ABD: Rusya’nın Ukrayna’yı işgali birçok şekilde olabilir

Kiev, Macron’un ziyaretinin arifesinde diplomatik bir çözüm için fırsatlar konusunda iyimser.

Ukraynalı siviller, 6 Şubat’ta Kiev’de askeri eğitim alırken (EPA)
Ukraynalı siviller, 6 Şubat’ta Kiev’de askeri eğitim alırken (EPA)
TT

ABD: Rusya’nın Ukrayna’yı işgali birçok şekilde olabilir

Ukraynalı siviller, 6 Şubat’ta Kiev’de askeri eğitim alırken (EPA)
Ukraynalı siviller, 6 Şubat’ta Kiev’de askeri eğitim alırken (EPA)

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Rusya’nın ilerleyen günlerde ve haftalarda Ukrayna’yı işgal etme olasılığının yüksek olduğu ve bu işgalin birçok şekilde olabileceği konusunda uyarırken, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Moskova ve Kiev’e yönelik ziyaretinin arifesinde diplomatik bir çözüm şansı konusundaki iyimserliğini dile getirdi.
Sullivan, olası bir Rus işgalinin ‘Ukrayna’nın doğusundaki Donbass bölgesinin ilhakı, bir dizi siber saldırı ve Ukrayna’nın kapsamlı bir işgaline yol açan bir dizi siyasi istikrarsızlık’ da dahil olmak üzere birçok şekilde olabileceği uyarısında bulundu. Dün (6 Şubat Pazar) sabah CNBC kanalında yayınlanan bir programda konuşan Sullivan, “Rusların Ukrayna’da büyük bir askeri operasyon başlatma yeteneklerini geliştirdiğine inanıyoruz. Bu bağlamda ABD yönetimi, güçlü bir yanıt hazırlamak için müttefiklerimizle çalışıyor. Diplomatik bir yol önerdik ve her iki duruma da hazırız. Müttefiklerimiz hazır ve Ukrayna halkının da hazırlanmasına yardımcı oluyoruz” açıklamasında bulundu.
Yetkili, ABD yönetiminin tüm koşullara hazırlanmak için müttefikleriyle birlikte çalıştığını ve güçlü ekonomik sonuçlar konusunda fikir birliği oluştuğunu belirtti. “Avrupalıların, Rus gazının ithalatını durdurmak ve enerji kaynaklarını çeşitlendirmek de dahil olmak üzere, Rusya’ya ciddi maliyetler ve engeller niyetinde olduğuna inanıyoruz” diyen Jake Sullivan, Başkan Joe Biden’in Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile bugün (7 Şubat) Beyaz Saray’da yapacağı görüşmede, Avrupa’ya gönderilebilecek gaz sevkiyatı sağlama planlarına odaklanılacağına dikkati çekti. Sullivan, “Biden yönetimi, Rusya Ukrayna’yı işgal ederse Kuzey Akım’ın ilerlemeyeceği konusunda kesinlikle net” şeklinde konuştu.
ABD yönetiminin işgal tanımına da değinen yetkili, “Sınırdan bir Rus tankı veya bir Rus askeri hareket ederse, bu bir işgaldir” dedi. Sullivan, Rusya’nın Biden yönetiminin uygulayacağı yaptırımları aşmasına yardım etmesi halinde Çin’in de yaptırımlara maruz kalacağını vurguladı. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı, Rusya’ya uygulayacakları yaptırımların, Çin’i de etkileyeceğini söylerken, “Çin, buna uymak ya da uymamak arasında bir seçeneğe sahip. Eğer uymamayı seçerse bunun karşılığında cezalar olacak” dedi.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, orta menzilli füze sistemleri, askeri tatbikatlar konusunda şeffaflık ve güven inşası konusunda Rusya ile diplomasinin gidişatını ilerletmeye hazır olduğunu söyleyerek, bu durumun gerginliği düşürmeye olanak tanıyacağını belirtti. Sullivan, “Avrupa güvenliği, füze sistemleri hakkında konuşmak ve askeri tatbikatlar konusunda şeffaflığı sağlamak için Ruslar, NATO müttefiklerimiz ve diğer ortaklarımızla masaya oturmaya hazırız. Bunu, Ruslara bir kâğıt olarak gönderdik. Bu durum, bizim diplomatik yol için ne kadar hazır olduğumuzu gösteriyor. Ancak NATO’nun açık kapısını da içeren temel güvenlik ilkelerini müzakere etmeye hazır değiliz” şeklinde konuştu.
