ABD, BAE’yi güdümlü füze destroyeri ve F-22 savaş uçaklarıyla destekleyecek

CENTCOM Komutanı: Husiler BAE’ye saldırırken sorumsuzca davranıyorlar

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Kenneth McKenzie
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Kenneth McKenzie
TT

ABD, BAE’yi güdümlü füze destroyeri ve F-22 savaş uçaklarıyla destekleyecek

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Kenneth McKenzie
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Kenneth McKenzie

ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth F. McKenzie, Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait (BAE) hava savunma sisteminin füze saldırılarına karşı etkili olduğunu söyleyerek, ABD’nin savunma sistemini geliştirmek için BAE’yi destekleyeceklerini bildirdi.
McKenzie, BAE resmi haber ajansı WAM’a verdiği röportajda, ABD’nin BAE’nin yanı sıra diğer bölgesel ve küresel ortaklarla silahlı insansız hava araçları (SİHA) ile yapılan saldırıları engellemek amacıyla daha etkili çözümler geliştirmek için çalıştığını dile getirdi.
BAE’ye resmi bir ziyarette bulunan CENTCOM Komutanı, “BAE’de THAAD (ABD yapımı Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma Sistemi) başarıyla kullanıldığını görmekten mutluyuz. Bunun BAE’deki herkese güven verdiğini biliyorum. Bu sistemi gelecekte daha da iyi hale getirmek için BAE ile çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Ortadoğu’daki ABD güçlerini denetleyen McKenzie röportajına şu ifadelerle devam etti;
“SİHA’ları gönderilmeden önce engelleyecek çözümler geliştirmek için bölgedeki ortaklarımız ve ABD’deki savunma teknolojisi geliştiricileri ile birlikte çalışıyoruz. Bu sistem, SİHA’ları gönderilmeden önce tespit ve imha etmeyi hedefliyor.”
BAE’ye yaptığı ziyaretin, işbirliği ve dostluk ilişkilerini pekiştirme ve ABD’nin sürekli desteğini teyit etme bağlamında geldiğini vurgulayan McKenzie, “BAE’ye yönelik saldırılar ABD için çok endişe verici olsa da, BAE bölgedeki en profesyonel ordulardan birine sahip ve bence burası çok güvenli bir yer” diye konuştu.
ABD’nin BAE’ye yardım için balistik füze savunma yeteneklerine sahip USS Cole adlı güdümlü füze destroyerini bölgeye gönderdiğini söyleyen McKenzie, “Destroyer BAE sularında devriye gezecek. Ayrıca BAE’ye bir hafta sonra F-22 avcı uçaklarından oluşan bir filo göndereceğiz” şeklinde konuştu.
ABD hükümetinin Husileri terör örgütü olarak yeniden sınıflandırmayı düşünüp düşünmediğine ilişkin bir soruya ise, “Bu konuyu ABD’li diplomatlara bırakacağım ama şunu söylemeliyim ki, Husiler BAE’ye saldırırken sorumsuzca davranıyorlar. Suudi Arabistan’a da saldırmaya devam ediyorlar” diyerek yanıt verdi.
DEAŞ lideri Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi’nin geçtiğimiz Çarşamba günü Suriye’nin kuzeybatısında ABD tarafından öldürülmesi hakkında ise McKenzie, “Bence DEAŞ liderinden kurtulmak, grubun dünya çapındaki faaliyetlerini koordine etmesini zorlaştıracak” dedi.
DEAŞ liderinin öldürülmesiyle örgütün küresel ağ oluşturma tehdidinin engellenip engellenmediği sorulduğunda ise şu yanıtı verdi;
“Hayır, bunun ortadan kaldırıldığına inanmıyorum. Bu tehdidin uzun süre bizimle kalacağını düşünüyorum.”
CENTCOM Komutanı, ABD’nin DEAŞ tehdidini ‘yerel ve bölgesel olarak’ kontrol altına almak istediğini, böylece güvenlik güçlerinin dünya çapında koordine olmalarına ve büyük saldırılar düzenlemelerine izin vermek yerine onlarla anında başa çıkabilmeyi istediğini açıkladı.
McKenzie, ABD’nin Afganistan’ı çok yakından izlediğini söyleyerek, “ABD’nin Afganistan ile ilgili endişesi daha çok bölgesel bir bağlantılı olan DEAŞ Horasan ve El Kaide’nin ABD ve müttefiklerine karşı büyük saldırılar düzenleme yeteneğidir. Şu anda sahip olduğumuz temel endişe bu” dedi.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistin ve Lübnan'ın yanındayız… İran'a yönelik saldırıları reddediyoruz

TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistin ve Lübnan'ın yanındayız… İran'a yönelik saldırıları reddediyoruz

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, ülkesinin İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını kesin bir dille reddettiğini ve Suudi Arabistan'ın Lübnan'a ve topraklarının korunmasına verdiği desteği yineledi. Muhammed bin Selman ayrıca, ülkesinin, İsrail'in Lübnan topraklarını hedef alan askeri operasyonlarını şiddetle kınadığını ve Lübnan'ın güvenlik ve istikrarının tehdit edilmesini, toprak bütünlüğünün ihlal edilmesini ve vatandaşlarının yerlerinden edilmesini reddettiğini ifade etti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman bugün başkent Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz adına sizleri ikinci ülkeniz olan Suudi Arabistan'da ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu zirve, İsrail'in kardeş Filistin halkına yönelik hukuksuz saldırılarının devam etmesi ve bu saldırıların kardeş Lübnan'a karşı genişlemesi ışığında bir önceki ortak zirvenin devamı olarak düzenleniyor” ifadelerini kullandı.

