Ölümü ile tüm dünyayı yasa boğan Rayan’ın cenazesine binlerce kişi katıldı

Derin bir kuyuya düşerek hayatını kaybeden Rayan için binlerce kişi yas tutarken (Fas sosyal medyası)
Derin bir kuyuya düşerek hayatını kaybeden Rayan için binlerce kişi yas tutarken (Fas sosyal medyası)
TT

Ölümü ile tüm dünyayı yasa boğan Rayan’ın cenazesine binlerce kişi katıldı

Derin bir kuyuya düşerek hayatını kaybeden Rayan için binlerce kişi yas tutarken (Fas sosyal medyası)
Derin bir kuyuya düşerek hayatını kaybeden Rayan için binlerce kişi yas tutarken (Fas sosyal medyası)

Fas’ta 32 metre derinliğindeki bir kuyuya düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki Rayan bugün öğleden sonra toprağa verildi. Ölümü ile dünyayı ve Fas’ı yasa boğan Rayan’ın cenazesine binlerce kişi katıldı.
Yetkililer çocuğa canlı ulaşmak için büyük bir çaba gösterdi ancak Cumartesi akşamı Rayan’ın hayatını kaybettiği belirtildi.

Rayan’ın ölüm sebebini belirlenmesi için otopsi yapıldı ancak sonucu henüz açıklanmadı.
Rayan’ın bir akrabası, cesedin kuyudan çıkarılmasının ardından Rabat’taki askeri hastaneye kaldırıldığını, otopsinin orada yapılmasının muhtemel olduğunu söyledi.
5 yaşındaki Rayan’ın ölümü Fas ve tüm dünyayı yasa boğdu.
Faslı bir Facebook kullanıcısı, Rayan’ı “inanlar arasında sevgi ve sempati duygularını parlatan” bir çocuk olarak nitelendirdi.

Üzücü haberin açıklanmasından bu yana, çeşitli ülkelerdeki devlet liderleri, resmi yetkililer ve Vatikan Papasının yanı sıra sosyal medyada blog yazarları, sporcular ve farklı ülkelerden sanatçılar dayanışma mesajları yayınladı.
Fas Kralı 6. Muhammed, çocuğun ebeveynleri Halid Oram ve Vessima Harşiş’i arayarak taziye dileklerinde bulundu.
Kraliyet Divanı tarafından yapılan açıklamaya göre, Fas Kralı bu trajik olayda hayatını kaybeden çocuğun tüm aile üyelerine taziye dileklerinde bulunarak, Cenab-ı Hakk’tan kendisine rahmet, yakınlarına ise sabır diledi.

Açıklamada, “Fas Kralı bu trajik olayın gelişmelerini yakından takip ediyordu. Gerekli önlemlerin alınması ve küçük çocuğun hayatının kurtarılması için azami çabayı gösterilmesi yönünde tüm yetkililere talimat verdi, ancak Allah’ın takdiri oldu” denildi.
Kurtarma ekipleri, Rayan’ın düştüğü kuyuya bitişik bir tepeden derinlere inerek yatay bir tünel oluşturmaya çalıştı. Cumartesi günü geç saatlerde ise Rayan’a ulaşıldığı ancak minik Rayan’ın hayatını kaybettiği açıklandı.

Kazı ekibinde yer alan Ali Sahravi açıklamasında, “Riskli bir maceraydı ama yine de onu canlı bulmayı umuyordum” ifadelerini kullandı.
Kurtarma ekipleri çocuğa oksijen sağlamak için çalıştı ancak bunları kullanıp kullanmadığından emin değillerdi.
Yaşanan elim hadise 2019 yılında İspanya’nın güneyindeki Malaga kentinin Totalan adlı dağlık bölgesinde 25 santimetre çapında ve 107 metre derinliğindeki bir kuyuya düşen ve 13 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 2 yaşındaki Julen’i hatırlattı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24