ABD istihbaratı, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik geniş çaplı bir işgal gerçekleştirmek için gereken gücün yüzde 70’ine zaten sahip olduğunu ve iki hafta içerisinde bir saldırı gerçekleştirmek için yeterli kapasiteye veya 150 bin askere sahip olabileceğini tahmin ediyor.
Yetkililer, Putin’in Ukrayna’yı işgal etmeye karar vermesi halinde Rus güçlerinin, Ukrayna’nın başkenti Kiev’i kuşatabileceği ve 48 saat içinde Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’yi devirebileceği konusunda uyardı. 25 bin ila 50 bin sivilin, 5 bin ila 25 bin Ukraynalı askerin ve 3 bin ila 10 bin Rus askerinin ölümüne neden olabileceğinden, çatışmanın büyük bir insani maliyeti olacağı konusunda da uyaran ABD’li yetkililer, ayrıca başta Polonya’ya olmak üzere 1 ile 5 milyon mültecinin akınına yol açabileceğini ifade etti.
Öte yandan ABD Senatosu, Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham’ın Rus ekonomisini yok edeceğini belirttiği Rusya’ya karşı ‘tüm yaptırımların anası’ tasarısını hazırlamaya yöneldi. Senato ayrıca, Rusya’nın Ukrayna işgalinin ‘olası’ bir durum değil, bir zaman meselesi haline geldiğini ifade etti. Geçen hafta Kongre’de temsilciler karşısında konuşan ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, Ukrayna’nın başkenti Kiev’in, Ukrayna’ya yönelik geniş çaplı bir Rus işgali olması durumunda 72 saat içinde düşebileceği konusunda uyardı. ABD’li yetkililer de ABD istihbaratının Rusya’nın geniş çaplı bir Ukrayna işgali gerçekleştirmek için askeri hazırlıklarını hızlandırdığına inandığını vurguladı. Yetkililere göre Rusya, ilerleyen haftalarda bu operasyonu gerçekleştirmek için gereken gücün yüzde 70’ine sahip. Yetkililer, Moskova’nın büyük bir işgal gerçekleştirmesi halinde Rus kuvvetlerin, 48 saat içinde Kiev’i kuşatabileceğini ve Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’yi devirebileceğini söyledi.
Aynı şekilde Ukrayna Cumhurbaşkanlığı, 6 Şubat’ta Rusya ile olan krize diplomatik bir çözüm bulma şansının, askeri bir ‘tırmanış’ riskinden ‘çok daha büyük’ olduğunu ifade etti. Ukrayna Cumhurbaşkanlığı danışmanı Mykhailo Podolyak, “Durumun dürüst bir değerlendirmesi, gerilimi azaltmak için diplomatik bir çözüm bulma şansının, daha fazla tırmanma tehdidinden hala önemli ölçüde yüksek olduğunu gösteriyor” dedi. Açıklama, ABD istihbaratının ‘Moskova’nın Ukrayna’yı geniş çaplı işgal hazırlıklarını yoğunlaştırdığı’ konusundaki uyarısının ardından gelişti. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) edindiği bilgilere göre cumhurbaşkanlığına bağlı medya ofisi, yaptığı açıklamada, Rus ordusunun sınırların yakınında kitlesel seferberliğinin geçen bahardan bu yana devam ettiğini ve büyük bir psikolojik baskıya neden olduğunu söyledi. Belirtilene göre Rusya, geniş çaplı manevralar yapıyor ve askeri teçhizatı hareket ettiriyor. Açıklamada ayrıca, “Ukrayna ve Batılı müttefikleri, her zaman tüm senaryolara hazır olmalıdır. Bu görevi yüzde 100 yerine getiriyoruz” ifadelerine yer verildi.



ABD yapımı ATACMS füzeleri Rusya-Ukrayna savaşında ne kadar etkin?

Rusya'nın Kıtalararası Balistik Füze (ICBM) sistemi RS-24 Yars’ın Plesetsk Kozmodromu’ndan fırlatılması, 25 Ekim 2023 (AFP)
Rusya'nın Kıtalararası Balistik Füze (ICBM) sistemi RS-24 Yars’ın Plesetsk Kozmodromu’ndan fırlatılması, 25 Ekim 2023 (AFP)
TT

ABD yapımı ATACMS füzeleri Rusya-Ukrayna savaşında ne kadar etkin?

