WHO Çin’e Kovid-19’un kökenini bulma konusunda iş birliği çağrısını yineledi

Pekin yönetimi, Kovid-19’un kökenini belirleme konusunda bilimsel ilkelere bağlı oılduğunu belirtti. Omikron dalgasının ortasında virüsün endemik olarak kabul etmeye karşı uyarı

Cuma günü Çin yeni yılını kutlamak için caddelere çıkan Hong Konglular (Reuters)
Cuma günü Çin yeni yılını kutlamak için caddelere çıkan Hong Konglular (Reuters)
TT

WHO Çin’e Kovid-19’un kökenini bulma konusunda iş birliği çağrısını yineledi

Cuma günü Çin yeni yılını kutlamak için caddelere çıkan Hong Konglular (Reuters)
Cuma günü Çin yeni yılını kutlamak için caddelere çıkan Hong Konglular (Reuters)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Kovid-19 hastalığına neden olan SARS-CoV-2 virüsünün kökenini bilimsel kanıtlara dayanarak araştırılması için Çin’in daha fazla iş birliği yapmasını istedi.
Tedros Adhanom Ghebreyesus, resmi Twitter hesabında yaptığı paylaşımda, Çin Başbakanı Li Keçiang ile bir araya geldiğini, ülkesinin WHO’ya verdiği destek için kendisine teşekkür ettiğini ve küresel aşılama oranını yüzde 70’e ulaşması için uluslararası aşı kampanyalarını güçlendirme gerekliliği hakkında görüştüklerini, adil ve kapsamlı bir aşı dağıtımı sağlayarak bu hedefe ulaşmak için dayanışmanın şart olduğunu vurguladıklarını belirtti.
Görüşmenin ardından, Çin Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yayınladı. Açıklamada Tedros’un, WHO’nun virüsün kökeninin belirlenmesine yönelik araştırmalar konusunda bilimsel ilkelere bağlı olduğunu ve bu amaca ulaşmak için gösterilen çabaları siyasallaştırmayı reddettiği, iki tarafın, salgının yayılmasını ve yeni varyantların ortaya çıkmasını engelleyecek bir küresel bağışıklık sağlamak için uluslararası çabaları ve iş birliğini güçlendirmede hemfikir olduğu bildirildi. Açıklamada Çin’in SARS-CoV- 2 virüsünü mümkün olan en kısa sürede ortadan kaldırmaya katkıda bulunan etkili tedavi edici ilaçlar geliştirmek için bilimsel ve teknolojik gücünü kullandığı belirtildi.
WHO Genel Direktörü, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile de görüştü. Wang Yi 120’den fazla ülke ve uluslararası kuruluşa 2,1 milyar doz aşı satıldığını ve bunun Çin Halk Cumhuriyeti’nin 1949’daki kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği en büyük insani çalışma olduğunu söyledi.
Diğer yandan, İsrail dün sağlık durumu kritik olan Kovid-19 vakalarından hastaneye kaldırılanların sayısının bin 200’ü aştığını ve bu sayının salgının başlangıcından bu yana kaydedilen en yüksek sayı olduğunu duyurdu. Filistin Sağlık Bakanlığı ise, haftalardır rekor sayılarda yeni vakaya ve ölüme neden olan Omikron varyantının yayılmasını kontrol altına almak amacıyla, işgal altındaki Batı Şeria’da okulları kapatmaya karar verdiğini duyurdu.
Avrupa ülkeleri, bazı ülkelerin hala yeni günlük vaka sayısında rekor kırmasına ve can kaybı sayılarının düşmemesine rağmen, Kovid-19 salgınını kontrol altına almak için uygulamaya konulan kısıtlamaları hafifletmek ve Kovid-19 ile bir arada yaşama aşamasına hazırlanmaya yönelik adımlarını sürdürüyor. Ünlü epidemiyolog William Hanage, Omikron varyantı ile salgının sona ereceğinden bahsedilmesinin sorumsuzca olduğunu ve epidemiyolojinin en basit kurallarına bile aykırı olduğunu söyledi. Harvard Üniversitesi’nde Bulaşıcı Hastalıklar Dinamiği Merkezi’ni yöneten ve basına açık bir seminerde konuşan Hanage “Çanlar, havai fişekler ve tezahüratlarla yapılan bir duyuru ile pandeminin sona erdiğine yönelik bir açıklama olamaz. Çünkü normalde, birbirini izleyen salgın dalgaları olur, bazen bazıları yüksek derecede öldürücü olabilir, zamanla da insanların virüsün sonuçlarını birlikte yaşanabilir bulduğu noktaya ulaşır. Salgının sona erdiğini ilan etmenin tek yolu virüsü yok etmektir ancak Omikron’un şu anki evrimi gölgesinde, virüs vahşi hayvanlara da bulaştığı için böyle bir durumun söz konusu olmadığı açık.” ifadelerini sözlerin ekledi.
