IGAD, Sudan krizini çözmek için zirve düzenleyecek

Sudan'da protestolar devam ediyor. (AFP)
Sudan'da protestolar devam ediyor. (AFP)
TT

IGAD, Sudan krizini çözmek için zirve düzenleyecek

Sudan'da protestolar devam ediyor. (AFP)
Sudan'da protestolar devam ediyor. (AFP)

Afrika Boynuzu bölgesinde barışı destekleyen Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) liderleri, önümüzdeki haftalarda Sudan'daki durum hakkında devlet ve hükümet başkanları düzeyinde bir zirve düzenleme kararı aldı. Dün Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da düzenlenen Afrika Birliği (AfB) Zirvesi’ne katılan liderler, geçtiğimiz hafta Sudan’ı ziyaret eden IGAD Genel Sekreteri Workneh Gebeyehu’nun sunduğu raporu dinledi.
Bu bağlamda Sudan Egemenlik Konseyi üyesi Malik Agar dün başkent Hartum’daki Cumhuriyet Sarayı’nda IGAD büyükelçileri ile bir araya gelerek yetkililere barış sürecindeki gelişmeler ve geçiş hükümetinin Sudan'da barış ve istikrarı teşvik etme çabaları hakkında bilgi verdi. Agar, büyükelçilere ülkesinin Sudan'daki barış sürecini hızlandırmak için IGAD'ın desteğini ve aktif rolünü sabırsızlıkla beklediğini söyledi.
Kenya’nın Hartum Büyükelçisi Ngewa Mukala, düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada görüşmenin Agar’ın IGAD büyükelçilerine Sudan'daki barış sürecinin ilerleyişi hakkında bilgi verme daveti üzerine geldiğini bildirdi. Mukala, büyükelçilerin, Sudan'da barışı sivil demokratik dönüşüm yönünde ileriye götüren bir yol haritası hazırlamak için edindikleri bilgileri başkentlerine ileteceklerini kaydetti.
Sudan’a geçtiğimiz hafta üç günlük bir ziyaret gerçekleştiren Workneh Gebeyehu, Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan’dan ülkedeki siyasi geçişi sağlamak için tüm taraflarla diyalogu sürdürmeye dair güvence aldı. IGAD Genel Sekreteri, çatışan iki taraf arasındaki görüşleri yakınlaştırmak amacıyla siviller ve ordu dahil tüm siyasi aktörlerle istişarelerde bulundu.
IGAD’ın Sudan’daki misyon şefi Osman Hasan Belil geçtiğimiz ocak ayında, mevcut krizde çıkmak için IGAD’ın AfB ile koordineli olarak Sudan’daki siyasi sürecin taraflarıyla müzakere etmeyi kabul ettiğini açıkladı. Workneh Gebeyehu  da Hartum ziyareti sırasında, Sudan'daki Birleşmiş Milletler Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı ve BM Sudan Temsilcisi Volker Peretz ve Avrupa Birliği (AB) Trokya ülkeleri temsilcileri ile bir araya gelerek, siyasi krizi çözmenin yanı sıra demokrasi ve barışa yönelik sürdürülebilir bir ilerleme yolu üzerinde anlaşmaya yönelik Birleşmiş Milletler girişiminin ilerletilmesine katkıda bulunma olasılığını ele aldı.
IGAD'ın hamleleri, Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi'nin, Sudanlı ortaklar arasında diyaloğu kolaylaştırmak için Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen girişimi desteklemek için Afrika Birliği'nin katılımını talep etmesinin ardından geldi.
Görevinden istifa eden Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, merkezi Cibuti’de bulunan ve Etiyopya, Kenya, Uganda, Somali, Cibuti, Eritre, Sudan ve Güney Sudan'ı kapsayan IGAD’ın başkanı.
AfB geçtiğimiz ekim ayında, ordunun sivil hükümeti devirmesinin ardından, geçiş yetkisinin sivillere devri yeniden başlatılana kadar kararın yürürlükte kalması şartıyla Sudan'ın üyeliğini askıya aldı.
Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi, Sudan'daki tüm tarafları ve paydaşları Afrika Birliği'nin Sudan krizinin çözümünde daha büyük bir rol alması yoluyla her türlü anlaşmazlığı barışçıl yollarla çözmeye davet etti.
Konsey, Afrika Birliği'nin Sudan'da barışı, istikrarı ve ekonomik iyileşmeyi yeniden sağlamayı amaçlayan çabaları güçlendirmeye yönelik atılan her adıma ve danışmada bulunma kararlılığını yinelerken Sudan hükümetinin, Afrika Birliği ve IGAD'ın tüm Sudanlı taraflar arasında arabuluculuk yapma rolünü memnuniyetle karşıladı.
Sudan’daki ana muhalefet koalisyonu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) daha önce Afrika ve Arap ülkelerinin yanı sıra AB ve Trokya ülkelerini Sudan’daki krizi çözmek için BM tarafından başlatılan siyasi süreci destekleme çağrısında bulundu. Peretz önceki gün Sudan 24 kanalına verdiği röportajda, UNITAMS’ın Sudanlı taraflar arasında diyalogu kolaylaştırmasının Sudan'daki geçiş sürecini destekleme görevi kapsamında olduğunu söyledi. Muhalefet güçlerinin orduyla müzakere etmeyi ve doğrudan diyalog kurmayı reddetmesine atıfta bulun yetkili, misyonun tarafları aynı masaya oturmaya zorlamayacağını vurguladı.
Diğer yandan SUNA haber ajansı, Agar’ın dün Cumhuriyet Sarayı’ndaki ofisinde IGAD büyükelçileriyle yaptığı görüşmede, Sudan'ın ülkedeki barış sürecini hızlandırmak için IGAD'ın desteğini ve aktif rolünü beklediğini söyledi. Agar, büyükelçilerin Sudan'da barışı ilerletecek bir yol haritası hazırlamak için aktardığı bilgileri başkentlerine ileteceklerini aktardı.
Sudan, geçtiğimiz ekim ayında Hamduk ve çok sayıda bakanın gözaltına alınmasının ardından yaşanan kriz sebebiyle sık sık gösterilere ve gerginliklere sahne oluyor. Taraflar arasında, Ömer el Beşir’in Nisan 2019’da devrilmesinin ardından anayasal belge imzalandı. Sudan'daki kriz, ordunun yönetimi ele geçirmesinin ve iktidarın ana ortağı olan sivil güçleri devirmesinin ardından dördüncü ayına girdi. UNITAMS internet sitesinden, dördüncü haftasına giren BM arabuluculuğunu başarılı kılmak için çeşitli sivil toplum kuruluşlarını, kadın hakları örgütlerini, siyasi partileri, akademisyenleri ve ulusal çapta uzmanları temsil eden 20'den fazla grupla istişarelerde bulunduğunu duyurdu.