Rusya'nın Kıtalararası Balistik Füze (ICBM) sistemi RS-24 Yars’ın Plesetsk Kozmodromu’ndan fırlatılması, 25 Ekim 2023 (AFP)
Rusya'nın Kıtalararası Balistik Füze (ICBM) sistemi RS-24 Yars’ın Plesetsk Kozmodromu’ndan fırlatılması, 25 Ekim 2023 (AFP)

Muhammed Rimal

Ukraynalı yetkililer, Rusya-Ukrayna savaşının başladığı 24 Şubat 2022 tarihinden beri bu çatışmada kendi lehlerine bir gelişme kaydedebilmek için NATO üyesi müttefiklerine ve ABD'ye kendilerine balistik füze sağlamaları için baskı yapıyorlar.

ABD ancak savaşın üzerinden yaklaşık 18 ay geçtikten sonra Ukraynalı yetkililerin bu talebine karşılık verdi ve geçtiğimiz yıl eylül ayında Ukrayna ordusuna ABD yapımı Ordu Taktik Füze Sistemi (Army Tactical Missile System/ATACMS) füzeleri tedarik etti.

Füzeler teslim edildikten bir ay sonra Ukrayna'da test edildi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ATACMS füzelerinin Rusya topraklarındaki hedefleri isabetli bir şekilde vurmada etkili olduklarını kanıtladıklarını’ söyledi.

ATACMS füzelerinin Ukrayna'nın elinde olmasına rağmen, ABD'nin bu sistemin kullanımı için izin verdiği menzil, Rusya topraklarının derinliklerinde bulunan hedeflere kadar değil, Ukrayna topraklarında konuşlu Rus güçlerinin mevzilerine kadardı. Bu durum, mevcut savaşta ellerinin kollarının bağlandığını düşünen Ukraynalılar tarafından tepkiyle karşılandı. Ta ki ABD yönetimi, kısa bir süre önce ATACMS füzelerinin kullanım menzilinin genişletilmesine izin verene kadar.

ABD Ordusu ATACMS füzelerine ait bir dosya fotoğrafı (AFP)ABD Ordusu ATACMS füzelerine ait bir dosya fotoğrafı (AFP)

Bu iznin, Ukrayna'nın ATACMS füzeleri almasından bir yıl sonra, Joe Biden'ın görev süresinin bitmesine iki ay kala verilmesi zamanlaması bakımından dikkati çekiyor. ABD desteğinin düzeyi ve niteliği açısından önemli bir gelişme olarak görüldü. Ukrayna, ABD yönetiminden aldığı izni 19 Kasım'da Rusya topraklarına 6 füze fırlatarak hızlı bir şekilde pratiğe döktü.  Bunlardan beşi Rusya’nın hava savunma sistemi tarafından püskürtülürken, altıncısı Rusya'nın Bryansk bölgesine düştü. Peki, ATACMS füzelerinin özellikleri ne ve neden şimdi kullanılmasına izin verildi?

Füzelerin özellikleri ve etkinlikleri

ATACMS füzeleri, başlıklarında bulunan misket bombalarının miktarına ve ulaştıkları menzile göre farklılık gösteren ve bu isimle bilinen karadan karaya taktik füzeler ailesine ait bir silah. Amerikan Lockheed Martin şirketinin fabrikalarında 1983 yılında üretildi. ABD ordusunun envanterinde iki tip ATACMS füzesi bulunuyor. Bunlardan birincisi Irak Savaşı'nda kullanılan ve 300 bomba mermisi taşıyan ve 70 ile 300 kilometre arasında menzile sahip olan M39A1 (Block IA). İkincisi ise ilk kez 2004 yılında kullanılan M57 modeli.

Mevcut ABD yönetimi, görev süresinin sona ermesine yaklaşık iki ay kala Ukrayna'ya ATACMS füzeleriyle Rusya topraklarının derinliklerine saldırma izni verdi.

Ukrayna'da kullanılmasına izin verilen ATACMS füzeleri, 3,98 metre uzunluğunda ve 61 santimetre çapında. Ağırlığı 160 ile 560 kilogram arasında değişen, patlayıcılığı ve tahrip gücü yüksek bir WDU18 savaş başlığı taşıyor. Her biri 0,06 cm çapında ve 0,59 kg ağırlığında küre şeklinde yaklaşık 300 adet M74 bombacığından oluşuyor. Üretim maliyeti yaklaşık bir buçuk milyon ABD dolarını buluyor. ATACMS füzeleri, M270 MLRS fırlatıcısından, yani mobil platformlardan fırlatılır ve yüksek hassasiyetli navigasyon ve GPS teknolojisine dayanan otonom bir güdüm sistemi tarafından yönlendirilerek hassas vuruşlar yapmalarını sağlar.

