhurbaşkanı Said’in Konseye ilişkin kararına tepkiler
Tunus Cumhurbaşkanlığı, Said'in, cumartesi akşamı İçişleri Bakanlığı'na yaptığı ziyaret sırasında çekilen görüntülerini paylaşmıştı.
Bakanlıktaki toplantıda geçici bir kararname çıkararak Yüksek Yargı Konseyi'ni feshetme kararı alacağını söyleyen Said, "Şu andan itibaren bu Konsey tarihe karıştığını bilsin. Konsey mevkilerin satıldığı yer haline geldi. Yargıçlar sadakate göre atanıyor. Onların yeri şimdi oturdukları yer değil, sanıkların durduğu yerdir" ifadelerini kullanmıştı.
Said’in Yüksek Yargı Konseyi'ni feshetmeye niyeti olduğunu açıklamasının ardından, başta yargı kurulları olmak üzere, Meclis ve ülkedeki birçok siyasi partiden, sivil toplum örgütlerinden söz konusu fesih kararının kabul edilmeyeceği duyuruldu.
Yüksek Yargı Konseyi'nce yapılan açıklamada, “Anayasal ve bağımsız bir kurum olan Konsey'in feshi için yasal bir dayanak yok. Kanunlar ve Tunus Anayasası Yüksek Yargı Konseyi'ni feshetme mekanizmasından yoksundur” ifadelerine yer verildi.

Tunus’taki siyasi kriz
Tunus'ta Cumhurbaşkanı Said’in geçen yıl açıkladığı olağanüstü kararların ardından siyaset, ekonomi ve yargı alanında yaşanan krizler artarak devam ediyor.
Said, 25 Temmuz 2021'de ilan ettiği olağanüstü kararlarla parlamentonun çalışmalarını dondurdu ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırdı. Said, 22 Eylül’de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı. Cumhurbaşkanı'nın aldığı tüm bu kararlar, ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açtı.
Bazı kesimler Said'in kararlarını "darbe" olarak nitelendiriyor ve Tunus'un demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.
Tunus Cumhurbaşkanı, 19 Ocak'ta da Yüksek Yargı Konseyi üyelerine tanınan imtiyaz ve maddi yardımları kaldırdığını duyurmuştu. Said'in bu kararı birçok kesim tarafından yönetimin yargıya müdahalesi olarak değerlendirilmişti.



BM: İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki tahliye emri ‘yıkıcı bir darbe’

İsrail'in tahliye emrinin ardından Deyr el-Balah'tan ayrılan Filistinliler (AP)
İsrail'in tahliye emrinin ardından Deyr el-Balah'tan ayrılan Filistinliler (AP)
TT

BM: İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki tahliye emri ‘yıkıcı bir darbe’

İsrail'in tahliye emrinin ardından Deyr el-Balah'tan ayrılan Filistinliler (AP)
İsrail'in tahliye emrinin ardından Deyr el-Balah'tan ayrılan Filistinliler (AP)

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin Deyr el-Balah bölgesinde yaşayanların güneye taşınmasına yönelik emrinin, savaştan etkilenen bölgedeki insani yardım çabalarına ‘yıkıcı bir darbe’ olduğunu bildirdi.

OCHA tarafından yapılan açıklamada şu uyarıda bulunuldu: “İsrail ordusu tarafından bugün yayınlanan toplu tahliye emri, Gazze Şeridi'nde insanları hayatta tutan zaten kırılgan olan yaşam hattına yıkıcı bir darbe daha indirdi.”

İsrail ordusu dün Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yerlerinden edilmiş Filistinlilerle dolup taşan bölgelerin boşaltılması emrini verdi. Deyr el-Balah'taki mahallelere yönelik yakın bir saldırının işareti olabilecek askeri tahliye emri, yakınlarının orada kalmasından korkan İsrailli esirlerin ailelerini alarma geçirdi.

İsrail ordusu, yüz binlerce yerinden edilmiş Gazzelinin barındığı Deyr el-Balah'ın güneybatısındaki bazı bölgelerde yaşayan insanlardan evlerini terk etmelerini ve güneye gitmelerini isteyen broşürleri havadan bıraktı.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “İsrail Savunma Kuvvetleri, bölgedeki düşman kabiliyetlerini ve terörist altyapısını yok etmek için büyük bir güçle çalışmaya devam ediyor” denildi. Ordu, mevcut çatışma sırasında bu bölgelere girmediğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre İsrailli kaynaklar, ordunun şimdiye kadar bölgeye girmemesinin nedeninin Hamas'ın orada esirler tuttuğu şüphesi olduğunu söylüyor.

Kalan 50 esirden en az 20'sinin Gazze Şeridi'nde halen hayatta olduğuna inanılıyor.

Esirlerin aileleri ordudan bir açıklama talep etti. Aileler yaptıkları açıklamada, “Sevdiklerimizi kaybetme pahasına bu kararın uygulanmayacağına dair bize söz verebilecek biri var mı?” diye sordu.

Bazı Filistinliler Deyr el-Balah'taki hamlenin uzun süredir devam eden ateşkes müzakerelerinde daha fazla taviz vermesi için Hamas üzerindeki baskıyı arttırma girişimi olabileceğini öne sürdü.

İsrail ve Hamas Doha'da 60 günlük bir ateşkes ve esir serbest bırakma anlaşmasına varmak amacıyla dolaylı görüşmeler yürütüyor, ancak henüz bir ilerleme kaydedildiğine dair bir işaret yok.