Suriye Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi, ihlallere karışan 298 şüpheliyi tespit etti

TT

Suriye Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi, ihlallere karışan 298 şüpheliyi tespit etti

Suriye Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi Sözcüsü Yaser el-Ferhan (Reuters)
Suriye Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi Sözcüsü Yaser el-Ferhan (Reuters)

Suriye Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi bugün yaptığı açıklamada, şiddet eylemlerine karışan 298 kişinin kimliğini tespit ettiğini ve bin 426 Alevinin ölümüyle sonuçlanan ‘ağır ihlalleri’ doğruladığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre, Komite Sözcüsü Yaser el-Ferhan bugün düzenlediği basın toplantısında, komitenin öldürülen bin 426 kişinin isimlerini doğruladığını, bunlardan 90'ının kadın olduğunu, geri kalanların ise siviller ve yerleşim yerleri kuran eski askeri personel olduğunu bildirdi.

Ferhan, komitenin açık kaynaklardan, mezar kayıtlarında veya görgü tanıklarının ifadelerinde yer almadığı için doğrulamadığı ek ölü sayıları öğrendiğini söyledi. Komite ayrıca, bazıları sivil, bazıları da hükümet güçleri mensubu olan 20 kayıp kişi hakkında da bilgi aldı.

Ferhan, komitenin, dijital delillerin incelenmesi, resmi ve sivil makamlarla yapılan görüşmeler ve yazışmalar da dahil olmak üzere çeşitli yollarla faillerin tespitine odaklandığını ifade etti.

Komitenin ihlallere karıştığından şüphelenilen 298 kişinin kimliğini tespit ettiğini ifade eden Ferhan, Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi’nin Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın sivillerin korunması ve yasalara uyulmasına odaklanan bir dizi tedbir ve talimatına dikkat çektiğini kaydetti.

Ferhan, “Komite, görevini yerine getirirken genel izleme, bilgi toplama ve soruşturma yöntemlerine dayandı. Bu çalışmalar, yetki alanı çerçevesinde mekânsal olarak Lazkiye, Tartus ve Hama illerinde; zamansal olarak ise mart ayı başında meydana gelen olaylar ve sonrasını kapsayacak şekilde yürütüldü. Ayrıca, olayların meydana gelmesine yol açan koşul ve etkenleri araştırmak, sivillerin maruz kaldığı ihlalleri ve kamu kurumlarına, güvenlik ve ordu mensuplarına yönelik saldırıları soruşturmak, her bir olayın sorumlularını belirlemek ve suçluluğu kanıtlananları yargıya sevk etmek de komitenin çalışma kapsamına dâhildi” ifadelerini kullandı.

dfgthy
Lazkiye'deki bir güvenlik görevlisi (Arşiv – Reuters)

Ferhan, komitenin Suriyelilerle doğrudan ve medya aracılığıyla şeffaf bir şekilde iletişim kurduğunu, çeşitli sivil ve toplumsal taraflarla, meslek birliklerinin temsilcileriyle, elitlerden, eşraftan ve ileri gelenlerden birçok şahsiyetle çok sayıda ve faydalı toplantılar gerçekleştirdiğini açıkladı.