Füze, 3 Mach üzerindeki (1 Mach saat başına bin 225 kilometredir) yüksek hızlara ulaşabilir ve nihai menzili olan 300 kilometreye 5 dakika içinde ulaşır. Yüksek hızı nedeniyle, kara savunma sistemleri tarafından yakalanması oldukça güçtür. Bu hız aynı zamanda kara kuvvetlerinin hareketliliğini de engeller ve sınırlar.

ATACMS füzeleri ilk kez 1990'lı yılların başlarında İkinci Körfez Savaşı'nda kullanıldı. Bu savaşta M270 füze rampasından 32 adet ATACMS füzesi fırlatıldı. Daha sonra 2003 yılında Irak’ın işgali sırasında 450'den fazla, 2015 yılından bu yana dünya genelinde 560'ın üzerinde ATACMS füzesi ateşlendi. Halihazırda başta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Türkiye, Yunanistan, Güney Kore ve Romanya olmak üzere birçok ülkenin ordularının envanterinde yer alıyor. Ancak 1990'lardan bu yana sadece ABD ve Güney Kore, ATACMS füzelerini savaşta, eğitimde ve tatbikatlarda kullanıyor.

Saldırı amaçlı olarak menzil içindeki hedeflerine ulaşıp onları isabetli bir şekilde vurabilen ATACMS füzeleri, bu derinliğe ulaşarak Ukrayna'nın saldırı kabiliyetini arttırıyor. ATACMS füzeleri kamu binaları ve hava üsleri gibi Rusya’nın hayati öneme sahip tesislerini, cepheden uzaktaki ikmal hatlarını, bu füzelerin menzili içindeki altyapı, ulaşım ve iletişim ağlarını hedef alabilir ve bazı haberlere göre Kuzey Kore’den askerlerin konuşlandırıldığı Kursk bölgesine ulaşabilir. Rusya’nın savunma sistemini delemeyecek olsa da en azından Ukrayna içinde konuşlu Rus askerlerine destek sağlayan lojistik merkezlerinde işleri sekteye uğratacak olan ATACMS füzeleri, ayrıca ilerleyen güçlere de ateş desteği sağlayabilir.

ABD kararının nedenleri

Mevcut ABD yönetimi, görev süresinin sona ermesine yaklaşık iki ay kala Ukrayna'ya ATACMS füzeleriyle Rusya topraklarının derinliklerine saldırma izni verdi. Peki ama ATACMS füzelerinin neden şimdi kullanılmasına izin verildi?

Mevcut ABD yönetimi kararının Rusya-Ukrayna savaşının seyrinde niteliksel bir değişikliğe yol açacağını ve kendisini bu savaşın içinde doğrudan ve aktif bir taraf haline getireceğini, savaşın niteliğindeki herhangi bir değişikliğin uluslararası dengede ya da en azından bölgede bir değişikliğe yol açacağını düşünmüyor. Aksine ATACMS füzelerinin gönderilmesinin savaşın gidişatı üzerinde önemli bir etkisi olmayacağını ve bu füzelerin bölgedeki oyunun kurallarını değiştirebilecek sihirli bir değnek olmadığını, ancak en azından Ukrayna'ya destek sağlayacağını düşünüyor. Bu desteği de Rus ordusunun arka üslerini bu füzelerin menziline dahil ederek veriyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukraynalıların ATACMS füzelerini kendi başlarına kullanamayacaklarını, ABD'li danışmanların uzmanlığına ve yardımına ihtiyaç duyduklarını, bunun da Ukrayna topraklarında ABD askerinin konuşlandırılmasını gerektirdiğini, bu durumun tıpkı NATO birliklerinin Ukrayna'da konuşlanması gibi Rusya için bir tehdit oluşturduğunu söyledi.

Emekli ABD Hava Kuvvetleri Albayı Cedric Leighton’a göre ABD bu kararı, Kuzey Kore askerlerinin Rusya ordusuyla birlikte savaşmak üzere bölgeye geldiğine ilişkin bilgilere misilleme olarak aldı.

