Tom Holland: Uncharted'ın çekimlerinde bana 17 kez araba çarptı

Tom Holland: Uncharted'ın çekimlerinde bana 17 kez araba çarptı
TT

Tom Holland: Uncharted'ın çekimlerinde bana 17 kez araba çarptı

Tom Holland: Uncharted'ın çekimlerinde bana 17 kez araba çarptı

Britanyalı aktör Tom Holland yeni filmi Uncharted'ın bir sahnesinin çekimleri sırasında kendisine 17 kez araba çarptığını açıkladı. 25 yaşındaki oyuncu söz konusu sahneyi filmin "öne çıkan anlarından biri" diye niteledi. 
The Hollywood Reporter'a verdiği röportajda Holland'a Uncharted'ın çekimleri sırasında uzun yıllar unutamayacağı anlar olup olmadığı soruldu. Örümcek-Adam filmlerinin yıldızı bu soruyu kendisini fiziksel olarak fazlasıyla zorlayan sahneyi anlatarak yanıtladı. 
Holland bu deneyiminin "çok acı verici" olduğunu söylese de işin sonunda ödüllendirildiği için setten mutlu ayrıldığını dile getirdi. Filmin aksiyon dolu en iyi bölümlerinden biri olan sahnenin altından kalkabildiği için Holland kendisiyle gurur duyduğunu da belirtti. 
Aktör röportajda şu ifadeleri kullandı.
"Bana araba çarptığı gün epey etkileyiciydi. Çok eğlenceliydi. Çok acı vericiydi ama ödüllendiriciydi de. Birinin, 'Günün nasıl geçti?' diye sormasının ardından 'Hey, 17 kez araba çarptı' demek epey havalı. Ve sonrasında, 'Bekle, ne?' diye yanıt verirler."
Holland ayrıca şunları ekledi:
"Bu benim için çok gurur verici bir andı ve bence bu filmdeki en iyi aksiyon sahnelerinden biriydi. Gerçekten ama gerçekten harikaydı ve bu sahne filmin öne çıkan anlarından biriydi."
Genç aktör yakında zamanda verdiği bir başka röportajda Uncharted'daki kargo uçağı sahnesinin kariyerindeki en zor çekim olduğunu açıklamıştı. 

Genç aktörün Mark Wahlberg'le birlikte kamera karşısına geçtiği Uncharted, 11 Şubat'ta vizyona girecek. 
Independent Türkçe, The Hollywood Reporter, Screenrant



Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Hayvanların bilincini araştırmaya odaklanan ilk bilimsel kurum kurulurken, yapay zeka araştırmacıları insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşabileceğini" keşfetmeye hazırlanıyor.

Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu'ndaki (LSE) 4 milyon sterlinlik (yaklaşık 218 milyon TL) Jeremy Coller Hayvan Duyarlılığı Merkezi, insan dışı hayvanları çeşitli disiplinlerden uzmanlarla araştıran çalışmalarını 30 Eylül'de başlatacak.

Merkezin projeleri arasında, yapay zekanın insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşmasını" sağlayabileceğini incelemenin yanı sıra sürecin neresinde sorunlar çıkabileceğini ve potansiyel tehlikelerden nasıl kaçınılacağını araştıracak bir çalışma da yer alıyor.

Merkezin ilk direktörü Profesör Jonathan Birch, Guardian'a konuştu:

Evcil hayvanlarımızın insani özellikler göstermesini çok seviyoruz ve yapay zekanın ortaya çıkmasıyla, evcil hayvanınızın sizinle konuşabileceği yollar yepyeni bir seviyeye taşınacak. Ancak yapay zeka genellikle nesnel gerçekliğe dayanmak yerine kullanıcıyı memnun eden uydurma yanıtlar üretir. Bu, evcil hayvanların refahına uygulanırsa felaket olabilir. Hayvanlarla ilgili sorumlu ve etik yapay zeka kullanımını yöneten düzenlemelere acilen ihtiyacımız var. Bu alanda tam bir düzenleme eksikliği var. Merkez, dünya çapında kabul görecek etik kurallar geliştirmek istiyor.

Merkez, daha sonra küresel lobi faaliyetlerinde kullanılabilecek rehberlik ve araştırmalar geliştirmek amacıyla sivil toplum örgütleriyle çalışacak.

New York Üniversitesi Çevre ve Hayvanları Koruma Merkezi Direktörü Jeff Sebo gazeteye, hayvan sezgisi ve refahı, yapay zekanın hayvanlar üzerindeki etkisi ve kamuoyunun hayvanlara yönelik tutumu gibi konuların "toplumca karşı karşıya olduğumuz en önemli, zor ve ihmal edilmiş konular arasında yer aldığını" söyledi.

"İnsanlar dünyayı milyonlarca tür ve kentilyonlarca bireysel hayvanla paylaşıyor ve hoşumuza gitse de gitmese de dünyanın her yerindeki hayvanları etkiliyoruz" diye ekledi.

Yeni merkezin mütevelli heyeti üyelerinden Profesör Kristin Andrews, yeni projenin bilimdeki en büyük soru olarak gördüğü insan bilinci ve bunun ne olduğu sorusuna bile yanıt verebileceğine inandığını söyledi.

İnsanları bilinçli yapan şeyin ne olduğunu ya da birinin neden bilinç kazandığını veya bilincini neden kaybettiğini hâlâ anlayabilmiş değiliz. Ancak cevaplara ulaşmanın yolunun önce basit sistemleri incelemekten geçtiğini biliyoruz: Bilim, genomik ve tıp alanlarındaki büyük ilerlemeleri basit organizmaları inceleyerek elde etti.

Independent Türkçe