Komitenin raporunu tamamladığını ve eş-Şera'ya teslim ettiğini belirten Ferhan, güney bölgesindeki olayların raporun tesliminin açıklanmasını geciktirdiğini ifade etti.

Komitenin 33 bölgeyi ziyaret ettiğini, olay yerlerini incelediğini, mezarlıkları ve çoklu defin alanlarını denetlediğini ve gözlemlerini muhtarlar, din adamları ve çok sayıda aile temsilcisinin huzurunda anlattığını belirten Ferhan, komitenin her bir kasabada onlarca şahsiyetle çeşitli toplantılar düzenlediğini de belirtti.

Ferhan, komitenin ayrı oturumlarda aile üyelerinin tanıklıklarını dinlediğini ve 452'si cinayet, 486'sı silahlı soygun, hırsızlık, ev ve dükkanların yakılması veya işkenceyle ilgili olmak üzere 938 ifade aldığını söyledi.

Ferhan, ifadelerin yazıya dökülmesinde komitenin, etkilenen Alevi toplumundan yedi uzman hukuk asistanından ve er-Rusafa'daki duruşmalara katılan kurbanların ailelerinden üç kadından yardım aldığını bildirdi.

Ferhan ayrıca, komitenin resmî kurumlardaki görevlilerden 23 brifing ve açıklama dinlediğini, tutuklanan şüphelilerin sorgulandığını ve yargıya sevk edilmeleri için gerekli tedbirleri aldığını kaydetti.

Komite, Birleşmiş Milletler’deki (BM) ilgili uluslararası taraflarla yoğun istişarelerde bulunduğunu açıkladı. Bu kapsamda, BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı, BM Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu Başkanı, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi, BM Suriye Özel Temsilciliği Ofisi, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Uluslararası Af Örgütü ile üst düzey toplantılar gerçekleştirdi. Komite, bu toplantılarda, soruşturmalarda mümkün olan en iyi yöntem, standart ve prosedürlerin nasıl benimsenebileceğini tartıştı.

Ferhan, “Geçtiğimiz 6 Mart’ta rejim kalıntıları geniş çaplı saldırılar düzenledi. Ağır, orta ve hafif silahlarla ordu ve genel güvenlik merkezlerini, kontrol noktalarını ve devriyeleri hedef aldılar, ana yolları kestiler. Komitenin ulaştığı bilgilere göre, Lazkiye, Tartus ve Hama illerinde iç güvenlik güçleri ve orduya mensup 238 genç öldürüldü” ifadelerini kullandı.

Ferhan sözlerine şöyle devam etti: “Bunların bazıları, silahlarını bırakmalarına rağmen öldürüldü; bazıları ise yaralı halde tedavi görürken öldürüldü; diğerleri ise esirken infaz edildi. Rejim kalıntıları, ölenlerin bir kısmını toplu mezara gömdü. Ayrıca kamu yollarını ve hastaneleri hedef aldılar, altı hastaneyi hizmet dışı bıraktılar ve komitenin kaydını tutamadığı bazı Sünni sivilleri öldürdüler.”

Kurbanların ailelerinden, bölge halkından ve kamu çalışanlarından alınan ifadeler, gözaltındaki kişilerin sorgu tutanakları, dijital kanıtların incelenmesi ve diğer delil ve bulgular doğrultusunda komite, yasa dışı silahlı isyancı gruplara (rejim kalıntıları) katıldığı düşünülen 265 potansiyel şüphelinin ismine ulaştı. Bu kişilerin ağır suçlar ve ciddi insan hakları ihlallerine karıştığına dair makul gerekçelerin bulunduğu belirtildi.

Ferhan, “Bu olaylar sırasında ve sonrasında rejim kalıntıları bazı şehir, kasaba, köy ve yolları tamamen ya da kısmen ele geçirdi. Geriye kalan devlet kurumlarını kuşatarak Suriye’nin sahil bölgesini geri kalanından ayırmayı hedeflediler. Amaçları, eğitimli ve birbirine bağlı gruplar tarafından dikey ve yatay örgütsel bir yapıyla planlanan, finanse edilen ve uygulamaya konulan bir Alevi devleti kurmaktı” şeklinde konuştu.

Suriye kıyılarında yer alan Tartus ve Lazkiye, mart ayında devrik lider Beşşar Esed'e bağlı gruplar ile ülkenin yeni yönetimine bağlı güvenlik güçlerinin saldırılarına sahne oldu. Gruplar yaptıkları açıklamada, Suriye'yi mevcut yönetimden ‘kurtarmak’ istediklerini duyurdu. İki taraf arasında çıkan çatışmalarda her iki taraftan da yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.