Nsnnsn
 Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, ülkesinin İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği ve çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 150 binden fazla şehit, yaralı ve kayıp verilmesine neden olan soykırımı kınadığını ve kategorik olarak reddettiğini yineledi.

İsrail'in masum insanlara karşı işlediği suçları sürdürmesinin, Mescid-i Aksa'nın kutsallığını ihlal etmeye devam etmesinin ve Filistin Yönetimi'nin tüm Filistin topraklarındaki önemli rolünü baltalamasının, Filistin halkının meşru haklarının elde edilmesi ve bölgede barışın tesis edilmesine yönelik çabaları boşa çıkaracağını vurguladı.

Veliaht Prens ayrıca, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Filistin topraklarında yardım çalışmaları yürütmesinin ve insani yardım kuruluşlarının Filistin halkına yardım sağlamasının engellenmesini de kınadı.

Nxmmxj
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'ne başkanlık ediyor. (SPA)

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ın, devam eden İsrail saldırganlığının feci insani sonuçlarının üstesinden gelmeleri için Filistin ve Lübnan'daki kardeşlerine verdiği desteği bir kez daha teyit etti. Uluslararası toplumu, İsrail'in Filistin ve Lübnan'daki insanlara yönelik saldırganlığını derhal durdurarak ve İsrail'i İran’ın egemenliğine saygı göstermeye mecbur bırakarak uluslararası barış ve güvenliği koruma sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkelerimiz, İsrail'in haksız saldırganlığını kınamak ve Filistin davasının merkeziliğini teyit etmek üzere uluslararası düzeyde ortak hareket ederek önemli adımlar atmışlardır. Daha fazla barışsever ülkeyi Filistin devletini tanımaya teşvik etmeyi başardık. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun Filistin'i BM'ye tam üye olarak kabul eden kararlarında ifade edildiği üzere Filistin halkının haklarını desteklemek ve Filistin topraklarındaki yasadışı İsrail işgaline son verilmesini talep etmek üzere uluslararası arenayı harekete geçirdik. Ayrıca Avrupa Birliği (AB) ve Norveç ile ortaklaşa İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’u başlattık ve kısa bir süre önce Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde ilk toplantısını gerçekleştirdik. Diğer ülkeleri de bu koalisyona katılmaya çağırıyoruz.”

Jsjsjj
Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'nden (SPA)

Muhammed bin Selman, “Bul perspektiften hareketle, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik ortak çabalarımızı sürdürmenin önemini ve Lübnan devletinin tüm toprakları üzerindeki egemenliğini koruma ihtiyacını teyit ediyor ve bu zirvenin hepimizin arzuladığı hedeflere ulaşılmasına katkıda bulunmasını dört gözle bekliyoruz” dedi.

50'den fazla ülkenin lider ve temsilcilerinin katılımıyla bugün Riyad'da başlayan İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi, Gazze Şeridi ve Lübnan'da ateşkese ulaşmanın yollarını görüşmek üzere bir yıl önce Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Ortak Zirvesi’nin devamı niteliğinde.

İsrail'in Filistin toprakları ve Lübnan'a yönelik saldırılarının yanı sıra bölgedeki gelişmeleri de ele alacak olan liderlerin Sudan krizinin insani yansımaları ve Kızıldeniz'deki Husi tırmanışı gibi diğer konulara da dikkat çekmesi bekleniyor.

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin halkının, yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump yönetimine ‘Filistin halkına adaletli davranan ve bağımsız devletlerini kurma haklarını veren ciddi bir barış sürecine girmesi için’ elini uzattığını söyledi.

Filistin’in Başbakanlık görevinin yanı sıra Dışişleri Bakanlığı görevini de yürüten Mustafa, dün Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi kapsamında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette verdiği röportajda, Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüm dosyasında Suudilerin üstlendiği önemli role övgüde bulundu. Mustafa, iki devletli çözümün ilk toplantısına 90 ülke ve BM’nin katılmasının, ‘Suudilerin Filistin halkını desteklemek için üstlendiği liderlik rolünün öneminin bir göstergesi’ olduğunu vurguladı.

Geçtiğimiz yıl gerçekleşen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde alınan kararla oluşturulan bakanlar komitesini, İİT-Arap Birliği zirveleri tarihindeki en başarılı komite olarak nitelendiren Filistin Başbakanı, bazı kararların alındığını ve bazı kararlardan ise vazgeçildiğini, ancak bu komitenin göreve geldiğinden beri sürekli hareket ve faaliyet içinde olduğunu, bölgesel ve uluslararası alanda olumlu etkileşim yakaladığını açıkladı.

Diğer yandan Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin, Gazze Şeridi ve Lübnan'da devam eden savaş nedeniyle bölgedeki çatışmaların yayılma riskinin halen yüksek olduğunu belirterek, bu durumun başka bölgelerde başka savaşlara yol açabileceği, bunun da bölge ve dünyada güvenlik ve barışı tehdit ettiği uyarısında bulundu.

Şarku’l Avsat'a verdiği röportajda, bölgenin içinden geçtiği tehlikeli ve hassas koşullar nedeniyle zirvenin toplanmasının gerekli olduğunu belirten Hüseyin, Suudi Arabistan'a bu zirveye öncülük ettiği, yönettiği ve sponsor olduğu için teşekkür etti. Hüseyin ayrıca, İran'ın, ülkesinin topraklarını İsrail'i hedef almak için kullanmayacağını açıkça taahhüt ettiğini söyledi.