Peki, siyaset sahnesinde Biden yönetimi Cumhuriyetçileri Rusya, NATO, Çin ve Kuzey Kore'nin dahil olduğu küresel bir krizin ortasına nükleer silahlar olmadan sokmak için topu Cumhuriyetçilerin sahasına mı atmaya çalışıyor?

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Kiev'de düzenlediği basın toplantısında, 19 Kasım 2024 (AFP)Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Kiev'de düzenlediği basın toplantısında, 19 Kasım 2024 (AFP)

Biden yönetimi tarafından alınan bu karar, sadece Washington'ın Ukraynalılara daha önce verdiği taahhütlerin yerine getirilmesi mi, yoksa ABD iç siyasetinde Biden döneminde uluslararası çatışmaların Trump dönemindekinden daha az olduğunu iddia etmek amacıyla kullanılacak küresel gerilimlere doğru bir ittirme hamlesi mi?

Rusya'nın Güney Lübnan'da durumu izleme misyonuna katılması henüz kararlaştırılmamış ve büyük olasılıkla gerçekleşmeyecek olsa da jeopolitik düzeyde Rusya üzerindeki baskının hafifletilmesi yönünde bir eğilim olduğu kesin

Trump'ın seçim kampanyası hem ABD içinde hem de dışında ekonomik boyuta öncelik vermek üzerine kuruluydu. Bu da ABD'nin küresel piyasalardaki en büyük rakibi olan Çin'e doğru yönelmek istediği, bunun için de Ortadoğu ve Rusya'daki savaş sahalarının sakinleştirilmesi gerektiği anlamına geliyor. Trump'ın seçim kampanyası, Demokrat Partili yönetimin neden olduğu ve ABD Hazinesinin çatışma bölgelerindeki müttefiklerine sağladığı mali destek ya da ABD ekonomisinin çeşitli yerlerdeki savaşların gerekliliklerini karşılamak için silah üretimine yaptığı harcamalar nedeniyle daha da kötüleşen ekonomik sorunlar, göç, işsizlik, Amerikan vatandaşlarının yararlandığı sosyal hizmetler ve diğer konulara öncelik vermeye yönelikti.

Biden yönetimi, Cumhuriyetçiler arasında Rusya üzerindeki baskıyı hafifletme ve Ukrayna meselesinin arka planında onunla olan çatışmayı azaltma eğilimi olduğunun farkına vardı. Lübnan'da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararının uygulanması için uluslararası izleme organına katılması önerilen ülke olarak Rusya'nın adı öne sürüldü. Bu durum, kararın Suriye üzerinden Hizbullah'a silah geçişinin engellenmesiyle ilgili kısmının uygulanmasının Rusya tarafından garanti edilmesi karşılığında, Rusya'nın bölgedeki rolünün kısmen de olsa yeniden canlandırılması olarak yorumlandı. Bu da Rusya'ya Suriye toprakları içerisinde, en azından Lübnan'a komşu bölgelerde daha geniş bir kontrol alanı vermek anlamına geliyor. Şarku’l Avsat’ın Majalla'dan aktardığı analize  göre bu bölge, ABD ve NATO tarafından çeşitli yaptırımlar uygulanan Rusya'nın ihtiyaç duyduğu ekonomik boyutlara sahip. Rusya'ya bu rolün verilmesi kaçınılmaz olarak İran ve Türkiye'nin Suriye'deki varlığı pahasına olacak bir hamle. ABD böylece İran'ın Suriye'deki varlığını ve nüfuzunu büyük ölçüde azaltmış olacak, bu da Lübnan'daki bu etkinin boyutuna ve Lübnan'a silah girişine yansıyacak.

Rusya'nın Güney Lübnan'da durumu izleme misyonuna katılması henüz kararlaştırılmamış ve büyük olasılıkla gerçekleşmeyecek olsa da jeopolitik düzeyde gerek Ukrayna ile arasındaki gerginliği yatıştırarak gerekse kendisine yönelik mali cezai tedbirleri hafifleterek ve Suriye'de daha fazla nüfuz alanı tanıyarak olsun, Rusya üzerindeki baskının hafifletilmesi yönünde bir eğilim olduğu kesin.

Tüm bu senaryolar, yeni ABD yönetiminin bölgedeki sıcak meselelere ilişkin yönelimlerinin ve yeni dönemde dünyanın geleceğine ilişkin görüşünün sonucunu beklemeye devam ediyor.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.