Hanage, şu anda ABD’de hastaneye kaldırılan vaka sayısının pandeminin en kötü aşamalarında kaydedilen sayıları aştığını, günlük can kaybı sayısının hala iki binden fazla olduğunu söyledi. Omikron varyantının neden olduğu vakaların sayısının tüm beklentileri aştığını belirterek “Mevcut verilerden çıkarılabilecek maksimum sonuç, Omikron sonrası gençlerde ve aşı olanlar arasında ciddi enfeksiyon vakalarının azalacağıdır, ancak virüs yaşlılar ve kronik hastalıklardan muzdarip olanlar arasında bir endişe kaynağı olmayı sürdürecek.” açıklamasında bulundu. “Sadece aşırı iyimser olanlar, hafızası zayıf olanlar veya sorumsuz olanlar, bir pandeminin ortasında güçlü fikirler öneriyor.” dedi. 
Harvard Üniversitesi’nde Hanage tarafından yönetilen Bulaşıcı Hastalıklar Dinamiği Merkezi, pandeminin beklenen gidişatı hakkında tahminlerde bulundu. ABD’nin 18 eyaleti, 4 Avrupa ülkesi ve 3 Afrika ülkesinin son 3 ayda kaydettiği verilere istinaden, en iyi senaryoda, Omicron varyantı ile enfeksiyonun veya aşıları oluşturduğu bağışıklığın, sağlık sistemlerini baskı altında bırakan tehlikeli salgın dalgalarının ortaya çıkmasına engel olması bekleniyor. En kötü senaryoda ise, özellikle de Omikron’un hızla yayılmaya devam etmesi halinde, sağlık sistemlerine zarar verecek ciddi enfeksiyonlara neden olabilecek yeni varyantlar ortaya çıkacak ve hazırlık ve bağışıklıkları yaklaşan epidemiyolojik durumlarla mücadelenin ana faktörlerden biri olacak sağlık personelleri arasında yayılacak.
Hanage, Kovid-19’a karşı soğuk algınlığına benzer endemik bir hastalık olarak mücadele edilmesini savunan ülkeleri şiddetle eleştirerek şunları söyledi:
“Endemik hastalıktan bahsedenler bunun anlamının ne olduğunu bilmiyorlar. Bir hastalık, önemli dalgalanmalar olmaksızın vaka sayılarında istikrara ulaştığında endemik hale gelir, ancak bu durum enfeksiyonların tehlikeli olmadığı anlamına gelmez. Dünyanın farklı noktalarında tüberkülozdan ve birçok ülkede etkili olan sıtmadan her yıl milyonlarca insan ölüyor. Endemik durum epidemiyolojik bir kavramdır, ancak bugün insanlar onu hafife alıyor ve bir hedef veya pandemide artık önlemlere ihtiyacımız olmayan bir aşama olarak görüyor. Bu son derece tehlikeli bir durum.”
Hanage insanların pandemiyi tersine çevirmek ve normal yaşam döngüsüne dönmek için acele ettiğini belirterek şunları söyledi:
“Maalesef, ne kadar çok normale yaklaşmaya ve eskisi gibi davranmaya çalışırsak, hedeften o kadar uzaklaşıyoruz çünkü normal hayata dönüş virüse evrimleşmesi ve mutasyona uğraması için daha fazla fırsat veriyor. Belki de geçmişte yaşananların en kötüsü, bazıları yetkili pozisyonlarda olmak üzere çoğu kişinin, sanki pandemi yokmuş ya da gelip geçen bir salgınmış gibi davranmalarıdır. Bununla birlikte en ciddi durum, hatalardan ders alınmaması, gerçekleri ve bilimsel kanıtların inkar edilmeye devam edilmesidir.”
Hanage, virüslerin zamanla öldürücülüğünü kaybettiğine yönelik yaygın anlayışı şiddetle reddederek “Enfeksiyon, virüsün hayatta kalmasının koşuludur. Kovid-19’un ortaya çıkmasından bu yana art arda gelen mutasyonlar, bugün daha az tehlikeli olduğu söylenen Omikron varyantına ulaşıncaya kadar bir öncekinden daha ölümcüldü. Ancak bu varyantın önceki varyantlara kıyasla daha düşük riski, öncelikle iki yıllık iyileşme ve aşılama ile biriken bağışıklıktan kaynaklanıyor. İspanyol gribi virüsün daha az ölümcül bir hale geldiği için değil, virüs karşı bağışıklığı yükselen insanlar arasında yayıldığını için oldu, şu anki durumda da bu geçerli.” dedi.



Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
TT

Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)

Yıl sonu tatilleri yaklaşırken terörizm, birden fazla kıtada ve birden fazla nedenden dolayı yeniden baş gösterdi. Avustralya istihbaratının daha önce Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının faillerinden birinin "DEAŞ" örgütüyle bağlantısını araştırdığının ortaya çıktığı bir dönemde, bu aşırılıkçı örgüt, 3 Amerikalının öldürüldüğü bir başka saldırıdan bir gün sonra, İdlib vilayetindeki Maaret el-Numan'da Suriye güvenlik güçlerine yönelik bir saldırının sorumluluğunu üstlendi. Bu saldırının Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı'nda çalışan "aşırılıkçı" bir üyesi tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.

Yahudi kutlaması (Hanuka) sırasında 15 kişinin ölümüne neden olan Sidney saldırısının faillerinin Sajid Akram ve oğlu Naveed Akram olduğu bildirildi. Şarku’l Avsat’ın Avustralya Yayın Kurumu’ndan (ABC) aktardığına göre, istihbarat servisleri altı yıl önce Naveed'in DEAŞ ile bağlantılarını araştırdı. Bu arada, Sidney saldırısı sırasında Naveed ile boğuşarak onu silahını alan Suriyeli Ahmed el-Ahmed'in ailesi, oğullarını kahraman olarak nitelendirdi.

DEAŞ ayrıca dün İdlib vilayetinde dört Suriyeli güvenlik görevlisinin öldürüldüğü bir saldırının sorumluluğunu üstlenerek, Suriye'deki faaliyetlerini yeniden canlandırma çabalarını gösterdi.

Los Angeles'ta yetkililer, Kaliforniya'da yılbaşı gecesi eş zamanlı bombalı saldırılar planladığı düşünülen aşırılıkçı bir grubun üyesi olduklarından şüphelenilen dört kişinin yakalandığını duyurdu. Associated Press'in (AP) haberine göre, haklarında yapılan suç duyurusunda, bu kişilerin Filistin yanlısı bir grubun ayrılıkçı kolunun üyeleri oldukları belirtildi.


Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, İngiliz yayın kuruluşu BBC'yi yanıltıcı bir video yayınladığı gerekçesiyle iftira atmakla suçlayarak, dün en az 10 milyar dolarlık tazminat davası açtı.

Florida'da açılan davada hem iftira hem de aldatıcı ve haksız ticari uygulamalarla ilgili bir yasanın ihlali nedeniyle "en az 5 milyar dolar" tazminat talep ediliyor.

BBC, 6 Ocak 2021'de destekçilerinin Kongre'ye baskın düzenlemesinden önce Trump'ın "şiddet eylemi" çağrısında bulunduğu izlenimini veren bir belgeseldeki konuşmasının düzenlenmesi nedeniyle özür diledi. 2024 başkanlık seçimlerinden önce yayınlanan amiral gemisi haber programı "Panorama"dan alınan düzenlenmiş bölümün yeniden ortaya çıkmasından bu yana kanal karışıklık içinde.

BBC Başkanı Samir Shah, kurumun özürünü içeren "kişisel bir mektubu" Beyaz Saray'a gönderdi, ancak bu girişim 79 yaşındaki başkanın öfkesini yatıştırmakta başarısız olmuş gibi görünüyor. Trump, birçok Amerikan medya kuruluşuna dava açtı ve birçoğunu da dava açmakla tehdit etti; bunlardan bazıları anlaşmazlıkları çözmek ve yasal işlemleri durdurmak için önemli miktarlarda para ödedi.

Trump, iktidara geri döndükten sonra Beyaz Saray'a bir dizi Trump yanlısı içerik üreticisi ve etkili kişiyi getirdi ve geleneksel medya kuruluşlarından gazetecilere çok sayıda hakaret yöneltti.


Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
TT

Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)

ABD yetkilileri dün, ülkelerinin Ukrayna'ya NATO'nun sağladığına benzer güçlü güvenlik garantileri sunduğunu ve Rusya'nın bunları kabul edeceğinden emin olduklarını açıkladı; Washington bunu savaşı sona erdirme yolunda bir atılım olarak nitelendirdi.

ABD yetkilileri, pazar günü ve dün Berlin'de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile devam eden görüşmeleri olumlu olarak nitelendirerek, Ukrayna'nın da anlaşmayı kabul etmesi gerektiğini ve bu anlaşmanın, bir müttefike yapılan saldırının tüm müttefiklere yapılmış sayılmasını öngören NATO anlaşmasının 5. maddesine benzer güvenlik garantileri sağlayacağını belirtti.

Zelenskiy ise Berlin'de Ukraynalı ve Amerikalı müzakereciler arasında yapılan görüşmenin ardından şunları söyledi: "Özellikle toprakla ilgili olanlar olmak üzere karmaşık konular var (...) Açık konuşalım, pozisyonlarımız hâlâ farklı."